Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/621 E. 2023/249 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/621 Esas
KARAR NO: 2023/249
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ: 22/10/2014
KARAR TARİHİ: 09/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asil mahkememize hitaben verdiği dava dilekçesinde özetle; aleyhine ——- dosyası ile —– İhtarname ve ——olarak gösterilen icra takibi başlatıldığını, eski adresine tebligat yapıldığı için süresinde itiraz edemediğini, ancak kredi işlemleri ile bir alakası olmadığını, kredi sözleşmesi yada başka bir evrakta bu banka ile ilgili hiçbir işlem sözleşme yapmadığını, kredi çekmediğini ve de hiçbir yere imza atmadığını, bu nedenle borcu olmadığını, ayrıca maddi imkanları olmadığından adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini, haksız ve mesnetsiz icra takibi başlatan alacaklının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi vermemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kredi sözleşmesine dayalı ilamsız takibe karşı, kredi sözleşmesindeki imzanın sahte olduğu iddiasıyla, İİK 72.maddesi uyarınca takipten sonra açılmış tespit davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu davanın reddine dair karar, —— ile; “Davacının dava konusu kredi sözleşmesindeki imzaya yönelik sahtelik iddiasının, senedin tanzim tarihinden önceki ve tanzim tarihlerinde atılmış uygulamaya elverişli imzalarını havi belgeler asılları celbedilerek HMK’nın 211. hükmüne göre usulüne uygun şekilde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle imza incelemesi yaptırılıp, tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, fotokopi belgeler ve uygulamaya elverişli olmayan imzalar esas alınarak hazırlanan bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce ——–bozma ilamına uyularak, davacının tatbike medar emsal imzaları toplanmış, HMK’nın 211/1-a maddesi uyarınca, davacının ikametgahının bulunduğu ——Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, davacının imza örnekleri alınmış, eksikliklikler tamamlandıktan sonra imza incelemesi için dosya—— gönderilmiştir.
—— tarihli raporunda;
-İnceleme konusu sözleşmede — atfen atılı basit tersimli imzalar ile—– mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel —— eli ürünü olmadığı,
-İnceleme konusu sözleşmedeki yazılar ile—– mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla—— eli ürünü olmadığı, kanaatine varılmıştır.
Rapora karşı taraf vekilleri herhangi bir itirazda bulunmamıştır.
Davaya konu——takip dayanağı ——- davacıya ithaf edilen imzanın davacıya ait olmadığı, bu nedenle davacının sözleşmeye konu borçtan sorumlu olmadığı anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, kötü niyet tazminatı talep etmiştir. Menfi tespit davasının kabulü halinde davacı lehine tazminatı düzenleyen İİK 72/5.maddesine göre “DavaDava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.”şeklindedir. Davaya konu sözleşmedeki imzanın davacıya ait olmadığı bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkmış olup, davalının kötü niyetli olarak takipte bulunduğu ispatlanamadığından, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile, ——–sayılı icra takip dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Şartları oluşmadığından davacının tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 7.785,21 TL karar harcı ile 179,90 TL başvuru harcı toplamı 7.965,11 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Suçüstü ödeneğinden temin edilmek suretiyle yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 437,10 TL——- tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam yapılan 2.020,00 TL yargılama giderinin karar kesinleştiğinde davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından ——- olarak yapılan 3.522,90 TL yargılama gideri ile 66,00 TL tebligat ve yazışma gideri olarak toplam yapılan 3.588,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 18.095,33 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.09/03/2023