Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/258 E. 2021/612 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/258 Esas
KARAR NO: 2021/612
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2020
KARAR TARİHİ: 13/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili ile davalı arasında mal alım satımına dayalı ticari bir ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin söz konusu ilişki kapsamında davalıya satış yaptığını, fatura konusu malları teslim ettiğini, üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini, müvekkili şirketin bu kapsamda davalıdan—— alacaklı bulunduğunu, davalının tüm uyarılara rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan borcunun ödemede temerrüde düştüğünü, davalının borcunu ödemede temerrüde düşmesi üzerine ——–sayılı dosyası ile takip yapıldığını, borçlu tarafın takibe itiraz ederek durmasına neden olduğunu, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptaline, takibin devamına işleyecek ticari avans faizi yürütülmesine, davalının yapmış olduğu itirazın haksız ve alacak miktarının belirli olması nedeni ile asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, dava takip masrafları ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı taraf müvekkil şirket ile ara sındındaki ticari ilişkiyi ve telim ettiğini iddia ettiğim malların hangi akdi ilişkiye dayandığını açıklamadığını dosyaya bir sözleşme sunulmadığını malların iddia ettiği gibi teslim edildiği hususunu ispatlayamadığını, Davacı taraf müvekkil şirket ile arasındaki ticari ilişkiyi ispatlayamamasına rağmen yalnızca faturalar ve ticari defterler dikkate alınarak davayı açtığını, ticari defterlerin dikkate alınabilmesi için öncelikle davacının akdi ilişkiyi ispatlaması gerektiğini, Müvekkil şirketin, davacının başlattığı icra takibine ilişkin bir borcu bulunmadığını, Davacı tarafın dava dilekçesinde müvekkil şirkete faturaların mevcut olduğunu ve davalı borçluya yansıtılan fatura bedellerinin davalıya gönderilmesine rağmen herhangi bir ödemenin yapılmadığını iddia etmiş olsa da gerçek dışı ve haksız olduğu, ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde ortaya çıkacağını, Müvekkil şirket, davacı tarafın alacaklarını ödemişse de kabul etmemekle birlikte bir alacağa varsa da söz konusu alacak likit olmadığını, içtihatlarda likit olmayan alacaklar üzerinden icra inkar tazminatı çıkarttırılamadığını, davacı şirketin dava takip yetkisi bulunmadığını, Dava takip yetkisi dava şartı olduğundan huzurda görülmekte olan davanın şartı yokluğundan reddi gerektiğini, tüm bu sebeplerle fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile tacirler arasında fatura alacağına konu takibe yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
——ı dosyası getirtilerek dosyamız içerisine alınmıştır. Ödeme emrinin davalı borçluya—- tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun aynı gün borca itiraz ederek takibi durdurduğu, duran takip üzerine —— tarihinde davanın açıldığı , itirazın ve davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanarak tahkikat aşmasına geçilmiştir.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 222 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; Davacı taraf defterlerini ibraz etmiş , davalı taraf defterlerin yerinde incelenmesini talep ederek irtibat kurulacak kişiyi belirtmiş ise de irtibat için verilen telefon numarası ile bilirkişinin irtibata geçtiği ancak defterler bilirkişinin incelemesine hazır edilmediğinden davalı defterleri inceleme yapılamadığı anlaşılmıştır. Bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporda davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, takibe konu faturaların e fatura olarak davalı tarafa tebliğ edildiği ve itiraza uğramadığı, takip tarihi itibari ile davcının davalı taraftan —– alacaklı olduğu şeklinde mütalaa vermiştir.
HMK 222 maddesinin 3 . Fıkrası ‘ İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.—— Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.’ hükmü çerçevesinde davacının usulüne uygun tutmuş olduğu defterleri kendi lehine delil kabul edilmiştir.
Taraflar tacir oldukları ve takip talebinde ticari faiz talep edildiğinden alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanması uygun bulunmuş, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan itiraz edilen alacağın %20 si oranında davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; davalının—– icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin —– üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki—– icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 3.988,87-TL karar harcına karşılık peşin alınan 705,25-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.283,62-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 1.000-TL bilirkişi, 59,50-TL tebligat-müzekkere gideri ile peşin alınan 705,25-TL harç gideri toplamı 1.764,75-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 8.391,18-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olması sebebiyle başvurmuş oldukları ——— neticesinde belirlenen 1.320,00-TL ücretin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2021