Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/298 E. 2023/141 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/298 Esas
KARAR NO: 2023/141
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 09/07/2020
KARAR TARİHİ: 10/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında davalıya ait —— kayıtlı taşınmaz üzerine yapılacak—–oluşan yapının müvekkili ———- tarafından projelerinin incelenmesi, ruhsata ve eklerine uygun olarak yapılmasının denetlenmesi için ——–akdedildiğini, ——, ———-kuruluşu arasında kurulan iki tarafa borç yükleyen, karşılıklı rızaya dayalı ve sürekliliği olan bir iş görme sözleşmesi olduğunu, ——–kuruluşunun, sözleşmeyle, özel kişilere ait bir yapının ——— kurallarına, standartlara uygun kaliteli yapılması için, proje ve denetimini sağlamayı borçlanırken,——– de bir bedel ödemeyi borçlandığını, sözleşmenin amacının; can ve mal güvenliğini ——- kurallarına, standartlara uygun kaliteli —yapılması için proje ve ——– sağlamak ve —–denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğunu, ——-hizmeti için —— ödenecek hizmet bedelinin,—– sözleşmesinde belirtileceğini, bu bedelin, ——- yaklaşık maliyetinin %1,5’inden az olamayacağını, hizmet bedeli oranının,——— süresi iki yılı aşan iş için yıllık %5 artırılacağını, taraflar arasında düzenlenen iş bu ———- sözleşmelerine —- tamamlandığını, davaya konu sözleşmeler kullanılarak —— alındığını, müvekkili firmanın ——- görevini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, söz konusu binalara ilişkin ——— ve tüm belgelerin buna ilişkin imar işlem dosyasında mevcut olduğunu ve celp edilmesi gerektiğini, müvekkili —- firmasının, üzerine düşen tüm ——- görevini eksiksiz olarak işin sonuna kadar yerine getirmiş olmasına rağmen, müvekkili firmanın hak ettiği bakiye ——- bedelinin ödenmemesi üzerine, —-hizmetinden fayda sağlayan davalının ödemediği bakiye——- bedeli tüm bloklar için toplam 525.910,00-TL olduğunu, davalı aleyhine —— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu kapsamda davalıya ödeme emri tebliği üzerine davalıların söz konusu takibe haksız yere itiraz ederek takibi durdurduklarını beyan ederek, davanın kabulü ile davalı borçlunun ———– sayılı icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine, takibe konu asıl alacak üzerinden %20 den aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —— tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava şartlarından olan arabuluculuk yasal usule göre yapılmadığını, bu yönüyle davanın reddini talep ettiklerini, ——- müteahhit firma —— arasında mevcut sözleşme gereği —–denetim ücretleri ilgili şirket tarafından ödeneceğini, bu sebeple davanın ilgili şirkete açılması gerekirken davanın kendilerine karşı açıldığını, husumet itirazının olduğunu, davanın bu şirkete ihbar edilmesi gerektiğini beyan ederek öncelikle davanın husumet yönünden ve arabuluculuk şartı yasal usule göre yapılmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava;davacı ile davalı arasında ——– yapıldığı iddiasıyla sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali davası olup, davalı ——– husumet itirazında bulunarak sözleşmeye taraf olmadığını, müteahhit firmanın ——– ücretlerini ödemekle yükümlü olduğunu iddia etmektedir.
Uyuşmazlık; takip tarihi itibariyle davacının——–kaynaklanan alacağı olup olmadığı, varsa miktarı, davalının bu sözleşmeye taraf olup olmadığı, pasif husumeti bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizin —– tarihli celsesinde; dosyaya sunulan—– tarihli ——kapsamında davalının husumet itirazının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davanın——–ihbar edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 26/01/2023 tarihli dilekçesi ile; müvekkilinin beyanı ve talebi doğrultusunda vekaletnamelerindeki yetkiye istinaden davadan feragat ettiklerini, karşı yan vekilinin beyanı doğrultusunda aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 26/01/2023 tarihli dilekçesi ile; davacı ile karşılıklı olarak anlaşmış olduklarından davadan davacının vermiş olduğu feragat beyanını kabul ettiklerini, karşı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadıklarını beyan etmiştir.
Her ne kadar davanın duruşması 19/04/2023 tarihine bırakılmış ise de; davacının feragat beyanı ve davalının bu beyana karşı sunmuş olduğu dilekçesi nazara alınarak dosya ele alınmıştır.
Davacı vekilinin vekaletnamenin denetlenmesinde davadan feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
HMK’nun 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla, davacı yanın feragati nedeniyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 6.351,68 TL nin mahsubu ile bakiye 6.171,78 TL. harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep edilmediğinden davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/02/2023