Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/71 E. 2023/428 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/71 Esas
KARAR NO : 2023/428

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/03/2019
KARAR TARİHİ : 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin ve arkadaşı—- 15.07.2017 günü sabah saatlerinde —– Plaka sayılı ticari araca bindiklerini, aracın davalı —–idaresindeyken kaza yaptığını, sürücü ve yolcuların yaralandığını, kazası nedeniyle —-Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ——soruşturma numarasıyla adli soruşturma başlatıldığını, müvekkilinin olayın hemen ardından hastanede alınan ifadesine binaen Kovuşturmaya Yer Olmadığı’na kararı verildiğini, karara karşı itirazlarının henüz sonuçlanmadığını, müvekkilinin kaza nedeniyle yaralandığını ve büyük sağlık sorunları ile karşılaştığını, yaklaşık 20 ay boyunca sürekli olarak hastaneye gitmek zorunda kaldığını, müvekkilinin yaklaşık 20 aylık süreçte bir çok hastanede tedavi gördüğünü, 10 ayrı operasyon geçirdiğini, operasyonların birisinde 7,30 cm diğerinde ise 5 cm bacak kemiği kesilerek alındığını, müvekkilinin sol bacağının geçirdiği ameliyatlar neticesinde 12,30 cm kısaldığını, müvekkilinin başkalarının yardımı olmadan yürüyemediğini, gelir kaybına uğradığını, çalışamadığını, müvekkilinin kazadan dolayı yaşadığı sağlık sorunlarının müvekkilinde meydana getirdiği acı, ızdırap ve yıkıntının tazmini için davalılar —— müştereken ve müteselsilen davacıya 200.000 TL manevi tazminatı 15.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödemesine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kayıt ve şartıyla miktar itibari ile belirsiz olan toplam maddi zararın tespiti ile tedavi giderleri, çalışamadığı süreye dair kazanç kaybı, çalışma gücünün yitirilmesinden dolayı uğranılan kazanç kaybı kalemlerinden oluşan toplam maddi zararlarının şimdilik 10.000 TL kısmının 15.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar tarafına bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar —– vekili cevap dilekçesinde özetle; aracın kaza tarihini de kapsayan 16.12.2016 tanzim tarihli ZMMS poliçesi ile diğer davalı —– tarafından sigortalı olduğunu, dava konusu olayla ilgili—— tarafından herhangi bir ödemenin yapılıp yapılmadığının sorulmasını, davacının sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılmasını, davacı ile diğer yolcu müvekkillerinin mahalleden komşuları olduğunu, ücret karşılığı bir taşıma yapılmamakta olduğunu, bir hatır taşıması olduğunu, hesaplanan tazminatta indirim yapılmasını, davacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının tespitini, davacının kusurunun bulunup bulunmadığının tespitini, davacı tarafından talep edilem 200.000,00-TL. manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, müvekkilleri aleyhine açılmış olan maddi ve manevi tazminat davasının reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapmaksızın dava yoluna başvurduğunu, dava şartının yerine getirilmediğini, davanın reddinin gerektiğini, —— plaka sayılı aracın müvekkili nezdinde 16/12/2016-16/12/2017 tarihlerini kapsayan —–nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olduğunu, kusur tespitinin yapılmasını, bedeni zararlarda poliçede belirtilen azami oran ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında olduğunu, —— tarafından herhangi bir ödemenin yapılıp yapılmadığının sorulmasını, hatır taşımasının varlığınını tespitinin gerektiğini, davacının maluliyetinin tespitinin gerektiğini, öncelikle davanın dava şartı noksanlığı sebebiyle reddine, aksi taktirde zamanaşımı, husumet yönünden reddine, müvekkilinin sigortalısının kusurunun bulunması halinde sorumluluğun azami limit ile sınırlı olacağına, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; Kaza tespit tutanağı,—- Cumhuriyet Başsavcılığının —–numaralı dosyası, —— numaralı poliçesi ve ——- numaralı hasar dosyası, hastane kayıtları; ekonomik ve sosyal durum araştırması, tanık beyanları, keşif ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.Davalı ——vekili cevap dilekçesinde delil olarak; sigorta poliçesi, trafik kaza tutanakları, soruşturma evrakları, ekonomik durum ve malvarlığı araştırması,—– araştırması, vergi dairesi araştırması, hastane raporları, hasar dosyası, müşteki ve şüpheli ifade tutanakları bilirkişi incelemesi, tanık, bilirkişi
Davalı —— cevap dilekçesinde delil olarak;
trafik kaza tespit tutanağı, —– nolu Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi,—–Cumhuriyet Başsavcılığının —— numaralı dosyası, tarafların ekonomik durum ve malvarlığı araştırması, tarafların —– ve vergi dairesi araştırmaları, davacının tüm hastane kayıt ve raporları, bilirkişi incelemesi, tanık ve yemine dayanmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 Sayılı TBK’nın 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlâka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”KTK’nın 85/I. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesine özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.15/07/2017 tarihinde—– plakalı aracın tek taraflı trafik kazası sonucu, araçta yolcu olarak bulunan davacı yaralanmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde davaya konu kaza nedeniyle belirsiz alacak olarak 10.000-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 200.000-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan; 15/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesinde maddi tazminat yönünden her bir alacak kalemi için ne kadar talepte bulunduğunu açıklamamak üzere, davacı vekiline 04/11/2021 tarihli duruşmada kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içinde davacının beyanda bulunmaması üzerine davacı her bir alacak kalemi için eşit talepte (3.333,33-TL) bulunmuş sayılmıştır.Davacı vekili tarihli 23/03/2023 talep artırım dilekçesi ile, dava dilekçesinde her biri 3.333,33-TL’lik taleplerinden tedavi gideri talebini, 12.705,64-TL artırarak16.038,97-TL’ye, geçici iş görmezliğe ilişkin kazanç kaybı talebini 32.955,34-TL 36.288,67-TL’ye, sürekli iş görmezliğe ilişkin kazanç kaybı talebini 597.674,80-TL artırarak 601.008,13-TL’ye yükseltmiştir.
Davaya Konu Trafik Kazası Kusur Durumu Yönünden Değerlendirildiğinde:
Davacı kaza yapan araçta yolcu konumunda olduğu, bu nedenle kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından kusur raporu almaya gerek görülmemiştir. 15/07/2017 tarihli trafik kaza tespit tutanağında, kazanın —–plakalı araç sürücüsü —– kusuruyla meydana geldiği tespit edilmiş olup, olayda davalı-araç sürücüsü %100 kusurlu kabul edilmiştir. Trafik kaza tutanağında davacının emniyet kemeri durumu 4 (Belirsiz) olarak işaretlendiği, dolayısıyla davacının yaralanmasında mütefarik kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacının Maluliyet Durumu Değerlendirildiğinde;
Mahkememizce—-.İhtisas Kurulu Başkanlığı’nın poliçenin tanzim ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırladığı 01/08/2022 tarihli raporunda; davacının sürekli maluliyet oranı yüzde 22, geçici iş görmezlik süresi 24 ay olarak tespit edilmiştir. Mahkememizce söz konusu heyet raporu bilimsel ve denetime elverişli nitelikte bulunmakla hükme esas alınmıştır.

Davacının Maddi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
Aktüerya uzmanı ve SUT uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan 24/01/2023 tarihli raporunda;
-Tedavi giderleri toplamı 16.038,97-TL
-Geçici tam iş görmezlik zararı 36.288,67-TL
-Sürekli kısmi işgöremezlik zararı 601.008,13-TL olarak hesaplanmıştır. Rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Davalı sürücü —–haksız fiil sorumlusu olarak, araç maliki olan davalı —–işleten olarak hesaplanan zararların tamamından; davalı sigorta şirketi de ZMMS poliçesi nedeniyle akdi olarak poliçe limitiyle sınırlı olarak, bu zarardan sorumludur. ZMMS poliçesinde sürekli sakatlık teminatı 330.00-TL, tedavi giderleri teminatı 330.00-TL olup, davalı sigorta şirketi tedavi giderleri ve geçici iş görmezlik tazminatı olarak hesaplanan miktarın tamamından, sürekli sakatlık tazminatı olarak hesaplanan miktarın 330.00-TL’lik kısmından sorumludur.
Faiz ve Davalı Sigorta Şirketinin Temerrüt Tarihi Değerlendirildiğinde;
Davacı vekili davadan önce KTK 97.maddesi uyarınca davalı sigorta şirketine başvuru yaptığı ve —– sayılı hasar dosyasının açıldığı anlaşılmakta ise de hasar dosyasındaki davacı tarafın başvuru dilekçesi üzerinde, sigorta şirketi tarafından teslim alındığı tarihi gösteren bir kayıt bulunmamaktadır.
Davacının Davalı sigorta şirketine yaptığı başvuru dilekçesi ekinde,Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre alınmış Sağlık Kurulu Raporunu eklenmesi gerekirken, davacının maluliyet durumuyla ilgili herhangi bir belge de ibraz edilmemiştir.
Kaza tarihindeki yürürlükte bulunan KTK’nın 99. maddesinde “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” denilerek, sigortanın temerrütü için, hak sahibinin genel şartlarda belirlenen belgeler ile sigortaya müracaatı zorunluluğu getirilmiştir. Genel şartlarda belirtilen belgelerin eksik olarak sunulması halinde, hak sahibi tarafından müracaat şartı yerine getirildiği kabul edilse dahi sigortasının temerrüdü gerçekleşmez. Hak sahibinin eksik evrakla müracaat etmiş olması halinde, muaccel alacak yönünden dava tarihinden önce temerrütün gerçekleşmemiş olması nedeniyle, açılan dava tarihinde temerrüt oluşacağından, ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebilir.Somut olayda, davacı davalıya müracaat etmiş ise de, genel şartlar çerçevesinde aranılan maluliyete ilişkin raporun başvuru evrakları ile birlikte sigorta şirketine sunulmamış olması nedeniyle, eksik evrakla müracaat edildiği, ayrıca başvurunun tebliğ tarihi de ispat edilemediği anlaşılmakla, davalı sigorta şirketi KTK’nın 99. maddesine uygun şekilde temerrüte düşürülmediğinden, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmiştir. (Emsal —-BAM —–.HD’nin —–sayılı kararı)
İşleten ve sürücü olan diğer davalılar haksız fiil tarihinde temerrüde düştüğünden, bu davalılar yönünden kaza tarihi olan 15/07/2017 tarihinden itibaren yasal faize karar vermek gerekmiştir.
Davacının Manevi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
6098 Sayılı TBK’nun 56. maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
6098 Sayılı TBK’nun 61. maddesine göre; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”Manevi tazminat, zarara uğrayanda huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekir. Takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Olay sebebiyle duyulan acı ve elem kısmen de olsa giderilmelidir. Olay tarihindeki paranın alım gücü de gözetilerek hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar manevi tazminat olarak belirlenmelidir. 22/06/1976 tarihli ve —– sayılı İBK’na göre de; manevi tazminat tutarını etkileyebilecek özel hâl ve şartları da gözetilmelidir. Hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken etkili olan nedenleri kararında açıkça göstermelidir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davaya konu trafik kazasında %22 oranında sakat kalan, 24 aylık iyileşme süresine ihtiyaç duyan davacının ağır bedensel zarar nedeniyle manevi zarara uğradığı, manevi zararın niteliği, kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumları, paranın alış gücü göz önüne alındığında davacı lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, 100.000-TL manevi zarar miktarlarının hak ve nesafete ve dosyadaki delil durumuyla uyumlu olduğu anlaşılmakla manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
A/MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN
1-Davanın kabulü ile, 16.038,97-TL tedavi gideri, 36.288,67-TL geçici iş görmezlik tazminatı, 601.008,13-TL sürekli iş görmezlik tazminatının; davalı sigorta şirketi sürekli iş görmezlik tazminatının 330.000-TL’lik poliçe limiti ile sorumlu olmak olmak kaydıyla; davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren, diğer davalılardan 15/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
A/MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN
1-Davanın kısmen kabulü ile, 100.000-TL manevi tazminatın 15/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar—— müştereken ve müteselsilen tahsiline,
HARÇ, MASRAF, YARGILAMA GİDERİ VE VEKALET ÜCRETLERİ;
1-Alınması gereken 51.460,37 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 717,26 TL peşin harç, 2.200,00 TL tamamlama harcı toplamı 2.917,26 TL harçtan mahsubu ile bakiye 48.543,11 TL’nin (Davalı sigorta şirketinin bu tutarın 25.144,38 TL’sinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olması kaydıyla,) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 5.830,83 TL yargılama gideri ile 717,26 TL peşin harç, 2.200,00 TL tamamlama harcı, 44,40 TL başvuru harcı toplamı 8.792,49 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 7.762,12 TL’sinin (Davalı sigorta şirketinin bu tutarın 3.477,73 TL’sinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olması kaydıyla,) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı —— tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 17,58 TL’nin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, arta kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Maddi tazminat yönünden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 89.866,93 TL vekalet ücretinin (Davalı sigorta şirketi bu tutarın 56.525,87 TL’sinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olması kaydıyla,) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Manevi tazminat yönünden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 16.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar —–müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Manevi tazminatın reddi yönünden davalılar ——lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 16.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
7-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları—– Arabuluculuk Bürosu ——dosya no.lu görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.165,31 TL’nin (Davalı sigorta şirketi bu tutarın 591,41 TL’sinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olması kaydıyla,) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, arta kalan bakiye 154,69 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalılar sigorta vekilinin yüzüne karşı, davalı —– vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde—— Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.