Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/21 E. 2020/439 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/21 Esas
KARAR NO : 2020/439
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 06/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalıya ait ———— plaka nolu aracın müvekkili şirkete ——trafik sigortalı olduğunu, davalıya ait ———– plaka nolu aracın davalı yönetiminde iken —— plaka nolu araca çarparak bu araçta yolcu olarak bulunan ——- ölümüne neden olduğunu, bu kaza nedeniyle —————-destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, davalı ——-kaza anında ehliyetsiz olduğunu, çünkü —– tarihinde alkol nedeniyle ehliyetinin —- aylığına geri alındığının anlaşıldığını, trafik kanunu ve trafik sigortası genel şartları B.4 /c fıkrasına göre, alkol nedeniyle sürücü belgesi alınan sürücüler ve gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından sevk ve yönetiminde iken kaza meydana gelmesi halinde sigortacının kaza nedeniyle ödediği —–davalıdan rücuen tahsilini talep edebileceğini ileri sürerek ——- tazminatın müvekkili şirketin yaptığı ödeme tarihi olan ——– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
SAVUNMA :Davalı savunmasında özetle: Olay yerindeki kameraların olayda diğer araç sürücünün kusurlu olduğunu ortaya koyduğunu, kamera kayıtları ve fotoğraflar birlikte değerlendirildiğinde, müvekkilinin kazada kusurunun olmadığının açıkça anlaşılacağını, kazanın meydana geldiği caddede hız sınırı uygulamaları tabelaları olduğunu, caddede hız sınırının —- km olduğu halde karşı aracın sürücüsü —— hızının —- km olduğunu, kazanın meydana geldiği kavşağın kontrolsüz kavşak olduğunu, diğer araç sürücüsünün savacılıkta verdiği ifadesinde alkollü olduğunu kabul ettiğini,—-gelen raporda sürücü —– %103 promıl alkollü olduğunun belirtildiğini, ——- verdiği ifadelerin çelişkili olduğunu, ——— Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma dosyasındaki bilirkişi raporunda ——- aşırı alkollü ve dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullandığından asli kusurlu olduğunun benimsendiğini, bütün bu nedenlerle, davanın ——— onun kullandığı aracın sigortacısı olan ———— ihbarı ile müvekkil yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Davalının talebi doğrultusunda dava ——- ve onun kullandığı aracın sigortacısı olan ———- ihbar edilmiş, vekilleri aracılığıyla beyanda bulundukları anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacının —— sigortası ile sigortalı davalı aracın ehliyetsiz sürücü sevk ve idaresinde iken meydana gelen kaza neticesinde karşı araçta bulunan ve vefat edenin yakınları üçüncü kişilere destekten yoksun kalma tazminatı olarak ödediği tutarın rücuen davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürdükleri deliller, hasar dosya örneği,———— sayılı ilamı, bu yargılama kapsamında alınan —- kusur raporu, ————–Ağır Ceza Mahkemesi aracılığıyla talimat yoluyla alınan bilirkişi raporu, denetlenmesi üzerine hükme esas almaya yeterli ve elverişli olduğu sonucuna ulaşılan mahkememizce uzmanlarından oluşturulan bilirkişi kurulundan alınan ——- tarihli bilirkişi kurulu kök ve taraf itirazlarını giderir surette alınan —- tarihli ek rapor ve içerikleri ile tüm deliller bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı nezdinde ——- ile sigortalı — plakalı aracın davalı sevk ve idaresinde iken— tarihinde kendisine dava ihbar olunan alkollü sürücü — sevk ve yönetimindeki — plaka nolu —— ile ————- takiben —- istikametine seyrederken, ——– önündeki kavşağa gelindiğinde, aracının sağ ön köşe kısmı ile sağdan— kontrolsüzce caddeye çıkan ve caddenin ortasına gelen sürücü ——– sevk ve yönetimindeki ——- plaka nolu ——— sol ön yan kısmına çarpması ile savrulup yoldan çıktığı ve yolun ortasında bulunan su deposuna sağ ön kısımları ile çarpması sonucunda, araçta bulunan yolcuların ve sürücünün yaralanması ve sonra ——- ölmesi ile sonuçlanan yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi rapor içeriğindeki tespitler ışığında — plaka nolu —— sürücüsü ——- alkollü araç kullandığı için ——-tarihinden itibaren sürücü belgesine el konduğu kaza sırasında ehliyetsiz olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı sürücü ———-, sürücü belgesi olmadan ve araç kullanmaması gerektiği tarihte araç kullandığı anlaşılmaktadır.
Olayın cereyan tarzına ve tespitlere göre, davalı —, maliki ve sürücüsü olduğu ———-plaka nolu —- ile, sürücü belgesi olmadığı ve araç kullanmaması gerektiği halde, geceleyin, meskûn mahaldeki petrol istasyondan çıkıp kavşağa girmeden önce çıkışta durup kavşağı ve çıkacağı bölünmüş tek yönlü caddeyi ve caddedeki araç trafiğini gereği gibi kontrol etmeden, soldan caddeden gelen ve kavşağa çok yaklaşan araca ilk geçiş hakkını vermeden, caddeye çıktığı ve caddede seyreden aracın yolunu kapatarak, kazaya neden olduğu sabit olup, bu duruma göre, kavşaklarda geçiş önceliği kuralını, şeridi kapatmama kuralını ve sürücü belgesiz araç kullanmama kuralını ihlal etmesi, dalgın, dikkatsiz ve tedbirsiz davranması nedeniyle, olayda birinci derecede %75 oranında kusurlu olduğu, olayın cereyan tarzına ve tespitlere göre, dava dışı ——- plaka nolu —sürücüsü ————- alkollü olduğu halde, geceleyin, meskûn mahaldeki tek yönlü caddede, caddeyi ve kavşağı gereği gibi kontrol etmeden ve olay yerinin hız kuralına uymadan ve sağdan petrol istasyonundan kavşağa hatalı giren aracı önceden görerek etkili ve yeterli önlem alamadığından, kazanın oluşumunda etkili olduğu sabit olup, bu duruma göre, kavşaklara yaklaşma kuralını alkollü araç kullanmama kuralını ihlal etmesi, dalgın, dikkatsiz ve tedbirsiz davranması nedeniyle, kazanın meydana gelmesinde ikinci derecede %25 oranında kusurlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Dava dışı —- plaka nolu —— yolcu olarak bulunun ve meydana gelen kazada ölen———- nedeniyle destekten yoksun kalma bedeli —— olarak davacı sigorta şirketi tarafından murislere ödendiği anlaşılmıştır.
Huzurda görülmekte olan davada tartışılan ihtilaf, davacı sigorta şirketinin —————- teminatı sunduğu sigortalısına yönelttiği rücu talebinden kaynaklanmaktadır kı bu rücu hakkı, kaynağını halefıyet ilkesinden almamakta, sözleşme ve kanun gereği sigorta ettirene karşı defi hakkı bulunan sigortacının, bu hakka dayanarak kendi akidine dönmesini sağlamaktır. ——— sigortacının sahip olduğu rücu hakkı, KTK. m.95/2 ve ZMSSPGŞ. m.B.4 hükümleri ile düzenlenmiştir.
KTK.m.95/2 uyarınca sigortacı zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu talebi yöneltebilecek; ZMSSPGŞ. m.B.4 uyarınca da; tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilecektir.
Bu bağlamda Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Malı Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4 maddesi, zarar gören üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak kaydıyla hangi hallerde sigortacının kendi sigortalısına rücu edebileceğini düzenlemiş ve bu maddenin “c” fıkrası ile de “tazminatı gerektiren olayın, aracın Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda meydana gelmesi halinde” sigortacıya rücu hakkı tanınmıştır. Ancak,————— Sayılı Kararında da hükmolunduğu üzere, hak sahiplerine ödeme yapan sigorta şirketinin ehliyetsiz araç kullanımı nedeni ile sigortalısına rücu hakkı, sürücünün kusur oranı ile sınırlı kalacaktır. Bu açıklamalar ışığında somut olayda davacının, dava dışı ölenin yakınlarına ödediği destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında, davalının kusur oranının %75 oranı üzerinden kabul edilip ——– tutarında ödeme yaptığı anlaşılmakla bu tutarı davalıdan ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile talep edilebileceği sonucuna ulaşılıp mahkememizce davanın kabulüne dair verilen karar —————— sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Yüksek mahkeme bozma ilamında “…davacı trafik sigortacısı kazada zarar görenlere ödeme yaparken ———-tablosuna göre yapılan hesaplama sonucu çıkan miktarı esas almış olup, bu haliyle hükme esas alınamayacağı gibi, davacının davalının iradesi dışında alınan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru değildir.————- tablosu esas alınarak desteğin ve davacıların muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, destek —— ve bunlardan destek alan mirasçılarının muhtemel bakiye ömür sürelerinin—— yaşam tablosuna göre belirlenmesi suretiyle tazminatın hesaplanması konusunda rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken…” gerekçesine yer verilmiştir.
Yargıtay kararında ayrıca başka bir bozma gerekçesine yer verilmiş ise de, aynı dairenin —— tarihli karar düzeltme kararı ile —- nolu maddede belirtilen bozma nedeni hüküm fıkrasından çıkarıldığı görülmüştür.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma gerekçesine uygun olarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosyaya sunulan —- tarihli aktüerya uzmanı raporu uyarınca ——- yaşam tablosuna göre %75 kusura göre yapılan hesaplamada vefat eden ——eşi —- için —, kızı —için ———-, olmak üzere toplam tazminat hakkının —— olacağı, bu kapsamda rücu isteminde bulunan davacı sigorta şirketinin ——— tutarındaki talebinin yerinde olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile; ———– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gereken 4.954,26 TL harçtan peşin alınan 1.238,60 TL nin mahsubu ile bakiye 3.715,66 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan harç gideri olarak yapılan 1.238,60 TL, 24,30 TL başvuru harcı ile tebligat ve bilirkişi gideri olarak yapılan 3.302,50 TL toplamı 4.565,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu taktirde karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
6-Karar tarihinde geçerli olan AAÜT deki esaslara göre belirlenen 10.228,39 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün süre içinde —- yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/10/2020