Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/117 E. 2021/438 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/117 Esas
KARAR NO: 2021/438
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı —– akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı —- de kefil sıfatıyla imzalayarak müştereken ve müteselsilen kefil olduğu, davalı kefilin ilgili sözleşme gereğince sorumluluğunun —–olduğu, Ancak davacı şahıs ve davalı kefilin ilerleyen zaman içerisinde ticari kredilerden kaynaklanan ödemelerini kanuni süreler içerisinde ödemediği, bankanın—— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkil borçlarının —- tarihi itibariyle kat edildiğinin, borçlulara ihtar edildiği, İhtarname gönderilmesine rağmen borcunu ödemeyen davaların temerrüde düştüğü, —- dosyası ile icra takibine geçildiği, davalılar tarafından icra takibine itiraz edildiğini, beyan ederek, itirazın iptali ile davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar savunma dilekçesi vermemişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile taraflar arasında imzalanan —- çerçevesinde kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
—– sayılı icra dosyası getirtilerek dosyamız içerisine alınmıştır. Ödeme emirlerinin davalı .—– tarihinde tebliğ edildiği her iki davalının da —-tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurukları anlaşılmıştır. — üzerine davanın —– tarihinde süresinde açıldığı tespit edilmiştir.
Usulüne uygun davetiyeye rağmen davalılar savunma vermemişler ve duruşmalara katılmamışlardır.
Davacı delilleri arasında — sunmuştur bu sözleşmelerin tetkikinde Sözleşmelerden ilki, davacı banka ile davalı — bedelli —-Bu sözleşmede davalı — kefil olarak imzası bulunmamaktadır. İkinci sözleşme de davacı banka ile davalı —- bedelli —- tarihinde genel kredi sözleşmesinin limiti —– sözleşmesini önce —- kefalet tutarı ile müteselsil kefil olarak imzaladığı, daha sonra kefalet limitinin —- artırıldığı görülmüştür. Her iki sözleşmenin ortak hükmü —–ödemesinin vadeye bağlandığı durumlarda, vade tarihinde Banka alacakları muaccel hale gelir. Müşteri, sözleşme ve ekleri kapsamındaki borçlarını kararlaştırılan vade tarihinde eksiksiz olarak ödemediği takdirde banka tarafından protesto keşidesine, ihtarname gönderilmesine,mehil tayinine velhasıl hiçbir kanuni takip ve teşebbüs icrasına mahal kalmaksızın temerrüde düşeceğini, muaccel hale gelen tüm borçlarını faiz ve diğer masrafları, bilcümle ferileri ile birlikte derhal ödeyeceğini kabul ve beyan eder
—– masraf, komisyon ya da her türlü adı altındaki ücreti ödeme tarihinde ödenmemesi veya borcun Sözleşme kapsamında muaccel hale gelmesi halinde; Müşteri borcun hangi tür krediden doğduğuna ve bu kredi vadesine bakılmaksızın alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren —- şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının —- oranında gecikme faizi ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder, düzenlemesini içermektedir.
Banka tarafından keşide edilen,—- yevmiye numaralı ihtarnamesinin her iki davalıya da —- tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. İhtarname içeriğinde, — kaynaklanan borçların —tarihinde kat edilerek muaccel hale geldiği, —– sözleşme gereğince ödenmesi gereken diğer kalemlerden oluşan toplam —– içerisinde ödenmesinin, istenildiği görülmektedir.
Davacı banka alacağının hesabı için dosya hesap uzmanı bilirkişiye verilmiş olup düzenlenen raporda —– numaralı taksitli ticari krediden dolayı —- tespit etmiş ise de takipte talep edilen miktar bu miktarın altında kaldığından taleple bağlı kalınarak takipteki miktar üzerinden karar verilmiştir.——– miktarı hesaplamıştır.
Yapılan hesaplamaların denetlenebilir ve dosya ile uyumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı —– kefil olarak imzaladığı, ve kefalet durumunu red etmediği ve yapılan hesaplama kefalet limiti altında kaldığından bu borçtan sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
—- kararı uyarınca——dönemde uygulanacak akdi faiz yönünden ticari işlerde 6102 sayılı TTK’nın 8. maddesi gereğince faiz serbestisi bulunduğundan 6098 sayılı TBK’nın 88. maddesinde yer alan faize ilişkin tavan sınırların ticari işlerde uygulanamayacağı ancak temerrüt faizi yönünden ise 6102 sayılı TTK’nın 9. maddesi uyarınca temerrüt faizine ilişkin bir serbesti bulunmadığı, açıkça faize ilişkin genel düzenlemeler ve bu kapsamda 6098 sayılı TBK. ve 3095 sayılı Kanun hükümlerine yollama yapıldığından ticari işlerde temerrüt faizi yönünden 6098 sayılı TBK’nın 120. maddesi uyarınca temerrüt faizinde tavan sınırın uygulanması gerektiği bu durumda da temerrüt faizinin sözleşmeyle serbestçe kararlaştırılan akdi faizin altında olamayacağı, sözleşmede bu şekilde belirlenmiş akdi faiz oranı bulunmaması hâlinde temerrüt faizinin avans faizinin iki katını geçemeyeceği, açıklanan ilkeler uyarınca uygulanacak olan temerrüt faiz oranı belirlenip hesaplama yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, kararın bu değişik gerekçe ile bozulması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.’ faiz oranları belirlendiğinden hesap yapılırken tespit edilen faiz oranları uygun bulunmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; davalıların —– dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline , takibin —taksitli ihtiyaç kredisi bakımından—- – üzerinden —- taksitli ihtiyaç kredisi bakımından —— üzerinden devamına devamına,
—- taksitli ihtiyaç kredisi alacağına takip tarihinden itibaren —–taksitli ihtiyaç kredisi alacağına takip tarihinden itibaren —- temerrüt faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine
3-Alınması gereken 1.110,10-TL harcın peşin olarak yatırılan 201,38-TL’den mahsubu ile kalan 908,72-TL’nin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.168,50-TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 1.114,76-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dava şartı olması nedeniyle tarafların başvurmuş oldukları ——-dosya gereği sarf olunan 1.320,00-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/06/2021