Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/98 E. 2020/704 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/98 Esas
KARAR NO : 2020/704
DAVA : Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2019
KARAR TARİHİ: 01/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
müvekkili şirketin ———- yapan bu kapsamda ihale yoluyla askeri birliklere, kamu idarelerine, otel gibi büyük işyerlerine toptan tüketim maddeleri ticaretini yapan bir şirket olduğunu, müvekkili şirket yetkilisi ————- karşı tarafın yetkilisi——— adlı arkadaşı vasıtasıyla tanıştığını, ——— tarafından müvekkili şirket yetkilisine adi ortaklık kapsamında ticaret yapmaları halinde kazançlı bir iş ortamının yakalanacağını, yapılacak faaliyet konusunun yurtdışından———– ithalatı ve satışı olacağını, ancak kendi şirketlerinin ——- nedeniyle mal bedeli ile ithalata ilişkin navlun, gümrük bedellerini müvekkilinin ödemesi, ayrıca teminat mektubu vermesiyle birlikte akreditifin açılması gibi işlemlerin de müvekkili tarafından yapılması gerektiğini beyan ettiğini, müvekkilinin de kabulüyle her iki şirket arasında sözlü bir akdi ilişkinin kurulduğunu, yapılacak ticaret kapsamında davalı şirket yetkilisi ———talebiyle, müvekkili şirket tarafından davalı şirket adına —– cinsinden ödemeler yapıldığını, işbu ödemelerin —-tarihinde —- tarihinde —— tarihinde ——-olmak üzere toplam ——- tarihinde ———-tarihinde —– tarihinde —- tarihinde —— tarihinde —– tarihinde ———– tarihinde ——tarihinde ——– tarihinde —– tarihinde ——- olmak üzere toplam ——- olduğunu, buna göre müvekkilinin davalı şirketin talebi üzerine —— mal tedariki sağlaması maksadıyla toplam ———- ödeme yaptığını, geçen süre zarfında davalı şirket yetkilisinden bir icraat görülmeyince ödenen paranın iadesinin talep edildiğini, davalı şirketin müvekkiline —– tarihinde yalnızca ———- ödeme yaptığını, ancak bu ödemenin müvekkili şirketin yaptığı ——— karşılamadığını, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mal alım satımına dayalı bir ticari ilişki olmadığı gibi herhangi bir borç ilişkisi de olmadan yukarıdaki ödemeleri davalı şirkete yapmış bulunduğunu,—- cinsinden yapılan ödemelere karşılık davalının yapmış olduğu ——- ödemenin, ödemenin yapıldığı —-tarihli —– karşılığının——— olduğunu, müvekkili şirketin yaptığı ödemenin yalnızca —— kısmının ise ——–olduğunu, bu durumda müvekkili şirketin davalı şirketten ——- alacağının yanında — alacağının bulunduğunu, gerek —– üzerinden gerekse ——– üzerinden yapılan ödemelerin müvekkili şirketin ticari defterlerinde de kayıtlı bulunduğunu, belirtmiş oldukları alacakları için taraflarınca öncelikle ——- başvuruda bulunulduğunu ancak ekte sunmuş oldukları ————- tarihli son tutanaktan da görüleceği üzere başvuruları neticesinde anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin ——– üzerinden yapılan —— ödemenin yapıldığı tarihlerden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, —- üzerinden yapılan bakiye kalan —— ödemenin —- tarihi itibariyle 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının 1 yıllık —– mevduatına ödediği azami faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilinin gerektiğini belirterek, müvekkilinin —- üzerinden yapılan ———ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, ——– üzerinden yapılan bakiye kalan —– ödemenin ———- tarihi itibariyle 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının —— mevduatına ödediği azami faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuk niteliği itibari ile ticaret yapmak amacıyla anlaşan taraflardan davacı tarafın bu sözleşmenin yerine getirilmesi bakımından davalı tarafa yapmış olduğu ödemelerin sözleşmenin yerine getirilmemesi kapsamında geri iadesine ilişkindir.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış ancak davalı taraf davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da iştirak etmemiş bu haliyle münkir addedilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti ve ödemelerin denetlenmesi bakımından tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ise de inceleme gününde davalı taraf defter ve ticari kayıtlarını sunmamıştır. Davacının defter ve ticari kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda bilirkişi —— tarihli raporunu sunmuştur. İş bu raporda sonuç olarak —-Davacı tarafın incelenen ——— yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı,
2) Dava konusu alacağın dayanağı olan belgelerin, davacı ——– tarafından davalı ——-. firmasına gönderilen ödemelere ilişkin —– banka dekontu olduğu,
Banka dekontlarının —— adedinin fotokopisinin dava dosyasında bulunduğu, davacı tarafın ticari defter kayıtlarında yer alan ———— tutarlı ödemeye ait banka dekontunun fotokopisinin dava dosyasında bulunmadığı, söz konusu banka dekontunun yerinde yapılan inceleme sırasında davacı tarafından ibraz edildiği ve tarafımca incelendiği,
3) Davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediği için davalı tarafın ticari defterleri incelenemediğinden, dayanak belgelerin davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespit edilemediği,
4) Davalı tarafın ticari defterleri hakkında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 83. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219 ve 220. maddelerinin tatbik edilip edilmeyeceği ile ilgili hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu,
5) Davacı tarafın —— yıllarına ait ticari defterlerinin ve banka dekontlarının incelenmesinde; davacı—–davalı ——dava tarihi itibariyle ———- alacaklı olduğu,
6) Sayın Mahkemenin taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi kurulduğuna ilişkin kanaatinin oluşması halinde davalı tarafından —-davacıya iade edildiği —————- önünde bulundurularak adi ortaklık ilişkisinin zımni irade ile sona erdirildiği, TBK m.77 gereğince sebebin ortadan kalkması nedenine dayalı olarak davalının sebepsiz zenginleştiğinin kabul edilebileceği,
7) Mahkemenizce davalının sebepsiz zenginleştiğinin kabul edilmesi durumunda, sebepsiz zenginleşen davalının iyiniyetli olup olmadığı, bu kapsamda temerrüt için bildirimin gerekli olup olmadığı ile ilgili hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu, Mahkemenizce davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna ve sebepsiz zenginleşen davalının iyiniyetli olduğuna karar verilir ise; davalı tarafın davacı tarafın açmış olduğu dava ile temerrüde düşmüş olacağı,
8) Mahkemenizce davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna karar verilir ise; davacının ——- asıl alacağına 3095 sayılı Kanun’un “Temerrüt faizi” başlıklı 2. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen, ——– kısa vadeli avanslar için uyguladığı avans faiz oranına göre belirlenen, ticari işlerde istenebilecek değişen faiz oranları üzerinden ticari temerrüt faizi uygulanabileceği,
9) Mahkemenizce davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna karar verilir ise; davacının yabancı para olan ——–asıl alacağına 3095 sayılı Kanun’un “Yabancı para borcunda faiz” başlıklı 4/a. maddesi gereğince, devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden faiz uygulanabileceği, ‘ şeklinde mütalaa vermiştir.
Dosyada mübrez dekontlar incelendiğinde cari hesaba mahsuben ibareleri yer almaktadır. Bu haliyle dekontlar cari hesap kapsamında gönderildiği anlaşılmıştır. HMK 222 F/3 ‘ (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. ———– Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.’ şeklindedir. HMK 222/3 gereği usulüne uygun tutulmuş davacı defterleri davacı lehine delil kabul edilmiş ancak davalının kötü niyeti ispat edilemediğinden temerrütün dava ile başladığı kabul edilerek faizin dava tarihinden itibaren başlamasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; ————— alacağın davalıdan alınarak davacı taraf verilmesine,
Alacaklardan —– alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi, ———- alacağa dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine ,
3-Alınması gereken 16.791,24-TL karar harcına karşılık peşin alınan 2.893,24-TL’nin mahsubu ile bakiye 13.897,42-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurmuş olduğu ———— nolu dosyaları gereği 1.096,27-TL ücretin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurmuş oldukları ————— nolu dosyası gereği —- davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından sarfolunan —- bilirkişi gideri, 111,70-TL tebligat-müzekkere gideri ile 2.893,82-TL harç gideri toplamı 5.005,52-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 25.656,66-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansını yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/12/2020