Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/650 E. 2021/972 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/650 Esas
KARAR NO: 2021/972
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ: 27/12/2019
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Borçlu müflis şirket hakkında —- tarihi itibariyle iflas kararı verildiğini, —- sayılı dosyası ile iflası açıldığını, borçlu müflis şirket hakkında iflasın açılması ile birlikte — tarihinde davacı müvekkili tarafından — alacağı iflas masasına yasal süresinde bildirildiğini, söz konusu alacağın kaynağının — seri numaralı çeke dayalı olarak ——- dosyasından kesinleşen icra takibi gösterildiğini, —tarafından tebliğ edilen kararda alacak talebinin tamamen reddedildiğini bildirdiğini ileri sürerek müvekkilin — alacağının kabulü ile maşarım bu alacağı ödemcye mahkum edilmesine, sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: —– tarihli cevap dilekçesinde, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, İİK.m.235 uyarınca 15 günlük süresinde açılmadığını, davacı tarafından iflas idaresine başvurduğunu ancak başvurunun dayanağı olabilecek yazılı belge aslı veya tasdikli sureti, senet veya belge sunulmadığını, müflisin ticari kayıtlarında da davacıya ilişkin bir kayıt bulunmadığını, söz konusu alacağın faturaya konu olup mal ve hizmetin yerine getirilip getirilmediği, bedelinin ödenip ödenmediği hususlarının yargılamayı gerektirdiğini, dosyaya kesinleşmiş mahkeme kararı da ibraz edilmediğini ileri sürerek açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, dava şartı yokluğundan reddedilmemesi halinde esas yönünden reddine, davanın esasına girilmesi halinde davanın esas itibariyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Sıra cetveline itiraz davası olduğu görüldü.
—— yazılan müzekkerelere ikmalen cevap verildiği, yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.
İddia, savunma, toplanan deliller tüm dosya kapsamı üzerinde mahkememiz tarafından resen seçilen Mali Müşavir bilirkişi aracılığıyla, inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi mahkememize hitaben hazırlamış olduğu raporunda özetle: Mahkemenin verdiği görev doğrultusunda, dosyaya sunulu belgeler, davacı şirket ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler ve hesaplamalar neticesinde ; Müflis şirketin iflas tarihi olan — tarihi itihariyle davacı şirkete borcunun taleple sınırlı olarak —- olarak davalı müflis şirketin masasına kaydı gerekeceğine, dair tespitlerimi ve görüşlerimi bildirir raporunu mahkememize sunmuştur.
Mali Müşavir Bilirkişiden aldırılan —- tarihli ek bilirkişi raporunda özetle ; Mahkemenin verdiği ek görev doğrultusunda, dosyaya sunulu belgeler, davalı müflis şirket ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde ; Tarafların —- tarafından dosyaya gönderilen —- formları incelendiğinde,—– mal ve hizmetler satıldığı ve satın alındığının beyan edildiği, tarafların beyanlarının birbirlerini teyit ettiğine, davalı müflis şirket tarafından —– teslim edilmiş detay mizanlar üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, davalı müflis şirketin—– — tarihi itibariyle davacı şirkete —- borçlu durumda bulunduğu, Kök rapordaki, davalı müflis şirketin———- tarihi itibariyle davacı şirkete borcunun taleple sınırlı olarak —– olarak davalı müflis şirketin masasına kaydı gerekeceğine ilişkin görüşün korunduğuna dair tespit ve görüşlerini belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava dilekçesi cevap dilekçesi aşamalarda aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede,davacı ile davalı müflis arasında süregelen ticari ilişki sonucu davacının davalıdan alacağı sebebiyle —- başvurduğu alacağın yargılamayı gerektirmesi sebebiyle talebin reddedildiği,tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, davacının defterlerine göre, iflas tarihi olan — tarihi itibariyle davacının davalıdan —- alacaklı olduğunun belirlendiği ,ancak her ne kadar davalı şirket defterlerine göre, davacının davalıdan —— alacaklı olduğu görünse de bu kayıtlara itibar edilmemiştir.Şöyle ki, Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).Ticari defterler uyumlu değil ise muntazam tutulmuş olsun veya olmasın sahibi aleyhine delil olacaktır. Ancak defterlerden biri muntazam olsa da her iki defter de sahibi aleyhine kayıt içeriyor ise aleyhe delil sayılma yönünden öncelikle iddiasını ispat yükü altında olan taraf defterleri aleyhine delil sayılmalıdır. Yani ispat yükü altında olan taraf kendi defterindeki aleyhe kayıtları bertaraf edecek şekilde karşı tarafın aleyhine olan ticari defterler kayıtlarından yararlanmamalıdır. Bunun sonucu ise aleyhe kayıtların uyuşmayan kısmından ispat yükü altında olan tarafın yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Çünkü ispat yükü, uyuşmazlık konusu hususlar için olup, karşı tarafın ileri sürmediği bir husus için ispat yükü de söz konusu olamayacağından bu sonuca varılması usul kurallarının da temel bir sonucudur.Dolayısıyla davalının defterlerinde davacı alacağının —– olarak kayıt altına alınmış olmasının, ispat yükü kendisinde olan davacının lehine yorumlanamayacağı,davacının defterlerine göre, iflas tarihi olan—– tarihi itibariyle davacının, davalıdan —alacaklı olduğunun belirlendiği kanaatine varıldığından davanın —- bakımından kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE
Davacının, davalı Müflisten, iflas tarihi itibariyle ——— dosyasından işlem gören iflas masasına KAYIT VE KABULÜNE; asıl alacağa iflas tarihinden sonra işleyecek faizin —– dikkate alınmasına;
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 59,30-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 44,40-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 14,90-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T —- göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL Başvuru Harcı, 44,40-TL Peşin/nisbi Harcı, 700,00-TL Bilirkişi ücreti, 281,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.070,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Tarafların başvurdukları—– arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ödenmesi gereken 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde —– Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2021