Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/459 E. 2020/512 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/459 Esas
KARAR NO : 2020/512

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2019
KARAR TARİHİ : 15/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin ———-konusunda davalı firma ile anlaşma sağladığını, aradaki anlaşma uyarınca davalı tarafından düzenlenen ——- sayılı faturanın KDV dahil toplam bedeli olan ——– ödemesinin gerçekleştirilmiş olmasına rağmen faturada yazılı bulunan “—–isimli ürünün müvekkiline teslim edilmediğini,————müvekkili tarafça ödenmiş olmasına rağmen lisansların müvekkiline teslim edilmediğini, aradan geçen uzunca süre zarfında yukarıda yazılan ürün ve lisansların teslimi hususlarının gerek ———–yazışmaları ile çokça talep edildiyse de bugüne kadar bu yolda olumlu bir gelişme kaydedilemediğini, bu durumun davalının sebepsiz zenginleşmesine sebep olduğu gibi bir taraftan da lisans bedellerini baştan ödediği yazılım ürünlerini lisanssız kullanmak durumunda kalan müvekkilini üretici ve hak sahibi ————– nezdinde tazminat ödeme riski ile karşı karşıya bıraktığını, davalıya 15.04.2019 tarihinde gönderilen ihtarname ile fazlaya dair her türlü hakkın saklı tutulması kaydıyla bedeli ödenen lisansların ihtarnamenin tebliğ tarihi itibariyle 3 iş günü içerisinde müvekkili şirkete teslim edilmesi, tanınan süre zarfında teslim edilmemesi halinde bedeli ödenen meblağın faiziyle müvekkili şirkete geri ödenmesinin ihtar edildiğini, davalı ve davacı şirketler arasında yapılan anlaşma uyarınca lisansların teslimi konusunda borçlu sıfatında olan davalının yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle temerrüde düştüğünün ve aynı zamanda sebepsiz zenginleştiğinin izahtan vareste olduğunu, nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesinde; “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.” denildiğini, davalıya gönderilen ihtarname ile davalının temerrüde düştüğünün açık olduğunu, aynı zamanda TBK’nın 125. maddesinde temerrüt halinde alacaklının seçimlik haklarının düzenlendiğini, bu maddenin; “Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.” şeklinde olduğunu, yukarıda belirtilen madde uyarınca lisansların, gönderilen ihtarname ve daha sonra yapılan ve davalı şirketin katılmadığı arabulucu görüşmeleri sonrasında da müvekkili şirkete teslim edilmediğinden davalının sözleşmenin yükümlülüklerini yerine getirmediğinin ve bu durumda temerrüde düştüğünün izahtan vareste olduğunu, bu durumda müvekkili şirketin, yukarıda belirtilen seçimlik haklardan herhangi birini kullanabileceğini, aynı zamanda müvekkili şirketin, sözleşme bedelini davalıya ödemiş olması ancak davalının lisansları teslim etmemiş olması sebebiyle davalının haksız bir kazanım sağladığını, bu durumda müvekkili şirketin, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca da ödemiş olduğu bedelin iadesini talep edebileceğini, davalı şirketin arabulucu görüşmelerine katılmaması sebebiyle Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi 11. Fıkrası uyarınca davalının, işbu dava sonucunda ortaya çıkacak yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulacağını, aynı zamanda davalı ile yapılan anlaşma uyarınca ürün ve lisans bedellerinin davalıya döviz cinsinden ödenmiş olduğunu, döviz kuru farkından doğacak zararı talep etme haklarını saklı tuttuklarını belirttiklerini, belirtilen sebeplerle fazlaya dair her türlü hakkın saklı tutulması kaydıyla bedeli ödenen ve teslim edilmeyen lisansların bedel iadeleri yolunda işbu davayı ikame etme zorunluluğu doğduğunu belirterek, fazlaya ilişkin her türlü hakkın saklı tutulması kaydıyla yukarıda belirtilen ve re’sen taktir olunacak diğer sebeplerle, müvekkili davacının bedelini ödeyerek satın aldığı ancak kendisine teslim edilmeyen ürün ve lisanslar karşılığında ödemiş olduğu 69.388,48 TL ile 8.722,00 USD toplamının işleyecek avans faiziyle beraber kendilerine iadesine hükmedilmesine, avukatlık ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi sunmamış ve iddaları inkar etmiş sayılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile satım sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Davacı davaya konu davalı tarafından kesilen——- faturayı ödediğini ancak fatura konusu “—- —- isimli ürünlerin lisans bedeli toplamı—–ödemesine rağmen ürünlerin lisanslarının davalı tarafından kendisine verilmediğini bu sebeple davalıdan bu bedellerin tahsilini istemiştir. Delilleri arasında göstermesine rağmen faturayı mahkememize sunmamıştır. Deliller arasında ticari defter ve kayıtlarda sunulduğundan taraf defterleri üzerinde inceleme kararı verilmiş inceleme günü davalı taraf defter ibraz etmemiş ancak davacı tarafın defterleri üzerinde inceleme yapılmıştır. Yapılan inceleme neticesinde ‘ …Yukarıda yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler neticesinde;
1) Davacı tarafın incelenen 2018 yılına ait yevmiye ve kebir defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, bu iki defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, envanter defteri davacı tarafından vergi dairesinde incelemede olduğu beyan edilerek ibraz edilmediği için incelenememiş olduğu, diğer defter kayıtları ile birbirini doğrulayıp doğrulamadığının tespit edilemediği,
Davacı tarafın incelenen 2019 yılına ait ticari defterlerinin açılış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, incelemenin yapıldığı tarihte elektronik olarak tutulan yevmiye ve kebir defterlerinin ———– döneminin kapanış onaylarının yaptırılmış olması gerektiği, bu defterlerin kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı,
2) Dava konusu alacağın dayanağı olan belgelerin, davacı ——– numaralı hesabından davalı ———————numaralı hesabına —— banka dekontu ve keşidecisi davacı, lehdarı davalı olan —— bedelli ——— adet çeki olduğu,
Banka dekontu ve çek fotokopisinin dava dosyasında bulunmadığı, davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sırasında söz konusu banka dekontunun banka onaylı nüshası, çek fotokopisi, çekin davalıya teslimine ilişkin davalı tarafından düzenlenen tahsilat makbuzu fotokopisi, çek ile ilgili çek takas prvzyon dekontunun banka onaylı nüshasının davacı tarafından ibraz edilmiş ve tarafımca incelenmiş olduğu, söz konusu belgelerin rapor ekinde sunulduğu,
3) Davacı vekili tarafından davalı tarafa Kadıköy —— Noterliği’nin ——-yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilmiş olduğu, ihtarnamede “bedeli ödenen ürün ve lisansların işbu ihtarnamenin tebliği tarihi itibariyle 3 (üç) iş günü içerisinde İhtar Eden Müvekkil’e teslimini, tanınan süre zarfında teslimin gerçekleşmemesi durumunda ödenip de nezdinizde sebepsiz zenginleşme oluşturan bedelin faiziyle Müvekkil hesabına ödenmesini” açıklamalarına yer verilmiş olduğu, söz konusu ihtarnamenin davalı tarafa — tarihinde tebliğ edildiği,
4) Davalı tarafından davacı adına ——- tutarlı fatura düzenlendiği, davacı tarafından bu faturaya istinaden keşidecisi davacı, lehdarı davalı olan ———-keşide tarihli, —— bedelli çekinin düzenlendiği ve çekin 25.09.2018 tarihinde davalıya tahsilat makbuzu ile teslim edildiği,
Söz konusu fatura ve çekin davacı tarafından ticari defterlerine işlendiği, davacı vekili tarafından bu faturaya konu malın davalı tarafından davacı tarafa teslim edilmediğinin iddia edilmiş olduğu, bu konudaki hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu,
5) Davacının ——-. nezdinde bulunan hesabına —– ödeme gönderildiği,
Söz konusu ödemenin davacı tarafından ticari defterlerine işlendiği, bu ödeme ile ilgili davalı tarafından davacı adına fatura düzenlendiğine dair bir bilgi ve belgenin dava dosyasında bulunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerinde de böyle bir fatura kaydı bulunmadığı,
Davacı vekili tarafından bu ödemeye konu yazılım ürünlerinin lisanslarının davalı tarafından davacı tarafa teslim edilmediği, yazılım ürünlerinin davacı tarafından lisanssız olarak kullanıldığının iddia edilmiş olduğu, bu konudaki hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu,
6) Taraflar arasında dava konusu malların satışı dışında da mal/hizmet satışlarının bulunduğu, taraflar arasındaki açık hesabın davalı tarafından davacı adına düzenlenen faturaların, davacı tarafından yapılan ödemelerle kapatılmak suretiyle işlediği,
Davaya konu malların satışı dışında kalan mal/hizmet satışı nedeniyle davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş —————– tutarlı faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak davacı tarafından bu fatura bedelinin ödendiğine dair ticari defterlerde bir kayıt bulunmadığı ve bu faturadan dolayı davacının davalıya fatura tutarı olan ——- kadar borcu bulunduğu,
————-numaralı, ———–döviz alış kuru olan —– üzerinden ——- çevrildiğinde fatura tutarının yabancı para karşılığının 491,57 USD olacağı,
Mahkemenizce davalının bu alacağı ile ilgili mahsup yapılmasına karar verilmesi durumunda davalının bu alacağının ———– olacağı,
7) Davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden davalı tarafın ticari defterlerinin incelenemediği, davacı tarafın ticari defter kayıtları ile davalı tarafın ticari defter kayıtlarının karşılaştırılamadığı, davalı tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılıp yaptırılmadığı, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı, defter kayıtlarının birbirini doğrulayıp doğrulamadığı, davalının ticari defterlerindeki kayıtların davacının ticari defter kayıtlarına aykırı olup olmadığı ile ilgili bir tespit yapılamadığı, ayrıca dayanak belgelerin davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı ile ilgili de bir tespit yapılamadığı,
8) Davalı tarafın ticari defterleri hakkında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 83. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219 ve 220. maddelerinin tatbik edilip edilmeyeceği ile ilgili hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu,
9) Davacı tarafın bedelini ödeyerek satın aldığı ancak kendisine teslim edilmeyen ürün ve lisanslar karşılığında ödemiş olduğu 69.388,48 TL ve 8.722,00 USD toplamının işleyecek avans faiziyle beraber davalı şirketten tahsili için Mahkemenizde görülmekte olan davayı açmış olduğu, harca esas değeri 118.929,44 TL olarak gösterdiği,
10) Davacının dava dilekçesinde alacağına faiz yürütülmesini istemiş, ancak faizin başlangıç tarihini belirtmemiş olduğu, “dava dilekçesinde faizin başlangıç tarihi belirtilmediğinden mahkemece dava tarihinden itibaen faize hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamasına göre” (———– Bu konudaki hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu,
11) Mahkemenizce davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna karar verilir ise; davacının Ülke parası olan TL alacağına dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un “Temerrüt faizi” başlıklı 2. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen, —— kısa vadeli avanslar için uyguladığı avans faiz oranına göre belirlenen, ticari işlerde istenebilecek değişen faiz oranları üzerinden ticari temerrüt faizi uygulanabileceği,
12) Mahkemenizce davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna karar verilir ise; davacının yabancı para olan ———–alacağına dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un “Yabancı para borcunda faiz” başlıklı 4/a. maddesi gereğince, devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden faiz uygulanabileceği,.Yukarıda yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler neticesinde;yönündeki görüşümü Mahkemenizin takdirlerine saygıyla sunarım.— şeklinde rapor sunmuştur.
Rapor içeriğinden davacının —– bedelli çek verdiği ancak çekin tahsil edilip edilmediği tespit edilmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık satım sözleşmesinden kaynaklı olarak tarafların yükümlülüklerini yerine getirmelerine ilişkindir.
6100 sayılı Türk Borçlar kanunun Satış Sözleşmesine ilişkin 207. Maddesi ‘ Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir.
Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.
Durum ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararlaştırılmış bedel hükmündedir. ‘ şeklindedir. 207/fıkra 2 de de görüleceği üzere satış sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine adet olmadıkça taraflar borçlarını aynı anda ifa ederler. Davacı her ne kadar satışa konu malları teslim alamadığını iddia etmiş ise de kendi borcunu ifa sırasında davalınında borcunu ifa ettiğinin kabulü gerekir. 6100 sayılı HMK ‘nın 190/1 maddesi gereğince ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Davacı bunun aksini gösterir bir delil sunamadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DavanınREDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 2.031,02-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.976,62-TL’nin davacı tarafa karar kesinleştiğinde iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa verilmesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.