Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/337 E. 2021/908 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/337 Esas
KARAR NO : 2021/908

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/07/2020
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının dava dışı ——- —— aldığı, Dava dışı —– —— sattığı, emtianın—– —taşımanın ise davalı —— sorumluluğunda, davalı ———- sevk ve idaresinde gerçekleştirildiği, ———— yüklenen aracın ——– tek taraflı trafik kazasına karıştığı, meydana gelen trafik kazasında, taşınan emtianın bir kısmının zayi olduğu, geri kalanının ise hasarlandığı, hasarlanan emtianın kurtarılabilecek kısmı tekrar işlenerek satılmaya hazır hale getirildiği, ——- düzenlenen —–kazanın oluşumunda sürücü ——- 2918 sayılı Karayolu Trafik Kanunu’nun 47/1 ——- ile belirtilen veya gösterilen —- uymamak) maddesini ihlal ettiğinden kusurlu bulunduğu, Kaza —- davacıya başvurması üzerine —— incelemesi hasar hesaplamasında,—- hasar tutarı tespit edildiği, ilgili tutarın sigortalıya ödendiği ve davacının TTK md. 1472 uyarınca sigortalısının “—” sıfatını haiz hale geldiği, Davalı aracın sürücüsü —- haksız fiili sebebiyle, davalı —- ise — işleten sıfatı dolayısı ile meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları belirterek —–. sayılı dosyasına davalılarca tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilicevap dilekçesinde özetle; icra dosyasına —- tarihinde itiraz edildiği, 22.07.2020 dava tarihi itibarıyla, 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, Davalı—— diğer davalının ise aracın sevk ve — eden konumunda olduğu, —-davalı —–geçmek istediği esnada aracın kasa kısmının —– sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, —— gerçekleştirildiği, kazanın meydana geldiği tarihte birçok— tarafından özellikle üst geçit,alt geçit mahiyetinde kullanılan yerlere —- amaçlı ve denetimsiz şekilde ——- asıldığı, kazanın meydana geldiği yerde alt geçidin yükseklik sınırını gösteren levhanın tamamen —-kapatılmış olduğu, bu yönüyle davalı —— kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bu bakımdan 3.kişinin ağır kusuru sebebiyle illiyet bağının kesildiği, Hasara uğradığı iddia edilen emtianın gerçek bedelinin yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya konması gerektiği, ——- emtiaların kullanılmaz hale gelen kısmı ile yeniden kullanılabilir olan kısımlarının belirlenmesi gerektiği, Davalı —– süredir sürücü olarak —– çalıştığı, davalı —— — ile iştigal olan kimse olarak işi gereği personel seçiminde gerekli özen ve tedbiri sarf ettiği, Alacak likit olmadığından, icra inkar tazminatının koşullarının oluşmadığı, asıl alacağa uygulanan ticari faiz oranı olarak beyan edilen %19.50 şeklindeki faizin kabulünün mümkün olmadığı, uygulanacak faiz oranının yasal faiz olması gerektiği, ayrıca temerrüt tarihinin belirlenmesi gerektiği belirtilerek, davanın reddi talep edilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile —— hakkına dayalı başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
——– dosyası getirtilerek dosyamız içerisine alınmış olup yapılan incelemesinde ödeme emrinin ödeme emrinin davalı borçlu—– tarihinde diğer davalı/borçlu —— tarihinde tebliğ edildiği her iki borçlu adına 05.07.2019 tarihinde borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, duran takip üzerine — tarihinde davanın açıldığı , bu haliyle itirazın ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Zarar ve mal sigortalarında, teminat altına alınan rizikonun gerçekleşmesiyle uğranılan zararın tazmin edildiği ölçüde, sigortalının zarar sorumlusuna karşı sahip olduğu tazminat isteme hakları sigortacıya geçer —- kurallarına bağlı olarak, sigortacı rücu talebinde bulunabilir.
Bu bakımdan rücudan söz edilebilmesi için, geçerli bir sigorta sözleşmesi olması, sigorta tazminatı ödemesi yapılması ve sigortalının zarar verene karşı bir talep ve dava hakkının bulunması gerekir.
Dosya içerisindeki sigorta sözleşmesi dava dışı ———olup; poliçenin 1. Maddesi, sigorta ettiren adına kiralanan araçları da kapsamına almaktadır. Sigorta kapsamındaki ödeme de dava dışı 3. Kişi konumundaki zarar gören ———- yapılmıştır. Taraflar arasında da sigorta sözleşmesinin geçerliliği, alt taşıma sözleşmesinin kurulması ve tazminat bedelinin sigortalıya ödenmesi ile ilgili bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki ihtilaf talep ve dava hakkı bakımından davalıların kusurlu olup olmadığı, zararın miktarı ve faiz noktalarında toplanmaktadır.
Dava konusu olayda —– taşıyıcı, hasarın meydana geldiği esnada emtiayı taşıyan davalı —— fiili taşıyıcı sıfatı taşıdıkları, davalı sürücü ———- taşıyıcının —- olduğu tespit edilmiştir. Taşıyan taraflar arasında yazılı bir taşıma sözleşmesi,—-bir taşıma senedine dosyaya sunulmamıştır. Ancak davalı beyanlarına göre de davalının filli taşıyıcı olduğu ikrarı mevcuttur.
Hasarın “taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği bir nedene bağlı olarak meydana gelmesi” halinde taşıyıcının kendisini mesuliyetten kurtarabilecek olan beyyinelerden yararlanabilmesi mümkündür. Özen yükümlülüğü ve kanunda sayılan tahdidi haller dışında ise TTK. Md.875`e göre taşıyıcı, eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten, alıcısına teslim edildiği tarihe kadar oluşan hasardan sorumludur.
Dava konusu olaya bakıldığında, trafik kazası tensip tutanağında araç işleteninin sorumluluğu altındaki davalı sürücünün kusurlu olduğu görülmektedir. Kaza, dava konusu aracın, —– yüksekliğinden fazla olması sebebiyle, aracın kasa kısmının üst tarafı ile alt geçide çarpması sonucu meydana gelmiştir.
Davalılar, kaza sırasında, — sınırını gösteren — seçim — kapandığı için, görülemediğini beyan etmişse de, bu husus gösteren bir belge ya da bilgi dosyaya sunulamamış, sigorta dosyası içerisindeki olaydan sonra düzenlenen— ekindeki belgelerde bu husus teyit eden bir veriye de rastlanılmadığından davalı haricinde 3. Bir kişinin de kusurlu olduğu ya da 3. Kişinin kusurunun illiyet bağını kesecek derecede ağır olduğu ortaya konulamamıştır.
Mevcut vaziyette kazanın davalı sürücü tarafından, —, yola gereken dikkat ve özenin gösterilmemesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan, davalı sürücünün asli kusurlu olduğu, sürücünün asli kusurlu olması sebebiyle de, fiili taşıyan konumundaki araç sahibinin, taşıma hukukundan, araç şoförünün ise haksız fiilinden dolayı, sigortalıya karşı sorumlu olacakları,—- binaen de, sigortalının davalılara karşı olan talep haklarının davacı sigortacıya geçeceği anlaşılmaktadır.
Sigortacının zarar sorumlusuna karşı açtığı rücu davasındaki tazminat talebinin miktarı, sigortalının uğradığı gerçek zarar nedeniyle zarar sorumlusundan isteyebileceği tazminat tutarı ile sınırlıdır. Mal sigortalarında sigorta değeri sigorta teminatı altına alınan menfaatin değeri üzerinden belirlenmektedir. Taşıma hukuku bakımından da, taşıma sırasındaki malın rayiç değeri zararın miktarında esas alınmaktadır.
—-ise hasar görmüştür. Dosyadan yaptırılan bilirkişi incelemesinde, —- bedelleri ile hasardan sonraki — esas alındığında, zararın 30.624,90 TL olduğu, davacının 30.624,90 TL’ lik tazmin ettiği zararı asıl alacak olarak talep edebileceği, toplam brüt ağırlığı 2.560,-kg olan taşınan mal için çekme bedelleri uygulandığında tazminat üst sınırının 161.833,91TL olduğu, tazmin edilen 30.624,90 TL’ lik tutarın üst sınırın altında olduğu tespit edilmiştir.
Sigorta tazminatının ödendiği tarihten itibaren, asıl alacağa faiz işletilmekte olup; rücu davaları aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu dava gibi görüldüğünden, zarara sebep olan tarafın tacir olması ya da aracın ticari araç olması durumunda, asıl alacağa ticari faiz işletilmesi mümkündür. Bu kapsamda yapılan bilirkişi incelemesi ile 30.624,90 TL’ lik asıl alacağa takip tarihine kadar 736,26 TL faiz işleyeceği, takip tarihi itibarıyla toplam alacağın, 31.361,16 TL olacağı da tespit edildiğinden, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; davalıların —- sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 31.197,54 TL üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20’si (6.239,50-TL) oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 2.131,10-TL karar harcına karşılık peşin alınan 376,79-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.754,31-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 1.554,50-TL yargılama gideri ile 54,40-TL peşin harç toplamı 1.608,90-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine —- uyarınca taktir olunan 4.679,63-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olması sebebiyle başvurmuş oldukları —- başvuru tarihli —- neticesinde belirlenen —- davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.