Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/192 E. 2022/320 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/192 Esas
KARAR NO: 2022/320
DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 07/04/2016
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı hakkında —– takip dosyaları ile kambiyo senetlerine özgü icra takipleri başlattıklarını,—- dosyaları ile yapılan yargılama sonucunda takiplerin zaman aşımı nedeniyle geri bırakıldığı, bu nedenle İ.İ.K. 33/a maddesi gereğince alacak istemli olarak bu davayı açtıklarını beyan etmiştir.
CEVAP : Her iki icra dosyası yönünden hak düşürücü sürelerin geçtiğini, takiplere konu çeklerin zaman aşımına uğramış olduğunu, kaldı ki çeke şirket temsilcisi olarak imza attıklarını, şahsi sorumluluğunun bulunmadığını bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Dava hukuki niteliği itibariyle daha önce icra takiplerine konu olan alacak istemlerinin bu defa İcra İflas Kanunu’nun 33/a maddesine göre dava yoluyla tahsili istemini içeren alacak davasıdır.
Mahkememizce her iki icra dosyası ile —- sayılı dosyaları getirtilerek incelenmiş;
—-sayılı icra takip dosyası yönünden icranın geri bırakılmasına dair verilen—- kararının temyiz edilmesi nedeniyle dava tarihi itibariyle Yargıtayda olduğu anlaşıldığından davanın bu kısmı yönünden derdestlik itirazının kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde,—- dosyalarını, takip dayanağı çekleri, tanık, yemin ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, —–sayılı dosyalarını, ticari defterleri, tanık, yemin ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kambiyo takibinde borçlunun takip içi zaman aşımına dayalı İİK’nın 33/a maddesi gereğince takibin geri bırakılması davalarının kabulü üzerine, alacaklı tarafından İİK’nın 33/a maddesi gereğince açılan zaman aşımının vaki olmadığının tespiti ve çeklere dayalı alacak davasıdır.
Mahkememizin —- Sayılı dosyasına dayalı olarak açmış olduğu davada davalının derdestlik itirazının kabulü ile davanın dava şartları yokluğu nedeniyle reddine, davacının—-dayalı olarak açmış olduğu davada zamanaşımının dolmuş olması nedeniyle davanın reddine, dair kararı;—-sayılı kararı ile, “Dava İİK 33/a maddesine dayalı zaman aşımının vaki olmadığının tespiti davası olduğundan ve bu davanın açılabilmesi için icra takibinin geri bırakılması davasının kesinleşmesi gerektiğinden dava tarihi itibarıyla bu davayı açmakta davacının hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartıdır. Ancak HMK 115/3 maddesine göre dava şartı noksanlığı hüküm anında giderilmiş ise başlangıçtaki dava şartı noksanlığı sebebi ile dava reddedilemez. Taraf beyanlarına göre yargılama sırasında İcra Hukuk Mahkemesinin anılan dosyası ——- tarafından onanarak kesinleşmiştir. Buna göre mahkemece yapılacak iş——- dosyasının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılarak, hüküm tarihinden önce kesinleşmiş ise dava açmakta davacının hukuki yararının varlığı kabul edilerek, HMK’nın 115/3. Maddesi gözetilerek bu dava şartının sonradan tamamlandığının kabulü ile taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar vermek olmalıdır. Mahkemece bu dava ile ilgili olarak yasal dayanağı olmayan şekilde derdestlik ilk itirazının kabulü ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. —– takip dosyasına dayalı olarak açılan davaya gelince mahkemece davanın İİK 33/a maddesinde öngörülen— günlük hak düşürücü süreden sonra açıldığından bahisle zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, ilgili takipten dolayı icranın geri bırakılması talebi ile —– davada mahkemece davanın kabulüne ve icranın geri bırakılmasına dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine —- kararı ile onanarak — tarihinde kesinleşmiş ise de, ilgili dava dosyasında mahkeme kararının kesinleştiğinin davacıya tebliğ edildiğine ilişkin bir belge mevcut değildir. İİK 33/a-2. Maddesinde dava açılması için —-günlük hak düşürücü sürenin ilgili icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin tebliğinden itibaren başlayacağı düzenlenmiştir. İcra Hukuk mahkemesi kararının kesinleştiği davacı alacaklıya tebliğ edilmediğinden dava açma süresinin başladığından söz edilemez. Davacı kararın kesinleştiğini daha sonra öğrendiklerini belirtmektedir. Dosya içinde bulunan bilgilerden ve —–dava dosyasından ilgili kesinleşmiş kararın tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Buna göre davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir. Mahkemece tebliğ hususu gözetilmeksizin kesinleşme tarihinden itibaren hak düşürücü süre içinde davanın açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur” gerekçesiyle kaldırılmıştır.
—- Mahkemesi kararı sonrası tarafların tanıkları dinlenmiş, tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ancak hem davacı ve hem de davalı şirket ticari defterlerini ibraz etmemiştir. —- üzerinden yapılan — sorgulamasında davalının —– olduğu, herhangi bir ticari faaliyetten dolayı mükellefiyetinin bulunmadığı, dolayısıyla ticari defter tutmasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
—– takip dayanağı çekin incelenmesinde, davalının lehdar olduğu, davalıdan sonra — çeki ciro ettiği, çekin —- davacıya devredildiği görülmüştür.
—- takip dayanağı çekin incelenmesinde, çekin lehdarının —olduğu, çekin arkadında —- kaşesinin bulunduğu, kaşenin altında tek imza bulunduğu, söz konusu kaşe üzerine davalının isminin yazıldığı, söz konusu tek ciro ile çekin davacıya devredildiği görülmüştür. ——üzerindeki imzanın davalıya ait olduğunun kabulü halinde çekin arkasındaki ciro lehdara ait olmayacağından çek dolaşıma çıkmamış sayılacak ve davacı çekin meşru hamili sayılmayacak; cironun lehdar ——- ait olduğunun kabulü halinde ise davalının çekte cirosu bulunmayacağından çekten dolayı davalı borçlu olmayacaktır.
Mali müşavir ve nitelikli hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporda, davacının muavin hesap hareketlerinin incelenmesinde davacının direkt olarak davalıya ait hesap hareketinin bulunmadığı, dava dışı ——-alacaklı göründüğü belirtilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde “Müvekkilin alacağı, davalı tarafından imzası inkâr edilmeyen senede dayalı alacaktır.” şeklindeki beyanı ile alacağın kaynağını kambiyo senedi olarak açıklamış, akdi bir ilişkiye dayanmamıştır.
Bizzat davacının ibraz ettiği muavin kayıtlarından davacı ile davalı arasında doğrudan ilişki bulunmadığı, davacı ile davalının ortak olduğu dava dışı ——arasında ticari ilişki olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tanıkları davacının davalıya hammadde sattığını, karşılığında davaya konu çeklerin verildiğini ifade etmişlerse de, salt çeklere istinaden açılan işbu davada, dava dilekçesinde bu yönde bir vakıa ileri sürülmediği gibi, davacı, davalıya mal sattığına dair fatura, ticari defter vb.hiçbir delil ibraz edilmemiş, potansiyel mükellef olan davalı ile davacı arasında doğrudan ticari ilişki olmasının da mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Davaya konu iki çek,—–sayılı dosyaları ile takibe konulmuş, takip içi zaman aşımı nedeniyle —– kararları ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, ——-tarihinde kesinleşmiştir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, kambiyo takibine konulan davaya konu her iki çeke ilişkin takipte, takip içi zaman aşımına nedeniyle İİK’nın 33/a maddesi gereğince takibin geri bırakılmasına karar verildiği, alacaklı tarafından İİK’nın 33/a maddesi gereğince açılan zaman aşımının vaki olmadığının tespiti talebiyle açılan işbu davada, davacı vekilinin salt çeklere dayandığı, temel ilişkiye dayanmadığı, kaldı ki davacı ile davalı arasında doğrudan akdi ilişki bulunmadığı, takibe konu çeklerin takip içi işlemsizlik nedeniyle zamanaşımına uğradığının sabit olduğu, davacının çeklerin zaman aşımına uğramadığını ispata yarar delil ibraz etmediği, ayrıca ——- takip dayanağı çekte davalının cirosu bulunmadığından dolayı, söz konusu çekten dolayı davacının davalıdan talepte bulunmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 1.893,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.813,08 TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı—-tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 14.484,84 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde ——-Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/04/2022