Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/25 Esas
KARAR NO : 2021/835 Karar
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/02/2013
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVACI – KARŞI DAVALI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkilinin—-her türlü — hususunda münhasır— müvekkili şirketin —- dayanarak anılan —- “——– akdettiğini, davalı—– —- —– sunduğunu, davalının dahada ileri giderek müvekkili —- — tamamen — arz ettiğini, davalı eyleminin TTK’nun 56, 57 maddeleri gereğince haksız rekabet teşkil ettiğin ileri sürerek, davalılar eyleminin haksız rekabet olduğunun tespit ve men’ine, mahrum kalınan kâr nedeniyle şimdilik 50.000,00 TL maddi, davacının uğradığı itibar kaybı nedeniyle 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline ve hükmün ilanına karar verilmesi talep etmiştir.
DAVALI KARŞI DAVACI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacının—-oysa —– olamayacağını, sadece —— kullanılması halinde —– konusu olamayacağını, davacıya ait gerek tescilli —– —– verilemeyeceğini, ———– savunarak davanın reddini istemiş, karşı davasında ise, davacı tarafın müvekkili şirkete ihtarname gönderdiği gibi, müvekkilinin ticari ilişkide bulunduğu—– kendisinin haksız rekabet fiilini işlediğini ileri sürerek,davacının müvekkili şirkete karşı işlemiş olduğu haksız rekabet eyleminin men’ine, kararın ilanına, 4.888,12 TL maddi, 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile ilişkindir.
Mahkememizden verilen —– bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı-karşı davacının —— — genişlettiği, bu eylemin haksız rekabet oluşturduğu, davacı- karşı davalının, verilen kesin süre içinde —- bu nedenle maddi tazminat koşullarının oluşmadığı, davacı- karşı davalının —, davacı-karşı davalının davadan önce gönderdiği ihtarda haksız rekabete son verilmesini istediği, bu ihtar üzerine dava dışı—-davacıdan aldığı —- iade ettiği, ihtarda belirtilen ifadelerin TTK’nın 57/1 maddesi anlamında haksız rekabet olarak kabul edildiği, davalı-karşı davacının da iade —- kanıtlayamadığı, —bir kanaate varılmadığı, bu itibarla davalı-karşı davacının da maddi ve manevi tazminat isteme şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle asıl davada davanın —- etmek suretiyle yaptığı eylemin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, haksız rekabetin menine, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, karşı davada, davacı karşı davalı tarafından dava dışı——davalı-karşı — oluşturduğu anlaşıldığından davacı-karşı davalı tarafından yapılan haksız rekabetin men’ine, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine dair verilen kararın davacı-karşı davalı vekili tarafından — Dairemizce bozulmuştur.” bozulmakla, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapıldığı görüldü.
Dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile 6762 sayılı TTK mad. 58/e uyarınca haksız rekabet neticesinde davalının elde etmesi mümkün bulunan menfaatinin tespit edilerek , ek rapor hazırlanmasının istenilmesine—- tarihli raporda davalının dosyaya —– olduğu, dava konusu ürünlerin tüm satışların %50 sini kapsayabileceği varsayılarak, ayrıca davalı— dosyaya sunduğu ——– olduğu, oranlama yapıldığında——— %28,70 e tekabül ettiği, davalının —– —göndererek haksız rekabete son vermesini istemiştir, dosya içeriği belgelerden—- davalı ürünlerini iade ettiği görüldüğü, bu durumda, davalının—– davalı mallarının en son —–saptandığından,—- dava konusu ürünlerin davalının tüm satışlarının %50’sini kapsayabileceği varsayıldığından 82.662,66 TL tutarın “%50’sinin 41.331,33 TL olduğu, davalının satış raporundan tüm satışları içindeki—- saptandığından, davacının maddi zararının — olduğu ve tutarında mütalaa etmişlerdir.
Tarafların itirazları doğrultusunda tarafların ticari defterleri üzerinde de inceleme yapılarak satışı yapılan ürünlerin —— yapılarak belirlenecek bedel üzerinden davacının elde etmesi mümkün bulunan — için dosyanın yeniden önceki bilirkişilere tevdi ile ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi —– raporunda: Davalı şirketin ——- bilinmediğinden, dava konusu ürünlerin tüm satışların %50 sini kapsayabileceği düşünüldüğü, davalı—- yılı içinde satışını yaptığı—- halinde, dava konusu ——–belirlenebileceği yönünde mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi raporunda tespiti yapılan —- arasında —- belirlenmesi için dosyanın önceki bilirkişiye tevdiine, bu hususta ek rapor aldırılmasının istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi —- sunmuş olduğu 01/09/2021 tarihli raporda özetle: Mahkemece—– tarihleri——–esini istediği, ancak ne var ki dosya içeriğinde mahkemenin belirttiği tarih aralığına —— mahkemeye sunulan — tarihli raporda davalı şirketin —- —- oranı %22 olarak saptandığı, ancak —- — mahkemenin istediği — yetmediği, bu nedenle bir hesaplama yapılamadığı, davacı/karşı davalı şirket vekilinin —-rekabet teşkil eden davranışlarının sadece bahsedilen—— kalmayıp davalı şirketin——- görüşüne katılmak mümkün olmadığını, davalı/karşı davacı vekilinin —- takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporları HMK 280 mad. Uyarınca usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, aldırılan bilirkişi raporları—— doğrultusunda ve tüm dosya kapsamı ile birlikte asıl dava yönünden yapılan değerlendirmede: Davalının ————- davalı —— —- genişlettiği, davalının, yapmış olduğu üretim ile değil ve fakat ürünlerini dosyada—— davacıyla TTK’nun 56.maddesi kapsamında haksız rekabet oluşturduğunun kabulünün gerektiği, davalının — birlikte arz etmek suretiyle yaptığı eylemin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile bu şekilde yapılan haksız rekabetin menine karar verilmiştir. Yargıtay Bozma İlamı doğrultusunda 6762 saylı TTK’nun 58/e maddesi uyarınca haksız rekabet neticesinde davalının elde etmesi mümkün bulunan menfaatin tespitine yönelik yapılan incelemede, TTK’nun 58. Maddesinde haksız rekabete maruz kalan bir kimsenin maddi tazminat talebinde bulunabileceği, ancak bu talebin kabul edilebilmesi için davacının zararını kanıtlaması gerektiği, böyle bir zararın özellikle miktarının kanıtlanmasındaki zorluğu dikkate alan kanun koyucunun haksız rekabetin varlığı halinde eylemin yaptırımsız kalmaması için TTK’nun 58-e maddesinde hakime maddi tazminat olarak davalının elde etmesi mümkün bulunan menfaatin karşılığını hükmetme yetkisi verdiği, davacının zararının davalının elde ettiği kar miktarı olmayıp, davalının haksız rekabeti nedeniyle davacının elde etmekten mahrum kaldığı kar miktarı olduğu, buna yönelik tarafların ticari defterleri ve diğer belgeler üzerinde yapılan incelemede, davalı—— olduğu, oranlama—-%28,70’ne— davacı tarafça davalı tarafa gönderilen ihtarname sonrasında dosya içeriğindeki—– üzerinden bir hesaplama yapılması gerektiği, bunun da—- TTK 58 – e maddesi gereğince hakime verilen takdir yetkisi kapsamında dava konusu ürünlerin davalının tüm satışlarının yarısını kapsayabileceği kanaati ile brüt karının yarısına tekabül eden miktarın—–ettiği %28,70 oranı üzerinden yapılan hesaplamada, davacının maddi zararının 11.862,09 TL olduğunun kabulünün gerektiği anlaşıldığından, davanın bu miktar açısından kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Manevi zararla ilgili olarak mahkememizce verilen karar temyiz konusu yapılmadığından kesinleşmekle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karşı dava yönünden yapılan değerlendirmede,—- üzere, asıl davanın davacısı tarafından, davalı- karşı davacıya gönderilen ihtarnamenin haksız rekabet teşkil ettiği iddiasına dayalı haksız rekabetin tespiti ile önlenmesinin talep edildiği, davacı- karşı davalı tarafından gönderilen ihtarnamenin TTK’nın 57/1 maddesi uyarınca davalı- karşı davacının ve —- muhatapların satışa arz ettiği —- meydana getirdiği—- tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlere son verilmesi istendiği, kaldı ki haksız rekabetin tespiti ve önlenmesine dair asıl davanın kabul edildiği ve ihtarnamenin içeriğinde TTK’nın 57/1 maddesi anlamında yanlış,—– niteliğinde bir ifadenin bulunmadığı kanaatine varıldığından, karşı davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-) ASIL DAVADA ;
1-Davanın —- ürünleri birlikte satışa arz etmek suretiyle yaptığı eylemin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, bu şekilde yapılan haksız rekabetin menine,
2-İlan talebinin takdiren reddine,
3-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE 11.862,09 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Manevi zararla ilgili olarak mahkememizce verilen karar temyiz konusu yapılmadığından kesinleşmekle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına ;
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 810,29 TL nin davacı tarafından peşin yatırılan 810,00 TL den mahsubu ile 10,29 TL terkin sınırları altında kaldığından davalıdan alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan 2.100,00 TL bilirkişi gideri, 306,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.406,50 TL nin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 570,92 TL si ile 821,90 TL harç gideri toplamı olan 1.392,82 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde— davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Red edilen kısım yönünden ; Karar tarihinde — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan kullanılmayan bakiye kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
B-KARŞI DAVADA;
1-Karşı davanın REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 59,30 TL karar harcına karşılık peşin alınan 7,94 TL peşin harcından mahsubu ile bakiye 51,36 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde —- ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.