Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/94 E. 2020/254 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/94 Esas
KARAR NO: 2020/254
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/03/2019
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin davalı ile —– tarihinden —– tarihine kadar ————-isimli otelden belli sayıda odanın belli koşullarda satışı için sözleşme imzaladığını, sözleşme metninde açık olduğu üzere davalı yanın acente olarak yer aldığını ve müşterilerine müvekkilinin temsil ettiği otelden oda vb. hizmetleri satın aldığını, bu sözleşmede müvekkilinin satıcı konumunda olduğunu, bunun sözleşmenin içeriğinde net olduğunu, müvekkilinin sözleşme gereği davalının satın aldığı yatak vb. hizmetlerle ilgili faturaları keşide ettiğini ve bir süre sonra davalının da ödemelerini yaptığını, bu arada davalının bir kısım iade faturaları ile sözleşmeden kaynaklı —– bedeli içerikli faturalarının da müvekkilince ticari defterlerine işlendiğini, muavin defter kayıtları ve taraflarınca keşide edilen faturalarla, davalının usulune uygun keşide ettiği ve defterlerine kayıtlı faturaların ekte sunulduğunu, hesap mutabakatında davalının takip miktarları kadar borçlu olduğunun görünmesine rağmen ödeme yapmaması üzerine taraflarınca icra takibine başlandığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ve dava şartı arabuluculuk müracaatından da bir sonuç alınamadığını, davalı borçlunun ———– İcra Müdürlüğü’nün ———–sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı şirket ile————-tarihleri arasında geçerli olmak üzere sözleşme imzalandığını, bu sözleşme ile davacı şirkete ait ————isimli otelin belirli sayıdaki odasının müvekkili şirket aracılığıyla satımının yapılması ve buna ilişkin hak ve yükümlülüklerin düzenlenmesine ilişkin olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasındaki ticari ilişkinin niteliğinin bu şekilde olduğunu,davacı şirket adına davacı şirket ile iletişime geçenin ——- isimli kişi olduğunu, bu kişinin, tüm —– sezonu boyunca müvekkili şirket ile mezkur otelin gerek operasyona ilişkin süreçlerinde gerekse de muhasebeye ilişkin tüm süreçlerinde tesisin yetkilisi olarak iletişimde olduğunu, tesis adına müvekkili şirket ile iletişim halinde olan —– isimli şahsın ———– tarihinde müvekkili şirket çağrı merkezi ile görüştüğünü, bu çağrı kaydında da kendisini ——– yöneticisi olarak tanıttığını ve rezervasyon yaptırmak istediğine ilişkin görüşmeler yaptığını, bu görüşmelerinde ——— isimli şahsa rezervasyon talepleri ile ilgili bilgi verildiğini, odaların fiyatlarının sorgulandığı, ödemenin nasıl yapılacağı sorulduğundan müvekkili şirket tarafından kendisine kredi kartı ve havale ile ilgili bilgi verildiğini, ——— isimli kişinin —-dakika sonrasında aranmak üzere randevu aldığını, daha sonrasında müvekkili şirket————- tarihinde cep telefonu üzerinden görüşme gerçekleştirdiğini ve bu görüşmede, cari hesaba göre otelin müvekkili şirketten alacaklı olduğu ve davacı şirketin de acente olmasından dolayı kendi mevcut müşterilerinin olduğunu ve ödeme yapılması yerine ————— adet rezervasyon yaptırmak istediklerininin belirtildiğini, buna istinaden kendisini otelin yöneticisi olarak tanıtan ve tüm yaz sezonu boyunca tesis adına müvekkili şirket ile iletişimde olan ———- talebine istinaden, çağrı merkezi üzerinden talep edilen işbu konaklamaların da gerçekleştirildiğini ve fatura bilgileri olarak da davacı şirkete ait bilgilerin verildiğini, ——- isimli şahsın müvekkili şirket satış temsilcisi ile yaptığı görüşmelerde ———- adresini paylaştığını, ——adresine gelmez ise —————-de paylaşacağını belirttiğini, tüm rezervasyonlara ilişkin kayıtlar tamamlanarak rezervasyona ilişkin————gönderildiğini ve faturaların kesilerek davacı şirketin carisine işlendiğini, ayrıca müvekkili şirket ile davacı şirket arasında yapılan sözleşmenin 6.1. ve 6.2. maddeleri kapsamında ——– tutarında reklam ———–faturası kesmiş olduğunu, işbu faturayı da davacı şirkete gönderdiğini ve işbu tutarın da cariden düşülmesi gerekir iken davacı şirket tarafından yasal süresi içerisinde herhangi bir itiraz olmamasına rağmen cari hesap ekstresinden düşülmediğini ve bu tutarda dahil edilerek haksız olarak icra takibi başlatıldığını, görüleceği üzere davacı şirketin haksız olarak başlattığı icra takibinin kabulünün mümkün bulunmadığını, zira davacı şirketin yetkilisi olduğunu beyan eden ——— tesisin ayrıca bir acente olduğunu da belirtmek suretiyle —– adet rezervasyon yaptırmak istediklerini; bu rezervasyon bedellerini ödemek yerine cariden düşülmesi suretiyle yapılacağını açıkça belirttiğini, kaldı ki davacı şirket adına hareket eden ————— yapılan telefon görüşmeleri esnasında da konaklayan kişilerin müşteri olduğunu açıkça belirttiğini, müvekkili şirketin de buna istinaden faturaları keserek davacı şirketin carisinden düştüğünü, hal böyle iken davacı şirketin yetkilisi olduğunu beyan eden ————— müvekkili şirkete fatura adresine ilişkin bilgileri, davacı vekilinin dava dilekçesinde de belirttiği gibi yazışmaların yapıldığı ———– adresi üzerinden —- tarihinde saat—- kendi adını ve davacı şirkete ait otelin ——— imzasını taşıyan —- gönderdiğini, davalı şirket tarafından müvekkili şirkete yapılan hiçbir bildirim/ihbar bulunmadığını, davalı şirketin iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı şirket yetkilisi olduğunu beyan eden ———– talebine istinaden yapılan mezkur rezervasyonlara ilişkin konaklamalar yapıldığını ve bu hizmetin kullanıldığını, bu konaklamalara ilişkin davacıya gönderilen faturaların ise, davacı şirket —-kapsamında faaliyetlerini sürdüren bir şirket olmadığı için davacı şirkete kesilen faturaların —- şeklinde kesildiğini, bu faturaların ise müvekkili şirket sistemlerinde tanımlı olan ———- adreslerine sistem tarafından iletildiğini, davacı şirketin müvekkili şirket sistemlerinde fatura gönderimi için tanımlı olan —— adresinin ————- olduğunu, müvekkili şirket sistemlerinde davacı şirket adına ilgili—– adresinin kayıtlı olduğuna ilişkin ekran görüntüsünü ekte bilgilerinize sunduklarını, müvekkili şirket tarafından mezkur rezervasyonlara ilişkin faturaların ———- tarihinde gönderildiğini, davacı şirket tarafından—- günlük sürede de herhangi bir itirazda bulunulmadığını ve fatura muhteviyatının davacı şirket tarafından kabul edildiğini, ne var ki, davacıya faturaların gönderilme tarihi olan —— tarihinden yaklaşık — ay sonrasında ——– tarihinde —————- müvekkili şirkete ekstre göndererek ödeme talep ettiğini, buna istinaden aynı gün içerisinde dönüş yapan müvekkili şirket muhasebe departmanının, mezkur konaklama faturalarına ilişkin olarak ——– ile görüşülüp görüşülmediğini sorduğunu ancak —— kesilen rezervasyon faturalarının davacılar ile bir ilgisi olmadığını kendi şahsi işleri olduğunu belirttiğini, hal böyle olmasına rağmen ve davacı tarafından talep edilen ve alınan konaklama hizmetlerinin karşılığı olarak kesilen ve karşı tarafa tebliğ edilen faturalara herhangi bir itirazda bulunulmamış iken davacı tarafından başlatılan takibin ve işbu itirazın iptali davasının hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğunun aşikar olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete mezkur faturaları keserek gönderdiğinin, müvekkili şirketin ticari defterleri incelendiğinde tespit edileceğini, dolayısıyla tarafların ticari defterlerinin incelenmesini talep ettiklerini, davacı ——— yapılan sözleşmenin 7.5. maddesinde ———– arasındaki hukuki uyuşmazlıklarda —-usulüne uygun tutulmuş ticari defterleri kesin delil teşkil eder. Taraflar arasında bu protokole ilişkin olarak çıkabilecek hukuki uyuşmazlıklarda bu hüküm delil sözleşmesi niteliğindedir.” hükmünün yer aldığını, taraflar arasında delil sözleşmesi yapıldığını, bu kapsamda müvekkili şirket defterleri incelendiğinde davacının yapmış olduğu takibin haksız olduğu ve işbu davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunun görüleceğini, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm yükümlülüklerini ve edimlerini sözleşmeye ve aradaki ticari ilişkiye uygun bir biçimde ve tam da davacı şirket ile mutabık kalındığı şekilde yerine getirdiğini, ancak davacı şirketin almış olduğu hizmetler karşılığı kesilen fatura alacaklarını cari hesaptan düşme hususunda imtina ettiğini, bu konaklama rezervasyonu faturalarının ve reklam faturasının gönderilmesinden 2 aydan da fazla bir süre sonra davacı tarafından, yapılan rezervasyonların kendilerine ait olmadığına ilişkin —- gönderildiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 18. Maddesinin 2. Fıkrasının “(2) Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.” hükmüne havi olduğunu, davacı şirketin yapmış olduğu iş ve işlemlerde basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğü bulunuyor iken kendisine gönderilen faturalara herhangi bir itirazda bulunmayıp iki aydan fazla bir süre sonra bu konaklama rezervasyonlarının şirkete ait olmadığını belirtmesinin basiretli bir iş adamı gibi davranmadığını ispat eder nitelikte olduğunu, bu kapsamda davacı şirketin takip konusu tutarının herhangi bir hukuki dayanağı olmadığını davacı şirket tarafından yapılan— —— İcra Müdürlüğü ———— sayılı icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ettiklerini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; işbu davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı tarafça alacaklı sıfatı ile cari hesap ilişkisinden kaynaklanan icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan ——- İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin ———– tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde —– tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan —– tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup, davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla ———– Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmış, defter inceleme neticesinde bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle; davalı şirketin takip tarihi itibariyle ————- olduğu borçlu olduğu yönünde mütalaa etmiştir.
Davalı tarafın defter incelemesi neticesinde ise; davalı tarafın incelenen ——— yılına ait ticari defterlerinin kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, yevmiye ve kebir defterlerinin açılış onaylarının —- tarihinde yaptırılması gerekirken —–tarihinde yaptırıldığı, yani yasal süresinden—– gün sonra yaptırılmış olduğu, envanter defterinin açılış onayının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğunu, davacı tarafın icra takibinde talep ettiği cari/açık hesap bakiyesinin dayanağı olan faturaların, en son düzenlenen faturadan geriye doğru, icra takibinde talep edilen cari/açık hesap bakiyesini karşılayacak tutarı içeren faturalar olduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığını, tutarı karşılayacak olan icra takibine konu alacağın dayanağı olan faturaların davacı ——- tarafından davalı———– adına düzenlenmiş — tarihli, — numaralı, ——– tutarlı, —- tarihli, — numaralı, —- tutarlı, —- tarihli, —- numaralı, —- tutarlı,—- tarihli, — numaralı, —tutarlı, —-tarihli, — numaralı, —- tutarlı,—- tarihli,—- numaralı, — tutarlı, —- tarihli, — numaralı,—- tutarlı, —- tarihli, — numaralı,— tutarlı, —- tarihli, — numaralı, —- tutarlı, —- tarihli, —– numaralı, —- tutarlı,— tarihli, —- numaralı, —- tutarlı, —- tarihli, —- numaralı, — tutarlı, — tarihli, —- numaralı, —- tutarlı, —- tarihli,—- numaralı, —- tutarlı, —- tarihli,—- numaralı, —- tutarlı, —- tarihli,—- numaralı, —– tutarlı —- fatura olduğunu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan —-yılına ait —- adet faturanın davalı tarafın —- yılına ait ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalı tarafın —– yılına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davalının davacıya takip tarihi itibarıyla borçlu olmadığını, Davacı tarafın————– yıllarına ait ticari defterleri üzerinde mahkememizce talimat ile yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde dosyaya sunulan —– teslim tarihli bilirkişi raporunda; davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla ——— alacaklı olduğunun tespit edildiğini, Davalının ticari defter kayıtları ile davacının ticari defter kayıtları arasında takip tarihi itibarıyla ——— fark bulunduğu, bu farkın nedeninin; davalının ticari defter kayıtlarında yer alan davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş ——– tarihli, —— numaralı, — tutarlı, —- tarihli, ——– numaralı, —– tutarlı, —- tarihli, —— numaralı, —– tutarlı, — tarihli, —- numaralı, —- tutarlı, —- tarihli, —— numaralı, —— tutarlı, —- tarihli, —- numaralı, ——— tutarlı, —- tarihli, —— numaralı, —–tutarlı olmak üzere toplam tutarı ——-olan —- açıklamalı – adet —– ve —- tarihli, ————– numaralı, —- açıklamalı,—– tutarlı — adet —- faturasının davacının ticari defter kayıtlarında bulunmaması olduğu, söz konusu —–adet faturanın toplam tutarının ———— olduğu yönünde mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ticari defterler, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı vekilince cari hesaptan kaynaklı icra takibi yapılmış olup; yapılan defter incelemesinde cari hesaba konu —– adet fatura olduğu tespit edilmiştir. Davalı yanca cari hesaba konu bu faturaya konu hizmetlerin alınmadığı iddia edilmemektedir .Davalı yan bu alacağa karşı takas ve mahsup defi mahiyetinde savunmada bulunmuştur. Davacı yan icra takibine konu hizmeti ifa ettiğini; ——-adet faturanın her iki taraf defterlerinde kayıtlı olması, ve – formları ile ispat etmiş, ispat yükü davalı yana geçmiştir. Davalı taraf davacıya verdiği hizmetler karşılığında cari hesapta mahsup işlemi yapıldığını ispat etmekle yükümlüdür. Davalı yan bu hususun ispatı için ———-yazışmaları ve ses kayıtlarına delil olarak dayanmıştır. Ses kaydı delili ve ———- çıktı delili söz konusu uyuşmazlığı HMK 200. Maddesi karşısında tek başına ispat etmeye yetmeyecektir. Davalı yanın takas ve mahsuba konu olduğunu beyan ettiği faturalar kendi defterlerinde kayıtlı olmakla birlikte davacı yanın defterlerinde kayıtlı değildir. Davalı tarafça mahsuba konu faturaların davacıya tebliğ edildiği ispat edilmelidir. Davalı tarafça mahsuba konu faturaların davacıya tebliğ edildiğine yönelik herhangi bir tebligat parçası sunulmamıştır. Davalı söz konusu faturaların davacı tarafa —-yolu ile gönderildiğini beyan etmiş ve —- kayıtları sunmuş ise de davacı tarafça söz konusu ——-adresinin kendi—— adresi olmadığı yönündeki ve faturanın gönderilmediği yönündeki beyan karşısında; ————çıktıları faturaların tebliğini ispat eder mahiyette kabul edilmemiştir. Davacı ve davalı yanca dosyaya sunulan sözleşme incelendiğinde; davacının kaşesi altında —– adresi ———— olarak düzenlenmiş olup; davalının kendi sistemlerinde, davacının ———-adresinin ——- olarak kayıtlı olması ve faturaların gönderildiği ———–olarak tanımlanması hususu tek başına———— uzantılı ———-adresinin mahsuba konu faturaların tebliğ edildiği geçerli bir ———–adresi olduğu sonucunu doğurmamaktadır. Davalı taraf mahsuba konu faturalara konu hizmeti davacıdan aldığını ispat edemediğinden, davacının icra takibine konu faturaya konu hizmeti ifa edildiği her iki taraf defterleri ile sabit olmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. İcra inkar tazminatı açısından ise; asıl alacak yargılamaya konu olmayıp likit ve taraflarca bilinebilir faturalara dayanmakta olduğundan davacının bu isteminin kabulüne karar vermekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KABULÜ İLE;
1) —– İcra müdürlüğünün —- esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın ———- için İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, takibin devamına,
2-Alacak likit olmakla; alacak miktarı ————– %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 2.497,25 TL harcın davacı tarafça yatırılan 441,53 TL peşin harçtan mahsubu ile 2.055,72 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 5.483,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 441,53 TL harç gideri, 1500 TL bilirkişi ücreti, 134,70 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.076,23 TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———— Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/06/2020