Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/147 E. 2022/195 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/147 Esas
KARAR NO: 2022/195
DAVA: Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 29/01/2016
KARAR TARİHİ: 15/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Ünvanın Korunması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin kurulmuş olduğu — — alanında —- sunduğunu, — personeliyle hizmet verdiğini, kurulduğu tarihten bu yana—– ibaresini —–ünvanı olarak nizasız ve fasılsız şekilde kullandığını, ——unvanını korumak amacıyla TTK’nun 45. maddesi ile bir ——unvanı tescil edilirken kendisinden daha önce tescil edilmiş bir unvan mevcutsa ayırt edici ek getirilmesi zorunluluğunun düzenlendiğini, nitekim aksi halde tacirler ve işletmeler, tüketiciler nezdinde birbirine karıştırılabileceğini, müvekkilinin ——unvanının asli unsurunun ——-ibaresi olduğunun açıkça görüldüğünü, davalı tarafın ise müvekkilinden çok sonra —- esas unsurunu kullanarak dava konusu ——unvanını kötü niyetli olarak tescil ettirdiğini, budurumda davalı tescilinin —– bu yana ———–ibaresini ——-unvanı olarak kullanan müvekkilinin haklarına tecavüz ettiği hususunun sübut bulduğunu, —-da hüküm altına alındığı üzere ——unvanlarındaki benzerliğin müşteriler nezdinde karıştırılma ihtimaline yol açabileceğini, nitekim karıştırılma ihtimalinin—- sayılı —- sözünde de belirtildiği gibi daha çok köken gösterme fonksiyonu ile ilgili bir kavram olduğunu, davalı tarafın —–unvanı tescilinin tamamıyla kötü niyetli olup, müvekkilinin tanınmışlığından faydalanma gayesinde gerçekleştirildiğini, bu nedenlerle oldukça tanınan bir firma olan müvekkilinin unvanını sırf emeğinden haksız yararlanmak ve bu bağlamda haksız kazanç sağlamak saikıyla hareket eden ve seçebileceği binlerce ——unvanı varken müvekkilinin unvanı ile ayniyet arz eden davalı tarafın unvanının ———— terkinine ve bu talebin reddi halinde—- ibaresinin unvandan çıkarılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ——-unvanı aleyhine tecavüzün tespiti ile davalı şirket unvanındaki —- ibaresinin ——unvanından terkinine ilişkin eda davasıdır.
Mahkememizin — tarihinde davanın reddine dair verilen karar——- olayda talep, 6102 sayılı TTK.nın 50 vd. maddelerine dayalı ——-unvanına tecavüzün önlenmesi ve —— terkini olmadığı takdirde unvandaki—- ibaresinin ——-unvanından terkini isteminden ibaret olmasına göre, uyuşmazlık davalı şirketin unvanında kullanılan —— ibaresinin davacı şirketin ——-unvanı yönünden iltibasa neden olup olmadığı, ——-unvanına tecavüzün bulunup bulunmadığı, davalının tescilli ——unvanını kullanmasının haksız rekabet teşkil edip etmeyeceği noktalarında toplanmaktadır. Bu durumda, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılarak toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken marka hakkına dayalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir…’ gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Mahkememiz kararının kaldırılması soncunda yukarıdaki dosya numarasından esasa kaydedilerek davada istinaf kaldırma gerekçesi kapsamında yargılamaya devam edilmiştir.
TTK md.43/1 ve 46/1 uyarınca ———unvanları ikisi zorunlu, biri ihtiyari olmak üzere üç unsur barındırır. Bunlar; işletme konusunu gösteren sözcükler (zorunlu unsur), şirketin türünü açıklayan —– (zorunlu unsur) ve işletmenin özelliklerini belirten ya da hayali adlardan ibaret olan ihtiyari ek” (ihtiyari unsur)’dur. TTK md.46/1 —–unvanında yer verilebilecek ihtiyari ekin (ihtiyari unsur) tacirin kimliği işletmesinin genişliği, önemi ve finansal durumu hakkında üçüncü kişilerde yanlış bir görüşün oluşmasına sebep olacak nitelikte bulunmamasını, gerçeğe ve kamu düzenine aykırı olmamasını şart koşmuştur.
Davacının ——unvanı—— sözcüğü TTK md.46/1 anlamında ihtiyari bir ek, —– ibareleri ise TTK md.43/1 kapsamında zorunlu unsurlardır.
Davalının —–unvanı ——– TTK md.43/1 kapsamında zorunlu unsurlardır.
Şu halde, davacı ve davalı —–unvanlarının zorunlu unsurları birbirinden farklı, ihtiyari unsurları ise aynıdır.
——— incelendiğinde davacı — tarihinde tescil edildiği davalı——–tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK nın 52/1. Maddesi ‘… (1) —-unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan —–unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebilir.
Kanun koyucu —–unvanının bir başkası tarafından kullanılmasından değil fakat ——unvanının ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılmasından söz etmektedir; diğer bir deyişle, ——unvanının ticari dürüstlüğe aykırı olmaksızın bir başkası tarafından kullanılması TTK md.52/1 kapsamında tecavüz teşkil etmemektedir. TTK md.52/1’de geçen “ticari dürüstlüğe aykırı biçimde kullanım” ifadesinin “iltibas yaratır biçimde kullanım” olarak anlaşılması mümkündür.
Davacı ile davalı unvanlarındaki benzerlik ———- kelimesidir. İş bu kelimenin ———ünvanı olarak sıklıkla kullanılan bir kelime olup güçlü bir ayırt ediciliğe sahip olmadığı, tarafların faaliyet konularının ayrı olması nazara alındığında kanunda aranılan ticari dürüstlüğe aykırı bir davranışın oluşmadığı ve bu durumun haksız rekabet teşkil etmediği sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar harcına karşılık peşin alınan 29,20-TL’nin mahsubu ile bakiye 51,50-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarf olunan tüm yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2022