Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/427 E. 2021/705 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/427 Esas
KARAR NO: 2021/705
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ: 02/07/2019
KARAR TARİHİ: 22/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;— dosyasından —-dosyasından yürütüldüğünü, müflisin müvekkili bankaya iflas tarihi itibariyle — asaleten ve kefaleten borçlu bulunduğunu, alacak taleplerinin iflas müdürlüğü tarafından —- yargılamayı gerektirmesi sebebiyle taleplerinin reddine karar verildiğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile reddedilen —– masasına kayıt ve kabulüne, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
—— yazılan müzekkereye verilen cevapta; davalı müflis şirketin tasfiyesinin İİK’nun 218. maddesi uyarınca basit tasfiye olarak yapılmasına karar verildiği, —- teşekkülü adi tasfiyede söz konusu olduğu, tasfiyenin resen — belirtilmiştir.
—-dava dilekçesi, tensip tutanağı, duruşma zaptı ile duruşma gün ve saati tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı—— usulüne uygun davetiye gönderildiği, davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
Davalı müflis şirket hakkında —- tarihli kararı ile —- verildiği, müflis yönünden —- kararı ve karar düzeltme isteminin reddi kararına göre—– kesinleştiği anlaşılmıştır.
İflas müdürlüğü mahkememize gönderdiği yazı cevabı ile; davacının — Alacak kayıt talebinde bulunduğunu, — olarak kabul edildiğini, bakiye —- reddine karar verildiğini bildirmiştir.
Dosyada; dosya ve davacı banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davalı müflisin —- itibariyle davacı banka alacağı olup olmadığı, varsa miktarı noktalarında rapor alınmıştır.
Davacı banka ile davalı müflis arasında—- tarihli —- imzalandığı, sonrasında ise —– ilişkin ek sözleşme imzalandığı, davacı lehine ipotek tesis edildiği, ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu ve alacağın miktarının, taşınmazın yükünün belirlendiği, alacaklının ana para, faiz, takip giderine ilişkin tüm taleplerinin—– üst sınıra kadar teminat kapsamında yer aldığı anlaşılmıştır.
Davacı banka ile kredi borçluları arasında düzenlenen—– tarihi itibariyle —– tarihi itibariyle tespit edilerek taraflarca üzerinde mutabık kalınan nakit anapara borç tutarlarına, iş bu sözleşmenin imzalanacağı tarihe kadar alacaklılarca, borçlular adına yapıları ve/veya yapılacak olan her türlü ödemelerin ve de bu sözleşme —- düzenlenmiş tüm ödemeler ile her ne sebeple olursa olsun doğmuş nakdi alacakların ilavesi suretiyle tespit edileceklerdir. — tarihi itibariyle tespit edilen nakit anapara borç tutarlarına bu tarihten — itibaren, bu tarihten sonra doğacak borçlara doğdukları tarihlerden—- oranı üzerinden tahakkuk eden ve edecek olan faizler, sözleşmenin— yer alan ödeme planına uygun olarak anapara ödemelerine ilaveten ayrıca ödenecektir. —- eki olduğunu, iş bu sözleşmede aksine ve/veya hiç hüküm bulunmayan hususfarda —- kendileri için bağlayıcı olduğunu, bu konuda herhangi bir merci önünde herhangi bir itirazda bulunmayacaklarını gayrikabili rücu kabul, beyan ve taahhüt ederler. —– öngörülen yükümlülüklerinden herhangi birini zamanında ve tam olarak yerine getirmemeleri ve/veya taahhütlerine zamanında ve tam olarak uymamaları halinde, iş bu sözleşme ile sağlanan her türlü ayrıcalık ve avantajların ortadan kalkacağını, alacaklılara karşı —– yüklendikleri tüm sorumlulukların aynen devam edeceğini gayrikabili rücu kabul, beyan ve taahhüt ederler.—- yürütüldüğü tesisler üzerinde bulunan— fek ettirilememesi halinde, ödeme tablosunda belirtilen —ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt ederler,” hükümlerini içerdiği görülmüştür.
Davacı banka tarafından —–olduğu, Borcun ödenmesi hakkında konulu ihtarnamesince, “Muhataplar:—– dahil olduğu alacaklı —– üyeleri arasında imzalanan— borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza atmak süretiyle — — borcun sorumluluğunu yüklenmiştir. —- bankamıza verdiği yetkiye islinaden firmanızın— tarihi itibariyle gecikme faizi le birlikte; —– olarak tespit edilmiştir. Fazlaya dair alacaklarımız saklıdır. Sözleşme hükümlerine göre muhatap muaccel olan nakdi kredi riskınin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren — gün eçinde ödemek zorundadır. Bu süre içerisinde borç ödenmediği, takdirde yasal takibe geçileceğini ihbar ve ihtar ederiz. Fazlaya dair talep hakkımız ile kanun sözleşme ve sair mevzuattan doğacak talep hakkimız saklı kalmak üzere —- tutarı borcun ödemenin yapılacağı güne kadar işleyecek:—– içinde ödenmesini aksi takdırde muhatap hakkında kanuni takıbe geçileceğini ihtar ederiz.” şeklinde ihtarname düzenlendiği, bu ihtarnamenin davalı müflise —-tarihinde tebliğ edildiği, davalının —— tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmıştır.
Temerrüt tarihinden sonra firma hesaplarına farklı tarih ve tutarlarında ödemeler/tahsilatlar yapıldığı görülmüş, bilirkişi tarafından yapılan bu ödemelerin—– borç tutarından ödeme gününde işleyen faiz ve fer’iler üzerinden düşüldüğü anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından kredi sözleşmesi hükümlerine göre yapılan hesaplamada davalının iflas tarihi olan—- sözleşmede belirlenen faiz oranı üzerinden yapılan temerrüt faizi hesaplaması ile birlikte davacı bankanın iflas tarihi itibariyle davalıdan—-alacağı bulunduğu, iflas tarihi itibariyle ——olarak hesaplandığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından taraflar arasında yapılan yapılandırma sözleşmesi hükümlerine göre belirlenen faiz oranları uygulanmak suretiyle ayrıca bir hesaplama yapılmış ise de; —- tarafların taahhütlerine zamanında uymamaları halinde bu sözleşme ile sağlanan her türlü ayrıcalık ve avantajın ortadan kalkacağı, alacaklıya karşı —– hükmü nazara alındığında, taahhütlerini zamanında yerine getirmeyen ve kat ihtarına sebep olan davalı yönünden ek yapılandırma sözleşmesindeki libor faiz oranının uygulanamayacağı, sözleşmedeki atfa göre —– yapılandırma sözleşmesi ile —– hükümlerine göre hesaplama yapılması gerektiği, bu nedenle bilirkişi tarafından genel kredi sözleşmesinde belirlenen faiz oranları üzerinden yapılan hesaplamanın yerinde olduğu kanaatine varılmakla, bu hesaplama şekli karara esas alınmıştır.
Müflisin iflas tarihi itibariyle hesaplanan— banka alacağından iflas masası tarafından kabul edilerek masaya kaydedilen— mahsup edilerek davacının bakiye —- alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davacının—- alacağının davalı müflis —— masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar harcına karşılık peşin alınan 44,40 TL. harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL. harcın davalıdan tahsiline hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; —- posta gideri olmak üzere toplam — yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden —-yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen —— maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokuluğunda, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/09/2021