Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/456 E. 2021/406 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/456 Esas
KARAR NO: 2021/406 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/07/2019
KARAR TARİHİ : 20/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —-müvekkili şirketin —- tarihinde araç dışı trafik kazası sebebiyle yaralandığı ve tedavi gördüğü, söz konusu tedavi giderlerinin müvekkili şirket tarafından karşılandığını, —yaralanmasına sebep olan ve kusurlu bulunan —- davalı şirket nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigortasının bulunduğunun müvekkili şirket tarafından tespit edildiğini, —- tedavi masraflarının müvekkili şirket tarafından ödendiğini, — sayılı yazı ile davalıya bildirdiğini, söz konusu yası ile müvekkili şirket tarafından ödenen — kapsamı dahilinde kalan —tarafından ödendiği, bakiye ———- davalı şirket tarafından bildirilen hesaba ödenmesinin talep edildiği ancak davalı şirket tarafından müvekkili şirkete herhangi bir ödemenin yapılmadığını, anılan sebeplerle ve müvekkili şirketin tüm iyiniyetli girişimlerine rağmen ödeme yapmayan davalı şirket hakkında söz konusu rücu alacağının tahsili için——- dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli itirazı sonucunda duran takibin devamını sağlamak amacıyla önce arabuluculuk başvurusunun yapıldığını, arabuluculuk son tutanağında anlaşılacağı üzere anlaşma sağlanamadığından davayı ikame etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, müvekkili şirketin takibi sürümcemede bırakarak ödemeyi geciktirmeye çalıştırdığı, —- ettiğini, yerleşik İçtihatlara göre likit nitelikteki borca itiraz edilebilmesi durumunda davacı yararına İİK’nın 67/2. Maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerektiğini, —- çeşitli kararlar vesilesiyle genel olarak yaptığı tanımın buna paralel olduğunu,—– emsal kararlarına göre borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit olduğunu, alacağın likit olması bakımından —— şart olmadığını, somut olayda da davalı şirket poliçe içeriğini, limit ve teminat oranlarını bildiğini, müvekkili şirkete ödenecek tutarı da hesaplayabilecek konumda bulunduğundan aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, İtirazın iptali ile takibin devamına, davalı şirketin borcu likit ve belirlenebilir iken yapılan haksız ve hukuka aykırı sebebi itibariyle İcra İflas Kanunu’nun 67. Maddesi uyarınca davalı aleyhine takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep etmektedir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: TDava konusu kazaya karışan — plakalı aracın kaza tarihi olan —- tarihinde müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğu belirtilmiş ise de söz konusu aracın kaza tarihinde müvekkil şirket nezdinde herhangi bir poliçesinin olmadığı,—– yazılacak bir müzekkere ile bu hususun sabit olacağı, müvekkil şirket nezdinde kaza tarihini kapsar bir poliçe bulunmaması nedeniyle, müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini ve husumet itirazlarının kabulü ile haksız davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmektedir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacı yanın dava dışı —- tarihli trafik kazası yaralanmasına dair karşıladığı tedavi giderlerinin; —-plaka sayılı aracın ——- davalı—– amacıyla yaptığı icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası olduğu tespit edildi. Davalı yanca ilgili poliçenin tarafı olmaması nedeniyle husumet itirazında bulunulduğu görüldü.
Davacı vekili —- tarihli dilekçesi ile, davalarından ve dava ile ilgili tüm taleplerinden müvekkili talimatı gereği feragat ettiklerini beyan etmişlerdir.
Davalı vekili —— tarihli dilekçesi ile, davacının feragatini kabul ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Taraf vekillerinin vekaletnamenin denetlenmesinde davadan feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
HMK’nun 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla, davacı yanın feragati nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
1-Alınması gereken 59,30 TL karar harcına karşılık davacı tarafından alınan 90,61 TL peşin harcından mahsubu ile bakiye 31,31 TL harcın terkin sınırları altında kaldığından davacıdan alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Talep olmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde —–Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/05/2021