Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/522 E. 2021/561 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/522 Esas
KARAR NO : 2021/561

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/07/2014
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —— plaka nolu araç ile çarpıştığını, sigortalının araçta meydana gelen hasarın ödenmesi için müvekkili şirkete başvurduğunu, sigortalı araçta 13.096,00-TL hasar tespit edildiğini— bu bedelin sigortalısına ödendiğini, ancak davalılara başvurmasına rağmen bir ödeme yapılmadığını, bütün bu nedenlerle, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydı ile davanın kabulünü ve 6,548,00 TL’nin ödeme tarihi olan 14.01.2014 tarihinden itibaren işlcyecek ticari faizi, masraf ve vekalet ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müleselsilen tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı savunmasında özetle: Müvekkili şirket nezdinde trafik sigortalı olduğunu, sigorta poliçesi maddi kazalarda araç başına azeri teminatın 25.000,00-TL olduğunu, kazanın oluşumunda — sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacı tarafın ödeme tarihinden itibaren avans faizi talep etmesinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, bütün bu nedenlerle, davanın reddini, vekalet ücrcti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davalı …——- tarihli cevap dilekçesinde, bu davada görevli mahkemenin asli hukuk mahkemeleri olduğunu, bu nedenle iş bölümü itirazında bulundukları ve dosyanın görevli asli hukuk mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, davanın zaman aşımına uğradığından reddedilmesi gerektiğini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibari ile rücuen tazminat istemine ilişkindir.
TTK.nın halefiyet başlıklı 1472.maddesine göre; sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, —, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre de sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.
Davaya konu edilen olayda; —- tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda araçta oluşan ——- tutarındaki hasarın dava dışı sigortalıya ödendiği, kazaya karışan karşı araç olan ——– plakalı aracın maliki ve işleteni ile aracın — olan sigorta şirketine karşı bedelin kusura göre yarı oranında tahsili için bu davanın açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi ile, meydana gelen trafik kazasında davacının sorumlu olduğu ve bedelini ödeyerek halefiyet hakkını kazandığı —— plakalı aracın toplam hasar miktarının 13.100,00 TL olduğu, ancak kaza sonrasında resmi görevlilerce tutulmuş veya taraflar arasında düzenlenmiş herhangi bir trafik kazası tespit tutanağının veya olay yeri ile ilgili herhangi bir tespit ve tanığın olmadığı kabul edilerek; davacı …— kadar davalıların kusurlu olduğundan bahisle bu davayı açmış ise de; kaza sonrası resmi veya taraflar arasında düzenlenmiş kaza tespit tutanağının olmaması olay yeri ile ilgili tespitlerin yapılamamış olması ve tüm bunlara bağlı olarak davalı kusurunun ispat edilememiş olması nedeniyle davanın reddine dair mahkememizce verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi—. Hukuk Dairesi’nin –.sayılı ilamı ile kaldırılmıştır.
İstinaf mahkemesi kararın kaldırılmasına dair ilamında, “…tarafların kusur durumlarının belirlenmesi sadece trafik kaza tespit tutanağının tutulmasına bağlı değildir. Mahkemece, taraflarca sunulan deliller ve bu kapsamda özellikle olay yerinde yapılacak keşif, tarafların delil olarak başvurdukları dava dışı araç sürücülerinin keşif mahallinde alınacak beyanları, — plakalı aracın ters yola girerek davacının sigortalısının aracının kaza geçirip hasarlanmasına sebebiyet verdiğine ilişkin beyanlar ve davacı … şirketinin hasar dosyasında yer alan davalı — dava dışı sürücü ….— düzenlenmiş belgenin sıhhatinin, davacı … şirketinin hasar dosyası ve tüm dosya içeriği irdelenerek araç sürücülerinin kusur durumlarının ve oluşacak sonuca göre davalıların sorumluluklarının belirlenmesi gerektiği…” gerekçesine yer verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılamada istinaf mahkemesi gerekçesine uygun olarak yapılan araştırmada tarafların bildirmiş olduğu tanıklar .—– beyanları aldırıldıktan ve tarafların bildirmiş olduğu diğer belgeler celp edildikten sonra, makine mühendisi ile trafik kusur bilirkişisinden oluşan yeni heyetten rapor aldırılmıştır. Dosyaya sunulan —-. şirketine hitaben yazmış olduğu 16/01/2014 tarihli beyan dilekçesi ve dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde–sonucunda meydana geldiği, ancak dosyadaki mevcut bilgilere göre kimin — ihlali yaptığını gösterecek — kaydının olmadığı, buna göre hangi aracın — anlaşılamadığı durumlarda Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca kusurun taraflar arasında yarı oranında paylaştırılmasının gerektiği, sonuç olarak davalı tarafın %50 kusurlu olduğu, kaza nedeniyle dava dışı sigortalının aracında meydana gelen toplam zararın 13.100,00-TL olduğu ve bu miktarın yarısından davalı tarafın kusura göre sorumlu olacağı anlaşıldığından;
Denetime elverişli bulunan ve toplanan delillerle uyumlu olduğu anlaşılan bu bilirkişi raporuna itibar edilerek, davalı tarafın %50 kusurlu olduğunun kabulüyle, davacının dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu 13.096,00-TL’nin %50 kusura göre yarısı olan 6.548,00-TL’den davalı tarafın sorumlu olduğu anlaşıldığından tespitlerle uyumlu davanın kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar davalı …——-ödeme tarihinden itibaren faiz isteminde bulunulmuş ise de; davalı … şirketinin temerrüdünün ödeme tarihi ile değil başvuru ile oluşacağı, davacı tarafından davalı … şirketine davadan önce başvuru yapıldığı belirtilmesine karşın bu konuda dosyaya belge sunulmamış olduğu görülerek, davalı … yönünden temerrüdün dava tarihi ile oluştuğu kabul edilerek, faiz başlangıcı buna göre belirlenmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüyle; 6.548,00-TL’nin (davalı ….—- ödeme tarihi olan — davalı … yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte) davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gereken 447,29-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 111,85-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 335,44-TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 3.505,70-TL yargılama gideri ile 111,85-TL peşin harç, 25,20-TL başvuru harcı toplamı 3.642,75-TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan ——–vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.