Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/330 E. 2022/93 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/330 Esas
KARAR NO: 2022/93
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 12/11/2009
KARAR TARİHİ: 10/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile—— alma, —- yapılması, —- konularında anlaştıklarını, müvekkili firmanın — tarihine kadar işlerin yapımı için kendi elemanları ile çalıştığını,—— şirketine işyeri yapmak için kurulduğunu, davalı firmanın kısmen ödeme yaptığını ancak kalan ödemelerini yapmadığını, Açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla —- alacaklarının —– birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili savunmasında özetle; Davacı tarafından müvekkili şirketler aleyhine ikame edilen işbu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı şirket tarafından yapılan işlere ait bütün ödemelerin müvekkili şirketler tarafından eksiksiz olarak yapıldığını, ileride ticari defterler üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesinde bu durumun açıkça görüleceğini, İşbu sebeple müvekkili şirketlerin davacı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, Açıklanan sebeplerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde, faturaları, —– incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde, ticari defterleri, tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki yetkili servis sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği iddiasıyla açılan kar mahrumiyeti ve sair zararların ve portföy tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama sonucunda Mahkememizin, — — diğer davalı yönünden esastan reddine dair kararı,—- ile;—–Dosya kapsamına göre işin yapılıp teslim edildiği sabit olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık iş bedeli tutarı ile davalı tarafından yapılan ödemenin miktarına ilişkindir. Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı gibi, sözlü olarak da iş bedelinin kararlaştırıldığı iddia ve isbat edilmiş değildir. Bu durumda, yani eser sözleşmesinde iş bedeli kararlaştırılmamış ise, işin yapıldığı yıl piyasa rayiçleri esas alınarak yapılan imalatın tutarı belirlenmelidir. Davacı alacağının belirlenmesi veya iş sahibinin varsa fazla ödemesinin saptanması için ise miktarı belirlenen iş bedelinden kabul edilen veya isbatlanan ödemelerin mahsup edilmesi gerekmektedir. Yapılan açıklamalara göre somut olaya bakıldığında, hükme esas alınan bilirkişi raporunda iş bedeli —-esas alınarak belirlenmiş ise de dosya kapsamına göre işin —- yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece gerekirse yerinde inceleme yapılmak suretiyle iş bedelinin işin yapıldığı — yılın piyasa rayiçleriyle belirlenmesi —-varsa kabul edilen veya ispatlanan ödemelerin bu tutardan mahsubu ile varılacak sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, mahkemece, yazılı şekilde—–fiyatlarıyla hesaplama yapan bilirkişi raporu da dikkate alındığında karara esas alınarak ve bunun üzerinden — payı indirimi yapılmak suretiyle bulunan tutara göre davalı ödemesi de dikkate alındığında davacı alacağının bulunmadığından bahisle verilen red kararı hatalı olup, kararın bu nedenle kaldırılarak belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna uygun karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesiyle kaldırılmıştır.
İstinaf kaldırma kararından sonra kök raporu hazırlayan bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, —- tarihli raporlarda istinaf kararına aykırı şekilde — hariç hesaplama yapıldığı için taraf defterleri de incelenerek yeniden rapor alınmasına karar verilmiş, —yılı piyasa rayiçlerine göre yapılan iş miktarının —– olduğu, davacının davalı — fatura kestiği, adı geçen davalının davacıya —ödeme yaptığı, iş bedelinden yapılan ödemeler mahsup edildiğinde kalan alacak bedelinin — olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi heyeti, —tarihinde ek rapor sunmuş, —tarihli raporda, belirtilen — ibaresinin sehven yazıldığını hesap edilen —yüklenici karı dahil olduğunu belirtmiştir. —– tarihli bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Davalı —- Değerlendirmede;
Davacı vekili dava dilekçesinde davacı ile davalı ——-geçen davalının iş yerindeki bir kısım işlerin yapılması konusunda anlaşmaya varıldığını beyan etmiştir. Buna göre eser sözleşmesi davacı ile davalı—- arasında akdedilmiştir.
olayısıyla davacı ile davalı —-arasında herhangi bir sözleşmesel ilişki mevcut olmadığı, davacı tarafından faturaların tamamının davalı — adına kesildiği, kesilen bu fatura bedellerinin tamamının da davalı —- tarafından ödendiği anlaşılmıştır.
Bu durumda davacının aralarında herhangi bir akdi ilişki, fatura ve ödeme ilişkisi bulunmayan davalı —- husumet yöneltmesi mümkün değildir. Şirketlerin ortaklarının aynı olması, eser sözleşmesine konu işlerin yapıldığı binadan adı geçen davalının faydalanmasının sonuca bir etkisi yoktur. Zira her iki şirketin ayrı bir tüzel kişiliği mevcuttur. Açıklanan nedenlerle davalı —- davanın, davalının sıfat yokluu (pasif husumet) nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı —- Yönünden Değerlendirildiğinde;Davalı —-Değerlendirmede;
İstinaf mahkemesi kararı doğrultusunda yapılan yargılamada, alınan bilirkişi raporları ile, davacı ile davalı —-piyasa rayiçlerine göre, yapılan işlerin bedelinin —yüklenici karı dahil —- olduğu,
– İş bedeline ilişkin yapılan ödemenin —- olduğu,
-İş bedelinden yapılan ödemeler mahsup edildiğinde kalan alacak bedelinin — olduğu, tespit edilmiştir.
İstinaf mahkemesi kararı doğrultusunda—karı dahil olarak yapılan hesaplamaya göre iş bedelinden yapılan ödemeler mahsup edildiğinde, davacının davalı —talep edebileceği alacak tutarı —–
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın fatura düzenlenmeyen imalâtların bedellerinin tahsiline ilişkin olduğu, davacının alacağını talep edebilmesi için fatura düzenlemesi zorunluluğu bulunmadığı, ———göre imalât bedelinin yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre belirlenen imalat bedelinden yapılan ödemeler mahsup edildiğinde, davacının davalı—-alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla —— tahsilini talep etmiş—- tarihinde verdiği ıslah dilekçesi ile talebini —- yükseltmiştir.
Açıklanan nedenlerle adı geçen davalı yönünden talep doğrultusunda — üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, hükmedilen alacağın —- dava tarihinden, — ıslah tarihi olan — tarihinden itibaren reeskont faizine karar verilmiştir.
Davalılar vekili tarafından alacak-borç ilişkisine dair iki adet mutabakat mektubu fotokopisi ibraz edilmişse de, davalılar vekili —- tarihli beyan dilekçesinde ——-yoluyla yapıldığından ıslak imzalı nüshalarının olmadığı beyan edildiği, mutabakat mektupları davacı tarafça kabul edilmediğinden, söz konusu mutabakatlara itibar edilmemiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davalı — davanın sıfat yokluğu (pasif husumet) nedeniyle reddine, davalı —- davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı —- aleyhine açılan davanın, adı geçen davalının sıfat yokluğu (pasif husumet) nedeniyle reddine,
2-Davalı— aleyhine açılan davanın KABULÜ İLE,—dava tarihinden, —– ıslah tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte adı geçen davadan tahsiline,
3-Alınması gereken 11.502,86 TL karar harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 337,50 TL peşin harç, 2.450,00 TL ıslah harcı toplamı 2.787,50 TL’den mahsubu ile bakiye 8.715,36 TL’nin davalı —— tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 5.028,00 TL yargılama gideri, 337,50 TL peşin harç, 2.450,00 TL ıslah harcı, 384,90 TL keşif harcı toplamı 8.200,40 TL’nin davalı—-tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı —- tarafından tebligat gideri olarak yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 19.947,24 TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı ——vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde———Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.10/02/2022