Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/287 E. 2021/902 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/287 Esas
KARAR NO: 2021/902
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 25/08/2014
KARAR TARİHİ: 17/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- tanzim ettiği —– —- faaliyet gösterdiğini, davalının maliki olduğu—– tarihinden geçerli olmak üzere — —– edildiğini, müvekkili tarafından davalıya —- ödeme yapıldığını, anılan intifa hakkı kapsamında davalı tarafından gerçekleştirilen akaryakıt istasyonu inşaatı bedelinin de müvekkiline fatura edildiğini, fatura bedeli —- de müvekkili tarafından davalıya ödendiğini, dağıtıcı ile bayi arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin ve buna bağlı olarak intifa/kira sözleşmelerinin —- tarihine kadar—-sayılı tebliğ uyarınca muafiyetten yararlanabileceğini, taraflar arasında süre gelen ilişki ve müvekkili lehine — tarih ve —- intifa hakkının —— tarihi itibarıyla sonlandırıldığını ve müvekkili tarafından düzenlenen —— yevmiye numaralı intifa hakkının tapudan terkini yetkisini içeren vekaletnamenin davalı tarafa gönderilerek davalı tarafın intifa hakkını tapudan terkininin sağlandığını, müvekkili şirket tarafından keşide edilen—–yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek intifa hakkının süresinden önce sona ermesi nedeniyle muaccel hale gelen; intifa hakkı için davalıya ödenen —– tutarın, kullanılmayan intifa süresine tekabül eden güncellenmiş değeri karşılığında —— tutarın, kullanılmayan intifa sürsine tekabül eden güncellenmiş değeri karşılığında —- müvekkilinin cari hesaptan kaynaklanan alacak tutarı —– ödenmesi ihtar edilmiş ise de davalı tarafın söz konusu alacak bedellerini ödemekten imtina ettiğini, bu nedenlerle alacaklarına temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafın alacak miktarını hesap ederek toplamda —- alacak davası ileri sürdüğünü, bu nedenle davasını belirsiz alacak şeklinde ileri sürme imkanının bulunmadığını, davanın intifa bedeli ve inşaat bedeli yönünden — yılı geçmesi nedeniyle zamanaşımına uğradığını, — tarihinden sonra ise yapılan sözleşmelerin, süreleri ne olursa olsun, yapıldıkları tarihten itibaren ilk —- yıllık süre boyunca mufatiyetten yararlanabileceğine, —- yılı aşan süreler bakımından tebliğde belirtilen muafiyet şartlarının ortadan kalkacağının belirtildiğine, davacının intifa hakkı ve inşaat bedeli kapsamında bir alacağının bulunmadığını, söz konusu sözleşmenin — özetle —– tarihine kadar geçerli o lmak üzere — lehine intifa hakkı tesis ve tescil edilmiştir” hükmünün mevcut olduğunu, sözleşmenin yapılmasına binaen müvekkili şirkete —-olmak üzere toplamda —– tarihinden sonra muafiyet şartlarının ortadan kalktığını, bu sebeple davacının intifa hakkının da bunun doğal sonucu olarak —-tarihinden itibaren sona erdiğini, buna bağlı bir alacağının mevcut olmadığını, inşaat bedeli yönünden müvekkili şirket ile davacı taraf arasında düzenlenen bayilik akdinde söz konusu yatırımın müvekkili şirket tarafından ödeneceği konusunda herhangi bir hükümün de mevcut olmadığından sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olmadığını, intifa bedeli yönünden davacı şirket tarafından —- tarihinde yapılmış olan—- sözleşmesi için müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için davacının inşaat bedeli ve intifa bedelini iade isteyebileceği kabul edilse dahi kullanımın yapıldığı süre ile bakiye süre arasındaki oranın dikkate alınarak hesap yapılması gerektiğini, her ne kadar davacı tarafın intifa hakkı kapsamında davalı tarafından gerçekleştirilen—- bedel ödeme yapmış olsa da, sözleşmenin feshinde davacı tarafın söz konusu ürünleri iade aldığını, ilke gereği talep edilen rakamın fahiş olduğunu, davacı tarafın alacağı olmaması nedeniyle, cari hesaptan kaynaklanan —- alacağının da mevcut olmadığını, davacının davasının kabulü varsayımında dahi müvekkili şirketin davacıdan alacaklı olduğu miktarın hesaplanarak takas ve mahsubu gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme örneği, —- karşılıklı ihtarlar, celp ve ibraz edilmiş,yapılan işletmenin teknik yönden incelenmesi için—- Asliye Hukuk mahkemesine talimat yazılarak teknik rapor alınmış ve ayrıca davalı —– ticari defter ve kayıtları üzerinde mali bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde de mahkememizce atanan bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılmıştır.
— yıllık intifa karşılığında davalı şirketin davacı şirkete –Tutarlı fatura kestiği anlaşılmaktadır.Ayrıca —- tarihinde bina betonu, —- tutarlı fatura kestiği, dava konusu kapsamında davacı tarafından bahse konu faturalar karşılığında davalıya —- ödeme yapıldığı hususunda ihtilaf yoktur.
Taraflar arasında düzenlenen —-maddesinde; devir sözleşmesi mevcut olup, buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda davacının ticari defter ve kayıtlarının münhasır delil kabul edileceği hüküm altına alınmıştır.
Dosya kapsamına göre;davacı ile davalı arasında ilk olarak — tarihinde — imzalandığı söz konusu sözleşmeye göre davacı taraf lehine —- tarihine kadar ——–bulunduğu —-üzerinde intifa hakkı tesis ve tescil edildiği anlaşılmıştır.—- tarihinde atarflar arasında —— daha yapıldığı anlaşılmaktadır.— ödediği,— ilk yapıldığı tarihle fesih tarihi arasında yaklaşık— aylık bir zaman geçtiği husunda herhangi bir ihtilaf yoktur.Yine aynı —- kurulumunu için davacının davalıya —- ödediği hususunda ihtilaf yoktur, İntifa tesis edilirken tarafların belirlediği süre —- senedir.Davacı bu süre boyunca yatırımını yaptığı tesiste akaryakıt bayisine sahip olacacağını bekleyerek ticari ilişkiye girmiştir.İntifa hakkı için ödemiş odluğu bedel — yıllık süre nazara alınarak belirlenmiş bir bedeldir.Bu nedenle —yıllık inifa bedelini peşin olarak tahsil eden davalının kullanılmayan intifa süresine ilişkin bedeli iade etmesi gerekmektedir.
İntifa hakkı terkinin —- tarihinde yapıldığı, bu davanın — tarihinde açıldığı, zaman aşımının terkinden itibaren başlayacak olması sebebiyle davalının zaman aşımı def’inin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı taraf cevap dilekçesinde takas/mahsup talebinde bulunmuş ise de; davalı bu talebinin hangi teminat mektubu ile ilgili olduğunu açıklamadığı, somutlaştırmadığı anlaşılmakla, takas/mahsup talebi ile ilgili değerlendirme yapılmamıştır.
Bu gerekçe ile mahkememizin—– tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine” karar verildiği, bu kararın taraf vekillerince İstinaf edildiği, —— kararı ile;
—- içerisinde dava tarihi itibariyle intifa hakkının terkin edilip edilmediği anlaşılamamaktadır. Lehine intifa hakkı tesis edilen davacı şirketin de intifa hakkını terkin ettirme hakkı bulunmaktadır. Her ne kadar davacı tarafça bu konuda davalı şirket yetkililerine —– yevmiye numaralı vekaletname verilmiş ise de intifa hakkının terkin edilip edilmediği, edildi ise hangi tarihte terkin edildiği dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu durumda ilk derece mahkemesince intifa hakkının terkin edilip edilmediği belirlenmeden ve terkin söz konusuysa terkin belgesi dosyaya kazandırılmadan ve dava dilekçesinde yer alan bakiye dönem için intifa hakkı bedelinin tahsili talebi açısından terkin tarihi esas alınarak bilirkişi incelemesi yapılmadan kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır.” şeklindeki gerekçesi ile kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Kaldırma kararı sonrasında dosya esasa kaydedilerek, —- davaya konu taşınmaz üzerinde ki — süre ile kurulan intifa hakkının terkinine ilişkin belgeler istenerek, kim tarafından terkin edildiği hususu sorulmuş, —- yazı cevabına göre; davacı — lehine kurulan intifa hakkının —tarihinde davacı ——intifa hakkının tamamından bedelini aldığımdan çıplak mülkiyet malikleri yönünden terkinini talep ederim” şeklinde talebi üzerine terkin edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Bu yazı cevabına göre, bakiye dönem için intifa bedeli hesaplaması yapılmak üzere yeniden bilirkişiden rapor alınmıştır.
Buna göre, davalının — intifa hakkı tesis tarihinden — terkin tarihine kadar davacı şirketin — hakkından istifade ettiği, geriye kalan — davacının faydalanamadığı intifa hakkı süresi olduğu anlaşılmaktadır. Davalının —- tutarlı faturasında kullanılamayacak döneme isabet eden tutarın — olduğu anlaşılmaktadır. Bu tutarın denkleştirici — göre —–göre güncellenmesi sonrasında davacının kullanamadığı döneme ilişkin davalıdan —talep edebileceği, bu tutara —— karşılık geldiği anlaşılmaktadır. Ancak davacı taraf dava dilekçesinde kullanılmayan intifa süresine tekabül eden güncellenmiş değer karşılığı —– talep etmiş olduğundan mahkememizce taleple bağlı kalınmıştır. Bu tutar için düzenlenmiş bir fatura bulunmadığından — yerine görülmemiştir, ayrıca taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine göre davacının, davalıdan —-cari hesap alacağı da olduğu anlaşılmakla, bu miktar cari hesap ve —-İntifa bedeli alacağı üzerinden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile, davacının talebi ile bağlı kalınarak — İntifa bedeli alacağının —–temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 22.410,65-TL karar harcına karşılık peşin alınan 12.290,05 -TL’nin mahsubu ile bakiye 10.120,60 -TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından Kaldırma kararı öncesi ve sonrası yapılan 5.250,00-TL bilirkişi ücreti, 1.747,00-TL tebligat, müzekkere gideri olmak üzere 6.997,00 TL. nin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 3.183,65 -TL ile 12.315,25-TL harç toplamı 15.498,90 -TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından sarf olunan 1.000,00-TL bilirkişi ücretinin davanın reddedilen kısmına isabet eden 540,00 -TL’sinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 31.415,09 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 35.861,13 TL. Nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/11/2021