Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/462 E. 2021/545 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/462 Esas
KARAR NO : 2021/545

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/07/2019
KARAR TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili kurum ile——- — kurum lehine rehin şerhi işlendiğini, kredi borçlusunun sözleşmenin gereklerini yerine getirmemesi üzerine yasal takip başlatıldığını, ve İstanbul Anadolu —— İcra Müdürlüğü’nün——- dosyası ile menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip dosyasından ödeme emri gönderilmiş ve takip kesinleştiğini, Takip açıldıktan sonra —- tarihinde çalıntı şerhinin işlenmiş olduğunun öğrenildiğini, Davalı sigorta şirketi ile kredi borçlusu arasında ———— —— çalınması nedeni ile oluşacak tazminatın sigorta şirketince, rehin alacaklısı olarak ‘—- kendilerine yapılması gerektiğini, hasar dosyasının sigorta şirketinden celbini talep ettiklerini, Davalı sigorta şirketine buna ilişkin 21.02.2019 tarihli ihtarname gönderilmiş ve aynı tarihte davalıya tebliğ edildiğini, İşbu ihtarname de 7 gün içerisinde tazminatın tarafımıza ödenmesi davalı sigorta şirketine ihtar edildiğini, Davalı sigorta şirketince tarafımıza cevap verilmemiş ödeme de yapılmadığını, Dava konusu — alacağı hususunda tarafımızca —– tarihinde ——Bürosu’na —— sayılı ——- haiz dosya kapsamında yapılan müzakereler neticesinde 28.06.2019 tarihli son oturumda anlaşılamadığı tutanak altına alındığını, Dava, ——– sözleşmesinden doğan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, kredi borçlusuna ait aracın davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilen —– ile sigortalı olduğu ve müvekkil bankanın araç üzerinde lehine rehin şerhi bulunması nedeniyle dain ve mürtehin sıfatını haiz olduğu ortadadır. —- üzerinde dain ve mürtehin sıfatı kaynaklı menfaatleri bulunan müvekkilin, aracın — kapsamında kalan çalıntı kaynaklı tazminat ödemelerini talep etmeye de hakkı bulunduğunu, Tazminat şartları oluşmuş olup tarafımıza ödeme yapılmaması hukuka aykırıdır. Bu nedenle davamızın kabulü ile aracın çalınma tarihindeki rayiç bedelinin belirlenmesi ve sigorta tazminatı olarak tarafımıza ödenmesine karar verilmesi gerektiğini belirterek açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili dava dilekçesi ile : İhtilafa konu ——-bulunduğunu, sigortanın bulunması müvekkil şirket tarafından her durumda ödeme yapılacağı anlamına gelmemekle birlikte — şartlar bu hususta önem arz ettiğini, araç üzerinde rehin haricinde devre engel teşkil eden hacizler de mevcut olduğunu, iş bu sebeple müvekkili şirket tarafından tazminat ödemesi yapılması mümkün olmadığını davanın reddedilmesi gerektiğini belirtmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile rehin hakkına dayalı belirsiz alacak istemine ilişkindir.
Davacı; dava dışı üçüncü şahıs ile kredi ve rehin sözleşmesi imzalandığını ve bu nedenle —plakalı aracın kaydına rehin şerhi işlendiğini, kredi borçlusunun aracı davalı sigorta şirketine sigorta ettirdiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine icra takibi (İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün —–esas) başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, bu sırada aracın kaydına çalıntı şerhinin işlendiğini, aracın çalınması nedeni ile oluşacak sigorta tazminatı ödemesinin kendilerine yapılması gerektiğini beyan etmektedir.
Davalı sigorta şirketi ise; rehinli araç ile aradaki poliçe ilişkisini kabul etmekle birlikte, araç üzerinde rehin haricinde devre engel teşkil eden hacizlerin de bulunduğunu, Kasko Sigortası Genel Şartlarının 3.3.4.2.maddesinde “… Aracın devrine engiel teşkil edebilecek kısıtlamaların bulunmadığını gösterir belgeler sigortacıya teslim edilir. Sigortacı bu genel şartlara göre tazminatı öder, ” düzenlemesi gereğince devre engel bir durumun bulunmamasının gerektiği, bu nedenle eksik belge ile yapılan başvuru da kendilerinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Tarafların bildirmiş oldukları delil ve belgeler toplandıktan —- bilirkişilerden oluşan heyetten rapor aldırılmıştır. Dosyaya sunulan 01.06.2020 tarihli rapor ve tarafların itirazı üzerine aldırılan ek raporda; davaya konu edilen — aracın piyasa rayiç bedelinin 245.000,00 TL olduğu, dain ve mürtehin sıfatına sahip olan davacının dava dışı araç maliki (rehin veren) ile aralarındaki “Taşıt Aracı Rehin Sözleşmesi” kapsamında sigorta edilmiş menfaatinin bulunduğu, davacının tazminat hakkının kalan kredi alacağı kadar olduğu, somut olayda davalı sigorta şirketinin sigortalısına karşı henüz tazminat ödeme mecburiyeti oluşmadığından, sigortacı açısından borç muaccel olmadığından TTK. 1456/1 maddesi doğrultusunda davalı sigorta şirketinden henüz tazminatın talep edilemeyeceği ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Alınan bilirkişi raporu ve ek rapor ile özel ve —- konularda bilirkişilerin gerekli değerlendirmeleri yaptıkları ve raporun bu yönü ile denetime elverişli olduğu görülmüştür. Hukuki değerlendirme mahkememize ait olduğundan, bilirkişilerin hukuki nitelik taşıyan sonuç değerlendirilmeleri ile bağlı kalınmamıştır. Tüm tespitler ışığında; davacı bankanın kredi veren sıfatı ile davaya — kaydına rehin şerhi koydurup, kredinin ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından dava dışı borçluya İstanbul Anadolu — esas sayılı takip dosyası ile rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığı, takip kesinleştikten sonra aracın trafik kaydının çalıntı şerhinin işlendiği, davacının dain ve mürtehin sıfatı ile aracın —-olan davalı sigorta şirketinden aracın çalınması nedeni ile oluşacak tazminatı talep ettiği, davalının talebi kabul etmemesi nedeni ile bu davanın açıldığı, icra müdürlüğünün yazı cevabı ile icra dosyasındaki bakiye alacağın — olduğu, dain ve mürtehin sıfatına sahip davacı bankanın bakiye alacağı olan bu miktarı davalıdan talep hakkının bulunduğu, her ne kadar bilirkişi raporunda “sigorta şirketine verilmesi gereken belgeler verilmediği için talep hakkının bulunmadığı” görüşüne yer verilmiş ise de; davacının bu belgeleri temin edebilmesinin kendisine bağlı olmadığı yönündeki beyanı mahkememizce yerinde bulunarak, belgelerin temini konusunun kanunda öngörülen bir şart olmaması, tamamlanıp ibraz edilmesi hususunun davacının iradesine bağlı olmaması, bu kapsamda davacının rehin hakkı dahil tüm sınırlamaların kaldırılmasını sağlaması iyi niyetli kuralları ile bağdaşmayacağından, davacının talebinin yerinde olduğu kabul edilerek icra dosyasındaki bakiye alacak ve davacının talebi göz önüne alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ İLE; 85.267,78 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gereken 5.824,64-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 1.456,17-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 4.368,47-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 2.873,20 TL yargılama gideri, 1.456,17-TL peşin harç, 44,40-TL başvuru harcı toplamı 4.373,77-TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.