Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/445 E. 2023/484 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/445 Esas
KARAR NO:2023/484
DAVA: Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:08/07/2019
KARAR TARİHİ:30/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:——-müvekkile ait şirketin cam imalatı faaliyeti yürütmekte olduğu fabrika, davalı sigorta şirketi tarafından, iş yeri paket sigorta poliçesi ile sigortalandığını, 11.12.2018 tarihinde bölgedeki şiddetli yağışlar nedeniyle müvekkile ait şirketin faaliyet gösterdiği fabrikayı su basması sonucunda, fabrika içerisine—- yüksekliğinde su dolması sonucunda, muhtelif makine, cihaz ve elektrik kablolarının ıslanması nedeniyle hasarlar oluştuğunu, konu ile ilgili olarak—–yapan davalı —— iletişime geçilmesi sonucunda, davalı şirket hasar dosyası açarak fabrikada meydana gelen hasarın tespiti için ekspertiz raporu alındığını, su hasarı nedeniyle müvekkile ait şirketin zararının yaklaşık 270.000,00 TL olduğu halde, davalı sigorta şirketince yaptırılan ekspertiz incelemesinde bu tutarın yalnızca 20.000,00 TL olarak değerlendirilerek sigorta şirketince müvekkile bu kapsamda bir ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin konu ile ilgili olarak haricen yaptırdığı inceleme ve aldığı proforma faturalara göre zararı yaklaşık 270.000,00 TL olduğunu, Sigorta şirketlerinin sorumluluğunun gerçek zarar sorumluluğu olduğu, gerçek zarar miktarının delillerin toplanması sonrasında yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde tam olarak tespit edilebilecek olduğundan, bu aşamada, alacağın bilirkişilerce belirlenmesi sonrasında tamamlanmak üzere belirsiz alacak davası açma gereği ortaya çıktığını, Her ne kadar davalı sigorta şirketince müvekkile hasar kapsamında 20.000,00 TL’lik ödeme yapılmış ve bu ödeme neticesinde ibraname düzenlenmişse de, —- yerleşmiş içtihatlarına göre sigorta şirketinin ödeme yaptığı tarih itibariyle müvekkil sigortalının zararının karştlanıp karşılanmadığının araştırılması, karşılanmadığının anlaşılması halinde ibranamenin doğrudan makbuz hükmünde değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin 24.07.2018 tarihinde bölgedeki şiddetli yağışlar nedeniyle cam imalatı faaliyeti yürüttüğü fabrikayı su basması sonucu oluşan ve 800.000,00 TL’yi aşan çok büyük tutarlı bu hasarın üzerinden 5 ay bile geçmemişken yeni bir su hasarı ile karşılaştığını, ilk su baskını nedeniyle hasarı sigorta şirketi tarafından tamamen karşılanmadığını, hasar sebebiyle üretimin kesintiye uğradığı ve işçilerin maaşlarını zor şartlar altında ödemeye çalıştığını bu olayın etkilerini atlatamamışken meydana gelen bu ikinci su baskını neticesinde müvekkilin mali sıkıntısının derinleştiğini, müvekkilinin 270.000,00 TL’yi aşan zararının büyük çoğunluğunu karşılamamasına rağmen sigorta şirketinin ödemeye yönelik teklifine razı olduğu ve ibranameyi imzalamak zorunda kaldığını, davalı sigorta şirketinin müvekkilinin paraya ihtiyaç duyduğu bir dönemde sıkıntı ve darlık içinde kalmasından yararlanarak 270.000,00 TL’den fazla miktarda hasar için 20.000,00 TL ödemek suretiyle edimler arasında aşırı oransızlık yarattığı, ——–, zarar miktarı ile yapılan ödeme arasında aşırı oransızlık bulunduğu hallerde ibranamenin kısmi ödeme karşılığı verilmiş makbuz niteliğinde olduğu yönünde olduğunu, izah olunan ve re’sen dikkate alınacak sebeplerle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin her türlü talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin davalı ——- temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, her türlü yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafa başvuru sürecinde tarafların üzerinde mutabık kaldığı 21.428,07- TL hasar bedeli ödemesi yapıldığını, müvekkili kurumun tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, haksız talebin reddinin gerektiğini, dava dilekçesinde davacının mali sıkıntıda olması nedeniyle müvekkili şirket tarafından ödenen hasar bedelini kabul etmek zorunda kaldığı beyan edilmiş ise de başvuru sürecinde davacının hesaplanan tutara itirazı olmadığını, hesaplanan bedel üzerinde mutabık kalınarak ödeme yapılmış ve müvekkil sigorta şirketi davacı tarafça ibra edildiğini, hal böyle iken; dava dilekçesince belirtilen davacının mali sıkıntıda olması nedeniyle müvekkil şirket tarafından ödenen hasar bedelini kabul etmek zorunda kaldığı yönündeki haksız ve mesnetsiz iddialarının kabulünün mümkün olmadığı, Müvekkilinin Sigorta Şirketi bağımsız eksper tarafından hazırlanan ekspertiz raporuna istinaden poliçe genel ve özel şartlarına göre başvuranın teminat kapsamında kalan zararlarının tamamını (poliçede yazılı olan muafiyetleri uygulayarak) tazmin ettiğini, davacının poliçe teminatına giren tüm zararı tazmin edildiğini, davacı tarafin muzayaka altında olduğunu ispata yarayacak hiçbir delil sunmadığını, bu şekilde soyut bir “muzayaka” iddiasının kabul edilmemesi gerektiğini, bu nedenle davacı muzayaka iddiasını ispat edemediğinden davanın reddini talep ettiklerini, işbu yargılamaya konu olmayan 24.07.2018 tarihli kaza nedeniyle poliçe kapsamında davacı tarafından müvekkili sigorta şirketi aleyhine ikame edilen mahkememize ait—– sayılı dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, mahkemenin —– sayılı dosyasından anlaşılacağı üzere yargılamaya konu poliçe kapsamında—- tarihli sel olayı nedeniyle davacı tarafa —– ödeme yapıldığını, her bir teminat kaleminden yapılan ödeme nispetinde sigorta bedelinin azaldığını, müvekkilinin —– tarihinde meydana gelen sel nedeniyle yeni bir ödeme yapmak zorunda kalması halinde ödeme nispetinde sigorta bedelinin azalacağını, poliçe kapsamında 24.07.2018 tarihli kaza nedeniyle yapılan ödemeler nispetinde sigorta bedeli azalacağından eksik sigorta miktarının ——— tarihli sel nedeniyle ödenecek tazminata göre hesaplanacağını, aksi halde yapılacak tazminat hesabının hatalı olacağını, eksik sigorta nedeniyle ödenen ve ödenebilecek tazminat tutarlarında eksik sigortanın dikkate alınarak tazminattan eksik sigorta nispetinde indirim yapılması gerektiğini, davacı tarafın ekspertiz çalışmaları sırasında 21.428,07.-TL zararının bulunduğunu iddia ettiğini, davacının bu talebinin ekspertiz incelemesi sırasında ayrıntılı olarak incelendiğini ve talebin gerçek zararı yansıtmadığı, talebin fahiş olduğunun tespit edildiğini, davacının talebinin fahiş nitelikte olduğunu, ekspertiz raporu ile davacının zararının tespit edilerek ödendiğini, davacının karşılanmayan bir zararının bulunmadığını, Poliçenin ön yüzünde——– teminatı sigorta bedeli —-olarak belirlendiğini, bu tutarın daha önce yapılan ödemeler nedeniyle azaldığını, fakat Ekseprtiz Raporu ile tespit edildiği üzere davacının makina tesisat değerinin yaklaşık 3.000.000-TL olarak hesaplandığını, makina tesisat teminatında eksik sigorta bulunmadığını, davacının zararının tespitinde eksik sigorta hususunun dikkate alınması gerektiğini, davacı tarafın tazminat taleplerinin bir kısmı elektronik cihaz ve makina kırılması teminatlarından ödenmesi sözkonusu olabilecek teminatlar olduğunu, sadece ön yüzünde yazılan teminatlar için sigorta yapıldığını, poliçede yazılı olmayan teminatların kapsamına giren hasarlar nedeniyle poliçeden tazminat talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacının iş yerinde kısa devre sonucunda hasarlanmış elektronik parçaları———– müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığını, poliçede makine kırılması veya elektronik cihaz teminatı bulunmadığı için bu parçaların değişim bedelinin teminat kapsamı dışında olduğunu, Dekorasyon, ———— teminat kalemlerinde eskime payı, hurda ve kıymet kazanma tenzili yapılarak zarar miktarının tespit edilmesi gerektiğini, kira kaybı ve kar kaybı zararları açısından ilgili poliçe şartlarının sağlanmadığını, bu nedenle müvekkili sigorta şirketinin kira kaybı ve kar kaybı zararları bakımından sorumluluğunun bulunmadığını, açıklanan nedenlerle; itirazlarının kabulü ile davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

BİRLEŞEN DAVA:DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ——– müvekkile ait şirketin cam imalatı faaliyeti yürütmekte olduğu fabrika, davalı sigorta şirketi tarafından, işyeri paket sigorta poliçesi ile sigortalandığını,—— tarihinde bölgedeki şiddetli yağışlar nedeniyle müvekkile ait şirketin faaliyet gösterdiği fabrikayı su basması sonucunda hasarlar oluştuğunu, birçok malzeme, alet ve aracın hasar gördüğünü, bu hasara bağlı olarak iş kaybı ve kira kaybı meydana geldiğini, Konu ile ilgili olarak İşyeti —–yapan davalı —— iletişime geçilmesi sonucunda, davalı şirketin hasar dosyası açarak fabrikada meydana gelen hasarın tespiti için—— ekspertiz raporu aldığını, su hasarı nedeniyle müvekkiline ait şirketin zararının yaklaşık ——-olduğu halde, davalı sigorta şirketince yaptırılan ekspertiz incelemesinde bu tutarın yalnızca—— olarak değerlendirilerek sigorta şirketince müvekkile bu kapsamda bir ödeme yapıldığını, müvekkil şirketin konu ile ilgili olarak harici yaptırdığı incelemeler ve aldığı proforma faturalara göre zararı yaklaşık 800.000,00 TL olduğunu, Sigorta şirketlerinin sorumluluğunun gerçek zarar sorumluluğu olmakla, gerçek zarar miktarının delillerin toplanması sonrasında yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde tam olarak tespit edilebilecek olduğundan, bu aşamada alacağın bilirkişilerce belirlenmesi sonrasında tamamlanmak üzere belirsiz alacak davası açtıklarını, her ne kadar davalı sigorta şirketince müvekkiline açıklanan hasar kapsamında —— ödeme yapıldığını ve bu ödeme neticesinde ibraname düzenlenmişse de,——— göre sigorta şirketinin ödeme yaptığı tarih İtibariyle müvekkili sigortalının gerçek zararının karşılanıp karşılanmadığının araştırılması, karşılanmadığının anlaşılması halinde ibranamenin doğrudan makbuz hükmünde değerlendirilmesi gerektiğini, Müvekkilinin fabrikada oluşan ve 800.000,00 TL’yi aşan çok büyük tutarlı bu hasar sonrasında, işlerin su baskını nedeniyle durduğunu, işçilerin maaşlarının ödenmesi gereken bir durumda ciddi mali sıkıntı içinde iken, zararının büyük çoğunluğunu karşılamamasına rağmen sigorta şirketinin ödemeye yönelik teklifini kabul etmek ve ibranameyi imzalamak zorunda kaldığını, davalı sigorta şirketinin müvekkilinin paraya ihtiyaç duyduğu bir dönemde sıkıntı ve darlık içinde kalmasından yararlanarak 800.000,00 TL’den fazla miktarda hasar için 215.388,07 TL ödemek suretiyle edimler arasında aşırı oransızlık yarattığı açıktır. Müvekkilim müzayaka halinde bulunduğu bu dönemde zararını karşılamamasına rağmen acil para ihtiyacını gidermek amacıyla sigorta şirketinin düşük teklifine razı olmak zorunda kaldığını, müvekkilinin müzayaka halinde olduğunu bilerek sigorta şirketince ibraname düzenlendiği ve zarar ile yapılan ödeme arasında aşırı oransızlık bulunduğu, —– zarar miktarı ile yapılan ödeme arasında aşırı oransızlık bulunduğu hallerde ibranamenin kısmi ödeme karşılığı verilmiş makbuz niteliğinde olduğu yönünde olduğunu, bu sebeplerle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin her türlü talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin davalı ——-, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, her türlü yargılama giderleri ite vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkememizin —— sayılı dosyasında görülmekte olan davanın taraflarının aynı olduğunu, —- esas sayılı davanın 11.12.2018 tarihinde meydana gelen sel hasarı ile ilgili olduğunu, — sayılı dava ise —— tarihli sel hasarı ile ilgili olduğunu, iki davanın kapsamı, davaların sonucu, yargılama aşamasında alınacak bilirkişi raporları birbirini etkileyecek nitekilte olacağından, usul ekonomisi gereğince iki davanın birleştirilmesini talep ettiklerini, davacı tarafa başvuru sürecinde tarafların üzerinde mutabık kaldığı 215.388,07-TL hasar bedeli ödemesi yapıldığını, müvekkili kurumun tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, bu nedenle haksız talebin reddinin gerektiğini, Davacı tarafın ———- tarihinde meydana gelen yağışlar nedeniyle su basması sonucunda zarara uğradığınından bahisle sigorta poliçesi kapsamında müvekkili sigorta şirketine başvurduğunu, davacının paraya ihtiyaç duyması nedeniyle müvekkil sigorta şirketi tarafından tespit edilen hasar miktarını kabul ettiğini ve müvekkil sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin yetersiz olduğu gerekçesiyle davayı ikame ettiklerini, davacı tarafın taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu reddinin gerektiğini, davacı tarafa, meydana gelen bu kaza neticesinde müvekkil sigorta şirketine başvurusu üzerine hasar miktarının tespiti için yapılan ekspertiz incelemesinde tespit edilen 215.388,07-TL’nin tamamının 26.09.2018 tarihinde davacı tarafa ödendiğini, müvekkili şirketin tüm sorumluluğunu yerine getirerek davacı tarafça ibra edildiğini, müvekkilinin Sigorta Şirketi bağımsız eksper tarafından hazırlanan ekspertiz raporuna istinaden poliçe genel ve özel şartlarına göre başvuranın teminat kapsamında kalan zararlarının tamamını (poliçede yazılı olan muafiyetleri uygulayarak) tazmin ettiğini, davacının poliçe teminatına giren tüm zararı tazmin edildiğini, davacı tarafin muzayaka altında olduğunu ispata yarayacak hiçbir delil sunmadığını, bu şekilde soyut bir “muzayaka” iddiasının kabul edilmemesi gerektiğini, bu nedenle davacı muzayaka iddiasını ispat edemediğinden davanın reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde ekspertiz raporunun davacı tarafa verilmediği ve davacının paraya ihtiyaç duyması nedeniyle müvekkil şirket tarafından ödenen hasar bedelini kabul etmek zorunda kaldığı beyan edilmiş ise de başvuru sürecinde davacının hesaplanan tutara en ufak bir itirazı olmadığını, ibraname’yi kayıtsız şartsız imzaladığını ve müvekkili Şirketi ibra edildiğini, davacı tarafın ekspertiz çalışmaları sırasında 803.377.-TL zararının bulunduğunu iddia ettiğini, davacının bu talebinin ekspertiz incelemesi sırasında ayrıntılı olarak incelendiğini ve talebin gerçek zararı yansıtmadığı, talebin fahiş olduğunun tespit edildiğini, davacının talebinin fahiş nitelikte olduğunu, ekspertiz raporu ile davacının zararının tespit edildiğini ve ödendiğini, davacının karşılanmayan bir zararının bulunmadığını, zarar miktarı işyeri paket sigortası poliçesinde sel ve su baskını teminatının sınırları, özel şartlar ve muafiyetler dikkate alınarak hesaplanması gerektiğini,
Poliçenin ön yüzünde —— teminatı sigorta bedeli —- olarak belirlendiğini, bu tutarın daha önce yapılan ödemeler nedeniyle azaldığını, fakat Ekseprtiz Raporu ile tespit edildiği üzere davacının makina tesisat değerinin yaklaşık 3.000.000-TL olarak hesaplandığını, makina tesisat teminatında eksik sigorta bulunmadığını, davacının zararının tespitinde eksik sigorta hususunun dikkate alınması gerektiğini, davacı tarafın tazminat taleplerinin bir kısmı elektronik cihaz ve makina kırılması teminatlarından ödenmesi sözkonusu olabilecek teminatlar olduğunu, sadece ön yüzünde yazılan teminatlar için sigorta yapıldığını, poliçede yazılı olmayan teminatların kapsamına giren hasarlar nedeniyle poliçeden tazminat talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacının iş yerinde kısa devre sonucunda hasarlanmış elektronik parçaları ———müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığını, poliçede makine kırılması veya elektronik cihaz teminatı bulunmadığı için bu parçaların değişim bedelinin teminat kapsamı dışında olduğunu, Dekorasyon, —— gibi teminat kalemlerinde eskime payı, hurda ve kıymet kazanma tenzili yapılarak zarar miktarının tespit edilmesi gerektiğini, kira kaybı ve kar kaybı zararları açısından ilgili poliçe şartlarının sağlanmadığını, bu nedenle müvekkili sigorta şirketinin kira kaybı ve kar kaybı zararları bakımından sorumluluğunun bulunmadığını, açıklanan nedenlerle; itirazlarının kabulü ile davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacıya ait ———– nedeniyle meydana gelen zararın, iş yeri paket sigorta poliçesi kapsamında sigortacısı olan davalı ——-tahsili amacıyla açılan tazminat davası olduğu anlaşıldı. Söz konusu kaza nedeniyle 26/09/2018 tarihinde davacı yana poliçe kapsamında 215.388,07 TL ödeme yapıldığı, davacı yanca meydana gelen zararın ödeme miktarından fazla olması nedeniyle dava açıldığı anlaşıldı. Uyuşmazlık kapsamında gerçek zarar miktarının araştırılacağı anlaşıldı.Birleşen dava dosyasında uyuşmazlığın: Davacıya ait————- tarihli yağış nedeniyle meydana gelen zararın, iş yeri paket sigorta poliçesi kapsamında sigortacısı olan davalı Sigorta Şirketi’nden tahsili amacıyla açılan tazminat davacı olduğu anlaşıldı. Söz konusu kaza nedeniyle 09/01/2019 tarihinde davacı yana poliçe kapsamında 21.458,07 TL ödeme yapıldığı, davacı yanca meydana gelen zararın ödeme miktarından fazla olması nedeniyle dava açıldığı anlaşıldı. Uyuşmazlık kapsamında gerçek zarar miktarının araştırılacağı anlaşıldı———– yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.
Dosya Bilirkişi Heyetine tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafa ait cam işleme tesisinin her iki larihte aşırı yağmur nedeniyle, yaklaşık 5 ay ara ile iki kez su ve çamur baskınına maruz kalarak hammadde, yarı mamul, mamul emtianın, muhtelif sayıda demirbaşların, makinelerin, cihazların, elektrik kabloların ve dekorasyonların ıslanarak ve çamurlanarak hasarlandığı sonucuna varıldığı, İlk hasar sırasında bina içerisinde 3.000.000,00 TL bedelli makinenin bulunduğunun eksper raporundaki gibi kabulü halinde, detayları verilen hesaplamalar doğrultusunda nihai takdir ve değerlendirmesi mahkeme’ye ait olmak üzere hasar bedelinin ilk hasar için 457.025,45-TL, ikinci hasar için 216.139.68-TL rakamlarında olabileceği, muafiyetlerin kabulü ve ödemeler sonrası durumunda ilk haşar için bakiye 121.301,41 ‘TL, ikinci hasar için ise 106.201,76 TL bakiye rakamına ulaşılacağı, sigortacılık tekniği açısından teknik bilirkişi tarafından yapılan tespitler doğrultusunda (kabulü halinde), davalı sigorta şirketinin emtia – makine – dekorasyon – temizlik, bakiye hasar ve miktarlarından ayrı ayrı sorumluluğundan bahsedilebileceği, iş durması ve kira kaybına ilişkin poliçe klozlarının değerlendirmesi ışığında, binanın yangın hasarına uğramadığı, tamamen kullanılamaz hale gelmediği, bununla birlikte mahkemece alternatif işyeri masrafları, iş durması ve kira kaybına ilişkin taleplerin poliçe teminatında yer aldığına karar verilmesi halinde ise, iş durması ve kira kaybı zararının hesaplanması bakımından heyetin uzmanlığı bulunmadığı, hesaplama yapılamadığını belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Dosya Bilirkişi Heyetine tevdi edilerek aldırılan ek bilirkişi raporunda özetle; Mali Yönden : Davacının incelenen —– yılına ait işletme defterinin açılış onayının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının incelenen———- yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, olay yerinde bulunan makine ve teçhizata ait alım faturalarının davacıdan talep edildiği, ancak davacı tarafından olay yerindeki makine ve teçhizata ait faturaların ibraz edilmediği, Davacının —– yılına ait işletme defterinin tarafımca incelendiği ancak tarafından olay yerinde bulunan makine ve teçhizata ait alım faturaları ibraz edilmesi söz konusu makine ve teçhizata ait alım faturalarının mevcut olup olmadığını, söz konusu faturalar mevcutsa faturaların işletme defterine kaydedilip kaydedilmediğini, söz konusu faturalar işletme defterine kaydedildiyse bu faturaların hangi faturalar olduğunu ve söz konusu makine ve teçhizatların alım bedellerinin ne kadar olduğunu tespit etmenin mümkün olmadığı, davacının —– tarihleri arasındaki detay mizanının incelendiği, bu inceleme sonucunda davacının—— ait ticari defterlerinde ve detay mizanında makine ve teçhizatlara ait bir kayıt tespit edilemediği, dava cari defterlerinde açılış fişinde, tüm yıl boyunca yapılan kayıtlarda ve kapanış fişlerinde makine ve teçhizatlara ait herhangi bir hesap ve kayıt bulunmadığı, dava dosyasında bulunan, davalının —- tarihli müzekkere cevabı ekinde sunulan hasar dosyası içerisinde yer alan davacıya ait —- tarihleri arası detay mizanın incelenmesinde; —- hesabının bakiyesinin; —– olmak üzere toplam 171.207,83 TL olarak görünmekte olduğu, ancak inceleme gününde sunulmuş olan ——- tarihleri arasındaki detay mizanda ve —- yılına ait ticari defterlerde söz konusu hesapların ve tutarların bulunmadığı, inceleme gününde davacı tarafından sunulan ——–tarihleri arasındaki detay mizanın rapor ekinde sunulduğu, Raporun Mali Yönden İnceleme, Tespit ve Değerlendirmeler” kısmının “Genel Değerlendirme” başlıklı bölümünde açıklandığı üzere; Ekspertiz raporundaki tespit ve davacının beyanından hasara konu makinelerin davacı adına kayıtlı olmadığı dava dışı üçüncü şahıs adına kayıtlı olduğunun anlaşılmakta olduğu, Eksper tarafından makinelerin değerinin dolayısıyla sigorta değerinin davacının —— olarak bildirmiş olduğu makine değerleri üzerinden hesaplanmış olduğu, hesaplanan sigorta değerine göre eksik sigorta oranının tespit edildiği,
Hasar Yönünden : Davacı rarafa ait cam işleme tesisinin her iki tarihde aşırı yağmur nedeniyle, yaklaşık 5 ay ara ile iki kez su ve çamur baskınına maruz kalarak hammadde, yarı, mamul, mamul emtianın, muhtelif sayıda demirbaşların, makinelerin, cihazların, elektrik kabloların ve dekorasyonların ıslanarak ve çamurlanarak hasarlandığı, davacıya ait cam işleme tesisinde her iki tarihde aşırı yağmur ve su baskını nedeniyle meydana gelen toplam hasar bedlinin 312.266,45-TL olduğu,Sigortacılık Yönünden ; Mali müşavir bilirkişinin görüşüne yönelik her türlü hukuki takdir ve değerlendirmenin mahkeme’ye ait olmak üzere; 3.000.000,00 TL bedelli makinenin ilk hasar sırasında binada bulunduğunun, davacıya ait olduğunun ve makine mühendisi teknik bilirkişinin korunduğunun mahkemece ayrı ayrı kabulü halinde, kök/ek rapordaki eksik sigorta yönünden teknik görüşlerinin devam edeceğini, temerrüt tarihi ve faiz istemi, türü, kök, ek rapor ile ikinci ek rapor konusundaki her türlü nihai takdirin mahkemeye ait olduğu görüşlerini belirten raporunu mahkememize sunmuşlardır.Davacı vekili 07/09/2021 tarihli dilekçesi ile; Dava değerinin toplamda 227.503,17-TL olarak arttırılmasına, İlk hasar olan 121.301,41-TL için davalının kısmen ödeme tarihi olan 26.09.2018’den itibaren; ikinci hasar olan 106.201,76-TL için hasarın davalının kısmen ödeme tarihi olan 09.01.2019 tarihindeki temerrütlerinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte ödenmesine; Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, aşamalarda aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamıyla birlikte yapılan değerlendirmede, davacının cam imalatı faaliyeti yürütmekte olduğu fabrikanın davalı sigorta şirketi tarafından ——- sigortalandığı, 24.07.2018 tarihinde bölgedeki şiddetli yağışlar nedeniyle fabrikayı su basması üzerine davacının iş yerindeki makine tesisatı ve envanterde bulunan alet ve araçların hasar gördüğü, aynı şekilde mahkememiz dosyasıyla birleştirilmesine karar verilen yine mahkememizin —— dosyasına konu edildiği üzere, 11.12.2018 tarihinde ikinci kez fabrikayı aşırı yağışlar nedeniyle su bastığı, iş yerinde bulunan emtianın muhtelif sayıda demirbaşın, makinelerin ve cihazların hasar gördüğü iddiasıyla davacının sigorta şirketine başvurduğu, sigorta şirketince kısmi bir ödemenin yapıldığı, bakiye hasar bedelinin tahsili talebiyle mahkememizde dava açıldığı, Bilirkişi Kurulu heyetince hazırlanan kök ve ek raporlarda da işaret edildiği üzere, davacıya ait cam işleme tesisinin her iki tarihte aşırı yağmur nedeniyle yaklaşık 5 ay ara ile iki kez su ve çamur baskınına uğradığı,işyerindeki emtia ve demirbaşın hasar gördüğü,işbu hasarın davalı ile imzalan—— kapsamında olduğu, sigorta poliçesi kapsamında sel veya su baskını teminatı olarak bina, sabit tesisat ve dekorasyon, makine, teçhizat ve dekorasyon emtia gruplarının her birinin toplam sigorta bedelleri üzerinden %2 oranında bir tenzili muafiyet uygulanması gerektiği, fabrikada bulunan makinelerin bedelinin 3.000.000,00 TL olarak belirlendiği, ancak 2.331.099,00 TL bakiye sigorta bedeli bulunmasına karşı alanda 2.891.233,00 TL bedelli makinenin bulunduğu, dolayısıyla eksik sigorta söz konusu olduğu, bu hususta davacı tarafın itirazı üzerine, mahkememizce davacı şirketin ticari defterleri üzerinde mali yönde yapılan incelemede, söz konusu alanda bulunan makine ve teçhizatların alım bedellerinin ne kadar olduğunu saptanamadığı, dolayısıyla her ne kadar davacı tarafça eksik sigorta hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiş ise de, bu hususun davacı tarafça ispatlanamadığı, sonuç olarak hasar bedelinin ilk hasar için 457.025,45 TL ikinci hasar için 216.139,68 TL rakamlarında olacağı, muafiyetler ve yapılan ödemeler sonrası asıl dava yönünden 106.201,76 TL bakiye hasar bedelini birleşen dava bakımından ise 121.301,41 TL hasar bedelinin talep edilebileceği, anlaşılmakla davanın asıl ve birleşen dava yönünden kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-ASIL DAVA BAKIMINDAN
Davanın KABULÜ İLE 106.201,76 TL bedelin 09.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ;
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 7.254,64-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 3.885,19-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 3.369,45-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 16.930,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL Başvuru Harcı, 170,78-TL Peşin/nisbi Harcı, 3.714,41-TL Islah Harcı, 5.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 370,80-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 9.300,39TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
5-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
BİRLEŞEN DAVA BAKIMINDAN
Davanın kabulü ile 121.301,41 TL bedelin 26.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ;
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 8.286,10-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 170,78-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 8.115,32-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 19.195,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL Başvuru Harcı, 170,78-TL Peşin/nisbi Harcı, 32,70-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 247,88TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
5-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacının yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/05/2023