Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/648 E. 2023/816 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/648
KARAR NO : 2023/816

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 26/12/2019
KARAR TARİHİ : 17/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı müflise ait işyerinde 20.05.2014-30.04.2019 tarihleri arasında çalışmasından kaynaklı ihbar ve kıdem tazminatı alacağının tahsili amacıyla —– İflas Dairesi—–İflas numaralı dosyasına alacak kaydı için başvuru yapmış ise de, bu talebinin iflas idaresince reddedildiğini, oysa müflis şirketin müvekkilini işten çıkartarak ihbar ve kıdem tazminatına ilişkin olarak düzenlenen protokolde müvekkilinin alacağının belli olup alacağını kanıtlayan protokolün aslının, —–hizmet döküm cetvelinin ve takip dosyasının iflas müdürlüğüne ibraz edilmiş olmasına rağmen iflas idaresince müvekkilinin arabulucuya başvurmaksızın iflas masasına kaydını yaptıramayacağına ilişkin ret gerekçesinin dayanaksız olduğunu, zira iflasına karar verilen işverenin mal varlığı üzerinde herhangi bir tasarruf yetkisi kalmayacağından onun aleyhine arabulucuya başvurulmasının bir anlamının olamayacağının açık olduğunu, bu konuda bir mevzuat hükmü de bulunmadığından müvekkilince talep edilen alacak kaydının reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin alacağının tamamen reddedildiğinin sıra cetvelinin —— yayımlanmış olduğu tarihte öğrenilmiş olduğundan işbu davanın açılması gerektiğini beyanla davanın kabulü ile müvekkilinin alacağının tamamının sıra cetveline kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı müflis şirket iflas idare memurları 30.01.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; zorunlu arabuluculuk kapsamında olan işbu davanın arabuluculuk başvurusu yapılmadan doğrudan açılmış olması nedeniyle dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, zira dava TTK 4. maddesinde belirtildiği üzere mutlak bir ticari dava olup davadan önce zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılmadığından davanın reddi gerektiğini, ayrıca işbu kayıt kabul davası İİK 235.maddesi uyarınca 15 günlük süreye tabi olup dava açma süresinin ilan tarihinden başlatılacağı yerleşik Yargıtay uygulaması olmakla süresi içinde açılmış olmayan işbu davanın süre yönünden reddi gerektiğini, davacı tarafın işçilik alacağı sebebiyle iflas idaresine alacak kaydı yaptırmış ise de, bu alacağını kanıtlayıcı herhangi bir belge sunmadığı gibi hangi alacak kalemleri için alacak kaydı yaptırdığını göstermeyip net ve brüt ücretini yazmamış olup müflis şirketin işçisi olup olmadığı dahi anlaşılamadığı gibi talep konusunun ödenmiş olup olmadığının da belli olmadığını, davacı tarafın alacak kalemlerinin varlığını ispatla yükümlü olup buna ilişkin herhangi bir belge bulunmadığından alacağın sebebi ve ne şekilde hesaplandığının anlaşılamadığını, kaldı ki alacağın varlığını kanıtlayan herhangi bir ilam olmadığı gibi arabuluculuk tutanağının da bulunmadığını, bu nedenle alacak kalemlerinin varlığı yargılamaya muhtaç olup İikit olmadığından iflas idaresince belirlenemeyen bir alacak talebinin dosyaya kaydedilmemiş olmasında bir hata bulunmadığını, davacının müflis firma ile iflas erteleme davası sürecinde yapmış olduğu protokollerin bağlayıcı olamayacağını, zira bu süreçte müflis firmanın göstermelik işçilik alacakları oluşturması ve diğer gerçek alacakların önüne geçerek zarara uğratabilecek davranışlarda bulunmalarının uygulamada sıklıkla karşılaşılan uygulamalar olduğunu ve bu nedenle iflas sürecinde davacı ile müflis arasında protokol akdedilmesinin iflas idaresi yönünden bir bağlayıcılığı bulunmadığını, davacının alacağını herkese karşı ileri sürülebilir kesin delillerle ispatlaması gerektiğini, gerçekten alacaklı olan bir işçinin müflis firma hakkında geçen sürede tahsiline yönelik dava ikame etmemesi, icra takibinde bulunmaması veya arabuluculuk başvurusu gibi alacağın tahsiline yönelik işlem yapmamasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi davacının da gerçek bir alacaklı olmadığını gösterdiğini, davacı alacak kaydında İşçilik alacağı sebebiyle hangi alacak kalemlerine dayandığını belirtmemiş olması, talebin herhangi bir kesinleşmiş mahkeme kararına dayanmaması ve iflas masasına kaydın dayanağı olabilecek yazılı belge, senet sunmaması sebebiyle işbu davanın reddi gerekeceğini beyanla açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle taleplerinin reddedilmesi halinde süre yönünden, davanın esasına girilmesi halinde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, işçilik alacaklarına dayalı kayıt kabul davasıdır. Davanın yasal dayanağı İİK’nun 235 maddesidir.—–. Asliye Ticaret Mahkemesinin —— sayılı kararı ile müflis şirketin iflasına karar verilmiş, karar kesinleşmiş, iflas idaresince tanzim edilen sıra —–Gazetesinde ve —- gazetesinde ayrı ayrı ilan edilmiştir.
Davacı, vekili aracılığıyla iflas işlemlerinin yürütüldüğü —- İcra Müdürlüğünün—– İflas sayılı dosyasına toplam 32.879,80-TL alacak kayıt talebinde bulunmuş, —– kayıt numarası ile masaya kaydedilen alacağın tamamının reddine karar verilmiş, 26.12.2019 tarihinde açılmış olan davanın 15 günlük hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Hesap bilirkişisi —– tarafından hazırlanan 14/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda, davacının işçilik alacakları ve talepleri karşılaştırmalı olarak hesaplanarak, işçilik alacakları;
Kıdem tazminatı, 23.021,41-TL, (talep 23.021,41-TL) ihbar tazminatı 7.374,06-TL (talep 7.238,48-TL) yıllık izin ücreti 2.570,24-TL (talep 2.619,91-TL) olmak üzere toplam 32.830,13-TL (talep 32.879,80-TL) olarak hesaplanmıştır.
Davacı işçinin iş akdinin —— kod ile (işveren tarafından haklı neden olmaksızın fesih) feshedildiği dikkate alındığında iş akdinin haklı olarak feshedilip edilmediği, davacının yıllık izinlerini kullanıp kullanmadığı hususlarının ispatı müflis şirkete ait olup, davalı tarafça bu hususta hiçbir delil sunulmamıştır. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunarak, taleple bağlı kalınarak, 23.021,41-TL kıdem tazminatı, 7.374,06-TL ihbar tazminatı ve 2.570,24-TL yıllık izin ücreti olmak üzere toplam 32.830,13-TL alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile 32.830,13-TL davacı alacağının —–.İflas Müdürlüğünün —– iflas sayılı dosyasında masaya KAYIT VE KABULÜNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 269,85 TL harcın peşin alınan 44,40-TL’den mahsubu ile bakiye 225,45-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 878,5-TL yargılama gideri ve 44,40-TL peşin harç tutarı olmak üzere 923,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 17,900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.