Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/299 E. 2022/843 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/299 Esas
KARAR NO:2022/843

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 31/01/2020
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, —- ile Banka arasındaki Genel Kredi sözleşmelerini; Muris— kefil sıfatı ile imzaladığı, şirket adına olan — yevmiye sayılı resmi senet ile ipotek edildiği, Kredilerin aksaması ile davalı Bankanın, borçlu şirket aleyhinde–sayılı dosyası ile ipoteğin nakde çevrilmesi takibine giriştiği, 350.000.TL kıymet takdirine banka vekilinin itirazı üzerine—.sayılı dosyası ile ipotekli gayrimenkulün değerinin 420.000.TL olarak tespit edilip kararın kesinleştiği, Söz konusu ipotekli gayrimenkulün alacaklı bankaya temiz olarak devrini amaçlayan taraflar, bakiye borcun 420.000.TL’sı ile mukayyet olduğu hususunda mutabakat sağlayarak 23.06.2017 tarihinde ilk satışta alacaklı banka vekili muhammen bedelin tamamı için satışta işbu miktar teklif vererek söz konusu ipotekli gayrimenkul, 420.000.TL bedel ile alacaklı bankaya geçtiği, Bankanın, takas ve mahsup sureti ile tüm alacağını tahsil ettiği halde fahiş faiz tahakkuku yaparak ipotek dosyasında rehin açığı belgesi düzenlediği ve —sayılı dosyası ile davacıların murisi aleyhinde yeni bir ilamsız icra takibine giriştiği, ikinci icra takibinden gönderilen ödeme emri ve sair tebligatlardan davacıların haberdar olmadığı, muris — gelen İİK.103 davetiyesine—-.sayılı itiraz dilekçesi ile borca karşılık taşınmazın Bankaya devredildiği belirtilerek itiraz ettiği, Beyan ederek taraflar arasındaki muarazanın men’ine, —.sayılı dosyasında müvekkillerin murisi—-ile davalı Banka Şube Müdürü’nün haricen anlaşarak ipotek takibine konu gayrimenkulün 420.000,00.TL muhammen bedel ile alacaklı Banka’ya devri ile tüm borcun işbu suretle takas ve mahsup edilerek kapatıldığının tespiti, —sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinde davalıların borçlu olmadıklarının tespitine, işbu süreçte borç ödenmek zorunda kalınır ise ödenecek tutarın davalı Banka’dan istirdadına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; — bankadan kullanmış ve kullanacak olduğu kredi sözleşmelerinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaları bulunduğu, İşbu kredilerin teminatı teşkil etmek üzere —Daire Nitelikli Taşınmaza müvekkil banka lehine ipotek tesis edildiği, Kredi hesabı kat edilerek borçlu ve kefillere 06.10.2016 Tarih Ve— Düzenlenen İhtarname keşide edildiği, —Sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi dosyasından satış işlemleri tamamlanan taşınmazın bankaya alacağa mahsuben 23/06/2017 tarihinde 420.000,00TL bedelle ihale edildiği, Bu bedel ile dosyanın kapatılacağı yönünde borçlularla herhangi bir taahhüt veya protokol yapılmadığı gibi şifaen dahi bu yönde anlaşma olmadığı, Kesinleşen icra emrindeki faiz oranlarına göre dosya kapak hesabı yapılarak kalan rakam için rehin açığı belgesi düzenlendiği, Rehin açığı belgesinde yer alan tutar için —-sayılı dosyasıyla, dava dışı— adına gönderilen ödeme emirlerine itiraz edilmediği, Kesinleşen takiple birlikte dosya borçlusu —-dına kayıtlı —Parselde olan taşınmaz üzerinde haczi işlenip satış satışı talep edildiği, —vefatı ile birlikte, Tüm mirasçılara borç muhtırası gönderilip tebliğ sürecinin tamamlandığı, dosya borcu ödenmediği için satış işlemlerine devam edildiğini, beyan ederek, davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet ve inkar tazminata mahkum edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili sulh protokolü ekli 03/08/2022 tarihli dilekçesi ile; ekteki sulh protokolü uyarınca davadan feragat ettiklerini bildirmiş, bu kapsamda karar verilmesini talep etmiştir. Protokol incelendiğinde tarafların mahkememizin yukarıdaki esasına kayıtlı — Esas sayılı dosyasından feragat edeceklerini ve her iki tarafın da vekalet ücreti ve yargılama giderinden karşılıklı olarak feragat ettikleri hususlarında mutabakata vardıkları anlaşılmıştır.Davacı vekilinin vekaletinin denetlenmesinde davadan feragat yetkisi olduğu görülmüştür.
HMK 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla; davacı yanın feragati nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, davalı tarafça vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilmediğinden davalı lehine vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek taraflarca yapılan masraflar üstlerinde bırakılmıştır.
H ÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL ve tamamlama harcı olarak yatırılan 3.389,70-TL harç toplamı 3.444,10-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.363,40-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Taraflarca sarf edilen yargılama giderinin sarf eden taraf üstünde bırakılmasına,
4-Talep edilmediğinden davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadğına,
5-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.