Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/545 E. 2019/863 K. 21.08.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/427 Esas
KARAR NO: 2019/671 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/04/2017
KARAR TARİHİ: 18/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalının ——— tarihli “Ortak Sağlık Güvenlik Birimi Hizmet Sözleşmesi” imzaladıklarını, sözleşmeye göre müvekkil şirketin, davalı şirketin İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetler Kanunu ve bu kanun gereği ilgili yönetmeliklere göre çalıştırılması zorunlu olan – adet——-Sınıfı İş sağlığı ve Güvenliği uzmanı temin ettiğini, bu hizmete ilişkin olarak davalı şirkete aylık dönem sonlarında fatura keşide edildiğini ve sözleşme gereği davalı şirketin bu fatura bedellerinin bir kısmını ödediğini, ancak davalı şirketin kendisine keşide edilen faturalar karşılığı olan tüm bedelleri ödemediği için kalan bakiye alacak nedeniyle ——– tarihinde İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü’nün ——- esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığım, davalının 27.03.2017 tarihinde söz konusu takibe, yetki ve borca itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, sözleşmeye göre davalının müvekkil firmaya fatura bedellerini Ödemesi gerektiğini, davalı borçlu firmanın her ne kadar borca itiraz etmiş ise de 28.03.2017 tarihinde dava konusu alacağa ilişkin olarak, takipten ve borca itirazdan sonra müvekkil firmanın hesabına 2.759,11 TL ödeme gönderdiğini, bu ödemenin davalı borçlu firmanın kötü niyetli olarak zaman kazanmak maksadıyla borca ve ferilerine itiraz ettiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazın reddine, davalının İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü’nün ———– esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile itiraz sonrası yapmış olduğu ödeme de dikkate alınarak takip talebindeki şartlarla icra takibinin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı müvekkil arasında ——– tarihinde “Ortak Sağlık Güvenlik Birimi Hizmet Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkil şirketin davacı şirketin edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle——-Noterliğinin—- tarihli ———yevmiye no.lu ihtarnamesi ile sözleşmenin tek taraflı olarak feshedilmiş olduğunu bildirdiğini, anılan ihtarnamenin davacı şirkete 04.04.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı şirketin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeyerek müvekkil şirketi zarara uğramasına neden olduğunu, bu zarardan davacı tarafın sorumlu olduğunu, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte cari hesap ekstresinin incelenmesinden anlaşılacağı üzere müvekkil şirketin davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı şirkete ihtarname gönderilerek sözleşme sorumluluklarını yerine getirmediği için müvekkile idari para cezası verilmesi sonucu sözleşmenin taraflarınca haklı olarak feshedildiğinin bildirildiğini, öncelikle yetki itirazlarımız dikkate alınarak dosyasının usulden reddine, sayın mahkemenin esasa girmesi halinde haksız ve hukuka aykırı olan davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin——- tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya ——- tarihinde tebliğ edildiği davalının ——— tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
—- Ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne ve Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yazılan müzekkere cevaplarının dosya içerisine alınmıştır.
Davacı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapmak üzere dosyamız Mali Müşavir Bilirkişi ile İş Güvenliği Uzmanı bilirkişisine tevdi edilmiş olup, bilirkişiler mahkememize hitaben hazırlamış olduğu raporunda özetle: Davacı Alacağı: Taraflar arasında imzalanan 28.12.2015 tarihli sözleşme ile ticari ilişkinin ihtilafsız olduğu, tarafların ticari defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu1, takip konusu faturaların her iki şirket defterlerinde de kayıtlı olduğu, tarafların defterlerindeki uyuşmazlığın ———– Müdürlüğü tarafından, davalı şirkete kesilen ———– TL idari para cezasının lA indirimle —– TL ödemenin tek taraflı olarak davacıdan tahsil etme talebinden kaynaklandığı, idari para cezasını ödeyen davalının tanzim ettiği faturanın davacı kayıtlarında da yer almadığı, teknik heyet üyemiz tarafından ——– verdikleri hizmet kapsamında sorumlulukları işverene karşı olduğu, İşverene uygulanan idari para cezasının bu şekilde ——— rücu edilmesinin mümkün olmadığı hususları topluca değerlendirildiğinde; Davacının 16.03.2017 takip tarihi itibarıyla 16.419,61 TL alacağının bulunduğu, davalının takip tarihinden sonra, 22.03.2017 ödeme emri tebliğ tarihinden sonraki 7 günlük mehil süresinden önce, ama 28.03.2017 takibe itiraz tarihinden önce 28.03.2017 tarihinde yapılan 2.759,11 TL’ nin davacının takipteki talebi dikkate alınarak TBK m. 100 kapsamında ilgili icra müdürlüğünce kapak hesabında dikkate alınacağından hesaplamaya dahil edilmediği, Faiz: Davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirme yapılmayacaktır. Savın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak davacı alacası için 3095 s.k m.2/2 kapsamında avans faiz talebinin verinde olduğu, açıklanan sebeplerle, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere Davacının; Davalı tarafından İstanbul Anadolu 18. İcra Dairesi ————- E Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın, hükmolunacak davacı alacağı üzerinden iptalini isteyebileceği, Ancak, Sayın Mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, İcra İnkar Tazminatı Ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, yönünde mütalaa etmişlerdir.
Davalı tarafın ticari defterleri incelenmek üzere Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış olup, talimat mahkemesince dosya Mali Müşavir bilirkişisine tevdii edilmiş olup, bilirkişi hazırlamış olduğu raporunda özetle: Davacı şirket icra dosyasında İş Güvenliği Hizmeti içerikli olan 13 adet toplam ———-.-TL bedelli faturalardan bakiye alacaklı olduğunu belirterek ——–.-TL’nin icraen tahsilini talep etmekte olduğunu, mevcut davada, davalı şirketin takipte belirtilen 16.419,61.-TL kalan bakiyeyi tüm yazışmalara rağmen ödemediğini, borca itiraz etmiş olsa da takip sonrası 28.03.2017 tarihinde müvekkili hesabına 2.759,11.-TL ödeme gönderdiğini, alacağın tahsili amacıyla istanbul 18. icra Dairesi’nin ———- esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamı ile alacağın % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava edildiğini, 16.660,50.-TL harç ikmal olunarak dava esas değerini oluşturan taraflar arasındaki çekişmeye konu işlemin; davalı şirket tarafından —— tarihli ——- nolu dekont İle ——TL tutarındaki ———– Cezası ödemesinin davacı şirket hesabından mahsubunda sözleşmeden doğan haklı nedenlerinin bulunup bulunmadığı konusundan meydana geldiği bu konuda takdirin yüksek mahkemede olduğunu, usulünce tutulmakla sahibi yararına delil olma özelliği taşıyan davalı şirkete ait 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinde kayıtlı işlemlere göre 16.03.2017 olan takip tarihi itibariyle davacı şirkete 2.759,11.-TL borçlu olduğu, bu miktarın 28.03.2017 tarihinde davanın açıldığı 12.04.2017 tarihinden önce ödenmiş olmakla dava konusu yapılmadığı yönünde mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporları HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Dosyamız; davacı tarafça alacaklı sıfatıyla yapılan icra takibine itirazın iptali olup; icra takibine konu faturalar; ——- tarih, —— nolu, ——— tarih, ——— nolu, ——- tarih, ——— nolu, —— tarih, ——– nolu, —- tarih, ——-nolu, ———- tarih, ——– nolu, —— tarih, ——— nolu, ——– tarih,——nolu, —— tarih, ——– nolu——- tarih,——– nolu, ——— tarih, —– nolu, —— tarih, —— nolu, —– tarih,——— nolu faturalarında belirtilen hizmet bedellerinden kalan bakiye alacağın talebidir.
Faturalar; taraflar arasında ——— tarihinde imzalanan ———— Güvenlik Birimi Hizmet Sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup; sözleşmenin varlığı konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur.
Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından, davalı şirkete (Polarkon), 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 26/2 ve 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu’nun 17/7 maddeleri uyarınca ——– TL idari para cezası verilmiş; ilgili idari para cezası davalı ——- tarafından —–tarihinde ——— TL olarak ödenmiştir. Davalı defter incelemesine dair talimat bilirkişi raporu incelendiğinde bu ödeme davalı tarafça kendi ticari defterlerine ——— Fatura numarası ile davacı hesabına borç olarak kaydedilmiştir. Davacı defter incelemesine dair bilirkişi raporu incelendiğinde davacı tarafça kendi ticari defterlerine——– tarihinde (takip ve dava tarihinden sonra)——– Fiş no ile şüpheli ticari alacaklar kısmında ———– TL alacak olarak kaydedilmiştir. Mahkeme talep ile bağlı olup; takibe konu faturalar arasında, davalı tarafça kendi ticari defterlerine ———Fatura numarası ile davacı hesabına borç olarak kaydedilmiş fatura yer almadığından; takip konusu cari hesap alacağını oluşturan faturaların her iki şirketin defterlerinde de kayıtlı olduğu, takibe konu faturalarının ödendiğinin taraf defter incelemesi ile anlaşıldığı, uyuşmazlığın ise———- tarafından davalı şirkete verilen idari para cezası ödemesinden kaynaklandığı, takip talebine dayanak faturalar incelendiğinde idari para cezasına dair ödemenin dava edilmediği anlaşıldığından ve idari para cezasına dair kaydın takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşıldığından, idari para cezasının tahsili hususunun taraflar arasında ayrı bir dava konusu yapılabileceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN REDDİ İLE;
Davacının kötüniyeti ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
1-Alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan 233,29 TL peşin harçtan mahsubu ile 188,89 TL’nin bakiye harcın davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/06/2019