Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/324 E. 2021/837 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/324 Esas
KARAR NO : 2021/837 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2020
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili —- imzalanarak bu sözleşme hükümleri doğrultusunda—— bulunduğu, davalı şirketin tarafla—— yine sözleşme hükümleri uyarınca Sözleşme tek taraflı olarak fesih edilerek davalıya —– ihtarnamesi ile ——yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek davalı tarafından sözleşmeye ve yasal düzenlemelere aykırı olarak tahsil edilen işlemlere ilişkin bedellerin iadesi talep ve ihtar edildiği,———- alacağının ödenmesine ilişkin karşı taraf davalı borçluya tebliğ edilen ihtarname sonuçsuz kalması üzerine üye iş yerinden kaynaklanan alacağımız ile ortaya çıkan borç ile birlikte toplam alacağın tahsili amacıyla borçları hakkında—– ilamsiz takip başlatılmış olmakla tebliğ edilen ödeme emrine davalı borçlu ödeme emrine haksız ve yasal düzenlemelere aykırı olarak borçlu olmadığının asıl alacak, faiz ve tüm ferilerine —-durdurduğu, karşı taraf borçlunun haksız ve hukuka aykırı —- olan alacağımız ile birlikte borçlu tarafın sair diğer tüm itirazlarının iptali ile alacağımızın tahsili sağlamak üzere iş bu davamızın açılması zorunluluğu doğduğu, karşı —- alacağımıza ilişkin—- dosyasına yapılan itirazın iptaline, Takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum cdilmesini, Masraf ve ücreti vekaletin karşı taraf davalıya yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Ödeme emrinde asıl alacak tutarlarının davacı —-bakışta dahi anlaşıldığı, davacı taraf asıl alacak tutarına daha takipten — konu — daha üzerine miktarı belli olmayan şekilde ve tek — Bu bağlamda davacı tarafın müvekkil firmadan talep ettiği asıl borç kalemlerinin de gerçeği yansıtmadığını, bu hususla asıl borç kelemlerinin net olarak ortaya çıkması için her kredi için verilen paranın ve karşılığında yapılan ödemeleri geldiğinde davacı tarafın asıl borç rakamına nasıl ulaştığı —– kayıtları işbu dava açısından önem arz ettiğinden davacının yasal defterlerinin açılış kapanış tarihlerinin — belirlenmesi defterlerin usulüne uygun tutulmadığının görülmesi açısından son derece büyük —defterler usulüne uygun tutulmamışsa delil olma değeri de bulunmadığı. açıklanan nedenlerle; davanın reddi ile davacı taraf aleyhine reddedilen miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı tarafça davalı taraf ile aralarında imzalanan üye iş yeri sözleşmesinden kaynaklanan 150.224,70 TL alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasından ibaret olduğu görüldü.
Dosyamız arasına alınan— dosyasının yapılan incelemesinde takibin — ödeme emrinin davalı/borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresinde 27/01/2020 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan —- davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Tarafların beyanları ve delilleri ışığında, takdirin mahkeme görev alanına ait olduğu işaret edilmek suretiyle; davacı ————- sayılı dosyası ile başlatılan takip talebinde talep edilen —, işleyecek faiz oranı, masraf ve vergiye ilişkin yasal dayanağın somut olarak ortaya konması gerektiği; bir başka anlatımla hesap yapılırken dayanılan — iade edilen ve firmadan tahsil edilemeyen tüm işlemlerin işlem detayları, talep edilen %54 faiz oranı için yapılan sözleşme ile dayanılan faiz oranı tebliği, — somutlaştırılması gerektiği yönünde mütalaa etmişlerdir.
Dava konusu uyuşmazlık hakkında ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişiler mahkememize hitaben sunmuş oldukları 18/08/2021 tarihli ek raporunda özetle: Davacı bankanın— başlattığı takipte, Takip talebi ile bağlı olarak; —- olduğu tespit edilmiş olmakla birlikte; davacının takipte istediği alacağın tespitlerini aşan— davaya sunulan belgelere ve takip talebi ile bağlı olarak, yerinde olmadığı, davacı bankanın — tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar takipte yıllık %54 temerrüt faizi ve faizin gider vergisini davalıdan talep edebileceği , tarafların masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin mahkeme takdirleri içinde kaldığı, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ticari defterler, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davacı banka ile davalı arasında ——– sözleşmesi imzalandığı,sözleşme kapsamında davalı işyerine ———- bedelin davalı hesabına yansıtıldığı,bu kapsamda —bedelinin davalının hesap bakiyesinin yetersiz olması sebebiyle tahsil edilemediği,davalının bu bedelden sorumlu olduğu,davacı—- temerrüde düşürdüğü, dolayısıyla davalının bu bedelden sorumlu olduğu kanaatine varıldığından,davacının davasının kısmen kabulü ile davalı borçlunun —– alacak —-üzerinden devamın asıl alacak üzerinden takip tarihi itibariyle avans faiz işletilmesine ;alacak likit olmadığından yargılamayla belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Takip talebindeki—– tarihleri arası için % 54 faiz oranı üzerinden faiz hesaplaması yapılmış,—– takip tarihi itibariyle davacı alacağı hesaplanmıştır.Ancak — olarak belirtilmiştir.Hükümle gerekçe arasında çelişki olmaması için hüküm kısmı değiştirilmemiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ ile Davalı borçlunun —- sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE ,takibin — üzerinden devamına ,asıl alacak üzerinden takip tarihi itibariyle avans faiz işletilmesine ;
Alacak likit olmadığından yargılamayla belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 10.159,93 TL nin davacı tarafından peşin yatırılan 1.814,35 TL den mahsubu ile 8.345,58 TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.400,00 TL bilirkişi gideri, 52,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.452,00 TL nin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 1.437,57 TL si ile 1.876,55 TL harç gideri toplamı olan 3.314,12 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların dava şartı olması sebebiyle—- davanın kabul edilen kısmına isabet eden 1.301,63 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan —ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Red edilen kısım yönünden ; Karar tarihinde yürürlükte bulunan — ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan kullanılmayan bakiye kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.