Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/322 E. 2022/317 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/322 Esas
KARAR NO : 2022/317

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Ticari İşletme Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2020
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Ticari İşletme Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili—– —- ilgili —– —- uygulanacak kişileri seçmeye ve —— vermeye yetkili kılındığını, işbu yetkiye dayanılarak müvekkili şirket ile davalı şirket——-” imzalandığını, sözleşmede ana ——şirketi, —– alan davalı şirketi temsil ettiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlama ——davalı tarafı—— tarihine kadar geçen süre boyunca devam ettiğini, davalının —-ihbarı,——-ihtarnamesi ile bildirildiğini, müvekkili şirketin, davalı şirketin tek taraflı fesih ihbarına —– tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin fesih şartlarının yerine getirilmesi talebinde bulunduğunu, davalı tarafça yapılan feshin haksız olduğunu, davacı ——değeri olan markasını sözleşme süresince davalı şirketin faaliyetlerinde kullanımına bıraktığını, taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin 7.maddesi davalı şirket tarafından aylık olarak ödenmesi gereken “telif ücretini”, sözleşmenin 8. maddesi davalı şirket tarafından aylık olarak ödenmesi gereken “—— payı” ücretinin düzenlendiğini, ilgili ücretlere ilişkin hesaplamanın taraflar arasında kabul edilmiş olan sözleşmeye ——- maddelerinde gösterildiğini, davalı tarafın piyasa şartlarına uygun olarak müvekkil şirketin makul desteğiyle ticari işten kazanç elde ettiğini, davalı tarafın hizmeti durdurduğu halde ücret tahsilatı yapmış olduğunu ve hizmet vermekten veya ücret iadesinden kaçındığını, davanın kabulü ve sözleşmeye bağlı borcun tespitini, ödenmeyen kısmın davalı taraftan alınarak taraflarına ödenmesini davalı tarafın haksız feshinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili—— davacı şirket ——— davalı müvekkili şirketin işbu sözleşme gereğince davacı ——-ödediğini ve faaliyetine———– fiili olarak başladığını ve kendi üzerine düşen için gereklerini yerine getirdiğini, ancak müvekkili şirketin dünyada—- nedeniyle — haline düştüğünü, işbu salgının ve etkilerinin son bulacağı tarihinde belirsiz olması, devlet tarafından mücbir sebep ilan edilen —- içinde yer alan şirketin —-konusunun, —- yapış şekli nedeniyle sürdürülemeyecek olması ve sonuç olarak bu süreçten ileride ekonomik olarak zarar göreceği öngörüsüyle, müvekkili şirketin faaliyetine devam etmesinin mümkün görülmediğini ve—- tarihli ihtarname ile sözleşmenin fesih edildiğinin davalı şirkete ihtar edildiğini, müvekkili şirketin sözleşme çerçevesinde —-makul kesintiler yapıldıktan sonra hesaplanan kalan alacak bedelinin ödenmesi hususunda, davacı şirket ile yazılı ve sözlü görüşmeler yaptığını, ancak davacı şirket tarafından ödeme yapılmadığını, değerlerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere, harca esas değer olmak üzere — bedelin sözleşmenin fesih tarihi olan 15.05.2020 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline amacıyla —- dosyası ile dava açıldığını, huzurda görülen iş davada da, davacı taraf bir—– neticesinde 34.337,65 TL. alacaklı olduğundan bahisle sözleşmeye bağlı borcun tespitini ve ödenmeyen kısmında tahsilini, davalı müvekkilinin davaya konu edilen sözleşmeye bağlı herhangi bir borcu bulunmadığını, kaldı ki davacı taraf dilekçesinde sözleşmeye bağlı borcun tespitini ve ödenmeyen kısmın taraflarına ödemesi talep etmiş olmalarına rağmen,—- kısmında, sözleşmesel borçlardan bağımsız yapılan —- belirtmek sureti ile dava dilekçesinin netice i talep kısmında belirtilen taleplerinin dışında —— alacakları talep ettiğini, bu hususun dahi davacı tarafın kötü niyetini ortaya koyduğunu, davalı müvekkilin sözleşmeye bağlı herhangi bir borcu bulunmadığını beyanla, haksız ve mesnetsiz olarak açılmış bulunan işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA:—– sayılı dosyası)
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı ——imzalandığını, davacı şirketin—- ödediğini, davacı şirketin —— nedeniyle aciz haline düştüğünü, davacı şirketin —– bedelinden makul kesinti yapılmasını talep ettiğini, talebin görüşmeler sonucu kabul edilmediğini belirtmiş, HMK. 107. maddesi uyarınca — bedelin sözleşme —- tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında——–sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketten diğer —–şirketlerin faaliyetine devam ettiğini, davacı şirketin ödemeler dahil hiçbir sorumluluğunu yerine getirmediğini, davacı şirketin mücbir sebep dahil tek taraflı fesih hakkı olmadığını, davalı şirketin—- sözleşmesinden kaynaklanan —- alacağı için——– Esas numaralı dosyası ile dava açtığını belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; ———– Sözleşmesini, ihtarnameleri, —- —— delil olarak göstermiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde;——— —–yazışma————–sayılı dosyasını,——, tanık, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde;——– ihtarnameleri, mail ve ——-yazışma çıktılarını, banka kayıtlarını—- kayıtlarını, .———.sayılı dosyasını, ticari defter ve kayıtları, tanık, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde; ——-Sözleşmesi ve ek protokolü, ihtarnameyi,banka hesap hareketlerini gösterir hesap ————-, tarafların ticari defterleri, —-, keşif, tanık, bilirkişi ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Mali müşavir ve nitelikli hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan —– tarihli raporda, asıl davada davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayanmadığı, —— sözleşmesinin haksız fesih edilmesi nedeniyle davacının uğramış olduğu zararların tazmin edilmesi gerektiği, davacının cari hesap alacağını talep edebileceği, ancak—— davacının cari hesap alacağına rastlanmadığı, birleşen davada davalının —– bedelinin iadesine ilişkin talebin yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunun asıl davada davacı-birleşen davada davalının —– incelenmeden hazırlandığından, tarafların —- üzerinde yeniden inceleme yapılarak mali müşavir ve nitelikli hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan —- rapordaki gibi asıl davada davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayanmadığı—- sözleşmesinin haksız fesih edilmesi nedeniyle davacının uğramış olduğu zararların tazmin edilmesi gerektiği, davacının cari hesap alacağını talep edebileceği, ancak mali incelemede davacının cari hesap alacağına rastlanmadığı, birleşen davada davalının —– bedelinin iadesine ilişkin talebin yerinde olmadığı belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava franchise sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine, birleşen dava sözleşme feshi nedeniyle ödenen franchise bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında——– imzalanarak uygulanmaya başlanmış,— alan alan tarafından ———
Mücbir sebebin varligindan söz edilebilmesi için borcun ifasinin mutlak olarak imkânsiz hale gelmesi gerekmektedir. BK’nın 136 ve 137. maddelerinde düzenlenen ifa imkansizligi hükümleri bu durumda uygulama alani bulacaktir. TBK’nın 136/1.maddesine göre, borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa borç sona erer. Borcun ifasinin güçlesmesi halinde, mücbir sebebe dayanarak borç sona ermemektedir. Bu durumda TBK’nin asiri ifa güçlügü hükümlerine göre sözlesmenin uyarlanmasi yoluna gidilebilecektir.
—- sektörleri etkilediği bir gerçektir. Ancak ülkemizde —-nedeniyle alınan tedbirler dönemsel ve geçici olarak uygulanmış,—- tutulup daha sonra eğitime devam edilmiştir. Bu nedenle ortada mutlak bir imkansızlıktan bahsetmek mümkün olmayıp sözleşmenin feshi haklı nedene dayanmamaktadır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında, asıl davada davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayanmadığı, Franchise sözleşmesinin haksız fesih edilmesi nedeniyle davacının uğramış olduğu zararların tazmin edilmesi gerektiği, davacının cari hesap alacağını talep edebileceği, ancak mali incelemede davacının cari hesap alacağına rastlanmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporları—- haiz, dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli bulunduğundan hükme esas alınarak, asıl davada davacının cari hesap alacağının bulunmaması, birleşen davada davacının sözleşmeyi feshinin haklı olmaması nedeniyle asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın reddine,
2-Birleşen davanın reddine,
3-Asıl davada alınması gereken 80,70 TL karar harcının asıl davada davacı vekili tarafından yatırılan 586,41 TL harçtan mahsubu ile bakiye — yatıran tarafa iadesine,
4-Birleşen davada alınması gereken —- harcının birleşen davada davacı vekili tarafından yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 90,08 TL’nin yatıran tarafa iadesine,
5-Asıl davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Asıl davada davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Birleşen davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Birleşen davada davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Asıl davada davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden asıl davada davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —-göre takdir olunan 5.150,65 TL vekalet ücretinin asıl davada davacı …—— alınarak davalı—— verilmesine,
10-Birleşen davada davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden birleşen davada davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —– vekalet ücretinin birleşen davada davacı—— alınarak birleşen davada davalı …—— verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.