Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/528 E. 2019/860 K. 06.08.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/729 Esas
KARAR NO : 2019/763

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/04/2017
KARAR TARİHİ : 27/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: tarafların mimar olduğunu, —–tarihinde 1/2 şer hisseli —– isimli şirketi kurup birlikte —— hizmeti vermeye başlamış olduğunu, 2016 Nisan – Mayıs aylarına kadar bir sorun yaşamadığını, ortaklığı bitirmeye ve şirketi tasfiye etmeye karar vermiş olduklarını, davacının tasfiye işlemlerinde mutabakata varılmaması üzerine davalının ve babası ——- işyerine gelerek baskı ve tehdit ile kendisinden 5 adet senedi imzalatıp aldıklarını, davalının, tapusunun ortağı bulundukları şirket adına gerçekte 1/3 hissesinin ortağı bulundukları şirketine, 1/3 hissesinin—–1/3 hissesinin de babası—– ait olan —– ilinde bulunan —————– üzerindeki arsanın tüm hissesinin tehdit ve baskı ile alınan muvafakatname ile babası —– üzerine geçirdiğini ve bu arsanın devrinden dolayı ne şirkete ne diğer hissedar ——- ödeme yapılmadığını, senetlerin İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünün——–Esas sayılı dosyası ile hukuka aykırı ve suç teşkil edecek şekilde icra takibine konulduğunu, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının —– soruşturma dosyasında suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek, davanın kabulüne, İstanbul anadolu —-. İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasına konu senetlerle ilgili olarak borçlu olmadığının tespiti ile 5 adet senedin iptaline, % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, ortaklık ilişkisi sonlandırırken davacının zor duruma düşmemesi adına mevekkilinin alacaklı olduğu 5 ayrı senet ile imza altına alınmış, akabinde davacı tarafından çeşitli bahanelerle sürekli erteleme talep edilmiş olduğunu, ödeme yapılmamış olduğunu, söz konusu senetlerin davacı tarafından düzenlenmiş olduğunu, icra dosyasına davacı vekilince sunulan itiraz dilekçesinde, senet altındaki imzaların davacıya ait olmadığı yönünde herhangi bir itiraz yapılmamış olduğunu, zımnen ikrar edildiğini, senetlerin altında davacının imzasının olduğunu, senetlerle birlikte alınmış olan fotokopilerinin altında bizzat kendi el yazısı ile davacının senetleri kendi isteği ile borcuna karşılık verdiği ibaresinin yer aldığını, davacının icra takibine konu borcun varlığını başlatılan savcılık soruşturması kapsamında alınan ifadesinde de ikrar ettiğini, davalı borçlunun dava dilekçesinde kendisinden baskı ve tehdit ile bu kambiyo senetlerinin alındığını söylemesine karşılık davacının akrabasının——– isimli şahıslar tarafından senetlerin müvekkilinin babasının elinden zorla alınmış olduğunu, senet asıllarının yukarıda açıklandığı şekilde imha edilmesine karşın, altında davacı tarafından isteğim ile borcuma karşılık verdim şeklinde el yazısıyla yazılmış bir ibare bulunan fotokopilerinin mevcut olduğunu, davacı tarafından yapılmış borç ikrarı ve senetlerin asıllarının gasp edilmek suretiyle yok edilmesinin akabinde huzurdaki davanın açılmasının davacı yanın kötü niyetinin açık bir göstergesi olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit olduğu ilişkindir.
İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin — —- Sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
————– Anadolu ——-. Ağır Ceza Mahkemesine yazılan müzekkerelere ikmalen cevap verildiği, dosya içerisine alındığı görülmüştür.
İstanbul Anadolu CBS’nın —– sayılı soruşturma numaralı iddianamesi ile İstanbul Anadolu —. Ağır ceza mahkemesinin —esas sayılı ceza dosyasının açıldığı, yargılamanın yapıldığı, dosyanın istinaf safhasında olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2016/18673 esas sayılı icra dosyasının celp edildiği yapılan incelemede takibin ilamsız takip olduğu, alacaklının dosyamız davalısı , borçlunun dosyamız davacısı olduğu 100.000 TL asıl alacak üzerinden takip yapıldığı takip dayanağı olarak 100.000 TL bedelli , 16/06/2016 tarihli 3 sayfa adi senedin gösterildiği görülmüştür
İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/433 esas sayılı dava dosyasının celp edildiği, yapılan incelemede, mahkememizde menfi tespit davasına dayanak İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı icra dosyası aynı icra dosyası) hakkında açılan itirazın iptali davası olduğu davacının dosyamız davalısı, davalının dosyamız davacısı olduğu yargılamanın derdest olduğu 05/11/2019 tarihine ertelendiği görülmekle; aynı icra dosyası hakkında derdest bir itirazın iptali davası varken; menfi tespit davası açıldığı tespit edilmiştir.
İstanbul Anadolu CBS’nın — soruşturma sayılı dosyasının gönderildiği müştekinin dosyamız davacısı …, şüphelinin dosyamız davalısı … olduğu kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür
İstanbul— İcra Müdürlüğü’nün 2016/18673 esas sayılı icra dosyasında; üç adet adi senet icra takibine konu edilmiş; icra takibinin kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip olmadığı; ilamsız takipte ödeme emri olduğu tespit edilmiştir. İcra takibinde alacaklı; dava dosyasında davacı … ile icra takibinde borçlu; dava dosyasında davalının … olduğu ve gerçek kişi oldukları tespit edilmiştir. Tarafların tacir oldukları yönünde bir belge ve iddia yoktur.
Bilindiği üzere, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanun’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler. Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
Görev hususu HMK’nun 114/1-c’ye göre dava şartlarındandır. Dava şartları HMK 115/1 ve 2.maddelerine göre davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır. Davanın; takibe konu senedin kambiyo vasfını taşımaması nedeniyle mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacı ve davalının gerçek kişi olması nedeniyle nispi ticari dava niteliği de taşımadığı sabit olup; uyuşmazlığın genel mahkeme sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmıştır. İstanbul Anadolu —. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/175 E. 2018/98 K. ile kambiyo senedine özgü takip yapılması nedeniyle ticari dava olduğundan bahisle mahkememize görevsizlik kararı verilmiş ise de görevsizlik kararı verilen mahkemede belirtilenin aksine takibin kambiyo senetlerine mahsus takip olmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiş; İstanbul Anadolu— Asliye Hukuk Mahkemesi’nin –. ile görevsizlik kararı verilmiş olması nedeniyle HMK 21 maddesi gereğince ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilerek görevli mercinin belirlenmesi için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-TTK. 5/3 ve HMK 20,114/1.c. Ve 115 md gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle açılan davanın USULDEN REDDİNE,
2-İstanbul Anadolu—. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/175 E. 2018/98 K. ile Görevsizlik kararı verilmiş olması nedeniyle HMK 21 maddesi gereğince OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞININ giderilecek görevli mercinin belirlenmesi için dosyanın BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 323 madde kapsamındaki, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin HMK 331 maddesi gereğince görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, taraf vekilllerinin yüzüne karşı ,kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar, açıkça okunup, usulen yazdırıldı.