Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/560 E. 2021/228 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/560 Esas
KARAR NO : 2021/228 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/08/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı …————————– kapsamında sattığı ve teslim ettiği ürünler karşılığında ——— düzenlediğini, davacının iyiniyetli tüm çağrılarına rağmen fatura bedellerini ödemediğini, Davalının kötüniyetli bu tutumu nedeniyle davacının alacağının temini tahsili amacıyla yasal yollara başvurduğunu, davalı aleyhine İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün——- Esas sayılı dosyası üzerinden ———— başlatıldığını,İcra dosyasından gönderilen ——— — olarak tebliğ edildiğini davalının takibe itiraz ettiğini, İtiraz üzerine takip durduğunu,——- irsaliyeleri ile sabit olduğu üzere teslim edildiğini,——– takibinden önce davalıya gönderildiği gibi ödeme emri ekinde de gönderildiğini, Ayrıca taraflar arasında ———— tarihinde cari hesap mutabakatı yapıldığını, borç miktarının ——–olduğu hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, bu hususun davalı ——- hesap mutabakatı ile sabit olduğunu, Hesap mutabakatı yapıldıktan sonra davalı adına dört adet fatura tanzim edildiğini, Bu aşamadan sonra davalıya ulaşılamadığını, Takip konusu borç, ticari defter ve kayıtlar ile de sabit olduğunu, , Davalının takip öncesi —— tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı TTK’nun 1530. maddesinde yer alan düzenleme karşısında hukuki mesnetten yoksun olduğunu, TTK’nun 1530. Maddesinde ticari işletmeler arasındaki mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları, uygulamada ortaya çıkabilecek her ihtimal göz önünde bulundurularak düzenlendiğini, Fatura konusu ürünlerin ne zaman teslim edildiği sevk irsaliyeleri ile sabit olduğunu, Dolayısıyla davalı fatura/sevk tarihini takip eden 30 günün sonunda ———gerektiğini, ———- ayrıca belirtildiğini, Takip konusu alacak tarafların ticari defter ve kayıtları ile de sabit olduğunu, , Kötüniyetli itiraz nedeniyle davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği iddiası ile takibe yapılan itirazın iptalini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. HMK’nun 128. Maddesi uyarınca; Süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacı tarafça alacaklı sıfatı ile cari fatura alacağından kaynaklı icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasından ibaret olduğu görüldü.
İstanbul Anadolu——– İcra Müdürlüğü’nün —– icra dosyasının dosyamız arasında alındığı görüldü.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 05/03/2019 tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya 07/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresinde 12/03/2019 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan — tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Davacının dava konusu döneme ait ticari defterlerinin tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış olduğu, faturalarla kayıtları uyumlu olan davacı ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, davacı ticari defter kayıtlarına göre davacının takip tarihinde——– 8.390,27 TL davalı hesabına borç kaydı yapıldığı bu kayıt ile 5.369,11 TL davacının dava tarihinden önce davacının davalıdan alacaklı olduğu, dava konusu kaydın davalı ile ilişkili şirketten yapılan tahsilatın sehven davacı hesabına işlenmesinin düzeltmesi olduğunun davacı iddiası olduğu, bu kayda dayanak belgelerin sunulmasının istenmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu ,mahkemenin davacının dava konusu alacağa hak kazandığı kanaatinde olması halinde dava konusu faturalardan teslim edildiğini tespit edilen toplam 5.149,98 TL nin davacı alacağı kabul edilebileceği, taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili bir sözleşme veya davacı tarafından davalıya gönderilmiş ve tebliğ edilmiş herhangi bir borç ihtarnamesi bulunmadığından, temerrüdün takip tarihi itibariyle oluştuğu, tarafların tacir olması gözetilerek takip tarihinden itibaren ——- edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ticari defterler, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde;Davacı tarafça ile davalı arasındaki ticari ilişki neticesinde düzenlenen faturaların , ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi yapıldığı ancak davalı tarafın itirazı üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, davacı ticari defter kayıtlarına göre, davacının takip tarihinde(05.03.2019) davalıdan alacaklı olmadığı 01.04.2019 tarihinde 8.390,27 TL davalı hesabına borç kaydı yapıldığı bu kayıt ile 5.369,11 TL davacının dava tarihinden önce ancak davaya konu takipten sonra davalıdan alacaklı konuma geçtiği,her ne kadar davacı taraf dava konusu kaydın davalı ile ilişkili şirketten yapılan tahsilatın sehven davacı hesabına işlenmesinin düzeltmesi olduğunu davalı ile ilişkili şirket olan ———— davalı ——– olduğunu beyan etmişse de, buna ilişkin ispata yarar herhangi bir belge sunamadığı,basiretli bir tacirin ,ticari defterlerindeki kayıtların sonuçlarına katlanmak zorunda olduğu,aksi yönde davacı tarafça herhangi bir belge de sunulmadığı,takip tarihi itibariyle davacının kayden borçlu olduğu hususları gözönüne alındığında ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 59.30 TL karar harcına karşılık peşin alınan 65,24 TL peşin harcından mahsubu ile bakiye 5,94 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirmediğinden vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı