Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/384 E. 2021/564 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/384 Esas
KARAR NO: 2021/564 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2019
KARAR TARİHİ: 29/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket tarafından, davalı şirkete ——- sayılı sipariş formu ile toplamda —– değerinde beyaz kağıt pigmenti siparişi verildiğini, davalı şirketin sipariş bölüm yöneticisi——– tarafından sipariş onaylanmış ve ödeme yapılması halinde yurtdışı siparişinin oluşturacağı —- içinde siparişe konu malın teslim edileceğinin bildirildiğini, davacı müvekkil tarafından — tarihinde siparişe konu ürün bedelinin——– olarak davalı şirket hesabına ödenmiş olduğunu davalı şirket tarafından ekonomik sıkıntılar içinde olduğu gerekçesiyle sipariş edilen mallar müvekkil şirkete teslim edilmediğini, ve sipariş bedeli olarak müvekkil tarafından ödenen ——– müvekkile iade edilmediğini, Müvekkil tarafından yapılan ödemeye ilişkin banka dekontu dosyaya sunulduğunu, müvekkil şirket tarafından ilgili siparişin yaşanan gecikme sebebiyle iptal edildiği — tarihli mail yoluyla bildirmiş olduğunu, —- tarihli mail ile de yapılan ödemenin iadesi talep edildiğini, borçlu şirket tarafından iade işlemi gerçekleştirilmediğini, borçluya gönderilen ——- yevmiye numaralı İhtarnamesi ile kendilerine ödenen —–iadesini talep ettiğini, davalı tarafça ———- yevmiye numaralı ihtarname ile müvekkil şirkete böyle bir borcun bulunmadığı şeklinde cevap verdiğini, davalı şirket ile yapılan maillerde ödemenin iade edileceğini belirtmesi rağmen şirkete ödeme yapmadığını, müvekkil şirketin alacağı tahsil İçin —- tarihinde——— dosyası için icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, müvekkil şirketin alacaklı olduğu, borçlunun borcunun olmadığına yönelik itirazın zaman kazanma yönelik olduğunu ve müvekkil şirket ve borçluya ait ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde görüleceğini, müvekkilinin alacağının rehin ve teminat altına alınmadığı gibi, vadesinin gelmiş olduğunu, borçlunun malları kaçırma tehlikesi dikkate alınarak, davalı borçlunun menkul ve gayrimenkul mallan ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının alacak miktarı kadarı ihtiyaten haczine karar verilmesini beyan ederek, davalının itirazın iptali ve takibin devamı ile alacağın %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükrnedilmesine,” karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. HMK’nun 128. Maddesi uyarınca; Süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı tarafından davalıya banka kanalıyla sipariş karşılığı gönderilen paranın davalıdan iadesi amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
——– yazılan müzekkerelere ikmalen cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.
Dosyamız arasına alınan ——- dosyasının yapılan incelemesinde takibin——— tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresinde —— tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan ——– tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş ve davacı şirket merkezinin —— olduğu tespit edilmiş olup, davacı tarafın ticari defterleri incelenmek üzere Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmış olup, talimat mahkemesince defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi sunmuş olduğu raporunda özetle: Davacının ——- yasal defterleri üzerinde yapılan inceleme ve tespitler sonucunda, davacı şirketin internet bankacılığı aracılığı ile davalı şirkete sipariş bedeli olarak ——- gönderdiği, göndermiş olduğu sipariş avans bedelinin yasal defterlerinde alacak olarak kayıtlı olduğu, sipariş bedeli olarak ——— alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalının yasal ticari defterleri üzerinde mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişi eşliğinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi mahkememize hitaben hazırlamış olduğu raporunda özetle: Mahkemenin davalı tarafa defterlerin ibrazı konusunda ihtar verdiği verilen süreye karsın davalının defterlerini ibraz etmediği. Davalının defter ve belge ibraz etmemesine ilişkin değerlendirme ve takdirin mahkemeye ait olduğu ancak davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan talimat mahkemesi nezdinde incelemesi yapılan ve alacak kayıtları içeren ticari defterleri lehine kati delil teşkil edebileceği, iş bu davaya konu olan alacağın davacının davalı tarafa banka yolu ile göndermiş olduğu ——-bedel ile ilgili davalının mal teslim edimini yerine getirmemesinden kaynaklı olduğu, Bu hususun dosya kapsamında ki mail yazışmaları ile de sabit olduğu, Davalının icra ödeme emrine itirazda yapılan ödemeye karşılık mal teslimi yaptığı iddiasında dahi bulunmadığa Tüm bu hususlar ve rapor içeriğinde ki açıklamalar dikkate alındığında davacının —– takip tarihi itibari ile davalı tarafa yaptığı ödeme dolaysıyla —– asıl alacağının olduğu, davacı tarafça gönderilen ihtarnameye göre davalı tarafın — tarihi itibari ile mütemerit olduğu; davacı tarafın —takip tarihi itibari ile—- asıl alacak — işlemiş faiz olmak üzere toplam — işlemiş faizli alacağının olduğu, ——- takip miktarı ile karşılaştırıldığında —– fazla talebin söz konusu olduğu, Fazlalığın işlemiş faiz talebinden kaynaklandığı, diğer bir ifade ile yapılan hesaplamalara göre davacı tarafın icra takibinde fazla talepte bulunduğu ——-kısmın ret edilmesi gerektiği belirlendiği, bu itibarla takibin —– üzerinden devamı ile tarafların tacir ve davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle —- tarihinden itibaren ispatlanmış davacı asıl alacağı ———— 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 2.Maddesi gereğince —– tarafından dönemde——–uygulanan faiz oranları ———–üzerinden basit usulde(3095 Sy .K. m3)temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı, davacı tarafça talep edilen %20 oranında İcra İnkâr Tazminatı ve kötü niyet tazminatının mahkemenin takdirinde bulunduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ticari defterler, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı şirket tarafından davalı şirkete ———bedelinde beyaz kağıt pigmenti siparişi verildiği, bu siparişe istinaden davacı tarafça —- tarihinde davalı taraf hesabına ———- yapıldığı, ancak davalı tarafça söz konusu ödemeye ilişkin fatura gereği yerine getirilmediği, mal teslimi yapılmadığı iddiası ile davacı tarafça davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, davacının usulüne uygun tutulan defter kayıtlarına göre, söz konusu sipariş bedelinin muhasebe kayıtlarının işlendiği ve ticari defterlerinde alacak olarak kayıtlı olduğu, davalının verilen kesin süreye rağmen defterlerini ibraz etmediği görülmüştür.
6100 sayılı HMK m. 222 “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. hükmünü içermektedir. Her ne kadar davacı tarafça banka aracılığı ile gönderilen havalenin bir borcun ifası kapsamında değerlendirilmesi gerekse de, tarafların tacir olması HMK mad. 222/3 gereğince davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi hususları göz önüne alındığında, davalının defterlerinin ibraz etmeyerek teslim olgusunu ispat edemediğinin kabulünün gerektiği, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerine göre, gönderdiği havale bedeline hak kazandığı, davalının takip öncesinden ihtar çekmek sureti ile temerrüde düşürüldüğü kanaatine varıldığından, davanın kısmen kabulüne, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20si oranında icra inkar tazminatıının davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile Davalı borçlunun ——s sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE ,takibin—— işlemiş faiz olmak üzere toplam ———- üzerinden devamına, asıl alacak üzerinden takip tarihi itibariyle avans faiz işletilmesine ;
Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20si oranında icra inkar tazminatıının davalıdan alınıp davacıya verilmesine ;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli —- davacı tarafından peşin yatırılan ——– davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Tarafların dava şartı olması sebebiyle başvurmuş oldukları ——– ücretin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan —— tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam — davanın kabul edilen kısmına isabet eden — harç gideri toplamı olan ——–yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca ———vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Red edilen kısım yönünden ; Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirmediğinden, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafça yatırılan kullanılmayan bakiye kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde —— Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.29/06/2021