Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/185 E. 2022/569 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/185 Esas
KARAR NO : 2022/569

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirketi—- nüvekkili şirket ile borçlu şirket arasında — tarihinde sözleşme imzalandığını ve müvekkili şirketin borçlu şirkete verdiği —– uygulaması,—- teknik ihtiyaçları kapsayan —- hazırlanması hizmetlerinden kaynaklanan cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, sözleşme kapsamında müvekkili şirketin üzerine düşen edimlerini eksiksiz olarak ifa etmiş olması sebebiyle sözleşme bedelinin tamamı için —- peşinat bedeli olan —- gecikmeli olarak ödediğini, fakat kalan miktarı ödemediğini, ayrıca—- bedeli olarak borçlu şirkete —- seri numaralı —– faturanın da halen ödenmediğini, cari hesap dökümünden de görüleceği üzere müvekkili şirketin borçlu şirketten bakiye —- alacağının bulunduğunu, taraflar arasında — imzalanan sözleşme ile işin teslim tarihinin —– günü olarak belirlenmesine rağmen davalı şirket tarafından müvekkili şirkete —-peşinat ödemesinin 31.05.2019 tarihinde yapıldığı için işe —- tarihinde başlanabildiğini, bununla birlikte işe başladıktan sonra davalı şirkette talep edilen ve işin teslim edilebilmesi için zorunlu olan birçok bilginin eksik veya çok geç müvekkili şirkete bildirildiğini, müvekkili şirket tarafından hazırlanan —– —- yüklemesi tamamlandığını ve tam işler duruma geldiğini, geçmiş —-sunucuya yönlendiğinin açıkça anlaşıldığını, davalı şirketin yönetim — girerek tüm ürünleri kaldırdığını ve akabinde—- kayıtlarını değiştirerek kötü niyetli olarak sitenin açılmamasını sağladığını, ayrıca sipariş sonrası —- şablonlarının kodlanması için davalı tarafa defalarca şablon metninin yönetim panelinden girilmesi ve girilecek şablonuna göre mail gönderimlerinin hazırlanacağı iletilmesine rağmen gerekli bilgiler girilmeyerek işin bilinçli olarak geciktirildiğini, faturalardan bakiye kalan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine —-asıl alacak miktarı üzerinden icra takibi başlatıldığını ve 13.02.2020 tarihinde borçlu şirket tarafından borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davanın kabulüne, davalının haksız itirazının iptali ile alacaklarına takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte takibin asıl alacak üzerinden devamına, davalının asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin ise davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında anahtar teslimi— tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşmenin tamamlanma süresinin ön ödeme sonrası— iş günü olduğunu, sözleşmenin peşinat ödemesinin 31.05.2019 tarihinde yapılarak—– sürecinin başlatıldığını ve 26.06.2019 tarihli maillerindeki onay ile bu sürecin tamamlanarak— iş günlük teslim süresinin başladığını, bu sürenin sonunda tam olarak işlevsel ve eksiksiz çalışan bir—-taraflarına teslim edilmesi gerektiğini, söz konusu sürenin 27.06.2019 tarihinde başlatılarak hesaplandığında ve resmi tatiller de hesaba katıldığında 18.09.2019 tarihine denk geldiğini, ancak davacı tarafın belirtilen sürede işi bitirip eksiksiz ve ayıpsız olarak taraflarına teslim etmediğini, bunun üzerine —ihtarnamesi ile sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenlerle feshedildiğini, bu fesih bildiriminden sonra da davacının—- işbu ihtarnamenin 2.maddesinde iş yükünün haksız yere müvekkili şirketin üstüne yıkılmaya çalışıldığını, 3.maddede 19.09.2019 olarak belirtilen yayına alma iddiasının işin bitirilmesi açısından ilgisiz olup, gerçekte—- firmasının ofisindeki toplantı sırasında yayına alındığını, bu tarihten önce böyle bir durumun mevcut olmadığını, sözleşmeye konu olan —- bitiminde sona ermesine rağmen sitenin eksik olarak yayına alınma tarihinin bundan beş iş günü sonra olan —- mesai bitimi olduğunu, diğer yandan, doğru olmamakla birlikte, ihtarnamede iddia edildiği gibi—- tarihinde yayına alınmış olsa bile eksik ve işlevsiz olduğu için zaten kullanılamaz durumda olacağını, bunun açık kanıtının —– firmasının kendi ihtarnamesinin 3.maddesindeki “—— yüklemesi tamamlanmış ve tam işler duruma gelmiştir” ifadesi ile belli olduğunu, yani — firmasının kendi ifadesi ile teslim tarihinden 6 iş günü sonra daha henüz —– güvenlik sertifikasını yüklediğini belirttiğini, bu durumun bile—- tarihinde eksiksiz olarak teslim edilmesi gereken —-sitesinin para tahsilatı yapabilecek durumda olmadığının tek başına kanıtı olduğunu, teslim süresinin 55 iş gününü geçtiğini, —- eksik ve işlevsiz/ ayıplı olarak teslim edildiğini, çalışmaz halde teslim edilen sitedeki eksikler verilen süreler içinde dahi davacı tarafından giderilemediğini, davacı lehine olan en iyi durumda bile — ile geçildiğini, — ile ilgili gecikme iddiasının sözleşmeye aykırı olduğunu, sözleşmeye göre yükümlülüğün davacıda olduğunu, davacının yapmış olduğu İnternet sitesinin halen çalışmadığına ilişkin kısa bir ekran video kaydının dilekçeye eklendiğini, müvekkili tarafından iyi niyetli olarak birçok girişimde bulunmalarına ve süreler tanımalarına rağmen sürekli yeni sorunlarla karşılaşmalarının— firmasının söz konusu işi bitirebilecek yeterliliğe sahip olmadığı kanaat getirmelerine neden olduğunu, zararlarının artmasını önlemek açısından başka bir firma ile anlaşılmış olduklarından dolayı alan adını yeni satın aldıkları — sitesinin bulunduğu sunuculara yönlendirildiğini, davacının, eksik ve ayıplı hizmet ürettiğini, sözleşmenin taraflarından haklı nedenlerle feshedildiğini belirtmiş olup, haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacı tarafça alacaklı sıfatı ile cari hesap ilişkisinden kaynaklanan icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasından ibaret olduğu görüldü.
——–yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.
Dosyamız arasına alınan — tarihinde takip başlatıldığı davalının süresinde 14/02/2020 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.
Dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş olup, bilirkişilerin mahkememize sunmuş olduğu raporda özetle: Davacının üstlenmiş olduğu işi zamanında ifa etmediği, gecikmenin davalının tutumundan kaynaklandığına ilişkin de somut bir delil sunmadığı, davacının üstlenmiş olduğu işin eksiksiz olarak teslim edildiğine ilişkin iddianın da ispata muhtaç olduğu, Bu bakımdan davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayandığı, TBK. M. 475 hükmü de gözününde bulundurulduğunda, davacının alacak talebinin bu nedenle yerinde olmadığını belirten raporunu mahkememize sunmuşlardır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, 01/11/2021 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamıyla birlikte yapılan değerlendirmede; davacı ile davalı arasında —-,—- tasarım hazırlanmasına yönelik hizmet sözleşmesi imzalandığı, —— davalıya teslimi için — günlük bir süre öngörüldüğü, davalının sözleşme bedelinin ilk taksitini ödediği, taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği gereği istisna sözleşmesi olduğu, davacı tarafın sözleşme bedelinin davalı tarafça ödenmemesi üzerine, davalı aleyhine icra takibinde bulunduğu, davalının itirazı üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, davacının projeyi süresinde teslim etmediği, sözleşme kapsamında üstlenmiş olduğu işleri tam ve gereği gibi yerine getirmediği iddiasında bulunduğu, denetime elverişli bilirkişi raporuna göre, özellikle teknik bilirkişi tarafından yapılan incelemede; proje teslim süresinin ön ödemeden sonra —–iş günü olarak belirlendiği ancak tespit edilen verilere göre ——- gün ile sürenin aşıldığı, davacının üstlenmiş olduğu işi zamanında ifa etmediği, davalı tarafından sözleşmenin feshedildiği ve feshin haklı bir nedene dayandığı, dolayısıyla davacının alacak talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 45,64-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden — göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde —- ücretin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.