Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/50 E. 2022/27 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/50 Esas
KARAR NO: 2022/27 Karar
DAVA: Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/02/2019
KARAR TARİHİ: 19/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirketin ——- ile iştigal ettiği, davalılar arasında bu anlamda ticari ilişki gerçekleşmiş olduğu, işbu ticari ilişki çerçevesinde davacı şirket davalı adi ortaklık şirketinin ortaklarından alacaklı olduğu, davacı şirketin davalı taraftan olan alacağının her türlü fatura, irsaliye, muavin defter, sözleşme, ticari defter ve kayıtlar ile ortaya çıkacağı, davacı şirketi davalılardan olan cari hesap ilişkisine dayalı vaki alacağının tahsili için şimdilik —– için dava açma zarureti doğduğu, bu sebeplerle davanın kabulü ile alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara müştereken ve müteselsilen tarafa tahmiline karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı —- dilekçesinde özetle: davalı — arasında ———- kurulduğu, bu ortaklıkta her türlü edimin, borçlandırıcı ve tasarruf işleminin ortaklarının çift imzası ile yapılacağının aşikâr olduğu, söz konusu adi ortaklık sözleşmesine göre teslimiyet ve pay oranında her iki ortağın münferiden olmaksızın adi ortaklığı birlikte temsile yetkili olduğu, dolayısıyla —–yetkilisinin imzası olmaksızın adi ortaklığın her iki ortağının borçlu olduğunun kabulünün mümkün olmadığı——- konuda herhangi bir tasarrufu, mal alışı ve borçlandırıcı işlemi bulunmadığı, bu borçlandırmada onayı olduğuna dair ispata yönelik hiçbir delilin bulunmadığı, diğer davalı——— imzası bulunmadan ortaklığa ait kaşe üzerinden işbu davanın davacısı lehine kambiyo senedi imzaladığı, bu senet sebebiyle —– aleyhine icra takibi başlatıldığı, yapılan şikayet neticesinde —– takibin durdurulmasına ve——- aleyhine asıl alacağın %20’si oranında tazmihata mahkum edilmesine karar verildiği, sonrasın da davacı tarafça — üzerinden dava ikamesi yapılarak davalı ———– borç altına sokulmak istendiği, davalının haberi ve onayı olmâayan iş ve işlemlerle ilgili kötü niyetli olarak iş bu davanın ikame edildiği, bu sebeplerle dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı ——— uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. HMK’nun 128. Maddesi uyarınca; Süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı tarafça alacaklı sıfatı ile cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacak davasından ibaret olduğu görüldü.
————- yazılan müzekkerelere ikmalen cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Davacı şirketin lehine delil niteliğine sahip ticari defterlerine göre; davacı şirket ———-alacaklı olduğu, inceleme neticesinde alacağın tamamının, —- yılında davalı adi ortaklığa kesilen faturaların ödenmeyen kısımlarından kaynaklandığı sonucuna varıldığı, —- taraflar arasında borç ve alacak yönlü herhangi bir ticari işlem bulunmadığı, davacı şirket yetkililerinden,——yılında davalıya kesilmiş fatura ve irsaliyeler, karşılıksız çıkan çek-senetlere ilişkin görüntüler-makbuzlar ve alacak rakamını artırıcı yönde diğer giderlere —— yönelik belgeler talep edildiği, fakat işbu rapar tarihine kadarki süre boyunca bu taleplere yönelik davacı taraftan geri dönüş yapılmadığı, davacı şirket muhasebesinden alınan e-defter —— kayıtları ile rapordaki tespiti yapılabildiği, dava dosyasında bulunan, davacı şirketin ——–davacının ticari e-defter kayıtlarının birbirleriyle tutarlı olduğu, mahkemece davalılar için ——– ayrı ayrı istenen —-davalıların, davacı şirketin kendilerine kestiği hiçbir faturayı beyan etmediği, davacı şirkete de hiçbir fatura kesmedikleri tespit edildiği, fakat davacı şirketin — bahsi geçeh muhatap, ayrı ayrı davalı şirketler olarak değil, —– şeklinde olduğu için, sayı mahkeme gerek gördüğü takdirde, — söz konusu adi ortaklık şeklinde ilgili vergi dairesinde istenmesiyle taraflar arası daha doğru bir —– yapılabileceği kanaatine varılmıştır.
Dosyanın önceki bilirkişiye tevdii ile mahkememiz dosyasına celp edilen ——– dikkate alınmak sureti ile, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi alacak borç kalemleri, kesilen faturaların teslimi ve ifası noktasında yeniden bir değerlendirme yapılmasının istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu ek raporunda özetle: Davacı şirketin, lehine delil niteliğine sahip olduğu kanaatine varılan ticari defterlerine göre; davacı şirket——-alacaklı olduğu, davacı şirketin davalı adi ortaklık adına ———- senelerine ilişkin davacı şirketin ve davalı adi ortaklığın —— karşılaştırılmış, fatura toplam tutarları yönünden birbirlerini teyit ettikleri tespit edildiği, buna göre, davacı şirketin davalı adi ortaklık adına düzenlediği — yıllarındaki tüm faturaların davalı adi ortaklıkça —— mal ve hizmet alımı olarak bildirildiği anlaşıldığı, diğer bir ifadeyle, davacının davalı adi ortaklık adına düzenlediği tüm faturaların dayalı adi ortaklıkça kabul edildiği kanaatine varıldığı, —–yılında davacı şirketin faturalar ve karşılıksız çek/senet kayıtları haricinde davalı adi ortaklıktan olan alacağını artırıcı yönde hazı kayıtları ticari defterlerine işlediği görüldüğü, —- kayıtların—- dosyasıyla ilgili olarak ticari defterlere işlendiği, ——– bedelli karşılıksız bir. senede ilişkin faiz, komisyon, masraf, protesto, tahsil harcı takip ilk giderleri ve vekalet ücretleri kayıtları olduğu, kök rapor sürecinde bu kayıtlarla ilgili davacı şirket yetkililerinden destekleyici belgeler talep edildiği, fakat tarafına herhangi bir geri dönüş olmadığı, —- alacağı artıcı yöndeki söz konusu bu kayıtların toplam tutarı — Bu tutarı cari hesap alacağından düştüğümüzde —-, faturalardan kaynaklı alacağın —- olduğu hesaplandığı, davacı şirketin ticari defterlerine göre; davacı şirketin davalı adi ortaklıktan —- olarak tespit edilmişse de, bu alacağın tarafların —- teyit edilen faturalarla ilgili talep edilebilecek alacak kısmı——– dosyasıyla ilgili işlendiği anlaşılan kayıtların toplam tutarı olan ——–de davalı adi ortaklıktan talep edilip edilemeyeceği mahkeme’nin takdirinde olduğu, davalı şirketler adına veya adi ortaklık adına ticari defter incelemesine katılım gerçekleşmemiş, yerinde inceleme talebinde de bulunulmadığı, dolayısıyla davalı şirketlerin veya adi ortaklığın ticari defter incelemesi gerçekleştirilemediği yönünde mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Toplanan deliller, dava dilekçesi, ticari defterler, gelen yazı cevapları ve bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde;davacının, davalılar ile arasındaki ticari ilişki sebebiyle oluşan ——alacağının tahsili amacıyla mahkememizde dava açtığı,tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacının ticari defterlerinin zamanında ve usulüne uygun şekilde—– onaylarının yapıldığı,davacı şirketin davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık adına kestiği faturaları —- bildirdiği ,davalıların oluşturduğu ———-birlikte yapılan değerlendirmede ,davacı şirketin davalı ortaklık adına düzenlediği faturaların toplam tutarının —-olduğu,davalı adi ortaklık adına düzenlenen tüm faturaların davacı şirketçe —- ,davalı adi ortaklıkça da—– vergi dairesine bildirildiği,cari hesap yönünden davacı şirketin ticari defterleriyle fatura tutarlarının uyumlu olduğu,dolayısıyla davacı şirket ile davalı adi ortaklığın — formlarının davacı şirketin ticari defterleriyle uyumlu olduğu, davacı şirketin ticari defterlerine göre, davalıların oluşturduğu adi ortaklıktan —-alacaklı olduğu,her ne kadar davalı ——–diğer davalı ile arasında imzalanan adi iş ortaklığına ilişkin sözleşme kapsamında her iki ortağın münferiden olmaksızın adi ortaklığı temsile birlikte yetkili oldukları ,dolayısıyla borçlandırıcı işlem sebebiyle sorumlu olmadıklarını beyan etmişse de,bu hususunun ancak iç ilişkide hüküm doğurabileceği,adi orkalığı oluşturan ortakların üçüncü kişilere karşı müteselsilen sorumlu oldukları ,her bir şirketin borçlardan ayrı sorumluluklarının olduğu, dolayısıyla davacının dava konusu edilen —– alacağını talep hakkının olduğu anlaşıldığından,davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulüyle —– bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 5.464,80 TL harcın mahkememiz veznesine yatırılan 1.366,20 TL peşin harcından mahsubu ile 4.098,60 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazine gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 50,80 TL ilk masraf, 1.366,20 TL peşin harç, 237,40 TL posta-tebligat masrafı, 850,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.504,40 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 11.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ——— Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2022