Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/224 E. 2022/166 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/224 Esas
KARAR NO: 2022/166
DAVA: Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/06/2020
KARAR TARİHİ: 03/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:—-işiyle iştigal eden müvekkili şirketin,—- bedelli —– nakliyesini yapmak üzere anlaştığını, müvekkili —-sıfatıyla bu taşımacılık işi için ara nakliyeci ve davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan —-anlaştığı ve bu şirketin fiili nakliyecisi olan —-unvanlı — firmasına ait olan — plakalı araca — tarihinde kumaşın yüklemesini yaptığını, —olan —– emniyette verdiği ifade tutanağından anlaşıldığı kadarıyla şoför yükleme tamamlandıktan sonra aynı gün aracı —– mühürleterek, sonrasında aracı —– evinin önüne park ettiğini, ancak bir kaç gün sonra sabah aracın başına geldiğinde müvekkili şirketin taşımacılığını üstlenmiş olduğu —- çalındığını ifade ettiğini, —– ifadesinde malların ne zaman çalındığını dahi bilemediğinden —- tarihleri arasında olabileceğini belirttiğini, yani aslında aracı —- gün boyunca hiç görmediğini, ilgilenmediğini itiraf ettiğini, Ayrıca —– park edildiği konumun sokak arası olduğu, etrafında herhangi bir koruma çiti veya güvenlik korumasının bulunmadığı, bu yüzden —– şoförünün ağır kusurunun olduğu, Olay sonrasında, mallar —- tarafından davalı şirkete —-sigortalanmış olduğu, hasarın davalı şirkete ihbar edildiğini, bunun üzerine davalı şirket tarafından —- sayılı hasar dosyası açılmış ve tanzim olunan —- tarihli raporuna göre nakliyeci sorumluluk limiti tutarının—- olduğunun belirtildiği, Hasar meydana geldikten sonra, müvekkil firma ile mal sahibi olan—- taşımadan sorumlu —- içerisinde olduğunu, —–olan davalı şirkete başvurduklarını, hasarın ödeneceğini bildirdiklerini, bu sebeple uzun süre hasarın davalı tarafından ödenmesinin beklendiğini, müvekkil firmanın sürekli müşterisi olan, mal sahibi olan —– yetkililerinin hasarın derhal ödenmesi talepleri ve ısrarları karşısında müvekkil şirketin müşteri kaybetmemek adına ve davalı şirket tarafından zaten hasarın karşılanacağı inancıyla mal sahibi olan —- hasar bedelini iade faturası ile —– olarak ödemek zorunda kaldığını, durumun davalı şirkete de bildirildiği, davalı şirket tarafından açılan hasar dosyasına paranın müvekkil şirkete ödenmesi hususunun bildirildiği, fakat aradan uzun zaman geçmiş olmasına rağmen, her defasında paranın müvekkil şirkete ödeneceği bildirilmiş olsa da ödeme yapılmadığını, Bu zaman zarfında sigortalı ——mali sıkıntı yaşayarak yetkilileri tabiri caizse ortalıktan kaybolduğunu, bu defa davalı sigorta şirketi ile müvekkil firma yetkililerinin görüşmeye başladığını, bir süre dosyanın onay sürecinde olduğu belirtilmişse de bir süre sonra paranın ödenmeyeceği, çünkü ——sigorta şirketini bir kısım borcu bulunduğu aracı sigorta acentesi tarafından şifahen beyan edildiğini, gelinen aşamada müvekkil şirket hasarın tek zarar göreni olduğunu, davalı sigorta şirketi ile arabuluculuk aşamasında da olumlu bir netice alınamadığını, Neticede —–sürücüsünün ağır kusurunun mevcut olduğunu, sürücünün basiretli tacir gibi davranmayarak, pervasızca hareket ile gidip hiç bir güvelik önlemi almadan —– arasına park ettiğini, Bu taktirde sürücün davranışının açıkça ağır kusur ve pervasız hareket sayılacağı için, taşıyıcının kusuru sebebiyle dava ve talep hakları —- yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, ayrıca ağır kusur halinde taşıyıcı sınırlı sorumluluktan da faydalanamayacağı için sigortacının da zararın tamamından sorumlu olduğunu, Bu sebeple davalı sigorta şirketinin ekspertiz raporunda gösterilen —– ölçüsünde olmadığını, zararın tümünden sorumlu olduğunu, müvekkilinin mal sahibi firmaya ödemek zorunda kaldığı —— miktarı müvekkil firmaya ödemesi gerektiğini, kaldı ki ekspertiz raporunda da ardiye masrafıyla birlikte hasar bedelinin—- olacağının belirtildiğini, ancak davalı sigorta şirketinin hasar bedelini ödemediği için huzurdaki davayı açtıklarını, bu nedenlerle davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —- kaynaklanan hasar bedelinden —- müvekkil şirketin hasarı ödediği —- tarihinden itibaren ticari yıllık —- birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı —-poliçe numaralı— olduğu;dava konusu taşımaya —- hükümlerinin öncelikli olarak uygulanacağı;—- sayılı yasa ile taraf olduğu; Söz konusu —-yürürlüğe girdiği;, —- usuülüne göre yürülüğe konduğu; —-kanun hükmünde olduğu; —– taraf olduğu milletlerarası sözleşme hüküml!lerinin saklı olduğunun açıkça belirtildiği; dava konusu sebebiyet veren —– —– tarihinde meydana geldiği;davacı taraf, dava dilekçesinde, müşterisi —- tarihinde ödeme yaptığını iddia ettiği; davacı tarafın dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak — tarihinde arabuluculuğa başvurulduğu, arabuluculuk sürecinin — tarihinde anlaşmazlıkla sonuçlandığı; davanın —- tarihinde ikame ettirildiği; davacı taraf, arabuluculuk sürecine kadar zaman aşımı kesen herhangi bir hukuki işlem yapmadığı; bu yönüyle, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığının kendiliğinden kanıtlandığı; davacı tarafın iş bu dava kapsamından aktif husumet ehliyetine haiz olduğunun ispata muhtaç olduğu;dava konusu hırsızlık, dava dışiı taşıyıcı —– tarafından taşıma sırasında meydana gelmiş olduğu; dava konusu taleplerin —– firmasına yöneltilmesi gerektiği; dava konusu taleplerin müvekkili şirket tarafından tanzim edilen poliçe teminatı kapsamında olduğunun İspat edilmesi gerektiği müvekkili şirketin dava konus taleplere ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı; taşıma konusu emtialar, sürücünün evinde dinlediği sırada evinin önünde bulunan araçtan çalınmış olup, müvekkili şirket ve sigortalısının CMR Konvansiyonu m.172 uyarınca, dava konusu zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı; CMR Konvansiyonunun 17. Maddesinin ikinci fıkrası, “Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan, yükle has bir kusur yahut da taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz” hükmüne amir olduğu; bu kapsamda müvekkili şirketin ve müvekkili şirketin sigortalısının CMR m.17/2’de belirtilen durumlar sebebiyle meydana gelen zarara ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığının sübuta erdiği; bu hususun mahkeme tarafından dikkate alınmasını ve bu kapsamda, müvekkili şirket aleyhine açılan iş bu haksız davanın reddine karar verilmesini talep edildiğini, —— hırsızlığın yaygın olduğu —— olmadığı, araç sürücüsünün aracını evinin önüne park ettiği; hırsızların emtiaları çaldıktan sonra aracın arka kapağını kapadığı nazara alındığında, davacıi tarafın iddia ettiğinin aksine taşıyıcının meydana gelen hırsızlık olayında kast yada kasta eş değer ağır kusurunun bulunmadığının tartışmasız olduğu;bu hususun aksini kabul, hiç kuşkusuz ticari hayatın olağan akışına aykırılık teşkil edeceği; bu kapsamda sınırlı sorumluluğu kaldıran CMR m.29 hükmünün iş bu davada uygulama alanı bulmayacağının açık olduğu;davacı taraf somut Uuyuşmazlık tahtında müvekkili şirketin sigortalısının ve dava dışı taşıyıcı olan —— firmasının söz konusu zarara sebebiyet verecek kötü hareketinin varlığını ispatlar nitelikte herhangi bir. delit sınmadığı; bu nedenle davacının uyuşmazlık konusu olayın gerçekleşmesinde sigortalının ağır kusuru bulunduğuna yönelik beyanlarının dikkate alınmasının mümkün olmadığı; bir an için müvekkilinin sorumlu olduğu düşünülse dahi, taraflar arasındaki uyuşmazlık CMR hükümlerine tabi olduğundan tazminat miktarının da CMR m.23 ve 25 hükümleri uyarınca hesaplanmasının zorunlu olduğu;CMR m.25 uyarınca “Hasar durumunda taşımacı, yükün —— belirlenen değerine göre hesaplanmış kıymetten düşme karşılığı olan bedeli öder.” Bu kapsamda dava konusu hasara ilişkin tazminat miktarının , CMR m.23 hükmü uyarınca tespit edilmesi gerektiği; dava konusu hasara ilişkin — tanzim edilen — —– tanzim edilen ekspertiz raporunda tespit edildiği üzere, eksik olduğu tespit edilen emtiaların brüt ağırlığı — kg olup, müvekkili şirketin —– karşılığı tazminattan sorumlu tutulabileceği;dava konusu hasara ilişkin tanzim edilen hasar ekspertiz raporu uyaraınca sınırlı sorumluluk hükümleri gereği talep edilebilir hasar tutarının —-olduğuna ilişkin tespit karşısında davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin reddinin gerektiğinin açık olduğu; davanın reddi taleplerinin asıl olmakla müvekkili şirketin CMR hükümleri çerçevesinde faziden sorumlu tutulabileceği;davacı tarafın uyuşmazlık konusu tazminat miktarına ticari yıllık —- işletilmesini talep ettiği; davacı tarafın bu isteminin —emredici kurallarına açıkça aykırı olduğu; hususlarını beyanla—– tarafın yeni iddia ve delillerine karşı cevap hakları saklı kalmak kaydı ile yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davacının aktif husumetini ispatlayamamış olması sebebiyle davanın dava şartı eksikliğinden reddine, dava konusu taleplerin fiili taşıyıcı —– yöneltilmesine, sigortalının sorumluluğunun ve zararın müvekkili tarafından tanzim edilen sigorta poliçesi kapsamında kaldığının ispatlanmamış olması sebebiyle davanın reddine, her halükarda davacının fahiş talebinin reddine ve taşıyıcının sorumluluk sınırının CMR m.23 uyarınca belirlenmesine, davacının haksız faiz talebinin reddine, red sebepli vekalet ücretinin davacı aleyhine, lehlerine takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davacı şirket ile dava dışı firma arasında akdedilen taşıma sözleşmesi uyarınca yine dava dışı 3. Bir firma tarafından taşınan malların çalınması sebebiyle davacı şirketin emtia sahibi dava dışı firmaya yaptığı ödemenin davalı sigorta şirketinden rücuna yöneliktir.
——- şirketine yazılan müzekkereye cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup, bilirkişiler mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Davacının; “dava dışı alt nakliyecisinin düzenlediği CMR ye kayden taşınan dava konusu —–nakliye sürecinde çalınmasından kaynaklanan ve faturaya bağlanmak suretiyle kendisine yansıtılan” zararı karşıladığı, bu yüzden hak ettiği navlun ücretlerinin —– kısmından mahrum kaldığı belirlendiğinden, davacının alt taşıyıcısından ve dolayısıyla da onun üzerine düşebilecek —– sağlayan davalıdan tazminat talep edebileceği, talebin haklılığına hükmedilmesi ve işbu davanın kabul edilmesi halinde; karşılığı karar tarihinde geçerli olan ——— belirlenmek Üzere davalın davacıya ——- tazminat olarak ödemesi gerekeceği ve davacının alacağına miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere dava tarihinden itibaren %5 oranında maktu ——faiz de yürütülebileceği sonuç ve kanaatine varıldığına ilişkin raporunu mahkememize ibraz etmişlerdir
Bilirkişilerden aldırılan ek bilirkişi raporunda özetle ; Kök raporda daha önce açıklanan; Davacının “dava dışı alt nakliyecisinin düzenlediği CMR ye kayden taşınan dava konusu —– yükün nakliye sürecinde çalınmasından kaynaklanan ve faturaya bağlanmak suretiyle kendisine yansıtılan” zararı karşıladığı, bu yüzden hak ettiği navlun ücretlerinin —–kısmından mahrum kaldığı belirlendiğinden, davacının alt taşıyıcısından ve dolayısıyla da onun üzerine düşebilecek mesuliyete sigorta güvencesi sağlayan davalıdan tazminat talep edebileceği, —-haklılığına hükmedilmesi ve işbu davanın kabul edilmesi halinde; karşılığı karar tarihinde geçerli olan —- paritesiyle belirlenmek Üzere davalının davacıya —– nazarından ağır kusurlu olduğunun ve mesuliyetine sınırlama getiren haklardan istifade edemeyeceğinin kabulü halinde” ise—- tazminat olarak ödemesi gerekeceği ve davacının alacağına miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere dava tarihinden itibaren % 5 oranında maktu döviz faizi de yürütülebileceği yönündeki, görüşümüzü tümüyle muhafaza ettiğimizi, kök rapora vaki itirazlar içerisinde bu görüşümüzde değişikliğe gidilmesini gerekli kılacak herhangi bir hususun, bilgi ya da belgenin bulunmadığını belirten raporunu mahkememize ibraz etmiştir.
Davalı —- tarihli ıslah dilekçesi ile özetle ; Daha önce talep ettikleri miktarların müddeabihin ıslahı yolu ile arttırdıkları kısımla birleştirilmesi ve düzeltilmesi sonucu —- olmak üzere toplamda —-, dava ve ıslah tarihlerinden itibaren işleyecek ticari yıllık —- birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi,cevap dilekçesi ,—- tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile yapılan değerlendirmede,Davacının nakliyecilik faaliyeti yürüttüğü,dava dışı ——bulunun firmaya nakliyesi konusunda anlaşma yaptığı,davacının taşıma işiyle ilgili davalı sigorta şirketinin sigortacısı olan dava dışı — anlaştığı,ürünlerin—- tarafından davalı —- sigortalattırıldığı,bu şirketin fiili nakliyeci olan —-unvanlı firmayla anlaştığı,kumaşın yüklemesinin yapılması ve —– sürücüsünün mühürletme işleminden sonra, evinin önünden çalındığı,eşyanın nakliye sürecinde çalınması sebebiyle olaya —— yer alan hükümlerin uygulanması gerektiği,davalının sigortalısının eşyanın kaybolması halinde davacıya karşı sorumlu olduğu,—— yükün giriş çıkışı denetlenen kamera vs güvenlik sistemi ile izlenen güvenlik görevlisi de bulunan bir tır parkı yerine güvenlik önlemi olmayan emniyetsiz bir ortamda evinin önünde,yol üzerinde bırakıldığı gümrük mührü kırılarak çalınması olayında akdi ya da üst taşıyıcının kendisini sorumluluktan kurtaracak beyinnelerden faydalanmasının mümkün olmadığı,bu durumda CMR Konvansiyonunun 23/1 maddesi gereğince yükün kısmen ya da tamamen kaybından dolayı yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki kıymetine göre,tazminat ödemekle yükümlü tutulduğu,tazminat tutarının eksilen ya da zayii olan malın kilogramı başına — hesap birimini aşamayacağı,davaya konu yükün brüt ağırlığının — yük için taşıyıcının sorumluluğunun —— sınırlı olduğu,karar tarihindeki kur üzerinden hesaplanması gerektiği,ancak gümrüklü parsiyel yükün giriş çıkışı denetlenen kamera vs güvenlik sistemi ile izlenen güvenlik görevlisi de bulunan bir tır parkı yerine güvenlik önlemi olmayan emniyetsiz bir ortamda evinin önünde,yol üzerinde bırakıldığı gümrük mührü kırılarak çalınması olayında ağır kusur halinin sözkonusu olduğu dolayısıyla herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın zararlarının tazminini talep edebileceği,davacının dava dilekçesinde sözkonusu çalınma hadisesi sebebiyle hasar bedeli olarak —— talep ettiği,Her ne kadar —– tarihli bilirkişi raporunda davacının çalınma olayı sebebiyle dava dışı —navlun ücretlerinden kaynaklanan — alacağını tahsil edemediği,dolayısıyla bu bedele hak kazandığı belirtilmiş ve davacı vekili de — tarihli ıslah dilekçesiyle ——çıkardığını beyan etmişse de ,davacının dava dilekçesinde talep etmediği bir alacak kalemini kısmi ıslah dilekçesiyle talep edemeyeceği ancak tam ıslah yoluyla talep edilebileceği,işbu ıslah dilekçesinin de taraflara tebliğinin gerektiği,davacının ıslah dilekçesinin gerekli şekil şartlarını taşımadığı,dolayısıyla davacının ıslahla talep ettiği —- bedelin dava konusu olmaması sebebiyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına ,davacının dava dilekçesinde —– bedele hak kazandığı kanaatine varıldığı,her ne kadar davalı tarafça dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı itirazında bulunulmuşsa da, yukarıda açıklandığı üzere , gümrük mührü kırılarak yaşanan hırsızlık olayında akdi ya da üst taşıyıcının kendisini sorumluluktan kurtaracak beyinnelerden faydalanmasının mümkün olmadığı,meydana gelen hırsızlık olayında ağır kusur halinin sözkonusu olduğu,CMR konvansiyonunun 32.maddesi gereğince ağır kusur olarak değerlendirilen durumlarda zamanaşımının — yıl olduğunun belirlendiği,bu halde davacının süresi içinde dava açtığı görülmekle davalının itirazının yerinde olmadığı,görülmekle davacının davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KABULÜ ile, —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu alacağa dava tarihi olan —– tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince faiz uygulanmasına,
2-Davacının —- tarihli ıslah dilekçesiyle talep ettiği —– bedelin dava konusu olmaması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına ;
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.804,75-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 975,84-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 828,91-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 450,44-TL Peşin/nisbi Harcı, 525,40-TL Islah Harcı, 2.400,00-TL Bilirkişi ücreti, 83,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.513,24TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Tarafların başvurdukları—— arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ödenmesi gereken 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ———-Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/03/2022