Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/260 E. 2021/229 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/260 Esas
KARAR NO: 2021/229 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2020
KARAR TARİHİ: 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasındaki borç ilişkisi cari hesap ekstresine dayalı olup para borcuna ilişkin olduğunu, para borçları götürülecek borç niteliğinde olup alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğini, Müvekkil şirket —-davalı-borçlu ——– arasındaki hukuki ilişkinin, sözleşmeye dayalı ana bayi – yetkili servis İlişkisi olduğunu, —- yetkili servis olarak faaliyet gösterdiği dönemde bölgesindeki, müvekkil şirket —– müşterilerine —- vermiş olup orijinal yedek parçaları davacı şirketten temin etmiş olduğunu, davacı şirket tarafından sözleşmenin devamı boyunca faturaların düzenlenmiş olduğunu, yetkili servis sözleşmesi, davacı şirket tarafından keşide edilen ——- tarihinde hüküm doğurmak üzere” sözleşme hükümlerine uygun olarak feshedilmiş olduğunu, Sözleşmenin devamı süresince taraflar arasında ticari iş ilişkisi bulunmakta olup davalı- borçlu müvekkil şirketten satın almış olduğu malların bedelini ödememiş olduğunu” beyan ederek itirazın iptaline ve %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Sözleşmeye, faturaya vb. dayanaklara dayalı tüm borçlarda borçlunun yerleşim yerinde ifa edileceği, Davacı tarafından düzenlenen ödeme belgesinde, davalı tarafın davacı tarafa —–ödeme yapmış olduğunun görüleceğinin, —- vade tarihli, ——adet senetle ödeyerek borcunu kapatmış olduğunu” beyan ederek davanın reddine karar verilmesinin talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacı tarafça alacaklı sıfatı ile cari hesap ilişkisinden kaynaklanan icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasından ibaret olduğu görüldü.
Davacı şirketin —-ait BA-BS formlarının celbi amacıyla —— yazılan müzekkereye ikmalen cevap verildiği, müzekkere yazı cevabının dosya arasına alındığı görüldü.
Dosyamız arasına alınan —– sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin—- tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresinde —– takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan —— tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Davacı ve davalı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu,
Davacı yasal defter kayıtlarına göre —- takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının—— olduğu, mahkemenin davalı defterlerin ibrazı konusunda ihtar verdiği verilen süreye karşın davalının defterlerini ibraz etmediği, Davalının defter ve belge ibraz etmemesine ilişkin değerlendirme ve takdirin mahkemeye ait olduğu ancak davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterleri lehine kati delil teşkil edebileceği, mahkemenin ara kararı ve ihtarına rağmen davalının defter ve belgelerini ibraz etmediği, Davalı taraf ile ilgili yapılan takip ekinde cari hesap ekstresi ve ekstre içeriğinde fatura bilgilerinin olduğu, Davalının cevabında davacı tarafa —- ödeme yaptığını beyan ettiği ancak söz konusu ödemenin davacı hesaplarında aynen kayıtlı olduğu, Diğer bir ifade ile davalı beyanlarında geçen ——ödeme sonrasında kalan ve İş bu davaya dayanak yapılan ——bakiye ile ilgili olduğu, Takibe konu faturaların içeriği mal ve/veya hizmetleri almadığına dair herhangi bir vesaik sunulmadığı gibi davalının hesap ekstresinde kayıtlı faturaların dayanağı mal ve/veya hizmetleri almadığı ve/veya bir kısmını iade ettiği ve/veya kalan kısmını ödediğine dair ispat edici mahiyette vesaik sunmadığı dikkate alındığında—– takip tarihi itibari ile Davalı taraftan —–asıl alacaklı olduğunun ispatlandığı, davalı tarafın TBK. m 117 uyarınca rapor içeriğinde ayrıntısı verildiği üzere —– Takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı, Bu itibarla takibin —- üzerinden devamı ile tarafların tacir ve davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle —- takip tarihinden itibaren ispatlanmış davacı asıl alacağı —– 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 2.Maddesi gereğince —- tarafından dönemde ——– tahakkukunun uygun olacağı, davacı tarafça talep edilen %20 oranında İcra İnkar Tazminatının mahkemenin takdirinde bulunduğu, Görüş ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. maddesi;
(1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
7251 sayılı yasanı 23 maddesi ile değişik 6100 sayılı Kanunun 222 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.”
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmünü amirdir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. maddesi;
(1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
7251 sayılı yasanı 23 maddesi ile değişik 6100 sayılı Kanunun 222 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.”
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmünü amirdir.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ticari defterler, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde;davacı ile davalı arasında sözleşmeye dayalı ana bayi – yetkili servis İlişkisi olduğu, davalının, yetkili servis olarak faaliyet gösterdiği dönemde bölgesinde, davacı şirketin müşterilerine yedek parça ve servis hizmeti vermdiği,yedek parçaları davacı şirketten temin etmiş olduğu,taraflar arasında hukuki ilişkinin varlığı hususunda ihtilaf olmadığı,davalı her ne kadar nakit ve senet yoluyla davacıya ödeme yapılarak borcun sona erdiği savunmasında bulunmuş ise de ,tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede Davacı yasal defter kayıtlarına göre —- takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının — olduğu, mahkemenin davalı defterlerin ibrazı konusunda ihtar verdiği verilen süreye karşın davalının defterlerini ibraz etmediği,davalının —- ödeme yaptığını beyan ettiği ancak söz konusu ödemenin davacı hesaplarında aynen kayıtlı olduğu,uyuşmazlığın, davalı beyanlarında geçen —- ödeme sonrasında kalan ve İş bu davaya dayanak yapılan —- bakiye ile ilgili olduğu,usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği ayrıca kalan kısmını ödediğine dair herhangi bir belge sunmadığı, bu haliyle davacının davasını ispat ettiği kanaatine varıldığından, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KABULÜ ile Davalı borçlunun —— yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE ,takibin —- alacak üzerinden devamına ,asıl alacak üzerinden takip tarihi itibariyle avans faiz işletilmesine ;
Asıl alacağın %20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ;
2-Alınması gerekli 388,24 TL harcın mahkememiz veznesine yatırılan 97,07 TL peşin harcından mahsubu ile 291,17 TL harcın davalıdan alınarak hazine gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL ilk masraf, 97,07 TL peşin harç, 77,25 TL posta-tebligat masrafı, 700,00 bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 928,72 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ——- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.09/03/2021