Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/529 E. 2022/111 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/529 Esas
KARAR NO : 2022/111

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 01/08/2019
KARAR TARİHİ : 16/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının —- numaralarında kayıtlı olan halihazırda—- ortaklar kurulu kararı ile %45 hisse ile ortak olduğunu, şirketin diğer hissedarı —- tarafından yapılan usul ve yasaya aykırı işlemleri ile müvekkilinin 19.000,00 TL. Sermaye bedelli hisselerinin tüm şirketin esas sermayesindeki oranının—- düşürüldüğünü, dava dışı diğer hissedar —- sermaye ile şirketin tüm hisselerinin — tekabül edecek şekilde arttırıldığını, bu usulsüz ve yasaya aykırı işlemlerin yapıldığı dönemde yine —– alınan —– kararı ile dava dışı diğer hissedar — kendisin 10 yıl süre ile şirket müdürü olarak atadığını ve akabinde devam eden davalara ve muhalefetlerine— kendi kendine oy çokluğu ile aldığı kararla 10 yıl süre ile müdürlük görevine devam etmesine karar verdiğini, müvekkili tarafından bu usulsüz işlemler ile hisselerin gasp edildiği ve şirket yönetiminin usul ve yasaya aykırı olarak yürütüldüğünün tespit edilmesinden sonra ilgili hukuk davalarının açıldığını, —. Sayılı ilamı ile davacı müvekkili yerine —- atılması nedeniyle özel belgede sahtecilik suçundan yaklaşık 5 yıl hapse mahkum edildiğini ve bu kararın İstinaf incelemesi ile onandığını, söz konusu cezanın bir daha suçun işlenmeyeceğine yönelik kanaat oluşmadığından —- kararı da almadığını ve infaz aşamasına geçtiğini, — sayılı dosyası ile müvekkilinin hisselerinin — artırım kararlarının geçersiz olduğunun tespiti ile müvekkilinin en az %40 oranında hissedar olduğuna karar verildiğini, ilgili dosyanın yargılamasının devam ettiğini, —-gayri resmi olarak görevine devam edebilmek için toplam —şirkette yaklaşık 0,001 oranındaki 25.000,00 TL. Hisseyi kendisiyle fiili çalışması bulunan —- devrederek resmiyette —- olmasının yolunu açmak istediğini, bu nedenle kendilerinin çağrılmadığı —-yapıldığını, tamamen usul ve yasaya aykırı olarak pay devrinin onaylandığını, usulsüz olarak yokluklarında — ivedilikle davalı şirkete ve müdürüne ihtarname çekildiğini ve gündemin 3.,4. ve 5.maddelerini ilgilendiren hususlarda kendileri detaylı bilgi verilmesi,—-aynı şekilde mail yolu ile iletilmesinin talep edildiğini, ancak bu taleplerinin haksız ve hukuka aykırı şekilde kısıtlandığını ve müvekkilinin toplantıda ilgili konularda müzakere edebilmesinin engellendiğini, bu nedenle davaya konu genel kurulda alınan 3.4.5.maddelerin iptaline karar verilmesini talep ettiklerini, davaya konu genel kurulda alınan ve gündemin “—-.maddesinin gündemden çıkarıldığını, gündemin 8.maddesi gereği tamamen usul ve yasaya aykırı olarak ———- şirkette hissedar konumunda bulunmadığını, bu nedenle dava konu genel kurulun 8.maddesinin —–olduğunun tespiti gerektiğini, dava konu genel kurulda açınan ve gündemin “Faaliyet sonucu —–” başlıklı 9.maddesinin görüşülmeye geçildiğinde ise— genel yapısı, amacı ve yüksek mahkeme kararlarına aykırı olarak tekrar kar dağıtılmamasına karar verildiğini, davalının uzun yıllardır kar dağıtmamasının açıkça limited şirketlerin kuruluş amacına aykırılık teşkil ettiğini beyan ederek davalı şirket merkezinde —– tarihinde yapılan — yılları —- Kurulunda gündemin 3., 4., 5. ve 9.maddeleri gereği alınan kararların iptaline, davalı şirket merkezinde—– tarihinde yapılan —– gündemin 8.maddesi alınan kararın —– olduğunun tespiti ile mahkeme aksi kanaatte olması halinde iptaline, dava konusu alınan kararların TTK 449.maddesi gereğince icrasının geri bırakılmasına ve ihtiyati tedbir kararı verilmesine, ihtiyati tedbir mahiyetinde dava sonuçlanıncaya kadar müvekkilinin münferit imza ile yetkili olmak üzere davalı şirkette müdür olarak görevlendirilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili ile konusunda uzman bir mali müşavirin müşterek imza ile şirket müdürü olarak tayin edilmesine, ihtiyati tedbir mahiyetinde dava sonuçlanıncaya kadar şirkete yönetim kayyımı atanmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bu davanın—- kararının iptali davası olduğunu ve yargılamanın da yalnızca bununla sınırlı tutulmasının zorunlu olduğunu, bu davada tartışılabilecek —–alınan kararın yasa, —-kurallarına aykırı olup olmadığıdır. Davacı tarafın ise dava konusu ile ilgili olmayan bir sürü olayı dava dilekçesine eklediği, gereksiz şekilde davanın özünü başka yerlere çekmeye çalıştığını, öncelikle davacının TTK.nun 448.maddesi uyarınca müvekkilinin bu dava nedeniyle muhtemel zararlarına karşılık davacının teminat gösterilmesine karar verilmesi gerektiğini, davacının aynı iddialarla açtığı sayısız davalarda farklı Ticaret Mahkemesi, Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay nezdinde tüm ihtiyati tedbir taleplerinin bugüne kadar hep reddedildiğini, bir tek ana dava olan—— Esas sayılı dosyasında denetim kayyımı olduğunu, müvekkili şirketin —-tarafından denetlendiğini,—- gözetiminde hazırlandığını ve onaylandığını, davacının taleplerinin yargılamayı gerektirdiğinden tedbir taleplerinin reddine karar verilmesi gerekeceğini, dava konusu —– olduğunu, geçmişteki —- kayyım raporlarıyla sonraki yılların yani —– raporlarının çürütülmesinin mümkün olmadığını, bu raporların davacının iddialarının aksine tamamen gerçeğe uygun bir şekilde tanzim edildiğini, müvekkili şirket yetkilisi —- ilk pay sahibi olduğu tarihten buyana müvekkili şirketi zarara uğratacak herhangi bir işlem yapmadığını, tam aksine çok küçük —- sahipken ortağı olduğu şirketi tamamen —- tanına şirketlerinden biri haline getirdiğini beyan ederek TTK’nun 448/3 maddesi uyarınca ve HMK 86.maddesi uyarınca davanın esasına girilmeden önce bu dava nedeniyle müvekkili şirketin uğraması muhtemel zararlarına karşılık davacı tarafça mahkemece uygun görülecek miktarda teminat yatırılmasına, davacı tarafın tedbir taleplerinin tümden reddine, davacı tarafça haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak ikame edilen davanın reddine, davacı tarafın tamamen kötü niyetli olmasından dolayı HMK’nun 329/1. maddesi gereğince ücreti vekalete mahkum edilmesine ve HMK’nun 329/2.maddesi gereğince disiplin para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafın dava açarken talep etmiş olduğu —- tarihli ara karar ile kısmen kabul edilerek, HMK.nun 335/2 maddesi uyarınca—–yargılama sırasında mahkemece takdir edilen bilirkişi ücreti” olarak belirlenmesine ve belirlenen 2.000 TL. bilirkişi ücretinin ileride haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere resmi ödenekten karşılanmasına karar verilmiştir.
Davanın 3 aylık yasal süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu —-sayılı kararı, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları celp ve ibraz edilmiş, bilirkişi atanarak rapor alınmıştır.
Genel kurulun iptali istenen—- maddesinde; —-tarafından —- yıllarına ait faaliyet raporunun okunarak müzakere edildiği, ancak bu madde ile ilgili herhangi bir oylama yapılmadığı anlaşılmıştır.
Genel kurulun iptali istenen —– maddesinde; —– yıllarına ait bağımsız—— edildiği ancak herhangi bir oylama yapılmadığı anlaşılmıştır.
Genel kurulun iptali istenen ——- okunarak müzakere edildiği, ortakların onayına sunulduğu, davacı ..—— bu maddeye muhalefet şerhi koyduğu anlaşılmıştır. Davacı bu maddenin iptalini bilgi alma ve inceleme hakkının ihlal edildiğini, —– bilgi ve belgelerin mail yoluyla iletilmesini istediği halde bunun kısıtlandığını, bu nedenle iptali gerektiğini iddia etmektedir. Davalı şirketin —– —– oyla oy çokluğu ile onaylanmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu madde yönünden bilirkişi—- suretiyle davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmıştır. Bu incelemeye göre, davalı ———- karşılık —– aynı dönemde toplam borçların da—- olduğu, diğer bir deyişle 2018 yılında mevcut varlıklarını borç ödemede kullandığı,—- olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı genel kurulun 5.maddesinin bilgi alma ve inceleme hakkını kullanamamasından dolayı iptalini talep etmiş ise de; davacının TTK’nun 614/3 maddesindeki usule göre bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmadığı, —- talebinin reddine dair karara karşı mahkemeye başvurması gerektiği, bu nedene dayanarak genel kurul kararının iptalini istemekte hukuki yararının bulunmadığı, şirketi—- gerçek dışı olduğuna yönelik herhangi bir tespit yapılmadığı, salt davacının bilgi alma ve inceleme hakkının ihlal edildiği iddiasının, genel kurulda——- onaylanmasına ilişkin kararın iptalini gerektirmediği, bu madde yönünden talebin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Genel kurulun butlan ve iptali istenen— gündem maddesinde;—- olarak atandığı, şirkete her hususta—–ile temsil ve —– edildiği, davacının —– şerhi koyduğu anlaşılmaktadır. Genel kurul kararlarının butlanı TTK’nun 447.maddesinde düzenlenmiş olup, bu haller sınırlı sayıdadır. TTK’nun 447. Maddesinde sayılan butlan halleri dışında emredici kanun hükümlerine aykırılık teşkil eden her genel kurul kararı butlanla malul kabul edilemeyecektir. Genel kurulun iptal edilebilmesi için ise kanuna, ana sözleşmeye veya dürüstlük kuralına aykırılık taşıması gerekmektedir. TTK’nun 623.maddesi uyarınca şirkette tek bir müdür olması halinde bu müdürün, birden fazla müdür var ise en az birinin şirket ortağı olması gerekmektedir. Davalı —– ilan edilen —- tarihinde tescil edilen genel kurulun—– gündem maddesinde şirket ortağı —— 10 yıl süre ile ve—— olarak atandığı anlaşılmaktadır. Davaya konu 02/05/2019 tarihli genel kurulun yapıldığı tarihte şirket ortağı —-imza ve yetkileri devam etmektedir. 16/06/2019 tarihli genel kurulda şirket ortağı —— devrettiği ve davaya konu genel kurulda şirket müdür olarak atanan …——genel kuruldan sonra aynı zamanda şirket ortağı haline geldiği anlaşılmaktadır. Dava dışı şirket ortağı ——- görevinin sona erdiği anlaşılmıştır. Bu durumda iptali talep edilen 02/05/2019 tarihli genel kurulun——olduğu, dışarıdan atanan …——yapıldığı —– ortağı olmadığı ancak müdür atandığı tarihte aynı zamanda ——- devam ettiğinden tek başına müdür olarak atanamadığından TTK’nun 623.maddesine herhangi bir aykırılık da bulunmadığı ve bu haliyle iptal yada butlan sebeplerinin gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
——gündem maddesinde; şirketin 2018 yılındaki zararı nedeniyle dağıtım kararına esas alınabilecek ticari kar bulunmadığından kar dağıtımı ile ilgili bir karara yer olmadığına karar verilmiş olup, —–oy çokluğu ile kabul edildiği, davacının bu maddeye muhalefet şerhi koyduğu anlaşılmaktadır. Şirketlerde ortaklık kar etmiş olsa dahi genel kurulun kar dağıtma zorunluluğu bulunmadığından ve şirket menfaatleri göz önünde bulundurularak genel kurul tarafından kar dağıtımına karar verilmeyebileceği, —–yıllarda şirketin —– sermayeye ihtiyaç duyduğu, aksi yönde dosyaya bir delil de sunulmadığı, buna göre kar ——- yapılmamasının kanuna, ana sözleşmeye, iyi niyet kurallarına aykırılık taşımadığı kanaatine varıldığından, bu madde yönünden de iptal şartlarının oluşmadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının iptalini ve butlanını talep ettiği davalı şirketin ——- maddeleri ile ilgili oylama yapılmadığı ve karar verilmediği anlaşılmakla bu maddeler yönünden konusu olmayan davada karar vermeye yer olmadığına,
—-kararının iptali talebinin reddine,
3——kararının butlan ve iptal şartları olmadığından talebin reddine,
4——-kararının iptali şartları oluşmadığından reddine,
5-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar harcına karşılık peşin alınan 44,40 TL. harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL. harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6——- bilirkişi ücretinin davacı taraftan tahsiliyle hazineye irad kaydına, davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı lehine —– maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.