Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/321 E. 2021/336 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/321 Esas
KARAR NO : 2021/336

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2020
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirket hakkında İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —–. sayılı icra dosyasıyla faturaya dayalı ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı şirket borca itiraz ettiği için icra takibi durduğunu, borçluların itirazı haksız olup borçlu itirazında kötü niyetlidir. Borcu ikrara yönelik bir çok —— yazışması vardır. Yazışmalar ektedir. Zaten ticari defter incelemesi ile maddi gerçek ortaya çıkacaktır. Ancak şirketin mali durumu çok kötü olduğu için işbu itiraz yapılmıştır. Müvekkilin alacağının—– altına alınması için davalıya ait taşınmaz veya araç kaydına teminatsız olarak ihtiyati haciz şerhi konulmasını talep ettiklerini, Müvekkil şirket bir—— değerleme şirketidir ve davalı şirketin talep ettiği ——- üzerinde değerleme işlemi yaptIğını, bu değerleme işlemleri karşısında davalı şirket tarafından ” ———– ve bedelli fatura kesildiğini, Bahse konu değerleme işlemleri eksiksiz yapılmasına rağmen kesilen faturaların bedellerini davalı şirket, müvekkil şirkete ödememiştir. Bu nedenle davalı şirket hakkında genel haciz yoluyla ilamsız takibe başvurulduğunu, davalı şirket vekilinin yetki itirazı yerinde değildir. Sözleşmenin ifa yeri alacaklı olan müvekkil şirketin yasal ——— Bu nedenle ; TBK 89/1. maddesine göre ‘’ Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.” Diğer bir anlatımla para borcu götürülecek bir borç olması nedeniyle alacaklının ikametgahı icra dairesi yetkili olduğunu, 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 67/II .maddesinde; “davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın ——-olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir” hükmüne göre davalı şirketin alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ettiklerini belirtmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile : Dava dilekçesindeki iddiaların ve taleplerin maddi ve hukuki hiç bir temeli bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından müvekkil aleyhine yapılan icra takibi usul ve hukuka tamamen aykırı olduğunu, davalı şirketin herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkil temerrüdü de söz konusu olmadığını, bu nedenle işlemiş faiz talebi de hukuka aykırı olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesinin belirtmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile fatura alacağından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğü’nün—- Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme——- tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun — tarihinde borca, ferilerine ve yetkiye itiraz ettiği, icra takibine itirazın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalı şirketin talebi üzerine kendilerine ——–değerleme hizmeti verildiğini, verilen hizmetlere karşılık olarak dört ayrı faturanın kesildiğini, hizmetin eksiksiz bir şekilde verilmesine karşın fatura bedellerinin ödenmesi üzerine icra takibi başlattıklarını iddia etmiş; davalı ise, öncelikle mahkemenin yetkisine itiraz ederek, yetkili mahkemenin —— Mahkemeleri olduğunu, esas yönünden ise davacıya borcun bulunmadığını, davacı tarafından verilmiş bir hizmetin veya satılan bir malın bulunmadığını, davanın haksız olduğunu savunmuştur.
Davalının icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik olarak yapmış olduğu itiraz, Türk Borçlar Kanunu’nun 89.maddesindeki “faturaya dayalı alacakların alacaklının bulunduğu yerde takip edilebilecekleri” hükmü gereğince yerinde görülmemiştir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davacının defterlerini sunduğu, davalının ise sunmadığı görülmüştür. Mali müşavir bilirkişi aracılığı ile incelenen davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutuldukları, kayıtların sahibi lehine delil niteliği taşıdıkları, davacı tarafından davalı adına düzenlenen toplam —– bulunduğu, bunlardan —- kayıtlarının dosya içinde mevcut olduğu, ancak toplam 4.425,00 TL tutarlı son iki faturanın davalı tarafa ulaştığına dair belgenin bulunmadığı, davalı tarafından yapılan bir ödemenin tespit edilmediği anlaşılmıştır.
Bu tespitler ışığında; davacı ile davalı arasında —- verilmesi şeklinde ticari ilişkinin bulunduğu, bu ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya toplam yedi adet fatura düzenlendiği, bu faturalardan ilk —- kayıtlarının dosyada mevcut olduğu, toplam 4.425,00 TL tutarlı son iki faturanın davalıya tebliğ edildiğine dair herhangi bir delilin bulunmadığı, davalı tarafından yapılan ödemeye rastlanmadığı anlaşıldığından, davacının davalı tarafa tebliğ edildiği sabit olan beş adet fatura toplamı olan 17.700,00 TL alacağının bulunduğu anlaşıldığından davanın bu kapsamda kısmen kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 17.700,00- TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine dair,
3-Alınması gereken 1.209,09 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 267,21 TL harçtan mahsubu ile bakiye 941,88 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 971,00 TL yargılama gideri ile 267,21 TL peşin harç, 54,40 başvuru harcı toplamı 1.263,49 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.010,79 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan ———- göre takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —–göre takdir olunan davanın ret ve kabul oranına göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı