Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/157 E. 2022/98 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/157 Esas
KARAR NO : 2022/98

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 17/03/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle—- arasında ticari ilişki bulunduğu, —- tahsil edilen toplamda 25.000,00-TL’ nin davaıcnın hesabına geldiği, davacının söz konusu miktarı —— ilişkiye dayalı gönderilen tutarları —-ödemiş olup başkaca bir yükümlüğü yada davalılar ile iş ilişkisi bulunmadığı, Ancak, davalı ..— — sayılı dosyası ile davacı aleyhine icra takipleri başlattığı, Davacının borçlu olmadığı halde kendisine geçerli bir tebligat yapılmadan itiraz imkanına kavuşamadan kesinleşen takibe dayalı bir kısım tutarları ödediği bu tutarların istirdatı henüz ödenmemiş tutarlar yönünden de menfi tespit davası ikame etmek gerektiği belirtilerek;—-Esas sayılı dosyası,—— dosyası ile ilgili olarak, öncelikle takiplerin durdurulmasını, davanın kabulü ile 25.000,00-TL’nin ödenen tutarların istirdatı ile yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili dilekçesinde özetle, davalılardan ——– adlı şirketin davaya konu dosyalarda alacaklı sıfatı bulunmadığı, —– alacaklı sıfatı bulunmadığı gibi davacı … ile de herhangi bir ticari – sözleşmesel ilişkisi de bulunmadığı, bu nedenle davalı —- açısından davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, Davacı tarafından, davalılardan … tarafından kendisine gönderilen ödemelerin herhangi bir hukuki sebebe dayanmadığının ikrar edildiği, davacının, herhangi bir sözleşmesel ilişkiye dayanmaksızın kendi uhdesine aldığı ve üstelik de davalının “——– gönderdiği ödemelerin——- herhangi bir iş yapılmamış olmasına rağmen) iadesinin talep edilmesi ve söz konusu takip dosyalarına ilişkin menfi tespit isteminde bulunulması açıkça hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğu, Davacının kendisi tarafından hiç verilmemiş bir hizmete ilişkin ödemeleri uhdesine aldığı ve davalıya iadesinden imtina ettiği, belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile davacı hakkında başlatılan—– ve —— sayılı dosyalarına konu alacaktan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ödemiş olduğu bedellerin istiradatına ilişkindir.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanarak deliller toplanmış ve tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında davacıya — gönderildiği noktasında husumet yoktur. Husumet davacının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği, zenginleşmiş ise bunu iade yükümlülüğü olup olmadığı ve bu kapsamda iade yükümlülüğü yok ise ödemek zorunda kaldığı bedelleri davalıdan geri alıp alamayacağı konusunda toplanmıştır.
———- sayılı dosyaları getirtilerek dosyamız içine alınmıştır.
Davacının tacir olup olmadığı hususu araştırılmış olup ,—- yazılan müzekkereye verilen cevapta davacının tacir kaydının olmadığı görülmüştür.
—— yazılan müzekkere cevabında davacı adına —- yılında mükellefiyet kaydı—- tarihinde mükellefiyet kaydının resen terkin edildiği ,——- kaydının olmadığı anlaşılmıştır.
Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154),—(m.31), —– Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Bu açıklamalar kapsamında davacının tacir olmadığı anlaşılmış olup davanında mutlak veya nisbi ticari dava olmadığı tespit edilmiştir. 6100 sayılı HMK nın 2. Maddesi ‘ Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mallarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
(2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir. ‘ hükmü uyarınca Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmek üzere görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 20 ve 114 ve 115 maddeleri gereğince MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden veya kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulduğu takdirde dosyanın görevli—- ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE HMK 20. maddesi gereğince GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-Yargılama harç ve masraflarının gönderilen mahkemede dikkate alınmasına,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.