Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/338 E. 2021/35 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/290 Esas
KARAR NO : 2021/28

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2020
KARAR TARİHİ : 14/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirketin —- yılından itibaren—– geliştirmek, kurgulamak ve yönetmek üzere faaliyetlerini yürüttüğünü, davalı borçlu ile müvekkili firma arasında imza ———-başlıklı sözleşme kapsamında müvekkili firma tarafından davalı şirkete web siteleri, alan adları, işbu web siteleri ve alan adlarının yönetimi, tek elde toplanması, elde olan adları ve yeni açılacak olan alan adlarına — hesaplarına mail imzalarının hazırlanması, ——- yenilenmesi, yeni hesapların açılması/kapatılması, web sitelerinin içerik girişleri, bakımları, görsel revizeleri,——– eklenerek trafik dataları ve performanslarının takip edilebilir hale getirilmesi gibi pek çok alanda hizmet verildiğini, müvekkili şirket ile davalı borçlu arasındaki sözleşmeye istinaden kesilen ve ödeme alınamayan 8 adet fatura için davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibine dayalı şirket tarafından kötü niyetli şekilde itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, müvekkili şirket tarafından verilen hizmetlerin fatura edilmesine rağmen davalı şirketçe hiçbir neden gösterilmeyerek faturaların ödenmediğini, bakiye alacağın ödenmemesi üzerine davalı borçlu şirket aleyhine İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı takip başlatıldığını, davalı tarafından kötü niyetli şekilde itiraz edildiğini, bu nedenlerle davalı borçlunun haksız şekilde yaptığı kısmi itirazın iptaline, takibin 17.253,05-TL üzerinden devamına, kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; dava konusu uyuşmazlık bakımından mahkememizin yetkisiz olduğunu, taraflar arasında akdedilen 17/10/2017 tarihli sözleşmenin 12. maddesi kapsamında “İşbu sözleşmenin uygulanması esnasında doğabilecek uyuşmazlıklarda, ihtilafların çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili olacaktır. ” şeklinde düzenlendiğini, bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafından sözleşmede belirtilen hizmetlerin verildiği hukuki dayanaktan yoksun olduğunu TTK’nun 21/2 maddesi gereği davacının 8 gün içinde itiraz etmemekle fatura içeriğini kabul etmiş sayıldığını, ispat külfetinin müvekkiline yükletilmesinin mümkün olmadığını, yargıtay emsal kararlarında da ifade edildiği üzere davacının iddia ettiği gibi bahsi geçen borç ilişkisinden doğan ifa yükümlülüklerinin eksiksiz olarak yerine getirdiğini ispat etmek zorunda olduğunu, bu nedenlerle müvekkili aleyhinde açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddedilerek, kötü niyetli davacı aleyhine dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile taraflar arasında imzalanan 17/10/2017 tarihli sözleşme kapsamında davacı tarafından verilen hizmet karşılığı ödenmeyen fatura alacağına ilişkin başlatılan takibe kısmi itirazın iptaline ilişkin davadır.
Davalı cevap dilekçesinde ilk itiraz olarak taraflar arasında düzenlenen 17/10/2017 tarihli sözleşmenin 12. Maddesi uyarınca HMK 17 kapsamında yetki sözleşmesi imzaladıklarını belirterek yetki itirazında bulunmuştur.
Davanın 14/01/2021 tarihli celsesinde ilk itirazlar incelemeye alınmış taraflar arasında imzalanmış olan ——- başlıklı sözleşme incelenmiş sözleşmenin 12 nolu bendinde taraflar arasında doğabilecek uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağının belirlendiği görülmüştür.
6100 Sayılı HMK.nin yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde ise tacirler veya kamu tüzel kişilerinin, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilecekleri belirtilmiştir. HMK’nın 17. maddesine göre taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. Bu hükme göre, yetki sözleşmesi (veya yetki şartı) yapan taraflar, aksine bir düzenleme yapmamışlarsa, dava sadece yetki sözleşmesinde kararlaştırılmış olan mahkemede açılabilir. Diğer bir deyişle, aksi belirtilmediği sürece, HMK yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul etmiştir. Bu şekilde yapılmış olan, yetki sözleşmesinin münhasır yetkili olacağı madde gerekçesinde de açıkça belirtilmiştir. Görüldüğü üzere taraflar, salt bir münhasır yetki sözleşmesiyle, kanunun öngörmüş olduğu genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Buna göre, münhasır yetki sözleşmesinden kasıt, tarafların yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemeden başka bir mahkemede dava açılamaması üzerinde anlaşmalarıdır.
Tarafların tacir oldukları ve aralarında yetki sözleşmesi imzaladıkları anlaşıldığından davalının yetki itirazının kabulüne, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde yetkili İstanbul Asliye Ticaret Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraflar arasında düzenlenen sözleşmedeki yetki şartı nazara alınarak davalının yasal süresinde yaptığı yetki itirazının kabulü ile HMK ‘nun 17.maddesi uyarınca Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20.maddesine göre süresinde taraflarca başvurulması halinde dosyanın yetkili İstanbul (Çağlayan) Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde dosya ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemede nazara alınmasına,
4- Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.