Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/582 E. 2019/1360 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/542 Esas
KARAR NO: 2019/1083
ASIL / BİRLEŞEN DAVA: Alacak / İtirazın İptali
ASIL / BİRLEŞEN DAVA TARİHİ: 20/02/2012 / 22/12/2016
KARAR TARİHİ: 23/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak ve İtirazın İptali davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı — dava dışı ——- davalı … arasında — tarihli —- imzalandığını, bu sözleşme kapsamında; davacı —- adet payının tamamını — TL bedelle,— adet payının tamamını – TL bedelle ve — — adet payının tamamını – TL bedelle davalı —— adet payının tamamını— TL bedelle dava dışı — dava dışı ——- adet payının tamamını — TL bedelle davalı– dava dışı —deki – adet payının tamamını — TL bedelle dava dışı …’ye satarak devrettiklerini, tarafların, pay bedellerinin toplamı olan — TL’nin aynı hesap ve sistem içinde, payları devir alanlar adına … tarafından, bu bedelin pay devir edenler adına da …’e ödenmesi hususunda anlaştıklarını, bu bedelin — TL’lik bölümünün ödendiğini, – TL’lik bölümü için alacaklı ve borçlusu taraflar olan – adet eşit bono düzenlendiğini, yine — TL’lik bölümü için de alacaklı ve borçlusu taraflar olan — adet eşit bono düzenlenerek yed-i emin olarak … ve …’a telsim edildiğini, bakiye — TL’lik bölümünün ise geçmiş dönemden kaynaklı muhtemel giderlerin güvencesi olarak davalı … nezdinde tutulduğunu, huzurdaki davanın yed-i eminler nezdinde bulunan – adet bonoya dayalı—- TL’lik alacağın tahsiline ilişkin olduğunu, bu bonoların müvekkiline verilmesi koşullarının sözleşmede düzenlendiğini, bu koşulların oluşmuş olduğunun tespitinin, aynı zamanda hakem görevi yapan yed-i eminlerin müşterek karar vermiş olmalarıyla mümkün olacağını, aksi halde hakem ihtilafı kabul edilerek konunun yargıya intikal edeceğini, bu hususların sözleşmede yer aldığını, yed-i eminlerin ellerinde bulundurdukları bonoların davacıya teslimi şartlarına göre; davacının sözleşmenin 4.maddesindeki şartlara aykırı davranıldığının oybirliği ile tespit edilmediği taktirde, bu bonoların — tarihinde bonoların davacıya teslim edilmiş olmaları gerektiğini, böyle bir tespit bulunmadığı halde müvekkilinin bonolara ve alacağına kavuşamadığını, bonoların teslim edilmesi için yed-i eminlere yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını, yed-i eminlerce alınan kararda ‘’…oybirliği ile bir karar oluşturulamamıştır.‘’ denildiğini, dava tarihine kadar bu bonolardan — tanesinin vadesinin geldiğini, yargılama sürecinde diğerlerinin de vadelerinin geleceğini belirterek öncelikle bu bonolar yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama sonucunda ise vadesi gelen ve muaccel olan — TL lik alacağın, senetlerin vade tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile taksiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, sözleşmenin 4.maddesinin 2.,3 ve numaraları paragraflarında belirtilen yükümlülüklere aykırı davranması nedeniyle, — adet bononun yed-i eminler tarafından davacıya teslimine ilişkin şartların oluşmadığını ileri sürülerek, davacının kendi kusuruyla sözleşmenin 4.paragrafındaki şartları ihlal etmesi nedeniyle alacak talebinin reddine karar verilmesini talep edilmiştir.
Birleşen İstanbul Anadolu—.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — Esas, — Karar sayılı dosyasında;
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından, davalı borçlu … aleyhine – İcra Müdürlüğü’nün— Esas sayılı dosyası ile sözleşmeye dayalı alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun, davacı-alacaklıya karşı herhangi bir borcunun olmadığı gerekçesi ile alacağın tamamına, ferilerine itiraz ettiğini, ancak davalının borçlu olmadığı yönündeki itirazlarının ve sair itirazlarının hukuki dayanağının bulunmadığını, davacının — tarihli———- şirket paylarını davalı– satarak devrettiğini, davacının, tarafların mutabık kaldıkları şekilde davalı yanla yapmış oldukları hisse devir sözleşmesi gereği üstlenmiş olduğu edimleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, hisse devir sözleşmesinin akabinde davalı/borçlu … ile — değerlendirilmesinde alacaklının payına düşen —- faiz giderinin davacı/alacaklıya ödeneceğinin taahhüt edildiğini, davalı/borçlunun takibe kasten, bilinçli şekilde zaman kazanmak ve davacıyı zarara uğratmak amacıyla itiraz ettiğini, borcun miktarının belirli olduğunu ve davacı yanın temerrüte düştüğünü, bu nedenlerle davacının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın geçersiz bir protokole dayandığını, davacı bu protokolün —- tarihli hisse devir sözleşmesinden sonra (akabinde) yapıldığını ileri sürdüğünü, bu iddianın tamamen gerçek dışı olduğunu, davaya cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında usul ve yasaya aykırı itirazın iptali davasının reddi ile kötüniyetle davalıya gönderilen ödeme emrinin ve icra takibinin iptali ile davacı aleyhine %20 icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Beykoz İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı takip dosyasının bir örneği celp edilerek incelendiğinde; davacı/alacaklı tarafından, davalı/borçlu aleyhine, — tarihli — davayan gösterilerek,—- alacağın tahsili için başlatılan icra takibi olduğu, davalı/borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu anlaşıldı.
Asıl davada; davacının tarafların kabulünde olan anonim şirket pay devir sözleşmesi hükümleri gereğince yediemin/hakemlere tevdi edilmiş olan senetlerin kendisine verilmemesinin sözleşmeye aykırı olduğu iddiaları kapsamında ve davalı yanında aynı sözleşme hükümleri gereğince davacı yanca sözleşmenin ihlal edildiği bu nedenle sözleşme konusu senetlerin verilmemesinin ve bu senetlerden dolayı davacı alacak taleplerinin yerinde olmadığı iddiaları hususunda davacının davalıdan dava dilekçesinde ileri sürdüğü üzere senet vade tarihlerinden itibaren faizle davalı yandan alacak isteminde bulunup bulunamayacağı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunduğu anlaşılmıştır.
Birleşen dava; tarafların yapmış oldukları hisse devir sözleşmesi gereği davacının edimlerini eksiksiz ifa ettiğini, dava dışı şirketin değerlemesinde alacaklı payına düşen faiz giderinin davacıya ödeneceği taahhüdünde bulunulduğundan bahisle; davacının, bu alacağını tahsil için giriştiği icra takibine, davalının yapmış olduğu itiraza yönelik yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan belirtilen alacağı isteyip isteyemeyeceği, isteyebilecek ise alacak miktarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Davaya konu sözleşme, karşılıklı ihtarlar, pay devriyle ilgili yapılan işlemler, finansal kiralama sözleşmesi, sözleşmeye göre verilen bono örnekleri, finansal kiralama tadilat sözleşmesi, tapu kayıtları, delil olarak dayanılan mahkeme dosyalarının örnekleri celp ve ibraz edilmiş, ticari defter ve kayıtlar ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Asıl davanın konusu — tarihli—- Sözleşmesi olup, bu sözleşme davalı ile davacı … ve dava dışı —-arasında düzenlenmiştir. Bu sözleme uyarınca davacı ile dava dışı — — çeşitli şirketlerdeki paylarının tamamını davalıya devretmişlerdir.Sözleşmede tarafların yükümlülükleri düzenlenmiştir.Davacı tarafın sözleşmenin 4.maddesinde sayılan yükümlülüklere aykırı davranıp davranmadığı hususunun tespiti gerekmektedir. Bu maddede özellikle davacının sözleşme ekinde adı geçen firmalara teklifte bulunmama yükümlülüğü yani paylarını devrettiği —- rekabet etmeme yasağının getirildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında bu rekabet yasağı kapsamında kalan eylem ve davranışların neler olduğu hususunda da ihtilaf vardır. Bu düzenlemede güdülen amaç; uzun süre —-ortağı ve yönetici olan davacı ve ailesinin bu görevleri boyunca bu şirketlerle kurdukları ve geliştirdikleri ilişkiler sayesinde bu şirketlerin taşıma işlerine —–yerine mevcut veya ileride kuracakları şirketlere yaptırmalarını sağlamanın önüne geçmek ve hisselerini devretmiş oldukları —–müşteri kaybını ve kazanç kaybını engellemektir. Bu nedenle sözleşmenin bu maddesinde sadece sözleşmede sayılan firmalara teklif vermek değil, taşeron sıfatıyla sözleşmeye ekli olan firmalara ilişkin taşımaların da doğrudan yada dolaylı yoldan yapılmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Birleşen dava dosyasına konu edilen — tarihli protokolde ise, şirket ortaklarının —aktifinde bulunan- adet tapulu gayrimenkulün —- tarihinde —- imzaladığı kiralama sözleşmesinin — aylık ödeme planına göre ödemesi tamamlandıktan sonra —değerlemesinde …’in payına düşen — faiz gideri ortakların anlaşmaları sonucunda —– grup şirketlerindeki hisselerinin tamamının …’ya satılması halinde ve finansal kiralama sözleşmesinin bitiminde … tarafından …’e ödeneceği, bu satın alma işleminin belirtilen şekilde olmaması halinde …’nın …’e belirtilen miktar dahil herhangi bir ödeme yapmayacağı düzenlemesi mevcuttur.
— ilçesinde bulunan – adet gayrimenkulün – ve- tarihlerinde— tarafından — satın alındığı ve — kiralandığı anlaşılmaktadır.— konusu olan borcun tamamının ödenmesi üzerine – adet gayrimenkulün — tarafından – tarihinde kiracısı———mülkiyetinin devredilerek satıldığı anlaşılmaktadır.
Dört adet tarlanın—tarafından alım bedellerinin toplamı — TL. dir.
İlk finansal kiralama sözleşmesi — tarihinde düzenlenmiştir. Daha sonra bu finansal kiralama sözleşmesi — tarihinde tadil edilmiştir.Tadil edilen sözleşme de —tarihinde tekrar tadil edilmiştir.Bunlardan sonra —- tarihinde, —- tarihli sözleşmenin eki olan —– tarihli ödeme planı revizyona uğramış ve yeniden düzenlenmiştir.Yeniden düzenlenen ödeme planında;”— tarihli sözleşmenin tamamıyla iptal edildiği, bundan sonraki işlemlerde yeni ödeme planının esas alınacağı” yazılıdır. Yeni ödeme planında ödenecek tutar KDV hariç —.tarafından borcun tamamının bilirkişi raporu ekinde sunulan listedeki tarihlerde ve tutarlarda ödenerek kapatıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre; davacının hisse devirlerinin yaptıktan sonra hisse devir sözleşmesinin 4.maddesinde adı geçen rekabet yasağına uygun davranmadığı, tarafların ortak iradelerinin esas alınması gerektiği ve buna göre davacının taşeron olarak yapmış olduğu taşımaların açıkça sözleşmenin 4.maddesine aykırılık teşkil ettiği, bu nedenle davaya konu alacak talebinin şartlarının oluşmadığı ve talebin reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Birleşen dosya yönünden ise; … ve … tarafından imzalanan — tarihli protokole dayanarak — faiz giderini talep ettiği, ancak dosyada davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnamede — tarihli protokole muvafakat vermediğine dair ihtar çektiği halde bu protokole dayanarak icra takibi ve itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.Dava konusu protokole göre tarafların ortak iradesi dava dışı——aktifinde bulunan – adet taşınmazın şirketin—- imzaladığı finansal kiralama sözleşmesi uyarınca — aylık ödemesinin tamamalnmasından sonra davacının payına düşen —- faiz giderinin, davalı tarafından protokolde adı geçen kişilerin hisselerinin satın alınması halinde yine davalı tarafından davacıya ödenmesidir.
Yine tarafların ortak iradeleri uyarınca anılan gayrimenkullerin finansal kiralama sonucunda satın alınması işleminin protokolde tarif edildiği şekilde olmaması halinde davalının davacıya herhangi bir borcu doğmayacaktır.
Dava dosyasındaki belgelere göre; finansal kiralamaya konu olan – adet gayrimenkul—– Tarafından satın alınmak suretiyle — aktifinden çıkarak yine — kiralama sözleşmesi akdedilerek—— tarihli finansal kiralama sözleşmesi ile kiralanmıştır.Dolayısıyla dava konusu protokol uyarınca finansal kiralama sözleşmesi—- imzalanması gerekirken, —- Tarafından taşınmazların bu şirketten satın alınarak finansal kiralama sözleşmesi—- imzalanmıştır.
Buna göre, – adet gayrimenkulün satın alınması işleminin prokolde açıklanan şekilde yapılmadığı, farklı bir yoldan bunun gerçekleştiği; yani protokolde adı geçen ———- aktifinden çıkarılarak——– aktifine finansal kiralamayla dahil edildiğinin kabulü gerekir.Dolayısıyla protokolün “Ancak bu satın alma işleminin yukarıda tariflendiği şekilde olmaması halinde …’nın …’e yukarıdaki rakam dahil herhangi bir ödeme yapması söz konusu olmayacaktır” hükmü uyarınca ve satın alma işlemi protokolde açıklandığı şekilde yapılmadığından davalının davacıya protokolden kaynaklanan herhangi bir borcunun olmadığı kanaatine varılarak birleşen davanın da reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
ASIL DAVA;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcının peşin alınan 17.820,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 17.775,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama Giderleri;
a)Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
b)Davalı tarafından yapılan 186,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 59.950,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
BİRLEŞEN DAVA;
1-Davanın reddine,
2-Kötüniyet ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 44,40 TL karar harcının peşin alınan 22.677,79 TL harçtan mahsubu ile bakiye 22.633,39 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Yargılama Giderleri;
a)Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
b)Davalı tarafından birleşen davada yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 78.403,80 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/10/2019