Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/193 E. 2023/129 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/193 Esas
KARAR NO : 2023/129

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2015
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili “araç kiralayan/davacı” şirkete ait —- plaka nolu aracın, dava dışı kiracı şirket kullanımında iken, dava dışı şirket çalışanı/araç zilyedinin —– konakladığı esnada 05.12.2013 günü saat 01:30 sularında, kendisini otel çalışanı olarak tanıtan şahsın aracı otoparka çekme bahanesi ile aracın anahtarını mezkur şahıstan aldığını ve araç ile kaza yaptığını; kaza sonucunda araçta 30.503,25 TL J/tasar meydana geldiğini, davalı——otelde yaşanan hırsızlık nedeniyle otelin güvenliğinin sağlanmaması veya adam çalıştırma sorumluluğu ilkeleri gereği bu hasardan sorumlu olduğunu, davalı tarafın hasar bedelini ödememesi üzerine —— icra takibi başlatıldığını ancak borçlunun itiraz ettiğini, bütün bu nedenlerle—— esas sayılı dosyası ile yapılan takibe yönelik haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin davalı yönünden ödeme ihtarının tebliğ edildiğinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir.Davalı savunmasında özetle; ikametgâhının—— olduğundan, başlatılan icra takibinin ve açılan davanın—–Mahkemelerinde açılması gerektiğini, bu yönden yetki itirazının olduğunu, yetki itirazının yerinde görülmediği takdirde —— plaka nolu aracın hasar bedeli tarafından istenmekte ise de aracın hasar görmesine neden olan kişinin kendisinin olmadığını, bu aracı çalarak trafiğe çıkan ——isimli şahıs olduğunu» bu şahmın kendi otelinde çalışmakta olduğu iddia edilmiş ise de bu durumun asılsız olduğunu, bu şahsın oteli ile hiçbir ilgisi bulunmadığını,—–kayıtlarında dahi işçisi olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere bu olayda sorumluluğu olduğu kabul edilecek olsa dahi, ——- isimli şahsın otel müşterisini kandırarak kasıtlı bîr şekilde suç işlediğini, ayrıca bu kişi kaza sırasında alkollü olduğunu, ayrıca bu şahsın —–.Asliye Ceza Mahkemesinin —– esas ve —–karar sayılı davası görüldüğünü ve ——- isimli bu kişinin mahkûm olduğunu, bütün bu nedenlerle öncelikle dava hakkında yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili ——- Mahkemelerine gönderilmesini, aksi düşünülecek ise de hakkında açılı bu davanın esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkin olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.Mahkememizin davanın kısmen kabulüne dair kararı, ——sayılı ilamı ile;
“Mahkemece, davalının süresinde bildirdiği tanık mahkeme huzurunda dinlenmeden, aynı tanığın ceza mahkemesinde verdiği ifadesi ile yetinilerek, tanık beyanları alındıktan sonra kusur, sorumluluk ve müterafik kusura etkisi olup olmadığı gerekçede tartışılmadan eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; eksper raporuna göre aracın hasarlanan kısımları ile değişen parçalarının uyumlu olduğu, malzeme ve işçilik giderlerinin de kaza tarihiyle uyumlu olduğu görüşüyle toplam malzeme ve işçilik bedeli açıklanmış ise de rapor bu haliyle detaylı ve denetime olanaklı olmadığından hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken, davalı tanıklarının dinlenmesi, tanıklarının beyanının alınmasından sonra gerekirse kusur raporu alınması, davacıya ait araçtaki hasar durumu, değişen parçalar, çarpma noktaları, servis tarafından düzenlenen onarım belgesi, faturalar ve resimler, dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirilip, kaza nedeniyle hasarlanan ve onarılan kısımlar, değiştirilen parçalar, yapılan işçilikler ve hasar bedeli tespit edilerek, davacının gerçek zararı açısından hasar uzmanı bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması gerekçede tarafların iddia ve savunmaları ile tüm itirazları, delilleri tartışılarak sonucuna göre karar verilmelidir.” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Bölge Adliye Hukuk Mahkemesi kararı doğrultusunda, talimat mahkemesi aracılığıyla ——–dinlenmiştir. Davalı tanıkları;—– “Kaza yapan şahıs otelde hiçbir şekilde çalışmamıştır. Arada bir restorana ücreti mukabilinde yemek yemeye geliyordu. Onun dışında otelle bir ilişkisi olduğunu bilmiyorum” şeklinde,
——isimli şahıs davalı otele yemek yemek için arada bir gelirdi. Lobideki bilgisayarlarda arada vakit geçirirdi. Otelin müşterisi sayılırdı. Otelin çalışanı değildi. Otelde çalıştığını görmedim, duymadım. Kazanın nasıl meydana geldiğini ve araçtaki hasar durumunu bilmiyorum” şeklinde,-…, “Dışarıdan bir kişinin otel müşterisine kendisini vale olarak tanıtım aracını park etmek için almış aracı park etmeyip çarşıda gezmeye çıkmıştır ve kaza yapmıştır. Kaza yapan kişiyi tanımıyorum, otel çalışanı değildi. Otele gelip gelmediğini bilmiyorum. Bizzat görerek şahit olduğum bir şey yoktur. Bilgilerim duyuma dayalıdır. Davalı otelin kendisine ait bir otoparkı yoktur. Müşteriler cadde kenarına araçlarını park ederlerdi” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.Eksik kayıtlar tamamlandıktan sonra Bölge Adliye Hukuk Mahkemesi kararı doğrultusunda kusur ve hasar yönünden bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Alınan kök ve ek raporda, davaya konu trafik kazasında dava dışı —— tam kusurlu olduğu, davacıya ait —— plaka nolu otomobilin ağır hasarı nedeniyle pert – total edildiği, aracın kaza nedeniyle toplam zarar ve ziyanının 36.000,00-TL olduğu tespit edilmiştir.Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu trafik kazasının dava dışı ——- tam kusuruyla meydana geldiği, kazayı yapan bu kişinin otel işletmecisi olan davalının——- çalışanı olmadığı, dinlenen davalı tanıklarının da bu kişinin otel çalışanı olmadığını beyan ettikleri, söz konusu tanık beyanlarının aksini gösteren delil bulunmadığı, bu nedenle davaya konu trafik kazasını yapan kişi davalı çalışanı olmadığından, meydana gelen zarardan TBK’nın 66.maddesi uyarınca davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 589,23 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 409,33 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 231,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde——- Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.