Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/31 E. 2020/219 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/31 Esas
KARAR NO: 2020/219
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2016
KARAR TARİHİ : 12/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili daha sonra görevsizlik kararı verilen mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket yetkilileri ile davalı arasında———–hisselerinin tamamının geçmişteki hak ve alacak ile borçlarını da kapsayacak şekilde hisse devir sözleşmesi imzalandığını, ————- tarihinde şirket adına kesmiş olduğu imar para cezası şirket tarafından ———- olarak ödendiğini, söz konusu idari para cezası sadece müvekkil şirket sorumlu tutulması söz konusu olmadığını, hisse devir nedeniyle davalının sorumlu olduğunu, bu nedenle fazlaya dair haklarımız saklı tutulmak kaydıyla ——— davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karış tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili daha sonra görevsizlik kararı verilen mahkemeye sunduğu savunmasında özetle; Vermiş olduğu cevap dilekçesini tekrar ettiğini, burada açıklamış oldukları nedenlerden dolayı aatuhk uyarınca müvekkilimden bu para cezasının tahsili mümkün olmadığını, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, ayrıca usule ilişkin zaman aşımı itirazımız ve husumet itirazımızda olduğunu, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiklerini bildirmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle rücu niteliğinde alacak istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı ————- Asliye Hukuk Mahkemesinin —-sayılı dava dosyasında mahkemece verilen görevsizlik kararının ——– Hukuk Dairesi’nin————- sayılı kararı ile onanması üzerine dosya mahkememize gelmiştir.
Davacılar, davalı ile ——— hisselerinin tamamının geçmişteki hak ve borçlarını da kapsayacak şekilde hisse devir sözleşmesi imzaladıklarını,———– şirkete yönelik ——– tarihli —- tutarındaki imar para cezasının kendileri tarafından ödendiğini, sözleşme gereğince davalının bu cezadan hissesi oranında sorumlu tutulması gerektiği iddiası ———— tutarındaki bedelin davalıdan tahsilini istemişlerdir.
Davalı, ödenen vergi cezası nedeniyle davacıların rücu hakkının bulunmadığını, cezanın şirket tarafından ödendiğini, bu nedenle davacı şirket ortaklarının talep hakkının bulunmadığını davanın reddini talep etmiştir.
Davacılar ve davalı arasında —- tarihli hisse devir sözleşmesi yapıldığı, sözleşme gereğince davalının —- oranındaki hissesinin davacılara devredildiği, devir bedelinin ———–çerisinde tamamen ödenmesinin kararlaştırıldığı, hisse devrinin yapıldığı gün itibariyle şirketin tüm hesapları üzerinde tarafların mutabık oldukları, şirketin devir tarihi itibariyle resmi daire ve kurumlara bir borcunun bulunmadığı, hisse devir tarihinden önce yapılacak resmi incelemeler sonucunda ortaya çıkacak resmi borçlar yönünden herkesin hissesi oranında sorumlu olacağının sözleşmede kararlaştırıldığı dosyada bulunan sözleşme örneği ile anlaşılmıştır. Davaya konu edilen ———- tarafından kesilmiş olan —— tarihli imar para cezasının —- yılına ilişkin olduğu dosyada mevcut ———–yazıları ve ödeme dekontları ile sabittir. Davalının hisse devir sözleşmesi ile anılan şirketten — itibariyle tamamen ayrıldıkları, ——- tarafından şirkete kesilen imar para cezasının ——— yılı içerisinde ödendiği dosyada mevcut belgelerden anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı savunmalarında “ödemenin şirket adına yapıldığı, bu nedenle davacıların bedeli geri isteme hakkına sahip olmadıkları” hususunu ileri sürmüş iseler de; sözleşmede yer alan açık hüküm uyarınca “sözleşme tarihinden önceki olaylar nedeniyle şirkete gelebilecek vergi, ——- ve benzeri resmi ödemelerden hissesini devreden ortağın da hissesi oranında sorumlu olacağının” kararlaştırıldığı anlaşıldığından, imar para cezasının——–yılına ilişkin olarak kesilmiş olduğu ve bu bedelin ödendiği sabit olduğundan, sözleşme uyarınca davalının da hisse bedeli oranında bu ödemeden sorumlu tutulması gerektiği anlaşıldığından, bu kapsamda açılmış olan davanın kabulüne kabulüne dair mahkememizce verilen karar —–.Hukuk Dairesinin —- tarih ve ——- Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Yüksek mahkeme bozma ilamında “…Davaya konu imar para cezası yukarıda zikredilen vergi, ——– kapsamında yapılmış bir ödeme olmadığı için hisse devir sözleşmesi kapsamında davalıdan talep edilemeyeceği dikkate alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmiş olması…” gerekçesine yer verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan açıklanan bozma ilamı uyulmuş ve yerinde olan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 54,40-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 170,80-TL harçtan mahsubu ile bakiye 116,40-TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı harç ve masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 137,75 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2020