Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/86 E. 2020/811 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/10 Esas
KARAR NO: 2020/754
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/05/2012
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki taşıma anlaşması uyarınca dava dilekçesinde ekli mail metninde ve sevk irsaliyesinde yazılı malların davalı tarafa müvekkilinin alt taşıyıcısı olan —– tarihinde teslim edildiğini——tarihinde toplam —– bedelli iki ayrı faturanın düzenlenerek tebliği edildiği, davalının —- günlük süre içinde faturaya itiraz etmediğini, aradan geçen süre zarfında ödeme de yapmaması üzerine davalı hakkında ——– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının yasal süre içinde borca haksız olarak itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirtilerek, itirazın iptali ile takibin devamı, davalının %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —– tarihinde davacı aleyhine müvekkili şirketin zararının tazmini için ———- sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, —- olan müvekkili şirketin, ——- gönderilmek üzere—– malzeme siparişi verdiği,— tarihinde ——- gitmek üzere —— alınarak davacı———- plakalı araca yüklendiğini, ancak içinde cam bulunan —–, yükleme ve/veya taşıma sırasında davacının gerekli özeni göstermemesi, gerekli tedbirleri almaması sebebiyle ——– plakalı tır alıcı firmaya ulaştığında camların kırılmış ve zarar görmüş olduğunu, bunun müvekkili tarafından çekilen fotoğraflarla tespit edildiğini, —- içinde yer alan camların kırılmasından doğan zararın ——- olarak saptandığını, işbu durumun Ekspertiz Raporu ile de sabit edildiğini, davacı taşıyıcının dava dışı —– firmasından eksiksiz ve hasarsız olarak teslim aldığı, taşıyıcının sorumluluğunun taşınmak üzere teslim aldığı malı gönderilene teslim edinceye kadar devam edeceğini, malın zarar görmesi halinde taşıyıcının bizzat tazminat ödeme yükümü altına gireceğini belirtilerek, davanın reddini savunmuştur.
——- dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından —- ayrı fatura nedeniyle toplam ———-alacak için takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava; navlun hizmetlerinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın istemine ilişkindir.
Takibe konu faturalar incelendiğinde; Davacı şirketin, davalı şirket adına düzenlediği ———- taşıma plakalı araçla —– verdiği, ———— hizmeti verildiği görülmektedir.
Davacı tarafın sunmuş olduğu ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutulmadığı ve bu nedenle sahibi lehine delil niteliği taşımadığı anlaşılmış, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını sunmaktan kaçındığı anlaşılmıştır.
Davacının ticari defterlerinde; her biri —- adet —karşılığı olarak ———- olarak davalı adına borç kaydedildiği, yasal mevzuat uyarınca dönemsel kur farklarının karşılıklı tahakkuk ettirilmesi sonucu davacının, davalı taraftan bakiye —— alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Dava dosyasındaki bilgilere göre cam emtiasının ——plakalı araçla ——– davacının sorumluluğunda taşınmış olduğu hususunda bir ihtilaf yoktur. Davalı taraf da bu taşımanın gerçekleştiğine itiraz etmeyip emtiaların taşıma sırasında hasara uğraması sebebiyle davacıya herhangi bir navlun borcu bulunmadığını iddia etmektedir.
———–sayılı gerekçeli kararına bakıldığında; bu davanın, bir üst bentte zikredilen —– plakalı araçla yapılan taş ma konusu —— emtiasının taşıma sırasında hasara uğramasından kaynaklanan, huzurdaki davanın davalısı—- tarafından yine huzurdaki davanın davacısı ——- firmasına karşı açılmış bir tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır.
—— tarafından yapılan yargılamada,—– plakalı araçla yapılan taşıma sırasında davalı ——– ait emtianın tamamen hasara uğramış olduğu, hasarın, emtia arın hatalı ambalaj, istifleme ve yüklenmesinden kaynaklandığı, taşıyıcı ———— nezaret yükümlülüğünü yerine getirmediği ve bu konuda taşıma senedine herhangi bir ihtirazi kayı da koymadığı tespit edilerek, taşıyıcı ——— oranında kusurlu olduğu kanaatine varıl niş; bunun neticesinde—–aleyhine ——– tazminata hükmedilmiştir.
————-bu kararı ile huzurdaki davanın davacısı ——– plakalı araçla yapılan taşıma sırasında davacı —– ait emtiaların hasara uğramasında %50 oranında kusurlu olduğu ——– onama kararı birlikte sabit hale gelmiştir.
——-dosyasındaki kusur oranı nazara alındığında, davacının hasar bedeli ile birlikte navlun bedelinin % 50 ‘sine karşılık gelen tutarı talep edebileceği sonucu ortaya çıkmaktadır. Davalı taraf, davacıya navlun bedelini ödediğine ilişkin herhangi bir belge sunmamıştır.
Davaya konu taşıma uluslararası bir taşıma olduğu için CMR Konvansiyonu’na tabidir. CMR Konvansiyonu’nun 23/4. maddesine göre “Yükün taşınması dolayısıyla ödenen taşıma ücreti, gümrük resimleri ve diğer ödemeler de, malın tamamen kaybedilmesi halinde tamamen ödenir. Kısmen kaybolma halinde ise karşılaşılan zarar oranında ödeme yapılır. Bunlar dışında başka tazminat ödenmez.” Dolayısıyla taşıma sırasında gerçekleşen hasar sebebiyle taşıyıcı aleyhine tazminat hesaplanırken, taşıma (navlun) ücretine hükmedebilmek için, bu ücretin taşıyıcıya ödenmiş olup olmadığının tespiti gerekir. Şayet taşıma ücreti ödenmemiş ise, artık taşıyıcının navlun bedeline mahkûm edilmesi gibi bir durum söz konusu olmaz. Zira CMR.m. 23/4 hükmü gereğince taşıyıcı, tahsil etmiş olduğu taşıma ücretini, kısmi veya tam hasar sebebiyle eksik taşıma hizmeti vermiş olması sebebiyle kısmen veya tamamen iade etmektedir. Yoksa taşıma ücreti ödenmemiş ise, taşıyıcının navlun ücreti kadar ayrıca bir tazminata mahkûm edilmesi gibi bir durum söz konusu değildir.
Taraflar arasında —-plakalı araçla yapılan—— arasındaki taşıma ücretinin —— olduğu konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı taşıyıcının tasıma ücretini tasıma başlamadan önce veva daha sonra davalıdan tahsil ettiğine ilişkin bir delil de dosvada mevcut değildir. Şu durumda, davacı taraf aynı taşıma işinden dolayı he nüz tahsil etmemiş olduğu navlun bedelinin %50’sine ———tarafından verilen ilamla mahkûm edildiğine göre, huzurdaki dava ile talep edilen tam navlun ücretine hak kazanmış olmaktadır. Zira davacı taşıyıcı tam navlun ücretini davalıdan talısil etmiş olsa idi, tahsil ettiği navlun bedelinin %50’sini iade etmekle yükümlü olacaktı. Fakat ———– ilamıyla taşıyıcı ——- herhangi bir navlun ücreti tahsilatı yapmadığı halde, navlun bedelinin %50’sini davalıya ödemeye mahkum edildiği için, artık bu davada tam navlun bedelini tahsile hak kazanmış olmaktadır. ————— kararı ile davacı henüz tahsil etmemiş olduğu navlun ücretine mahkûm edilmiş olup, hükmedilen işbu navlun ücreti davalı ——- aktifinde bir alacak kalemi olarak mevcut bulunmaktadır.
Davacı tarafından sunulan ——— faturaya konu taşıma belgelerine göre; taraflar arasında ——-alıcısı ———–yükleme tarihli bir taşıma sözleşmesinin mevcut oldu dosyaya sunulan ——CMR taşıma senedi ve —–gereğince, işbu taşımanın fiilen ——- plakalı araçla gerçekleştirilmiş olduğu; söz konusu CMR taşıma senedi ve sunulan —– gereğince taşıma konusu yükün ———olduğu; CMR taşıma senedine göre emtiaların —– tarihinde alıcısına teslim edildiği tespit edilmektedir.
Bu taşımaya ilişkin navlun ücreti faturası, icra takibine konu edilen ——fatura olduğundan, davacı şirketin işbu taşıma işinde akdi/birinci taşıyıcı olduğu, dava dışı ———– gereğince taşıma işi kendisine akdi taşıyıcı davacı ——– tarafından tevdi edilen fiili taşıyıcı olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafın ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen bunu sunmamış olması; fatura münderecatına konu navlun ücreti bedelini ödediğine ilişkin herhangi bir ödeme belgesini de sunmamış olması ve yine navlun ücreti faturasına konu taşımada herhangi bir hasar veya zıya da söz konusu olmaması sebebiyle, davalının icra takibinde navlun ücretlerine ilişkin olarak yapmış olduğu itirazın uygun olmadığı, davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürdüğünü ispatlamayamadığı bu nedenle işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği, davacı tarafından gümrük hizmet bedeli olan iki ayrı ——- taleple ilgili kendisinin ödediğine dair belge sunulmadığından bu istemlerin yerinde olmadığı, talebin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davacının icra inkar tazminatı isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla davanın —- kısmen kabulüne dair mahkememizce verilen karar ——— ile bozulmuştur.
Yüksek mahkeme bozma kararında ——- malın tam veya kısmi ziyaa uğraması halinde taşıyıcının ödeyeceği tazminatın miktarına, şeklini ve hesabını düzenleyen CMR Konvansiyonunun 23/4.maddesi uyarınca, taşınan malın tam veya kısmi zarara uğramasından sorumlu olan taşıyıcının, hüküm zarara uğrayan kısmı için taşıma ücretini talep etmesi mümkün değildir. Bu durumda, anılan hüküm uyarınca zararın niteliği ve davacı taşıyıcının kusur oranı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.” gerekçesine yer verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, —– uyarınca dosyanın aynı bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor aldırılması yoluna gidilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan ek raporda; davacının taşımadaki kusuru, kusur oranı ve davalının taşıma ücretlerine sorumluluğu gibi konuların bozmanın dışında kaldığı, bu sebeple davacı taşımacının taşınması gereken ve hasara uğramayan diğer taşıma ücretini talep edebileceği, hasarlı taşımanın gerçekleştiği ve ———– açılan davanın konusu olan hasarlı taşımanın gerçekleştiği işin tam ücretini de davacının isteyebileceği, çünkü açılan diğer davada kusuru oranında davacının ücret iadesini gerçekleştirdiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacı taşıyıcının yarısını ödediği veya ödemeye mahkum edildiği ücret kendi ücreti değil, doğrudan zararlar kapsamında dava dışı ikame taşıyıcıya ödenen ve zarar kapsamında değerlendirilen ikame taşıma ücreti olduğu, bu itibarla davacı taşıyıcının mükerrer ücret iadesi olmadığından bu davada kusurlu ve hasarlı taşıması için kusuru oranında indirilmiş ücret yani normal ücretin yarısını talep edebileceği ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Bu tespitlere göre davacı taşıyıcının hasarsız taşıması sebebiyle doğan ücret alacağının tamamı olan ——- talep edebileceği, hasarlı taşımanın gerçekleştiği iş için ise kusuru oranında yani %50 oranında indirilmiş ücret olan —–talep edebileceği, ———— görülüp karara bağlanan tazminat davasına konu ücretin davacıya ödenen ücret değil dava dışı ikame taşıyıcıya farklı bir taşıma için ödenen ücret olması sebebiyle davacı yönünden mükerrer bir zarar kesintisi olmadığı ve bu davadaki ücret ile mükerrerlik söz konusu olmayacağından, belirtilen tutarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin —– üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin (davacının feragat anlamına gelen daraltılma talebi de dikkate alınarak) reddine,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 758,40-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 241,75-TL harçtan mahsubu ile bakiye 516,65-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 3.113,95-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 2.123,93-TL ile 241,75-TL peşin harç, 21,15-TL başvuru harcı toplamı 2.386,83-TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 293,95-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 93,46-TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davalı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunun 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2020