Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/591 E. 2019/1105 K. 30.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1187 Esas
KARAR NO: 2019/1113
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 11/10/2018
KARAR TARİHİ: 01/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili … ile davalı … ve ———tarihinde tescil olunan ve ————- memurluğunda ———- numarası ile kayıtlı———— kurduklarını, yaklaşık — senedir bu şirkette kader birliği yaptıklarını, ilerleyen zamanlarda şirket kurucularından——— ayrıldığını, şirkette sadece müvekkili ile davalının kaldığını, bir süre sonra davalının şirket kontrolünü ele alabilmek ve bir kısım kanunda doğan — çoğunluk haklarını kullanmak amacıyla eşi ———- %1 kadar hisse devri yaptığını, bunun üzerine müvekkilinin de eşi …’a %1 kadar hisse devri yaptığını, müvekkilinin şirkette çalıştığı dönemlerde kendisinin maaşı olması nedeniyle ve şirkette çalışıyor olması nedeniyle herhangi bir ayrılma gibi düşüncesi yoksa da ilerleyen zamanlarda kendisinin pozisyonuna başka kimselerin getirilmesi ile işsiz kaldığını, bir süre sonra müvekkilinin şirkete giriş ve çıkışlarının yasaklandığını, şirket hakkında hiçbir bilgi verilmediğini, müvekkilinin hissesine düşen alacağın ödenmediğini, bunun üzerine müvekkilinin İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret mahkemesinin ———- D.İş sayılı dosyası ile tespit davası açtığını, müvekkilinin alacağını zorlaştırmak üzere davalının genel kurulda ayrılmak isteyen ortağın ayrılmaya ilişkin alacağını – yıl boyunca taksitlerle ödenmesi yönünde oy çokluğu ile genel kurul kararı alındığını, müvekkilinin alacağını alabilmek ve şirket ortaklığının daha fazla devam etmeyeceğini bilmesi üzerine şirketin feshi için İstanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret mahkemesinin ———-Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, bu davada tedbiren tam ve yetkili kayyum atanması kendilerince talep edilmiş ise de mahkemenin denetim ve onay kayyumu atanmasına karar verdiğini, yargılama esnasında şirket yetkililerinin—– yılının mizan ve —- yılı —ayın mizanını ve stoklarını mahkeme dosyasına ibraz ettiklerini, yapılan araştırmalarda şüpheli görünen birçok işlemin olduğunun tespit edildiğini, ———bulunan şirkete ait taşınmazın şirket müdürü tarafından genel kurul kararı alınmaksızın——-. bedelle satıldığını, İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret mahkemesinin —- D.İş sayılı dosyasında bu taşınmaza —- yılında —TL. Değer biçildiğini, şuanda üzerinde ———- TL. değerinde ipotek bulunduğunu, ipoteğin taşınmaz bedelinin altında yapılamayacağına göre şirketin —-TL. İle —— TL. zarara uğratıldığını, şirkette çok ciddi gayri resmi satışlar yapıldığını ve halen daha gayri resmi satış yapılmaya devam edildiğini, İstanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret mahkemesinin———– Esas sayılı dosyasında şirket tarafından şirket tarafından mahkemeye sunulan stokların birim fiyatlarının fahiş fiyatta olmasının kendileri tarafından tespit edilmsinden sonra kayyum tarafından rapor düzenlenmek üzere alış faturaları ile kıyaslanması yönünde talepte bulunuduğunu ve kayyum tarafından verilen raporda “…davalı şirket tarafından sunulan iki stok bilgilerinin birbirlerini teyit etmediği, stok adet, stok tutarı ve stok ortalama birim fiyatlarında farklılıklar olduğunun tespit edilmiş olup, sayın mahkemenin takdirlerine saygılarımla sunarım” tespitinin yapıldığını, şirketin gayri resmi satış yaptığının mahkemeye sunulan raporla sabit hale geldiğini, kayıt dışı satış yaparak müvekkillerinin hakları üzerinde tehikeler yaratan davalıların bu nedenlerle tedbiren yöneticilik görevlerinden uzaklaştırılmaları gerektiğini, zira müvekkillerinin hem gelir kaybına neden olması haricinide vergisel olarak ta ciddi hukuki ve cezai yaptırımlar ile karşı karşıya olduklarını beyan ederek TTK 235 maddesi gereğince müvekkilinin hakları ile şirket menfaatlerinin ciddi şekilde tehdit altında olduğundan ortaya çıkan zararın artmasını önlemek adına öncelikle tedbiren yönetici davalı …’un yönetim haklarının kaldırılmasına, yerine mahkemece takdir edeceği kayyum veya yetkili bir başka kişi atanmasına ve mahkemece gerekli işlemlerin yapılmasına, şirket yetkilisi …’un dava konusu şirket üzerindeki hisselerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, şirket yetkilisinin şirketi ciddizarara uğratmış olması nedeniyle uğranılan zararın tespiti ile davalı …’tan zarar miktarının tespitinden sonra artırılmak üzere şimdilik ——- zarar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline ve ————- ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde belirttiği hususların sadece iddiadan ibrat olduğunu ve ihtiyati tedbir taleplerinin yasal koşullarının oluşmadığını, müvekkilinin şirketin en yüksek paya sahip ortağı olduğunu, bu durumda kendi şirketine zarar vermesi halinde en büyük maddi zararaı müvekkilinin göreceğini, dava dilekçesinde dava değeri —– olarak gösterilerek harcın buna göre yatırılıp açılan bu davada müvekkilinin bu miktarın üzerindeki değerde bulunan tüm hisselerine ihtiyati tedbir konmasının yasal olmadığını, HMK 394.maddesi hükmüne göre mürafa olarak itirazın incelenmesini, ihtiyati tedbirin kaldırılması taleplerinin uygun görülmediği takdirde en az —- Teminat alınmasına karar verilmesini, dava değerinin ——— olduğundan bu miktarın nakden depo edilmesi karşılığında hisseler üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini, davacıların mükerrer talepleri ile dava açmış oldukları İstanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret mahkemesinin———- Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini ve kabul edilmediği takdirde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı asiller … ve … celse arasında sunmuş oldukları —– tarihli dilekçeleri ile, davalarından ve bu dava ile ilgili tüm taleplerinden feragat ettiklerini, varsa konulmuş olan tedbirlerin kaldırılması için ilgili kurumlara müzekkere yazılmasını, açılan bu davadan tüm sonuçları ile beraber feragat ettiklerini, ayrıca karşı taraftan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunmadıklarını imzalı ve kimlik tespitli dilekçelerinde beyan etmişlerdir.
Davalı vekili ——– tarihli dilekçesi ile; davacıların feragat beyanları neticesinde davanın reddine karar verilmesini ve aynı karar ile dosyada mübrez ——– tarihli——– numaralı teminat mektubunun da kendilerine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nun 307-309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve Mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla, davacı yanın feragati nedeniyle duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden inceleme yapılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2———– tarihli davalı hisselerine konulan tedbirin kaldırılmasına dair ———- tarihli ara kararla davalı tarafa teminat şartı konulmuş olduğundan teminat mektubuna kaydırılan tedbirin de kaldırılmasına,
3-Karar kesinleştiğinde teminat mektubunun davalı tarafa iadesine,
4-Alınması gereken 44,40 TL karar harcına karşılık peşin alınan 1.707,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.663,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarfolunan 200 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 10.750,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/11/2019