Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/311 E. 2020/802 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/311 Esas
KARAR NO : 2020/802

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285- 308/h))
DAVA TARİHİ : 13/07/2020
KARAR TARİHİ : 17/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin ———-olan modern, ——- gereksinimlerini karşılayabilecek niteliklere —- faaliyetleri yürüttüğünü, faaliyet konusu ürünler için yapılan test ve deneylerin ————düzeyde olduğunu ve—- uygun olarak üretim yaptığını,———–kendi üretiminin yanı sıra her türlü teknik malzemelerinin satışı ile ————sahip olduğunu,———kazandığını, toplam sermayesinin ———-olduğunu, şirketin konkordato teklifinin kabulü halinde ise şirketin tüm borçlarının %75’lik kısmını teşkil eden 35.011.204,09 TL’sinin ödenebileceğini, borçlarını vadeler halinde ödemeyi teklif ettiğini, borç ödemesinin konkordato projesinin tasdikini takip eden 6 ay ödemesiz dönemden sonra 4 yıl eşit taksitler halinde yapılacağını, şirketin iflas ettiği varsayımında teminatlı alacaklı haricindekilere alacaklarının yaklaşık % 30 oranında ödeme yapılabileceğinin hesaplandığını, esasen bu oranın oluşacak takip masrafları, vekalet ücreti ve faiz gibi ilaveler ile daha da azalabileceğini, belirterek davacı şirket lehine —–verilmesini, —- mal varlığının korunmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, geçici ——içerisinde yapılacak inceleme sonucunda bir yıllık kesin mühlet, kesin mühlet içerisinde yapılacak yargılama sonucu da —- tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı tarafından mahkememizce verilen kesin süre içerisinde —– gider avansları yatırılmış olup, — tarihinde 3 aylık geçici mühlet kararı ile konkordato tedbirlerinin verildiği ve gerekli ilanların yapıldığı, bu 3 ay sonunda 16/10/2020 tarihli duruşmada geçici mühletinin İİK’nun 287/4 maddesi uyarınca 2 ay süreyle uzatılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Şirketin ticari defter ve mali tablolarının incelenmesi, davacının hali hazırdaki durumu, sunulan ön projelerin ticari kayıtlarla uyumlu olup olmadığı, eksiklik bulunup bulunmadığı, şirketin borca batık olup olmadığı ve davacının konkordato şartlarını taşıyıp taşımadığı hususunda değerlendirme yapılabilmesi için üç aylık geçici mühlet kararı ile birlikte davacı şirkete geçici komiser heyeti atanmıştır.
Komiser heyeti görevlendirildikten sonra teknik bilirkişi atamak suretiyle rayiç değer tespitleri yapılmış, şirketin bilançoları ve mevcut mal varlığı yapısına göre şirketin (——- tarihinde iflas erteleme talebinde bulunduğu ve iflas ertelemeden — tarihinde çıktığı, şirketin ticari defter ve kayıtları ile sair belgeler üzerinde yapılan incelemede şirketin 2016 yılından buyana bankalarla herhangi bir mutabakat yapmadığı, kaydi bilançoda yer alan banka kredi tutarlarının şirketin bankalara olan mevcut borç tutarlarını göstermekten uzak olduğu, kayıtların birbirini tutmadığı, kayıtlardaki banka borçlarının mevcut gerçek durumu yansıtmadığı, şirketin ——sermaye artışı yapmayı öngördüğü, bu sermaye artırımını —- tarihli resmi gazetede ilan ederek gerçekleştirdiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı şirketin bu davayı açmadan hemen önce İstanbul Anadolu ——–.Asliye Ticaret mahkemesinin ——–Esas sayılı dosyasında borca batıklıktan çıkmış olması sebebiyle —- tarihli kararla iflas ertelemenin uzatılması talebinin reddedildiği ve iflas kararı verilmesine yer olmadığına karar verildiği, komiser heyetinden alınan raporda ise şirketin (-) ————— batık olduğu tespitleri nedeniyle bu durum ile ilgili davacı vekilinden açıklama istendiği halde bu konuda herhangi bir açıklamada bulunmamıştır.
Davacı şirket dosyaya ——- tarihinde ——- sunmuştur.
————- tarafından geçici mühlet süresi içerisinde tüm faaliyetlerin denetimi yapılmış, nakit sermaye artışının gerçekleştiği bildirilmiş, borçların yapılandırılması için vergi dairesi ———-başvuru yapıldığını bildirmiştir.
Davacı şirket,——ödeme —— —-tasdikini takip eden 6 ay ödemesiz dönemden sonra 4 yıl eşit taksitler halinde ödeneceğini, tüm borçların %75’ini faiz ve masraflar hariç olarak ödeyeceğini beyan etmiştir. —- projesinde mahkememize sunulan bilançoya göre şirketin borca batık durumda olduğu anlaşılmıştır.
Şirketin sunmuş —————- — gelirlerinden sağlanması planlanan nakit girişlerinin yer alan —eşit olduğu görülmektedir. Bu durum, şirketin her dönem yaptığı satışların tamamının yine aynı dönemde nakit olarak tahsil edileceğini ve böylece dönem sonunda o dönemde yapılan satışlardan kaynaklanan bir ticari alacak oluşmayacağını göstermektedir.
———- itibariyle şirketin bilançosunda yer alan——hesaplarındaki tutarların ——-sonuna kadar tahsil edilmesi ve her dönem gerçekleştirilen net satışların aynı dönem nakde dönerek hiç ticari alacak oluşmaması durumunda—-sonu itibariyle şirketin bilançosunda ———— sıfır olacağını, olağan faaliyetlerine devam eden bir şirketin bilançosunda hiç ticari alacak bulunmamasının işlerin olağan akışına aykırı olduğunu, son iki dönemde oranlar iyileşmiş olsa da şirketin hem geçmiş dönem satışlarından kaynaklanan ——alacağının tamamını tahsil etmesinin hem de her dönem net satışlarının tamamının nakit girişi yaratmasının ve——- hesaplarında bakiye kalmamasının olanaklı olmadığı, bu nedenle——- ———-çek ve senetlerden sağlanması planlanan kaynağın ifade edilen tutarda sağlanmasının mümkün olmadığını, ——– akımda tablosunda,— tablosunda yer alan satışların maliyeti’nin tamamının nakit çıkışına neden olacağı varsayıldığı için, tutarlılık ilkesi gereği, net satışların da tamamının nakit girişi sağlayacağının varsayıldığı öne sürülebileceğini, ancak, satışların maliyeti hesabı bir dönemde içinde tedarik edilen veya üretilen tüm mal ve hizmetlerin bedelini değil, satılan mal ve hizmetlerin şirkete maliyetini gösterdiğini, bu durumda, stokta kalan mal mevcudu borçlanma yoluyla (vadeli olarak) edinilmiş olacağını,————— net çalışma sermayesi düzeltmesi yapılmamış olduğundan stokta kalacak mal bedeli ile buna karşılık gelecek ticari borç tutarları belirlenemediğini, satışların maliyetinden kaynaklanan ————— satışlardan kaynaklanan —- girişleri karşılaştırılabilir hususlar olmadığını, —— tarihli itibariyle şirketin sermayesinin —— yükseltildiğini, davacının———- açıklamalarından—– tablolardan mevcut ——- gelir tablosunda —- ve satışların maliyeti hesaplarına dahil edilip edilmediği anlaşılamadığını, şirketin ödeme dönemi boyunca teklif ettiği tutarı karşılayacak kadar nakit yaratamayacağını, stok satışından elde edilmesi beklenen tutar —— gelir tablosunda——- satışların maliyeti hesaplarına dahil edilmediyse, şirketin 2021 yılı için gerçekleştirmeyi planladığı toplam —– olacaktır . ——— fazla satış yaptığı bir dönem olmadığı dikkate alındığında şirketin —————— satış tutarına —- olmadığını, mevcut stokların satışının iki yıla yayılacağı —– yıllarındaki satış tutarlarına ulaşılmasının olanaklı bulunmadığını, şirkete ait tüm gayrimenkullerin ipotekli olduğunu gayrimenkullerin satılması halinde öncelikle rehinli alacaklıların alacaklarını tahsil edeceklerini ve adi alacaklılara herhangi bir tutar kalmayacağını, net satış tutarları ve yıllık artış oranları ile birlikte —— incelenen şirketin halihazırda teklif verdiği işlerin bedelleri dikkate alındığında revize projede belirtilen net satış tutarlarına ulaşılmasının zor da olsa ihtimal dahilinde olduğu görüşüne varıldığını, bununla birlikte, şirketin satışlarını iki kat artırabilecek üretim kapasitesine sahip olup olmadığı ve ek sabit kıymet yatırımı gerekip gerekmediği konularında ——bir açıklama bulunmadığını, proforma gelir tablosunda yer alan kar tutarları değerlendirilirken şirketin geçmiş dönem karları dikkate alınmadığını, bunun nedeninin,—- ilgili dönemlerde gider olarak kaydetmek yerine bilançoda varlık olarak göstermesi olduğunu, muhasebenin ve finansal raporlamanın temel ilkelerinden-kavramlarından olan dönemsellik ilkesine aykırı olan bu uygulama nedeniyle şirketin sunduğu geçmiş dönem karlarının gerçek durumu yansıtmadığı ve — kullanılamayacağı sonucuna vardıklarını, şirketin ödeme dönemi boyunca her yıl öngördüğü, karlılık oranlarına ulaşmasının çok zor olduğunu, şirketin sunduğu ve olumlu bağımsız denetim görüşü alan ilk ön projede ödeme dönemi boyunca şirketin faaliyet karı / net satışlar oranları — arasında iken — oranlar — arasında değiştiği, benzer şekilde, dönem net karı / net satışlar oranı ilk ön projede — arasında değiştiği, —-karşılaştırıldığında oranlar———-yakın bir — edildiğini, bu artışın nedeni revize projede somut bir şekilde ortaya konulmadığını,
Özetle, şirketin —– oranları önemli derecede artmış olmasına rağmen, revize projede, şirketin proforma gelir tablosundan hesaplanan karlılık oranlarının her dönem için —- verilerine göre en karlı % 25’lik dilimdeki şirketlerin arasında olacağı öngörüldüğü, şirketin, bu kadar yüksek bir karlılığı ne şekilde yakalayacağı ve sürdüreceği ile ilgili somut bir iş planı sunmadığını, ilk projede yer alan karlılık oranlarına nazaran revize projedeki karlılık oranlarının daha yüksek olduğunun tespit edildiğini, bu artışın nereden kaynaklandığı ile ilgili somut bir bilgi tespit edilemediğini, bu açıklamalar ışığında şirkletin rayiç değerlere göre borca batık olduğu ve konkordato teklifinin gerçekçi, ciddi ve inandırıcı bulunmadığını belirtmişlerdir.
Davacı vekili ——- raporuna itirazlarını sunmuş, itirazlarında belirttiği hususlar son duruşmada ———– komiseri ———- sorulmuştur.
—— duruşmadaki beyanında; ” — döneminden önceki mali tablolarda ——payının dönem gideri olması gerekirken ——— varlık olarak gösterildiğini tespit ettik, bu durum muhasebenin temel ilkesi olan dönemselliğe aykırıdır, konkordatoya başvuru tarihinde bildirilen bankalara olan borç gerçeği yansıtmıyordu, — yılında iflas ertelemeye başvuru yapıldıktan sonra bankalarla herhangi bir mutabakat yapılmamıştı, ayrıca — tablosunda bütün satışların nakit olacağı, geçmiş dönem ticari alacaklarında tamamının tahsil edileceği bildirilmiş olmasına rağmen bunun gerçek ve inandırıcı olması mümkün değildir, zira geçmiş yıl mali tablolarında ticari alacaklar ile satışlar bir birine oranlandığında bütün satışların aynı dönem içinde nakit olarak tahsil edilmediği anlaşılmaktadır, projede öngörülen karlılık oranının incelenmesinde —– karşılaştırıldığında ödeme dönemi boyunca her yıl için bu sektördeki en karlı %25 lik dilim içinde olması gerekmektedir, oysa tüm mali veriler nazara alındığında şirketin ödeme dönemi boyunca bu oranda kar etmesi mümkün görünmemektedir, davası şirketin dava açarken sunmuş olduğu projedeki faaliyet karı öngörüsü ile revize projesindeki faaliyet karı öngörüsünün bir anda %50 oranında arttırılmış olduğu tespit edilmiştir, ancak bu artışın sebebi somut şekilde projede ve mali tablolarda ortaya konulmamıştır, tüm bu nedenlerle bu projesinin ciddi ve inandırıcı bulunmadığı yönünde rapor düzenlenmiştir ” şeklinde açıklamada bulunmuştur.
Dosya kapsamına göre; davacı şirketin 5 yıl boyunca iflas erteleme tedbirlerinden yararlandığı, bu süreçte duruşmaya katılan bir kısım alacaklıların beyanlarına göre alacaklılarla herhangi bir görüşme yada anlaşma yoluna gitmediği, borca batık olduğu, mali tablolarının tutarsız olduğu, karlılık ön görüsünün somut verilerle ortaya konulmadığı, projesinde ön gördüğü— ciddi ve inandırıcı olmadığı kanaatine varılmakla, konkordatonun tasdiki talebinin reddine, şirket borca batık olduğundan iflasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı şirketin kesin mühlet verilmesi talebinin REDDİNE,
——— sicil numarasında kayıtlı davacı —- İİK’nun 292.maddesi uyarınca —- günü saat —- itibariyle İFLASINA,
2-Tüm konkordato tedbirlerinin kaldırılmasına, konkordato komiserlerinin görevlerine son verilmesine,
3-Kararın ——resmi ilan portalında ilanına, masrafın gider avansından karşılanmasına,
4-İİK’nun 288/3 maddesi uyarınca ilgili kurumlara bildirimlerin yapılmasına,
5-İflas kararının derhal — İflas Müdürlüğüne bildirilmesine,
6-İflas avansının —– aktarılmasına,
7-Karar harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davcıya ait bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde tasfiyeye dahil edilmek üzere İflas Müdürlüğü dosyasına aktarılmasına,
Dair, davacı vekilinin, bir kısım alacaklılar vekillerinin ve konkordato komiserinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.