Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/383 E. 2021/413 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/383 Esas
KARAR NO : 2021/413
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2019
KARAR TARİHİ : 25/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında —- tarihinde imzalanan ——akdedildiğini, müvekkili şirketin davalı şirkete ait —- yangın ihbar sisteminin bakımı, arızalarının tespiti, sistem durumunun raporlanması, arızalı ekipmanların ve hataların işverene bildirilmesi ve sorumlu personellere gerekli eğitimlerin verilmesi üstlendiğini, ödemelerin sözleşmenin tablo 3 belirtilen ,işin bedelinin ödenmesi hükmüne göre % 30 peşin, bakiye her bakım dönemi sonunda kesilecek olan fatura + 30 gün banka havalesi şeklinde olduğunu, ödemenin gecikmesi durumunda aylık % 10 gecikme faizinin uygulanacağını, müvekkili şirketin üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğini ve sözleşme gereği faturaları davalı şirkete gönderdiğini, uzunca bir süre düzenli ödeme de yapıldığını, ancak —- itibaren düzenlenen faturalar için ödeme yapılmadığını, davalı aleyhine —- dosyasına haksız yapılan itirazların kısmen iptali ile şimdilik takip tarihi itibarıyla, sözleşmeden kaynaklanan vade farkları dahil —- cari hesap alacağının, takip tarihinden sonrası için ticari temerrüt faizi ile ödenmesine, takibin bu şekilde devamına, yabancı para cinsinden alacakları yönünden yabancı para olarak karar oluşturulmaması halinde tespit edilecek —- alacağının karar tarihindeki —– karşılığı olarak takibin devamına, takibine devam kararı verilen kısım için %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararının bulunmadığından davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafça başlatılmış olan takip ile bir kısım faturalardan kalan kısmi alacaklarının tahsili olduğu iddiasının mevcut olduğunu, belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacı alacağının miktarını ve hatta vade tarihini dahi bildiğini iddia ederek ilamsız takip başlattığını, müvekkili şirketin haklı itirazları neticesinde itirazın iptali davasının ikame edildiğini, davacının eksik harcı ikmal etmesi gerektiğini, davacı tarafın alacağının faturaya dayalı olduğu, buna ilişkin olarak icra takibi başlatılmış olduğu, belirsiz alacağa ilişkin bir icra takibi başlatılmasının mümkün olmayacağı bilindiğinden dava değerinin davacı taraftan belirlenmesinin gerektiğini, aksi takdirde dava dilekçesi muameleye konmayarak davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, başlatılan takibin usul ve yasaya aykırı oldğunu, icra inkar tazminatının talep edilemeyeceğini, müvekkili şirketin davacının iddiasının aksine davaya konu tutar bakımından herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı olmadığından davanın usulden reddine, davacı tarafa dava değerini belirlemesi için süre verilmesi halinde eksik harcın ikmaline, yargılama gideri ve avukatlık vekalet ücretinin davacı tarafça karşılanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibari ile fatura ve cari hesap alacağından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
—— sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin —- tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun —- tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra takibine itirazın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalı ile aralarında —- bulunduğunu, bu kapsamda davalıya hizmet verildiğini, davalı adına düzenlenen faturaların bir kısmının ödendiğini ancak bakiye bedelin ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını iddia etmiş; davalı ise, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, dava değerinin açıkça belirtilmesi gerektiğini, ayrıca icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını savunmuştur.
Her ne kadar davalı tarafça davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı yönünde itirazda bulunulmuş ise de; davanın itirazın iptali davası olduğu ve dava dilekçesinde dava değerinin —— olarak gösterildiği ve bu bedel üzerinden harcın yatırılmış olduğu anlaşıldığından, dava dilekçesindeki “şimdilik” ibaresinin kısmi dava şeklinde yorumlanmasının gerektiği düşüncesiyle davalı itirazı yerinde bulunmamıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmıştır. Mali müşavir bilirkişi —- tarafından dosyaya sunulan —-tarihli bilirkişi raporda; incelenen taraf defterlerinin usulüne uygun olarak tutuldukları, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre davacının icra takip tarihi itibariyle her biri — adet faturadan dolayı —- alacaklı olduğu, takip tarihi itibariyle vade farkı alacağının — olduğu, sözleşme hükümlerine göre — tutarlı faturadan dolayı —- alacak, takip tarihi — vade farkı alacağı olmak üzere —- alacak bakiyesinin bulunduğu belirtilmiştir.
Tarafların itirazı üzerine dosya aynı bilirkişiye verilerek —- tarihli ek raporlar aldırılmıştır. Dosyaya sunulan bu ek raporlarda ; hukuksal değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, seçenekli yapılan hesaba göre birinci seçenekte davalı borcunun —, ikinci seçenekte —- üçüncü seçenekte —- olduğu ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Aynı bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek rapordaki tüm tespitlerin birbiri ile farklı olması nedeni ile aldırılan bu raporlar denetime elverişli bulunmayarak, mali müşavir bilirkişi —- rapor aldırılması yoluna gidilmiştir. Bu bilirkişi tarafından dosyaya sunulan —-tarihli raporda; taraf defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, her iki şirket defterlerinde takip konusunu oluşturan faturaların kayıtlı olduğu, taraf defterlerinin bir birini doğruladığını, davalının hizmet ifası ve vade farkı faturalarına süresinde itirazının bulunmadığı, buna göre davacının takip konusu fatura içeriği hizmet ifasını gerçekleştirmiş olduğunun kabulünün gerekeceğini, davacının seçimlik hakkının TL cinsi üzerinden değerlendirilmesi halinde davacının davalıdan toplam alacağının —-üzerinden değerlendirilmesi halinde ise,—adet faturadan kaynaklı olarak —- cinsinden düzenlenen faturadan kaynaklı olarak ——- alacağının bulunduğu ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Mahkememizce aldırılan ve yukarıda özetlenen iki ayrı bilirkişinin düzenlemiş olduğu raporlar arasında çelişki oluşması üzerine, —- uyarınca raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için üçüncü bir bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilerek mali müşavir —–rapor aldırılmıştır. Bu bilirkişi tarafından dosyaya sunulan —- tarihli raporda; yukarıdaki bilirkişi raporlarında yapılan tespitlere aynı şekilde atıf yapıldıktan sonra, davacının — faturadan dolayı — asıl alacak ve sözleşme uyarınca aylık %10 gecikme faizine göre — gecikme faizi olmak üzere —- alacağının bulunduğu, ikinci bakım bedeli olan —- tutarlı faturaya ilişkin olarak bakiye—-ana para alacağı ve sözleşme gereği —- gecikme faizi alacağı olmak üzere — alacağının bulunduğu, taleple bağlılık dikkate alındığında davacının — talebinin bulunduğu dikkate alındığında — alacak toplamının —- toplamının —–olduğu ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Davacı vekilinin —- tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini —- çıkarmış olduğu görülmüştür. Yukarıda ayrıntılı olarak özetlenen bilirkişi raporlarından denetime elverişli bulunan ve gerekli verileri içerdiği anlaşılan mali müşavir —- raporuna itibar edilerek; davacının takip tarihi itibariyle toplam — alacağının bulunduğu, icra takibinde davacı tarafından asıl alacak miktarının — olarak gösterildiği ve icra takibinde talep edilen —-tutarındaki işlemiş faizin dava dilekçesinde ve—- tarihli ıslah dilekçesinde talep ve dava edilmediği, buna göre itirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olması nedeniyle takipte gösterilen bedelden daha fazla talepte bulunulamayacağı hususu gözetilerek, takipteki taleple bağlı kalınarak davanın —– tutarındaki asıl alacak üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin ——- üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 3.857,82-TL karar harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 956,34-TL peşin harç, 85,00-TL ıslah harcı toplamı 1.041,34-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.816,48-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 3.079,20-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 2.815,41-TL’si ile 956,34-TL peşin harç, 85,00-TL ıslah harcı toplamı 3.856,75-TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 500,00-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 42,83-TL’sinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 8.141,78-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/05/2021