Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/520 E. 2019/885 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/520 Esas
KARAR NO : 2019/885

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2017
KARAR TARİHİ : 19/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: dava konusu uyuşmazlığa dair mahkemeye sunulan ve sunulacak olan fatura ve irsaliyeler ile cari hesaptan anlaşılacağı üzere davacı ile davalının sözleşme ilişkisi içerisine girdiğini ve mal satın aldığını, davalı tarafından her ne kadar bir alacağın olmadığından bahisle itrazda bulunmuş ise de davacı tarafından keşide edilen faturaların toplamından, davacıya yapılan ödemeler düşüldükten sonra 38.420,17 TL’lik asıl alacağın olduğu, 30.224,97 TL’lik kısım için yapılan itirazın mesnetsiz olduğunu beyan ederek, davanın kabulüne, itiraz edilen kısım 30.224,94 TL’lik asıl alacak için işlemiş olan takip öncesi faiz hariç olmak üzere 30.224.94 TL’lik tutar için takibe, faize, faiz oranına, borca ve tüm ferilerine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, HMK m. 389 ve 390/2′ ye istinade ortadaki zaruri durum sebebiyle dava sonuçlanıncaya kadar davalının aktif mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili savunmasında özetle: davacı tarafından faturalara itiraz edilmediği yönündeki iddiaların gerçekten uzak olmakla faturalara mail yolu ile itirazda bulunulduğunu, herhangi bir alım onayı olmaksızın davacı tarafından kesilen faturaların kabul edilmediği ve iade edileceğinin açıkça belirtildiğini, davacı tarafça davalı şirkete kiralanan——- marka istif makinesinin davalı şirket çalışanı tarafından kullanımı sırasında devrildiği ve makineye zarar verildiği yönünde iddialar ile aracın bakımına ilişkin bedellerin davalı şirkete fatura edildiğini, davacı tarafından fatura içeriklerine itiraz edilmediği yönündeki iddiaların kabul anlamına gelmemekle birlikle, 8 gün içerisinde itiraz edilmemiş olması halinde fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılabilmesi için faturaların taraflar arasındaki sözleşmeye uygun şekilde tazmin edilmesi gerektiğini, huzurdaki davaya konu uyuşmazlığa konu faturaların, taraflar arasında Kiralama Sözleşmesi hükümlerine aykırı olduğunu, faturaya itiraz edilmemesi fatura verilmesine neden olan iş veya hizmetin yapıldığı anlamını taşımadığını beyan ederek davanın reddini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa bırakılmasını, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile fatura alacağından kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün 2017/21435 Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin 15/08/2017 tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun 21/08/2017 tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, hem icra takibine itirazın hem de iş bu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, itirazın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu, icra müdürlüğünün yetkisine bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı, aralarındaki ticari ilişki kapsamında davalıya mal satıldığı, buna ilişkin olarak düzenlenen faturalar çerçevesinde davalı tarafından yapılan ödemeler düşüldükten sonra bakiye alacağın tahsili için icra takibi başlattıklarını iddia etmiş; davalı ise, aralarındaki ticari ilişkiyi ve faturaların kendilerine tebliğini kabul etmekle birlikte, faturalara e-posta yoluyla itirazda bulunduklarını herhangi bir alım onayı olmaksızın davacı tarafından kesilen faturalara dayalı alacak istemini kabul etmediklerini savunmuştur.
Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, her iki tarafın defterlerini sunduğu, taraf defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunun anlaşıldığı, davacı kayıtlarına göre icra takibine konu edilen 12 adet fatura kapsamında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 29.424,76 TL alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına göre ise takip tarihi itibariyle davalının davacıya borç bakiyesinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 01/04/2014 tarihli kiralama sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme ile belirtilen forklift aracının davacı tarafından davalıya kiraya verildiği, davaya konu 12 adet faturanın sözleşme kapsamındaki kira ilişkisi nedeniyle düzenlendiği, uyuşmazlık konusu bu dönemden önce sözleşmenin yürürlükte kaldığı geçmiş üç yıl içerisindeki uygulamanın benzer şekilde olduğunun anlaşıldığı, tarafların kabulünde olan ve uygulanagelen ”hizmetin verilmesi ve akabinde fatura kesilmesi-ödeme yapılması” şeklindeki işleyişin davacı tarafından aynı şekilde sürdürülmesi sonucunda icra takibine konu edilen faturaların düzenlenmiş olduğu, davalının ”faturaları kabul etmedikleri” yönündeki savunmasının davalının faturayı kabul etmiş olması ve usulüne uygun olarak iade etmemiş olması nedeniyle dikkate alınmayarak, davacı kayıtlarına açıklanan nedenlerle itibar edilerek yapılan bilirkişi tespiti üzerinden davanın kısmen kabulüne dair mahkememizce verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi — Hukuk Dairesi’nin 2019/831 E. 2019/1359 K. Sayılı ilamı ile kaldırılmıştır.
İstinaf mahkemesi kaldırma kararında “taraflar arasındaki uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklandığından mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği” gerekçesine yer verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılamada istinaf mahkemesi kararı uyarınca görevsizlik kararı verilerek dosyanın sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile karar kesinleştiğinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi sulh hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.