Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/385 E. 2019/861 K. 07.08.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/559 Esas
KARAR NO : 2019/645
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 16/05/2017
KARAR TARİHİ: 12/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin ——– tanınmış mimari ofislerinden biri olduğunu, —–ve yurt dışında pek çok mimari projeyi çizip ve yapımını üstlenen saygın bir firma olduğunu, —————- adresinde bulunan taşınmazın projelendirilmesi ve işçilik uygulamalarının yapılması işinin müvekkili şirketler tarafından üstlenildiğini, söz konusu taşınmazın iç ve dış mekanlardaki bazı alanlara taş döşenmesi maksadıyla, müvekkili şirketler ile davalı arasında konusu doğal taş plaka olan satış sözleşmesi akdedildiğini, taşların davalıdan temin edilerek söz konusu taşınmazdaki iç ve dış mekanlara döşendiğini, bedellerinin ise davalı satıcıya ödediğini, ancak faturalarda yer alan kalemlerden ————niteliğindeki taşlar üzerinde kısa bir zaman sonra kirlenme ve geçirilemeyen lekeler meydana geldiğini, bu durumun estetik ve görsel açıdan yapının görüntüsüne ve mali değerine zarar verdiğini ve müvekkillerinin taşınmazın malikine yapmış olduğu işi zamanında teslim edememesinden dolayı maddi ve itibar kayıplarına uğradığını——— Üniversitesinde … tarafından Fiziko Mekanik Deney ve Petrografik Analiz incelemesi yapıldığıını ve bu inceleme sonucunda “Deney ve analiz sonuçları uyumlu olup taşın su emmesi ve porozitesinin yüksek olduğu, leke oluşumuna neden olabilecek bileşen içeriği saptanmıştır.Bu nedenle taşın ıslak ve trafiğin olduğu mekanlarda kullanılması durumunda kirlenme sorunu ile karşılaşabileceği, renk ve desen değişikliği gibi olumsuzlukların yaşanabileceği” tespit edildiğini, taşın özellikleri gereği döşeneceği dış mekana uygun olmayacağına dair davalı tarfaça kendilerine hiçbir uyarıda bulunulmadığını, davalı tarafa müvekkillerinin uğradığı zarar bildirilmiş ise de, davalı ile yapılan şifai görüşmelerde davalının hiçbir sorumluluğu bulunmadığına ilişkin ısrarcı bir tutum takınması sonucu ——— tarihinde satıcı ———ne ———Noterliği kanalıyla ——yevmiye nolu ihtarme keşide edilmesine rağmen zararlarının hiçbir şekilde giderilmemesi üzerine, Bodrum 3.Asliye Hukuk mahkemesinin ———D.İş sayılı dosyası vasıtasıyla taşların dış mekan kullanımına uygun olup olmadığının ve zararının boyutunun bilirkişi heyeti tarafından tespit edilmesi amacıyla tespit davası ikame edildiğini, taşınmaza döşenen————-taşının yapısını ve taşın ıslak zeminde kullanılmasının uygun olup olmadığını incelemesi için jeofizik mühendisleri ile taşın hangi alanlara döşendiğinin ve hangi alanların zarar gördüğünün tespitini yapması için peyzaj mimarı, zararın boyutunun tazminata esas olacak şekilde açıkça belirlenmesi için de hesap bilirkişisinden oluşan bir heyet nezdinde iki kez keşif yapıldığını,bilirkişi raporunun dosyaya ibraz edildiğini, ———— tarihli bilirkişi raporunun jeolojik değerlendirme başlıklı sonuç bölümüne göre “…dış mekan kaplaması olarak kullanılan numune eklerdeki laboratuvar sonucunda da anlaşılacağı üzere alınan numune sedimanter yapıda olması, kimyasal etkileşim açısından asitle tepkime vermekte-köpürmekte, %3,9 emme seviyesine sahip, %11 aşınma direnci olan, porozitesinin yüksekliği ile———- olarak adlandırılan malzemenin ıslak zemin ve dış cephe kaplaması kullanımlarına uygun olmadığı anlaşılmıştır. Petrografik acıdan ekteki laboratuvar sonuçları da dikkate alındığında bu özelliklere sahip bir malzemenin de su, hava, güneş, yagıs ve havuz kimyasalları gibi ajanların etkisiyle kirlenme, renk değişimleri ve görüntü kirliliği oluşturması doğaldır.” denildiğini ve mahkememizde ikame edilen işbu davanın haklılığı gerek———- Jeoloji Mühendisliği Bölümü Laboratuvarında gerekse de ———–belgeli——-Bilgi Zemin ve Yapı Test Laboratuvarı’nda yapılan deneylerle ve bilirkişi raporunda tespit edildiğini, bu açıdan dış cephe kullanımlarında ve ıslak zemin kullanımlarına uygun olmayan taşın gizli ayıplı olduğu ve renk değişikliği olacağı bilindiği halde dış cepheye ve havuz kenarlarına döşenmesinin müvekkilinin ticari itibarında büyük zedelenme yarattığının yapılan incelemeler ve araştırmalar sonucu tartışmaya mahal vermeyecek şekilde açıkça ispat olunduğunu, toplam 1088,39 m2 ———tası döşendiği sunulan projede de, taş döşeyen işçilerin hakediş listesinde de açıkça görüldüğünü, her inşaatta gerçekleştiği gibi satın alman taşların bir kısmı zayi olduğu ve fire verdiğini, sauna alanı ve B. giriş bölümüne döşenen taşlarının yoğun bir şekilde kirlenip lekelenmesi ve kirli paslı bir görüntü oluşturması sebebiyle müvekkil şirketin ticari itibarı zedelendiğinden geçici bir önlem olarak taşların üzeri mastikli tik ağacıyla kaplandığıını, ancak yapılan keşiflerde üzerleri parke kaplı olan alanların metraj hesaplamasına dahil edilmediğini, bu sebeple bilirkişi heyetinin yeniden metraj hesaplaması yapmaları talep edilerek ek bilirkişi raporu alındığını, müvekkili şirketin davalı sebebiyle oluşan bu kötü durumu önlemek için geçici önlemler alması, daha sonra sökülecek bile olsa en azından yapı sahibinin taşınmazdan gerekli estetik faydayı elde edebilmesi için bir kısım alanlar sökülmek ve üzerleri geçici olarak çakıl taşı ile kaplanmak durumunda kaldığını, bu açıdan Mandarin Oriental 3/4 villasının inşaatında çalışan işçilerin de kaç m2 —– döşediklerinin dava dilekçesi ekinde yer alan hakediş listesinde açıkça görüldüğünü, raporda yer alan metrajların neredeyse üç katı kadar bir alana ———- taşı döşendiğinin görüldüğünü, yapı sahibinin müvekkili şirkete olan güveninin zedelenmesinin müvekkili şirketin ticari itibari için çok büyük bir iş kaybına sebep olduğundan bahisle,————– adresinde kullanılan doğal taş plakalarında meydana gelen———–TL. Maddi zararlarının, taşların döşenmesi için harcanan —–TL. işçilik ücretinin, taşların sökülmesi için harcanan ————–TL. İşçilik ücretinin ve ticari itibar kaybından ötürü ——-TL. Manevi zararları olmak üzere toplamda ———-TL. nin faiziyle birlikte ——–Noterliğinin———–tarihli,——– yevmiye nolu ihtarnamelerinin tebliğ tarihinden itibaren davalıdan tazminine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin TTK 23. maddesinde düzenlenen ticari satış ilişkisi olduğunu, olayda her ne kadar yazılı bir satış sözleşmesi bulunmamış olsa da ortada bir ticari satışın bulunduğunun tartışmasız olduğunu, olayda müvekkilinin satıcı konumunda olduğuunu ve bir ürünün nerede ve nasıl kullanılacağı hususunda sorumluluğu olmayan, aleni olarak bir ürünü satan konumunda olduğunu, davacının hangi ürünün seçilmesi gerektiği ve bunun nasıl kullanılacağı, eserin oluşumundan sonra ne şekilde muhafaza edileceğinin kendisinin sorumluluğunda bulunduğunu, TTK 23/C maddesine göre davalının sorumluluğunun bulunmadığını, TTK ticari satışlarda ayıbı düzenleyen hükümlerine göre alıcının derhal muayene (inceleme) ve aynı zamanda 8 gün içinde ihbar mükellefiyetinin olduğuunu, olaydan 18 ay sonra ayıp ihbarı yapmakla davacının TTK’nun bu konuyu düzenleyen özel hükümlerine göre aykırı hareket etmiş bulunduğunu, dava konusu mermer piyasalarında ————-taşının şekli ve niteliği ile ayırdedici özelliğe sahip, kullanım alanlarına ilişkin belirlemenin kolayca yapılması mümkün olan doğal bir taş olduğunu, bu taşın ayıplı olma şansının hiç olmadığını, Bodrum 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin ———— D.İş sayılı dosyası ile yapılan bilirkişi incelemesinde yer yer olan lekelerin olduğu ancak bu hasarın doğal sudan kaynaklanmadığının açıkça belirtildiğini, tespit dosyalarında sunulu fotoğraflar incelendiğinde zarar gören taşların nereleri olduğu ve ne şekilde zarar gördüğünün açık olduğunu, müvekkili tarafından davalının ticari itibarının sarsmaya yönelik herhangi bir fikir yada davranış olmasının mümkün olmadığından manevi tazminat taleplerinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bodrum 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin————- D.İş dosyası ve raporlar,——————— Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi … tarafından düzenlenen ———— tarihli özel raporlar, davacının çekmiş olduğu ihtarname örneği, fatura örnekleri, konuya ilişkin fotoğraflar celp ve ibraz edilmiştir.
Mahkememizce HMK’nun 293/2 maddesi uyarınca 2 ayrı özel rapor düzenleyen ———— Bölümü öğretim üyesi … dinlenmek üzere duruşmaya davet edilmiştir.
Duruşmada dinlenen öğretim görevlisi beyanında ” Dava konusu uyuşmazlıkla ilgili Üniversitemize yapılan başvuru üzerine görevlendirildim, ve bu görevlendirme ile ilgili olarak tarafların bize sunmuş oldukları taşlar üzerinde inceleme yaptım, biz bu incelemeyi yaparken ilgili kişi bize ne sorarsa o konu üzerinde değerlendirme yapmak durumundayız, öncelikle bize sunulan taşların doğal taşlarda bulunması gereken niteliklere haiz olup olmadığı hususlarında inceleme yaptım, her iki tarafın bize sunmuş olduğu taşların ¨|—————-nitelikte taşlar olduğunu gördük, bize ilk getirilen malzeme lekeli ve üzerinde birtakım beyaz pulcuklar mevcuttu, malzemeden kesit alarak inceleme yapıldı, taşın içerisinde kalsiyum karbonat çamuru (mitrit) olduğunu tespit ettik, bu taşlarda bunun olması normaldir ve doğada yaygındır, yaptığımız incelemede taşın su emmesinin yüksek olduğunu gördük bu taş için normal bir sonuçtur, bu taş kalsiyum karbonat içerdiği için asitten etkilenir, havuz sularında kullanılan maddeler PH düzenleyici olarak kullanılmaktadır ve bu maddelerin oranı ve konsantrasoynu önemlidir, taşın üzerindeki etki buna göre değişir, bu taş atmosferik ortamda ve trafiğin bulunduğu (yürüme yolları, araç geçen alanlar vs.) alanlarda kolay etkilenebilir, su emer ve renk bozukluğu oluşabilir, bu taşlar açık ortamlarda deforme olmaya müsaittir, ıslak ortamda kullanılması desenin renginde etki yapar. İkinci başvuru üzerine bize gelen taşların incelenmesinde; diğer tarafın getirdiği taş kullanılmamış, azulstone taşıdır ancak bu taş——–yöresinden çıkarılan bir taş idi, o taş üzerinde herhangi bir leke yoktu, bu taşı da aynı deneylere tabi tuttuk, davalı taraf bize havuzda kullanılan malzeme örneğini sundu ve bu mazleme ile bu taşta etkileşim olup olmayacağı konusunda tespit yapmamız istendi, biz bu malzemeyi farklı oranlarda suya katarak taş üzerine uyguladık, daha önce sunulan ve diğer tarafın sunmuş olduğu her iki taşta da aynı etkiyi yaptığını farkettik, zira bu taşlar asidik ortama duyarlı olduğu için benzer lekeler oluştu, biz bunu fotoğrafladık,bu taşın uzun vadede havuz kenarında uygulanması risklidir, bu taşların bu şekilde bu tür zeminde kullanılmasının riskli olduğu basit bir araştırma ile tespit edilebilir, bilimsel açıdan zaten bilinen bir durumdur ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı ile davalı arasında———– taşının satın alınması konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Davacı bu taşı davalıdan satın almak suretiyle kendi müşterilerine farklı mekanlarda kullandığı anlaşılmaktadır. Kullanılan taşın———— kullanıldığı villa bahçesinde dış mekan taban kaplaması olarak doğal taş plakalar halinde kullanıldığı, zaman içerisinde su, hava, güneş, yağmur ve havuz kimyasalları gibi ajanların etkisiyle kirlenme, renk değişimi oluştuğu anlaşılmıştır. Mahkemede dinlenen uzman tarafından bu taşların açık havada ve özellikle asidik ortamda kullanılmasının riskli olduğu, lekelenme ve kirlemeye maruz kaldığında taşın yapısı sebebiyle kolayca deforme olabileceği anlaşılmaktadır. Davacı taraf tacir olup kendisinin yurt içinde ve yurt dışında pek çok mimari projeyi hazırlayan ve yapımını üstlenen saygın firma olduğunu belirtmektedir. Bu durumda kendi müşterilerine uygulayacağı kapmama malzemelerini ve bu davaya konu ————- taşının özelliklerini, hangi durumlardan etkilenebileceğini, hangi mekanlarda kullanılmasının uygun olduğunu bilebilecek durumdadır. Kaldı ki; uzman tarafından belirtildiği gibi bu durumun bilimsel olarak bilinen bir durum olduğu, bu taşların ne tür zeminde kullanılmasının riskli olduğunu basit bir araştırma ile tespit edebileceği anlaşılmaktadır. Kaldı ki bu iş alanında kendisinin bu konuda uzmanlığı olduğunu kabul etmek gerekmektedir. Tespit raporlarına göre dava konusu kaplama taşın özellikle, kullanıldığı villalardaki havuz kenarlarında renk değiştirdiği anlaşılmaktadır. Havuz kimyasallarından etkilendiği raporlarla sabittir.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme yoktur. Davacı tarafından satın almak istediği ——- taşı yerine ve sözleşmenin aksine başka bir mal verildiği iddiası yoktur. Davacı şirketler sürekli bu işleri yapan bir şirket olmaları nedeniyle bu taşın kaplama yapacakları zemine uygun olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Sözleşme gereği davalıya yüklenebilecek bir kusurdan bahsedilemez. Uğramış olduğunu iddia ettiği maddi zararı davalıdan talep edemeyeceği gibi manevi şahsiyetine bir saldırı tespit edilemediğinden manevi tazminat isteminin de şartları oluşmadığı anlaşılmakla, maddi ve manevi tazminat taleplerinin tümünün reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:yukarıda açıklanan nednelerle;
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 8.346,32 TL nin mahsubu ile bakiye 8.301,92 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Vekalet Ücretleri;
I)Maddi Tazminat davası yönünden;
Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 32.699,27 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
II)Manevi Tazminat davası yönünden;
Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı,, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/06/2019