Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/482 E. 2020/600 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/482 Esas
KARAR NO : 2020/600

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 05/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı aleyhine İstanbul Anadolu —.İcra Dairesinin ——- esas sayılı dosyası ile 9.006,64 TL takibe geçildiğini, borçlu tarafından takibe itiraz edilerek takibin durduğunu, yapılan itirazın izahtan vareste ve hukuksuz olduğunu, takibin 06/12/2017 tarih ve —- nolu fatura ile — tarih ve —–nolu faturadan kaynaklı olan taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayanan alacaktan kaynaklandığını, davalının itiraz dilekçesinde borca ve ferilerine itiraz ettiğini, itiraz sebebini açıklamadığını, davalı tarafından icra dosyasına yapılan itirazın da bu noktada bir dekont konulmadığını, ödeme yaptığına dair bir beyan da geçilmediğini, müvekkilinin daha fazla zarara uğramaması adına tedbir kararı verilmesi gerektiğini iddia ederek; öncelikli olarak ihtiyati tedbir talebinin kabulünü, haksız itirazın iptali ile takibin devamını, takip tutarının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, taraflar arasındaki 13/12/2017 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacağın davacı şirketten alınan hizmetin dava dışı— fatura edilmesinden sonra fatura bedellerinin kurum tarafından kabul edilip inceleme aşaması bitiminden sonra nihai mutabakatın yapılmasıyla ödendiğini, teamülün bu olduğunu, davacı tedarikçinin müvekkil hastaneye fatura ettiği ve müvekkil hastane tarafından—-fatura edilen mal ve hizmet bedellerini içerir faturaların incelemesinin henüz yapılmadığını, sözleşmenin 6.maddesinde “Hastane tarafından kuruma kesilen faturalarda davacıdan alınan hizmetlerle ilgili —- yapacağı/yaptığı kesintilerden sadece davacının kendi yaptığı hatalar ve ihmaller sebebiyle yapılan kesintiler davacıya aynı oranda yansıtılır” hükmü bulunduğunu, sözleşmenin bu maddesi takip konusu alacağı şarta bağladığını, söz konusu şartın — inceleme sürecinin bitmesi ve müvekkil hastane ile nihai mutabakatın yapılması olduğunu, öncelikle davalı hastanenin kestiği faturalarla ilgili takip tarihi de gözetilerek en son hangi tarihte mutabakat yapıldığını, dava konusu fatura tarihleri de dikkate alınarak söz konusu fatura içerikleri konusunda —– ile davalı müvekkil hastane arasında herhangi bir inceleme mutabakatın yapılıp yapılmadığının —- sorulmasını,—– tarafından inceleme yapılmadığı ve mutabakat sağlanmadığı için alacağın muaccel olmadığını, davacının şarta bağlı ve henüz muaccel olmamış bir alacak iddiasıyla takip başlatıp dava açmasının hukuka uygun olmadığını savunarak; davanın reddini, kötü niyetli ve sözleşmeye aykırı olarak yapılan icra takibi nedeniyle davacı aleyhine takip konusu asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile fatura alacağından kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
İstanbul Anadolu —–İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin 22/11/2018 tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun 26/11/2018 tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, icra takibine itirazın süresinde olduğu, itirazın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu, icra müdürlüğünün yetkisine bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, takip talebinde ayrıntılı olarak gösterilen faturalar uyarınca davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlattıklarını iddia etmiş; davalı ise aradaki ticari ilişkiyi kabul etmekle birlikte “alacağın henüz muaccel olmadığını, faturaların —-tarafından incelenerek mutabakata varmak sonrasında kabul edilip ödendiğini, takibe konu faturaların bu nedenle henüz muaccel olmadığını” savunmuştur.
Davalının savunmalarının araştırılması için —- Başkanlığı’na yazı yazılarak, faturalara konu işlemlerin detayı ve durumu hakkındaki belgeler celp edilmiştir.
Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, bilirkişi incelemesi yapılmasına ilişkin 16/06/2020 tarihli ara kararın taraflara tebliğ edildiği, ancak inceleme günü olan 03/07/2020 tarihinde davacı tarafın hazır olmadığı ve bilirkişi ücretini de yatırmadığı, bu nedenle bilirkişi incelemesinin yaptırılamadığı, davacı vekilinin 05/10/2020 tarihinde (sonraki celseden bir gün önce) bilirkişi ücretini yatırdığı görülmüştür. Mahkememizin bilirkişi incelemesine ilişkin 16/06/2020 tarihli ara kararda “kesin süre içinde defter ibraz etmeyen tarafın veya şirket merkezinde incelemeye hazır bulundurmayan tarafın defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılarak dosyadaki delillerin ve defterlerin ibraz eden tarafın kayıtlarının incelenmesi ile yetinileceğinin ihtarına” şeklinde ihtarata yer verildiği ve buna göre davacı tarafın mazeret bildirmeksizin hazır olmayarak ve defterleri de sunmayarak ihtarata aykırı davrandığı ve usulüne uygun olarak yapılan yukarıdaki ihtarat nedeniyle davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu anlaşıldığından, süresinden çok sonra yatırılan bilirkişi ücreti nedeniyle yeniden defter incelemesi kararı verilmemiştir.
Davalının “alacağın henüz muaccel olmadığı” yönündeki savunmasının aksini gösterir bir delil sunulmadığından davacının davasını ispat edememiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar davalı kötü niyet tazminatı talep etmiş ise de, şartlarının oluşmadığı düşüncesiyle bu talep kabul edilmemiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 54,40-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 108,67-TL harçtan mahsubu ile bakiye 54,27 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.