Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/76 E. 2019/277 K. 13.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/76 Esas
KARAR NO : 2019/277

DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 08/04/2014
KARAR TARİHİ : 13/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı …’dan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için İstanbul Anadolu ————-.İcra Müdürlüğü’nün ————- Esas ve ——— Esas sayılı dosyalarıyla aleyhine takip başlattıklarını, yaptıkları araştırma sonucunda davalı/borçlunun ortağı olduğu —————-‘ndeki %90 hissesinin %80’ini dava dışı ——–, %10’unu ise dava dışı —————- rayiç değerinin çok altında ve muvazalı olarak devrettiğini tespitettiklerin, bahse konu bu hisse devirlerinin İİK md.277 ve devamı maddeleri ile BK md.19 uyarınca iptale tabi olduğundan bahisle İstanbul Anadolu ———.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/150 Esas sayılı dosyasıyla tasarrufun iptali davası açtıklarını, açılan davanın halen derdest olduğunu, borçlu … tarafından hisseler devredildiği sırada davalı ——‘nin, davalı ——————‘nin %83 hissesine sahip ve hakim ortağı olduğunu, davalı/borçlunun —————deki hisselerini devralan dava dışı şahısların şirket yetkilisi sıfatlarını kullanarak bu şirketin malvarlığı olan———- de sahip olduğu hisselerinin %38’i ——– %20’si ———ve bu davanın davalıları ve aynı zamanda yakınları olan %10’u …’a, %10’u …’a devrettiklerini, böylece —————–‘nin hisselerinin değeri sıfırlararak sonrasında bu şirketin tasfiyeye sokulduğunu, bu şekilde müvekkilinin alacağının daha önce açılan tasarrufun iptali davası sonucunda da tahsil etmesini engellemeye çalıştıklarını, bu durumda davalı/borçlu …’ın devrettiği ——- %90 hissesi açısından açılan davada iptal kararı verilse dahi, bu şirketin malvarlığını oluşturan ———- hisseleri devredilmiş olması sonucu hisselerin hiç bir değeri kalmadığından ve şirket tasfiye halinde olduğundan hisselerin haciz ve satışı, dolayısıyla kararın infazının mümkün olmadığını belirterek öncelikle dosyanın İstanbul Anadolu —-.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/150 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, müteakiben davalılar … ve …’a muvazaalı şekilde yapıldığını ileri sürdüğü hisse devir işlemlerinin iptaline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalılar …, …————- ve —–. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının muvaza ve şirketin içinin boşaltıldığı iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkillerinin davalı … ile hisse satışına kadar hiç bir ilişkilerinin bulunmadığını, müvekkillerinin davacıya ve diğer davalıya borçlarının bulunmadığını,davacı yanın alacağının muvazalı olduğunu, davanın niteliğinin anlaşılamadığını, davanın iptal davası olması halinde 5 yıllık hak düşürücü süresi dolduğundan zamanaşımına uğradığını belirterek haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürdüğü davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
Davanın İstanbul Anadolu —-.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/130 Esas sayılı dosyası ile açıldığı, Mahkemenin 08/09/2014 tarihli ve —– Karar sayılı birleştirme kararı ile Mahkememizin————- Esas (Kapatılan İstanbul Anadolu ——.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/150 Esas ) sayılı dosyası ile birleştirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin ———- Esas sayılı dosyasından, asıl dava ve birleşen Kadıköy ——-.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———- Esas ile İstanbul Anadolu —————.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Esas sayılı dosyaları yönünden verilen —– Esas, ——-Karar sayılı ve 01/02/2017 tarihli kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ——-.Hukuk Dairesi’nin 2017/1049 Esas, 2018/1064 Karar sayılı ve 11/10/2018 tarihli kararı ile kaldırıldığından, dosyanın Mahkememizin —–Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —-.Hukuk Dairesi’nin yukarıda belirtilen kaldırma kararında yer alan; ” … birleştirilen İstanbul —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/130 Esas 2014/314 Karar sayılı davasının ise 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 08/04/2014 tarihinde açıldığı bu tarih itibariyle Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasında iş bölümü değil, görev ilişkisinin bulunduğu, bu davanın açıldığı tarih itibariyle tasarrufun iptali davalarında Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu göz önünde tutulduğunda bu dava yönünden ayırma ve görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi gerektiği anlaşıldığından, HMK. 353/1-a-3-5 maddeleri uyarınca kararın kaldırılarak belirtilen doğrultuda işlem yapılması …” şeklindeki gerekçe nazara alınarak, birleşen İstanbul Anadolu ——–.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- Esas sayılı dosya tefrik edilerek Mahkememizin —-Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi—-.Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararında gösterilen gerekçe nazara alınararak tefrik edilen bu dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın HMK’nun 114. ve 115.maddesine göre usulden reddine,
2-HMK’nun 20.maddesine göre taraflarca süresinde başvurulması halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkeme de nazara alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybilriği ile karar verildi.