Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/131 E. 2021/323 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/131 Esas
KARAR NO: 2021/323
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 06/03/2020
KARAR TARİHİ: 01/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile —– plakalı araç, müvekkil—– tarihleri arasında ——— şartlar ve limitler dahilinde sigortalandığını, Müvekkil ——tarihinde ——— ait müstakil —-kusurlu olarak çarpması sonucu bahçe duvarı ve bahçe içerisinde kazaya bağlı olarak hasarlar meydana geldiğini, Dava konusu kazaya ilişkin görevli polis memurlarınca düzenlenen Ölümlü/Yaralamalı Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre kazanın oluşumu; ——– plaka sayılı araç ile —- istikametine seyir halindeyken——- ikamet önüne geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde —- ikametin bahçe duvarına çarptıktan sonra bahçe içerisinde yan yatarak durması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Bu kazanın oluşumunda —- plaka sayılı araç sürücüsü —– Sayılı KTK.’nın 52/1-a (dönemeçlere yaklaşırken araçlarının hızını azaltmamak) maddesini ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.” şeklinde açıklanmıştır. kazanın meydana geldiği binanın maliki — olup binanın sigortacısı ise — olduğunu, Dava öncesinde —- tarafından müvekkil şirkete yapılan rücu başvurusunda; Davaya konu trafik kazası sonucunda, sigortalı binada kazaya bağlı olarak hasarlar meydana geldiği, bu olay nedeniyle taraflarınca sigortalılarına — sigorta tazminatı ödendiği, müvekkil şirkete sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğundan bahisle sigortalısına ödemiş olduğu—- tazminatının müvekkil şirket nezdindeki —- poliçesinden ödenmesini talep olunduğunu, Müvekkil şirket davalı— yapmış olduğu işbu başvuru uyarınca —- sigorta tazminatı ödediğini, Müvekkil —- tarafından yapılan ödeme akabinde, sigortalı araç sürücüsünün kaza anında yasal sınırın üzerinde alkollü olması nedeniyle———- aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibine karşı sigortalı —- süresi içerisinde itiraz etmiş olup itiraz dilekçesi ekinde dava dışı zarar gören 3. Kişinin tüm zararını giderdiğini ve — ödeme yaptığını gösterir sulh-ibra protokolünü dosyaya sunduğunu, Sigortalı tarafından dosyaya sunulan —- tarihli —- zararının giderildiği açıkça ortaya konulmuş olup davalı — sigortalısının da tüm zararının giderildiği açıktır. Dolayısıyla davalı —- sigortalısının tüm zararı müvekkil şirket sigortalısınca giderilmiş olduğundan davalının müvekkil şirketten tahsil etmiş olduğu —- bulunmadığını 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 77. Maddesi; “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.” ve 78.maddesi “Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir.” hükmünü içermektedir. Davaya konu olayda da müvekkil şirket tarafından davalı ——– tazminat ödemesini gerektirecek bir durum yok iken kendini borçlu zannederek ödeme yapmış ve davalıya ödeme yapmaması gerektiğini de ancak sigortalısına icra takibi başlattığında gelen itiraz üzerine öğrenmiştir. Müvekkil şirketin davalıya yapılan ödeme ile davalı sebepsiz zenginleşmiş, müvekkil şirket ise aynı miktarda fakirleşmiş olup zenginleşme ile fakirleşme arasında uygun illiyet bağı da mevcut olduğundan, davalının haklı bir sebebe dayanmayan ediminin kendisinden ödeme tarihi olan —–tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte geri alınması gerektiğini belirterek açılan davanın kabulüne karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesi ile : Dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, dilekçe eki olarak gösterilen belgeler tebliğ edilmemiştir. Davaya ilişkin beyanlarımızın eksiksiz olarak sunulabilmesi için “dava dilekçesi ile eklerinin” de tebliği gerektiğini, HMK’nın “Belgelerin birlikte verilmesi” başlıklı 121. Maddesinde; Dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin veya sadece örneklerinin dilekçeye eklenerek, mahkemeye verilmesi ve başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması zorunlu olduğunu, Şeklinde hüküm yer almakta olup, gerekli araştırmanın, incelemenin yapılabilmesi, bilgilerin toplanabilmesi ve bunun sonucunda davalı müvekkilin hak kaybına sebebiyet verecek bir durumun yaşanmaması, savunmanın doğru bir şekilde yapılabilmesi adına gerekli cevabın Sayın Mahkemenize sunulabilmesi için dava dilekçesi ile sunulan örneklerin tarafımıza da tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bu sebeplerle davacı tarafın delillerinin tarafımıza tebliğ edilmesi durumunda, bu hususlarda cevap ve karşı delil sunma hakkımızı saklı tuttuğumuzu beyan ettiklerini, davalı müvekkil sigorta şirketi nezdinde ———- adresinde yer alan taşınmaz, ——- tarihinde davacı sigorta şirketi nezdinde —- bulunan, dava dışı —- sürücüsü olduğu—- numaralı araç seyir halindeyken, aracın kontrolünün kaybedilmesi sonucu hasara uğramıştır. Kaza Tespit Tutanağı ile de tespit edilmiş olduğu üzere sürücünün %100 kusurlu olarak çarpması sonucu, sigortalı taşınmazda birtakım hasarlar oluşmasına sebebiyet verilmiş, müvekkilin sigortalısı tarafından yapılan başvuru sonucunda, gerekli incelemelerin yapılması neticesinde, davalı müvekkil şirket tarafından sigortalısına —– tutarında hasar tazminatı ödendiğini, Bağımsız ve uzman bir eksper tarafından yapılan incelemeler neticesinde hasarın oluşum şekli ve muhteviyatına ilişkin olarak rapor oluşturulmuş olup, işbu raporda binanın, mekanının ve çevresinin özellikleri belirtilmiş, oluşan hasarlar tek tek sayılarak, teminat dışı kalan haller ve sigortalının hesabına düşen tutar dikkate alınarak bir hesaplama yapıldığını,
Söz konusu ekspertiz raporu ile meydana gelen hasarın niteliği ve miktarı yönünden de tespitler yapılmış olup, davalı müvekkil şirketin sigortalısının hesabına düşen tutar, müvekkil şirkete yapılan başvuru neticesinde, poliçenin gereği olarak hasara uğrayan sigortalı taşınmazın malikine, —— tarihinde hasar tazminatı şeklinde ödenerek, TTK m.1472 hükümleri gereğince sigortalının haklarına halef olunduğunu, Hem KTK hem de Trafik Sigortası Genel Şartları hükümleri uyarınca sorumluluğu bulunan, kazaya sebebiyet veren aracın kusuru sabit olup, bu sebeple —– sigortalı olduğu davacı sigorta şirketine ödenen tutar üzerinden rücuda bulunulmuş, işbu talebe istinaden davacı sigorta şirketi tarafından davalı müvekkil şirkete ödeme yapıldığını, davalı müvekkil, kaza sonucu oluşan tüm hasarları değil, sigortalının payına düşen kısmı ödemiştir. Bu sebeple davacı tarafından iddia edildiği gibi, kazadan sorumluluğu bulunan davacı şirketin sigortalısının oluşan tüm zararı karşıladığı ve bu sebeple davacı tarafından davalı müvekkile ödenen hasar tazminatının hukuki sebebi olmadığına ilişkin iddiaların mesnetsiz olduğunu,
Davacının sigortalısının oluşan zararlardan hangisini karşıladığı, bunun için kimlere ödemede bulunduğu açıklanmamıştır. Eksper raporundan ve daha önceki açıklamalarımızdan da görüleceği üzere kazanın sebep olduğu tüm hasarlar, davalı müvekkil tarafından karşılanmamıştır. Bu sebeplerle davalı müvekkil tarafından sigortalısına yapılan ödeme poliçe kapsamında olup, kazadan %100 sorumluluğu bulunan aracın, sigortalı olduğu davacı sigorta şirketine rücuda bulunması TTK m.1472 uyarınca haklı bir hukuki sebep taşımaktadır. Bu nedenle davacı tarafından yapılan ödemenin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davalı müvekkilin sebepsiz zenginleştiğine ilişkin beyanlar kabul edilemeyeceğini, Davacı sigorta şirketi nezdinde —–bulunan araç, %100 kusurlu çarpması neticesinde verdiği hasar sebebiyle, davalı müvekkil şirketin sigortalısının zarara uğramasına sebep olmuş, bu nedenle davalı müvekkil sigortalısına hasar tazminatı ödemesinde bulunmuş, TTK m.1472 uyarınca haklarına halef olduğunu, müvekkil şirket nezdinde sigortalı bulunan taşınmazda meydana gelen hasarlardan sorumlu bulunan aracın, —- olduğu davacı sigorta şirketine, yasal hükümler uyarınca başvuruda bulunulmuş ve sigortalıya ödenen hasar tazminatı bu kapsamda davacıdan tahsil edilmiştir. Bu sebeplerle davacı tarafından öne sürülen sebepsiz zenginleşme iddiaları haksız olup, dava dilekçesi ekinde belirtilen delillerin tarafımıza tebliğ edilmesi halinde bu hususlarda cevap ve karşı delil sunma hakkımızı saklı tutmakla, Sayın Mahkemeniz nezdinde açılan işbu davanın reddine karar verilmesini belirtmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile rücuen tazminat istemine ilişkindir.
TTK.nın halefiyet başlıklı 1472.maddesine göre; sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre de sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.
Davaya konu edilen olayda; davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalısı —- plakalı aracın —— tarihinde tek taraflı trafik kazası yaparak hasarlandığı, aracın çarptığı binanın sigortacısının davalısı sigorta şirketi olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına konut sigortası kapsamında ——– davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısının olayda tam kusurlu olduğundan bahisle bedelin davacıdan talep edilmesi üzerine davacı tarafından davalı sigorta şirketine —– tutarındaki bu bedeli ödediği, oysa davacının dava dışı sigortalısı —– davalının sigortalısına meydana gelen zarar nedeni ile ödeme yaparak ibraname almış olduğu, buna göre davalı sigortalısının aynı tutarı iki kez almış olacağı, sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak davacının ödemiş olduğu bedeli iade hakkının bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ İLE ; — ödeme tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gereken 190,13 TL karar harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 135,73 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından 1.656,50 TL yargılama gideri ile 54,40 TL peşin harç, 54,40-TL başvuru harcı toplamı 1.765,30 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 2.783,34 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair kesin olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/04/2021