Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/504 E. 2022/65 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/504 Esas
KARAR NO: 2022/65 Karar
DAVA: Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/07/2019
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkil——–adresindeki fabrika ve depolama tesislerinde —- —– başta olmak üzere —— üretmekte, depolamakta ve satmakta olduğunu, Müvekkilin faaliyetlerinde kullanılan malzemeler ve üretilen hammaddelerin yangın tehlikesi bakımından birinci derecede riskli ürünler olduğu, bu nedenle hem üretim hem de depolama alanının muhtemel bir yangın olayına karşı çok hassas ve büyük önemde korunması, gerekli önlemlerin alınmasının hayati önem taşıdığını, Müvekkili şirketin bu kapsamda belirtilen —– sisteminin —– davalı —– tarihinde anlaştığını, sözleşme kapsamında sözleşmede belirlenen montaj, kurulum ve devreye alma işlemlerinin müvekkil şirket——- tesislerinde gerçekleştirildiğini, sözleşmeye ilişkin teslimat ve kesin kabulün ise — ayında yapıldığını, Bunun karşılığında müvekkil şirketin davalı tarafa —- ödeme yapıldığını, Ancak henüz kesin kabulün üzerinden —–ayında davalı şirket tarafından fizibilitesi, maliyeti ve teknik projelendirmesi yapılan yangın koruma sisteminin depolama alanı etrafına döşenen ve dava dışı —–, tarafından üretilen plastik boruların alt kısmının boydan boya yarıldığını, olası yangın tehlikesinden korunma amacı ile oluşturulan bu sistemin tamamı ile devre dışı ve kullanılamaz hale geldiğini, sistem içinde yer alan ve yangın anında devreye girip söndürme görevi görecek kimyasal karışımlı suyun boruların yarılması nedeniyle depolama alanına yayıldığını, Bu suretle hali hazırda yangın anında devreye girmesi gerekli ve zorunlu olan yangın koruma sistemi ve koruma sıvısının kullanılmaz hale geldiğini, Bu durumun fark edilmesinin sonrasında beklenilmeksizin davalı şirket ile iletişime geçildiği, bu olumsuz durum— tarihinde davalı şirkete bildirildiğini, sonrasında davalı şirketin proje için ——temin ettiği dava dışı —- gelerek ayıplı borudan numune aldıklarını, yapılan incelemeler sonunda —–olduğunun tespit edildiğini, şirkette depolanan ürünlerin kolay alevlenebilir olması ve sürecin uzama durumu göz önüne alınarak, yangın söndürme sistemi tesisatının tekrardan tamir dilerek işletmeye alındığını, tüm bu işlemlerin masrafının müvekkil şirket tarafından karşılandığını, müvekkilin kendi imkanları ile tamir ettirdiği yangın söndürme sistemlerinin tekrardan—– tarihinde gerçekleşen basınç ve debi kaçağı nedeniyle tesisat içerisinde bulunan —– hatlarından yüzeye çıkarak yangın sisteminin devre dışı bırakılmasına sebep olduğunu, Bu durumun fark edilmesinin sonrasında kimyasal tesis ve depolama alanında yangın tehlikesi bulunduğundan, —- dosyasıyla delil tespiti talebinde bulunulduğunu, Talep üzerine mahkemece müvekkil —— keşif yapılmak suretiyle bilirkişiler eşliğinde incelemeler yapıldığını, Müvekkili şirketin faaliyet alanı ve ayıplı sistemin müvekkil şirket depolama tesisi için büyük önem arzetmesi nedeniyle davalı şirket ile yeni bir sözleşme yapıldığı ve yeni bir sistem kurulduğu, yeni sistemin bedelinin de müvekkil şirket tarafından davalı şirkete ödendiğini, davalının sözleşmeyi ayıplı olarak ifa etmesi nedeniyle sözleşme konusu sistemdeki ayıbın müvekkil tarafından giderilmesi sonucunda müvekkilde meydana gelen zararın işbu davada tazminini talep ettiklerini belirtilen sebepler ışığında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davalının —— —- giderimi veya ayıp sebebi ile müvekkilin uğradığı zararın fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik — zararın meydana geldiği —– tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte, davalıdan alınarak müvekkil şirkete verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle: —–, Davacının —–adresli fabrikasına —-üstlendiğini, bu ——kullanılmak üzere, —- sipariş edilerek,—– tarihinde satın aldığını ve sistemin kurulumunun —- gerçekleştirerek, —- ile—tarihli vakada, Davacının fabrikasında———–cephesinde —- olduğu yönünde davacı’nın bildirimine takiben, Müvekkil Şirket tarafından ——düzenlendiğini, ———-bilgilendirilerek davet olunması ile,—- davacının katılımında yapılan kazıda —— görüldüğünü gerçekleşen keşifte borudan örnek alındığını ve durumun fotoğraflarla tespit edildiğini, yırtılma ve kaçak görülen söz konusu ———olarak sisteme uygun nitelikte seçilmiş olmasına ve uzman kişilerce montaj edilmiş olmasına karşın——-alınan borunun ayıplı olması sebebiyle kendisinden beklenen teknik niteliklere sahip olmadığından sözkonusu vaka yaşandığını, Söz konusu —- bulunduğunun söz konusu kaçak ve sızdırmanın bundan kaynaklandığının ispatı için, tarafsız kurum nezdinde, — akredite edildiğini, —–yırtılma görülen ———davacının, üretici ve satıcı firmanın dikkatine bildirilmiş ve ürünün yerine yenisinin derhal ikamesi gerektiğinden, yangın sisteminin işlevine devam etmesi amacıyla ivedi şekilde aynı nitelikleri haiz bir diğer yeni—- tarihinde bu kez doğrudan sanica’dan satın alınarak uygulamasını gerçekleştirilerek —-gereği gibi aktif hale getirdiğini, yeni takılan boruya ilişkin herhangi bir problem yaşanmadığı düşünüldüğünde, vakanın kesinlikle ayıplı üründen kaynaklandığı sonucuna ulaşıldığını, Üstelik bu uygulamadan evvel aynı nitelikteki iki boru arasındaki farkın İşveren Davacıya da açıklanabilmesi ve kusursuzluklarını izahına yönelik —- tarafından akredite edildiğini, —–tarihinde alınan ikame yeni — tarihinde yeni alınan ürünün uygunluğunun raporlandığını, Söz konusu testler karşılaştırıldığında, ayıplı ürün —yerine ikame edilen yeni —- arasında teknik isim ve tanımlama olarak aynı özelliklere sahip görünseler de nitelikleri incelendiğinde ciddi fark olduğunun görüldüğünü, böylece çıkma boruda gizli ayıp olduğunun tespit edildiği ve taraflara ve ihbar olunan sanica’ya bildirildiğini, — tarihli vakada ise; davacının fabrikasında —– fabrika sahasının kuzey cephesinde sistemde sızdırma olduğu yönünde davacının bildirimini takiben, müvekkil şirket tarafından olay yeri inceleme tespit raporu düzenlendiğini, yapılan kazıda ——- yırtılma olduğu ve kaçağa sebebiyet verdiğinin gözlemlendiğini, yine Müvekkil Şirket tarafından—- bildirildiğini, benzer şekilde keşfe davet edildiğini, davacının —– dosya üzerinden delil tespiti talep ettiği, söz konusu vakaya ilişkin mahalde yapılan kazıda, sistemde kaçağın görüldüğü ve boruda yırtıkların gözlemlendiği, —– gözle görülür —— görülüp tespit edildiğini, Hasarın meydana gelmesi akabinde ayıplı borudan alınan kesitin — gönderilmiş testleri yaptırılmış ve yapılan testler neticesinde ————- olduğu, başka bir deyişle —- tarafından üretilen ——— olduğu tespit edildiğini, müvekkili şirketin özen ve sadakat yükümlülüğüne uygun davrandığını, üçüncü kişi/kişilerin ağır kusuru neticesinde meydana gelenden müvekkil şirketin sorumu tutulmasının mümkün olmadığını, davacının dava dilekçesinde müvekkili şirketin —– uygun kurulduğu, borunun montajında hiçbir olumsuzluk bulunmadığı, borunun içindeki kimyasallardan veya gömüldüğü —– yapısından kaynaklanan bir durum bulunmadığını ifade ettiğini, bu doğrultuda değişik iş tespit dosyasında tespit edildiği üzere sadece müvekkil şirket tarafından satın alınan — ayıp bulunduğunu,—- dosyasında düzenlenen raporda;—- tarafından ——- sonucu olası yangın tehlikesinden korunma amacı ile oluşturulan sistemin tamamıyla devre dışı ve kullanılamaz hale geldiği,—– edildiğinde bariz bir yarılmanın oluştuğu,—-geçilerek sulu yangın söndürme sistemi tekrar devreye alındığında dosyadaki bilirkişi raporunda yer alan — da görüldüğü üzere; —— olarak ölçüldüğü, —— patladığı, laboratuvar ortamında boru parçası üzerinde yapılan test ve deneyde —- göre test yapıldığı—- anlaşıldığından olayın meydana gelmesinde plastik boruda malzeme hatası olduğunun tespit edildiğini, borunun niteliği gereği——- dayanıklı olması gerektiği ve testlerde —-dirence kadar test sonucu vermesi beklenir iken, mahalde yapılan——– kadar dirençli olduğu ve yerinde yapılan testlerin boruda ayıp bulunduğuna işaret ettiğinin görüldüğünü, müvekkili şirket tarafından kurulum öncesinde—–uygulaması ile basınç kontrolü yapıldığını ve bu basınçların üzerindeki test ile boruların direncinin bir bütün olarak test edildiğinde söz konusu borulardaki gizli ayıbın kendisini göstermediği bir müddet kullanımı takiben ardı ardına iki anılan vakaya sebebiyet verdiğini, Davacı tarafından da ikrar edildiği üzere yangın tesisatının uygun kurulduğu, —– bulunmadığı, borunun içindeki kimyasallardan veya gömüldüğü zeminin toprak yapısından kaynaklanan bir durum bulunmadığı, dava konusu zararın —– kaynaklı ayıp nedeniyle meydana geldiği, zarar ile müvekkil şirket’in ifası arasında üçüncü kişinin ağır kusuru nedeniyle illiyet bağı bulunmadığı ve müvekkil şirket’in özen ve sadakat yükümlülüğüne uygun davranması nedenleriyle davanın reddine, Davanın —- ihbarına, Davanın———– ihbarına, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, karar verilmesini saygılarımızla vekaleten talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Davacı ile davalı arasında imzalanan— davacı ———— malzemelerin seçim ve temini, yapım kontrollüğü ve devreye alma işlerine dair sözleşmenin; davalı yanca ayıplı ifa edilmesi nedeniyle; davacının ayıbın giderilmesi nedeniyle uğradığı zararın davalıdan tahsili istemi ile açtığı dava olduğu tespit edildi.
—– yazılan müzekkere cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.
Doyanın kusur incelemesi için kusur bilirkişisine tevdiine karar verilmiş olup, kusur bilirkişisi mahkememize hitaben hazırlamış olduğu raporunda özetle: —- meydana gelen patlamanın ya da ——kullanımdan kaynaklanmadığı, —–kullanılan malzeme hatasından, malzemedeki ayıptan kaynaklandığı, Ayıptan doğan haklarını kullanmak isteyen davacının derhal bildirim külfetini yerine getirmesi gerektiği, getirmediği takdirde ayıptan doğan seçimlik haklarını kullanamayacağı, her ne kadar ayıptan doğan seçimlik haklarını kullanamasa da TBK m.112 gereği uğramış olduğu zararı talep edebileceği, kanaatine varıldığını belirten raporunu mahkememize sunmuştur .
Bilirkişi heyetinden aldırılan —-tarihli ek bilirkişi raporunda özetle ; Tarafların davanın esasına ilişkin ihtilafları ve bilirkişi raporuna itirazlarının, ayıbın sebebi, bildirim süresine uyulup uyulmadığı, davalının kusurlu olup olmadığı ve talep edilebilecek zarar miktarı üzerinde toplandığı, Ayıbın Varlığı ve Sebebi Bakımından, yangın söndürme sisteminde kullanılan boruda, gözden geçirmeyle tespit imkanı olmayan, kullanma ile ortaya çıkan kusurun, borunun bileşimindeki kimyevi ve fiziki sebeplerle husule geldiği, eserin tamamını kullanılamaz kıldığı, bu bakımdan ortaya çıkan ayıbın gizli, maddi ve önemli olduğu; İhbar Bakımından, gizli ayıbın ortaya çıktıktan sonra yeterli ve makul sürede, davalı yükleniciye ihbar edildiği, Zararın Miktarı Bakımından, kök raporda ödenmesi öngörülen ikame boru, inşat ve moloz döküm bedellerinin ayıbın sebep olduğu zararlardan, köpük ve su bedellerinin ise ayıbı takip eden zararlardan olduğu, bu zararlar değişik iş dosyası ile —–olarak tespit edildiği, Kusur Bakımından, davalı yüklenicinin, söndürme sisteminde kullanılan boruyu sözleşme gereği kendisinin temin ettiği, bu sebeple boruyu ilgili proje kapsamında mahalline uygulamada kusuru olmasa dahi, satıcı gibi borudaki ayıptan sorumlu olacağı kanaatine varıldığını belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Bilirkişi heyetinden aldırılan— tarihli ek bilirkişi raporunda özetle ;———- olduğunu belirten raporunu mahkememize sunmuşlardır.
Bilirkişi raporlarının HMK 280. Maddesi uyarınca usulüne uygun taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava dilekçesi cevap dilekçesi ——–sayılı dosyası aşamalarda aldırılan kök ve ek bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile yapılan değerlendirmede ;Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içeren bir iş görme akdîdir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Eser yüklenicinin sermayesi, sanat ve becerisini kullanarak gerçekleştirdiği sonuçtur. İş sahibi ısmarladığı eserin belli nitelikler taşımasını, amacını karşılamasını arzu eder. —— eser iş sahibinin beklentisini karşılamıyorsa sözleşmenin yararlar dengesi iş sahibi aleyhine bozulur. Bu bakımdan eser, fen ve sanat kurallarına uygun ve iş sahibinin amacını karşılar nitelikte imâl edilmelidir. Aksi halde eser ayıplıdır ve yüklenicinin ayıba karşı zararlı sonuçtan sorumluluğu ortaya çıkar. Bir tanımlama yapmak gerekirse; yüklenicinin ayıba karşı zararlı sonuçtan sorumluluk borcu, yüklenicinin eseri teslim borcunun tamamlayıcısı olarak, meydana getirdiği eserde ortaya çıkan ayıp ve eksiklikleri üstlenme borcudur. Bu gibi durumlarda eserde dürüstlük kuralları gereğince bulunması gereken niteliklerin yokluğu söz konusudur.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478 maddeleri arasında düzenlenmiştir. İmâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içersinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. 6098 sayılı TBK’nın 475. maddesinde ayıp halinde iş sahibine üç seçimlik hak tanınmıştır. Bunlar eserin kullanılamayacak ve kabule zorlanamayacak ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aykırı olması halinde sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim isteme ve aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde onarımı isteme ya da onarım bedellerini talep etme hakkıdır.
Eser sözleşmesi ilişkilerinde sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 474. maddesi hükümlerine göre iş sahibi açık ayıplarda eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz —— eseri muayene ve açık ayıpları ihbar etmek zorunda olduğu, TBK’nın 472/son maddesi hükümleri gereğince ayıbın gizli olup sonradan ortaya çıkması halinde gecikmeksizin (derhal) ayıbı yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, aksi halde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı hükümleri getirilmiştir. Bu hükümler gereğince gerek açık gerek gizli ayıplarda iş sahibinin ihbar zorunluluğu bulunmakta ise de, yüklenici eserdeki işçilik, malzeme ve yapımla ilgili açık ve gizli ayıplardan dolayı sorumluluğu garanti etmiş ise, garanti ettiği süre için önceden kabul ettiğinden yüklenici lehine olan iş sahibinin ihbar zorunluluğunu aramaktan vazgeçtiği ve garanti süresi içinde ortaya çıkan bu ayıpları ücretsiz olarak gidermeyi sözleşme tarihinde peşinen kabul ve taahhüt ettiği kabul edilmektedir.
Davacı ile davalı arasında davacının——- malzemelerin seçim ve temini ,yapım kontrollüğü ve devreye alınması işi için sözleşme imzalandığı,davalı şirketçe yangın koruma sisteminin depolama alanı etrafına döşenen ve dava dışı —- kısmının boydan boya yarılması sebebiyle her ne kadar davalı taraf borunun ayıplı olması sebebiyle sorumluluklarının olmadığını ,mahkememizce aldırılan denetime elverişli —- tarihli ek raporda işaret edildiği üzere yangın söndürme sisteminde kullanılan borunun gözden geçirmeyle tespit imkanı olmayan kullanma ile ortaya çıkan eserin tamamını kullanılamaz hale getiren gizli nitelikte bir ayıp olduğu,davalı tarafça —– tarihlerinde tesisatta kaçak meydana gelmesi sebebiyle olay yeri inceleme ve tespit raporu düzenlendiği,bilgilendirmenin de aynı tarihte iş sahibi tarafından yapıldığı,dolayısıyla ayıp ortaya çıktıktan sonra yeterli ve makul sürede bildirim yükümlülüğünün yerine getirildiği,davacının TBK 475 te düzenlenen seçimlik hakları kullanmadan genel hükümlere göre tazminat talebinde bulunduğu, eserin yüklenicinin nihai taahhüdü olduğu, ayıpta kusuru olmasa da tazminattan sorumlu olacağı, davalı yüklenicinin söndürme sisteminde kullanılan boruyu kendisinin temin ettiği,bu sebeple boruyu uygulamada kusuru olmasa da satıcı gibi borudaki ayıptan sorumlu olacağı TBK 472. Maddesinde malzemenin yüklenici tarafından sağlanması durumunda malzemenin ayıplı olmasından yüklenicinin, iş sahibine satıcı gibi sorumlu olduğu hususunun düzenlendiği,bu doğrultuda ,davacının —–gibi ayıbı takip eden zarar miktarı olarak—- sayılı dosyasıyla tespit edilen —————–bedelin kadri maruf olduğu ,makul olarak değerlendirileceğinin belirlendiği, dolayısıyla davacının söz konusu bedeli talep edebileceği kanaatine varıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE— bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 15.345,52-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 4.074,51-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 11.271,01-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 24.175,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL Başvuru Harcı, 4.074,51-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 4.118,91TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 3.750,00-TL Bilirkişi ücreti, 305,90-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 4.055,90-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 3.818,86-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların başvurdukları —– neticesinde ödenmesi gereken 1.320,00-TL’nin davanın kabul-red kısmına isabet eden 1.242,85-TL’sinin davalı, 77,15-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde —- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2022